9 Ekim 2013 Çarşamba

"Yasak Harfler" safsatası

Yasakçı Kemalist zihniyet bazı harfleri yasaklamış. Özgürlükçü AKP şimdi o yasaklanan harflere özgürlük getiriyormuş. Klavyeler özgür olacakmış. Bir sürü safsata.

Bir kere, klavyeler zaten özgür. Gerek Q, gerekse F ile başlayan klavyelerde Q, W ve X harfleri var. İnanmayan baksın görsün. Demek ki klavyelerimiz özgür. Tayyip Erdoğan eğer özgür olmayan klavye görmek istiyor ise stratejik müttefiki Amerika'ya gitsin. Üzerinde İ, Ö, Ü, Ç, Ş, Ğ harfleri olan klavye bulabiliyor mu bakalım. Demek ki yasakçı zihniyet nerede varmış? Amerika'da, Avrupa'da varmış. Onların kullandığı harfler bizde var, ama bizim harfler onlarda yok. İşte bu kadar.

Q, W ve X harfleri kanunla yasaklanmış. Böyle bir şey yok. 1 Kasım 1928 günü "Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun" çıkarıldı. Atatürk Abecesi ilan edildi ve Abecenin içinde bu 3 harf yok. Hepsi bu.

Her ülkenin bir alfabesi vardır ve zımnen, bu alfabe dışındaki harflerin kullanılması yasaktır. Ancak bu yasak, resmi işlemler için geçerlidir. İnsanlar özel hayatlarında istedikleri alfabeyi ve istedikleri harfleri kullanabilirler.

Yukarıda, Amerika'da klavyelerde İ, Ö, Ü, Ç, Ş, Ğ harflerinin olmadığını söyledim. Ancak, ABD'ye giden bir Türk yanında Türkiye'den almış olduğu bu harfleri içeren klavye götürebileceği gibi, orada satın aldığı klavyeye bir programla bu harfleri yükleyebilir ve bu suretle bu harfleri kullanabilir. Ama, sadece özel işlerinde.

Amerika'da bir şirket kurma isterse, o şirkete vereceği isimde yalnızca Amerikan Alfabesi'nde bulunan harfleri kullanabilir. Örneğin, "Üç Öğün Kayıntı" şirketi için dilekçe verirse, şirketin adı "Uc Ogun Kayinti" olarak tescil edilir. Neden? Çünkü Amerikan Alfabesi'nde Ü, Ç, Ğ, İ harfleri yok.

"Gökşen Kılıçoğlu" isimli bir Türk ABD vatandaşlığına geçerse, ismi "Goksen Kilicoglu" olarak yazılır nüfus kağıdına. Bu, dünya üzerindeki her ülkede böyledir. Her ülkede geçerli bir uygulamayı yalnızca Türkiye için "yasakçı" ilan etmek ancak kötü niyetle açıklanabilir. Bu yazdıklarımı bilmiyor olmaları mümkün değildir.

Aynı şekilde de, Türkiye'de bir vatandaş çocuğuna Kürtçe bir isim vermek isterse, nüfus kağıdına "Gewher, Daxaz, Qadri" yerine "Gevher, Dahaz, Kadri" yazılır. Böyle yazmakla okunuşları değişmez. Atatürk Abecesi'nin bir üstünlüğü de işte burada görülür. Amerika'da nüfus kağıdınıza "Goksen" yazılınca bu "Gökşen" okunmaz. Yani, diğer ülkelerin alfabesinde yazılan isminiz, aslı gibi okunamıyor. Halbuki Atatürk Alfabesi ile yazılan Kürtçe olsun, diğer dillerde olsun tüm isimler aslı gibi okunur.

Bir diğer konu:
Atatürk Alfabesi, 1928 yılında kabul edildi.
Celadet Ali Bedirhan, 1932 yılında, Atatürk Abecesi'nden esinlenerek Kürt Alfabesi hazırladı. O alfabe şöyle:
  • A B C Ç D E Ê F G H I Î J K L M N O P Q R S Ş T U Û V W X Y Z
Kafkaslar'da Marogulov 1929 yılında bir Kürt Alfabesi yapmıştı, ama bu alfabe kullanıma girmeden Ermenistan yönetimince yasaklandı. Bu alfabeyi kaynaklarda bulamadım.

Bu durumda, Atatürk Abecesi'ne Kürtçe'de olan bazı Latin harflerinin alınmadığı yönünde bir suçlama da yapılamaz. Çünkü, Atatürk Abecesi ilan edildiğinde Latin Harflerine dayalı bir Kürt Abecesi yoktu. Aksine, Kürt Abecesi, Atatürk Abecesi'nden esinlenerek yapıldı.

Atatürk Abecesi hakkında öne sürülmüş ve sürülebilecek tüm suçlamaları böylece yanıtlamış oluyoruz.



***********
arşiv:
Q, W, X harfleri ve Atatürk Alfabesi'nin eşsizliği      7 Ekim 2013

***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder