29 Ağustos 2020 Cumartesi

Ebru Timtik'i de öldürdüler. Ve "Ölümsüzdür" dediler.

Bu ilk cinayetleri değil.

Bundan önce Savcı Selim Kiraz'ı ve Gurup Yorum Üyesi Helin Bölek'i
öldürdüler, şimdi de Halkın Hukuk Bürosu Üyesi Avukat Ebru Timtik'i.

İbrahim Gökçek'i de öldüreceklerdi ama polisin evinden alarak hasta-
neye yatırmasından sonra Gökçek ölümden kurtulmuştu.

Cinayetleri işleyen örgüt DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi).
Gurup Yorum adlı müzik gurubu ve Halkın Hukuk Bürosu da bu terörist
örgütün yan kuruluşları.

Savcı Selim Kiraz ve Helin Bölek cinayetleri ile İbrahim Gökçek cinayet
teşebbüsü hakkında geniş bilgi için bakınız:
Ölüm halayı çeken terör örgütüne CHP desteği

+++

Kendilerine sözde "Devrimci" madalyası takmışlardı ama, şehit ettikleri
Savcı Kiraz, Berkin Elvan'ın öldürülmesi olayında alanda olan polislerin
kimliklerini tespit etmişti ve olayı aydınlatmak, iddianame hazırlamak
üzereydi. İşte DHKP-C'nin sahte devrimciliği böyle bir şey.

+++

7 ayrı suçtan dolayı hakkında yakalama kararı olan Avukat Ebru Timtik, 
Haziran 2019'da Halkın Hukuk Bürosu'na yapılan polis baskınında kalorifer 
peteği arkasındaki gizli bir bölmede 300 bin TL ödülle gri terör listesinde 
aranan DHKP-C Türkiye Merkez Komitesi Sorumlusu Kamile Kayır ile 
birlikte yakalandı.

31 Mart 2015 günü Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı Adliye'deki odasında rehin
alarak öldüren DHKP-C üyesi Şafak Yayla, olay sırasında polis ile yaptığı
telefon görüşmesinde Ebru Timtik'i telefona istemişti:
"Ebru Timtik'i verir misin"
"Nasıl?"
"Ebru Timtik Hanım'ı verir misin"
"Ebru Timtik?"
"Evet"

Savcı Kiraz'ın öldürülmesinden önce tehdit etmişti:
"Bu devlet düzeni içerisinde hiç kimse sonsuza kadar korunmaz"

Savcı Kiraz cinayetinden sonra telefonla bir TV programına katılan Timtik,
katilleri şu sözlerle aklamıştı:
"Yani bu önlenebilecek bir şeydi.
Talepleri karşılanabilecek taleplerdi"

Kızını terör eyleminden çekip almak isteyen anneyi itekleyerek:
"Yavaş konuş" diyordu. "Yavaş konuş ya. Sen kimsin?"

PKK eylemlerini savunuyor, Diyarbakır'a Amed diyordu:
"İstanbul'da yaşayanlar olarak buraya geldik.
İstanbul'da yaşıyoruz ama Amed halkının acısını paylaşıyoruz"
Bu konuşmayı "Sokağa çıkma yasakları ve katliamlarınızla direnen halkları
teslim alamazsınız" pankartı önünde yapıyordu. PKK'lı teröristlerin öldürül-
mesi ona göre katliamdı.

Ve tıpkı Helin Bölek gibi, örgüt talimatıyla intihar ediyordu:
"Açlık grevleri işte bu öncü güçlerin harekete geçmesi için yapılır."

Video kaydı:

Ebru Timtik'in yakalanması video kaydı, ve,
Savcı Kiraz'ın şehit edilmesi video kaydı:

+++

İstanbul Barosu yönetimi ölüm haberi üzerine bir anma töreni düzenledi
ve Ebru Timtik posterini baro penceresinden asarak DHKP-C'ye  verdiği 
desteği bu kez ilk defa bu kadar açık olarak ilan etti. 

Timtik'e Ağır Ceza Mahkemesi'nin "örgüt üyeliği" suçu ile verdiği 13 yıl hapis
cezasını İstinaf onaylamış. Buna karşı çıkmanın yolu intihar etmek midir? 
"Adil yargılanma" talebiyle başlattığı ölüm orucunun 238. gününde 42 yaşında
hayata veda etti Ebru Timtik.

Savcı Kiraz'ın katillerinin cebinden çıkan 36 parçaya bölünmüş kağıtta Ebru
Timtik'in adı ve TC numarası bulundu. Teröristlere yardımcı olmak bir avukat-
lık faaliyeti midir? Hak ihlali bunun neresindedir?

Avukat Zeynep Küçük:
"Eğer yargıya, adalete sahip çıkacaksak, önce Savcı Kiraz'a sahip çıkmalıyız.
Şehidimizin katlllerine sahip çıkanlara değil. Biz Vatan Partisi hukukçuları 
olarak Pazartesi günü İstanbul Barosu'nun bu hukukla bağdaşmayacak ve
Avukatlık Kanunu'nda öngörülen hükümlere göre de AÇIKÇA karşı olan bu
faaliyetlerine karşı Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız."

Video kaydı:


Avukat Zeynep Küçük:

"Halkın merhamet duygularını sömürmek ve hakikatleri çarpıtarak
devlet düşmanlığı yaratmak için kendi militanlarını yavaş yavaş
öldüren terör örgütü DHKP-C'ye diyecek iki lafı yok mudur acaba
İstanbul Barosu'nun?"

+++

İstanbul Barosu açıklaması şaka gibi:

"Ebru Timtik'in posteri Baromuz tarafından asılmadı. Poster Baro görevlilerine
rağmen Müdür Yardımcısı'nın odasına girerek asılnıştır. Bu poster, İçişleri Ba-
kanı'nın beyanının aksine güvenlik güçleri tarafından değil, bizzat Baro görev-
lileri tarafından indirilmiştir. Bunun tanığı da güvenlik güçleridir. İstanbul Barosu
bu noktadaki tavrının işareti olarak binaya Türk bayrağı çekmiştir."

Savunamayacağınız bir eylemi niçin yapıyorsunuz?

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayça Özok istifa etti.

+++

TGB (Türkiye Gençlik Birliği) olaya el koyuyor ve Ebru Timtik posteri
asılan binanın önünde Türk Bayrakları ve Şehit Savcı Kiraz posterleri
ile toplanarak basın açıklaması yapıyor: 29 Ağustos 2020.

Hepimiz Mehmet Selim Kirazız

İstanbul Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden
iki DHKP-C'li teröriste yardım eden Avukat Ebru Timtik'in fotoğrafı baro bina-
sına asılıyor. Savcımızı şehit eden terör örgütünün mensubu özgürlük kahra-
manı ilan ediliyor.

Amacı T.C. Devletini silahla yıkmak olan bu örgütün propagandasına hizmet
eden bir baro adaletin değil, bölücülüğün merkezidir.

İstanbul Barosu'nu bölücülüğün merkezi olarak kullananları kınyoruz.

Video kaydı:

İstanbul Barosu'nu uyarıyoruz:
Türkiye'yi kimse terörle teslim alamaz. Barolar teröre yuva olamaz.


Cumhuriyet gaz tenekesi hemen devreye giriyor:
"Vatan Partisi Süleyman Soylu'dan önce davrandı"

+++

Yılmaz Özdil yine bildiğiniz gibi:
Yılmaz ÖZDİL@yilmazsozcu· 27 Ağu
Yazıklar olsun bu ülkeye, yazıklar olsun, bu zulme esir olduğumuz için, sesimizi yükseltme cesareti göstermediğimiz için milletçe utancımızdan yerin dibine girmemiz gerekiyor gercekgundem.com/guncel/208236/
+++

CHP de yine bildiğiniz gibi:
CHP ADANA İL BAŞKANLIĞI
@chpadanail
·
Onurlu avukatlık mesleğini icra ederken tutuklanan ve adaletsizliğe karşı bedenini açlığa yatıran Ebru Timtik'i kaybetmisiz...Devrimciler ölür Devrimler sürer...

Onurlu avukatlık mesleği cinayet işleyerek, terör yaparak nasıl icra edilir?

+++

PKK'lıları devrimci ilan eden Canan Kaftancıoğlu tüm terör örgütlerine arka
çıkma siyasetini devam ettirdi. Timtik için taziye konuşması yaptı.
Video kaydı:

+++

Bölücü TİKKO sempatizanı Maçoğlu'nu "Komünist Başkan" ilan ederek
solculuğa veda eden TKP de aynı yolda devam etti:
https://twitter.com/tkpninsesi/status/1299057498519986176

+++

Halkın Hukuk Bürosu: Öldür ve ölümsüz ilan et. Ebru Timtik ölümsüzdür.
Video kaydı:


+++

İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu:
"EBRU TİMTİK ÖLMEDİ"

Bir Baro Başkanı, Savcı katili örgütün militanı için yas tutabilir mi?


+++

Ve son olarak, buyurun, 
https://twitter.com/keremyildirim/status/1299242344210989056

Niçin ölmeye bu kadar isteklisiniz arkadaş? 
Ve neden bölücülere bu kadar sevdalısınız?
Dünya şu ana kadar bölücü devrimci gördü mü? 
Devrimciler birleştirir, gericiler böler.
Devrimciler birleştirdi, Sovyetler kuruldu, Yugoslavya, Çekoslovakya kuruldu.
Gericiler geldi bu ülkeler bölündü.
Bölücü devrimci olmaz. Bölücüler daima gericidir.
Devrimci olmak istiyorsanız, öncelikle elinizi HDP-PKK'dan, TİKKO'dan,
DHKP-C'den çekmeniz gerekiyor.

O zaman ölme isteğiniz de geçecek, göreceksiniz.

+++

25 Ağustos 2020 Salı

Gaz ve petrol için TPAO bünyesinde dikey örgütlenme

Dünyanın bütün büyük petrol şirketleri dikey örgütlenme içinde faaliyet
gösteriyor. Gaz ve petrolün aranması, bulunması, çıkarılması, taşınması,
rafine edilmesi, rafine ürünlerin nakliyesi, satışı ve nakit akışının sağlan-
ması aynı şirket içinde farklı yapılanmalarda örgütleniyor.

Örnek verecek olursak, SHELL, MOBIL gibi şirketler arayıp buluyor,
çıkarıyor, rafine ediyor, mazot, benzin, motor yağı vesaire imal ediyor
ve petrol istasyonları kurarak satıyor.

Ancak böyle yaparsanız başarılı olur, para kazanırsınız.

1954 yılında kurulan TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) da 
dikey bir örgütlenme içinde faaliyet gösteriyordu.

Ancak emperyalizm, Batılı petrol şirketleri Türkiye'nin böyle bir petrol
şirketinin olmasını, kendilerine rakip çıkmasını istemiyorlardı.

Aydınlık'a konuşan Prof. Dr. Sencer İmer, sözlerine şöyle devam etti:

(Ayıraç içleri tarafımdan eklenmiştir)

1980 sonrasında Dünya Bankası ve IMF'nin baskısıyla TPAO'yu parça-
ladık. 17 parçaya böldük ve parça parça sattık.

(ABD'nin "Our boys = Bizim çocuklar" dediği Kenan Evrenlere 12 Eylül 
darbesini yaptırmasının amaçlarından biri de bu idi.)

İPRAGAZ, nakliye firması DİTAŞ,  satış firması POAŞ (Petrol Ofisi),
rafineri firmaları PETKİM, TÜPRAŞ ve diğerleri zaman içinde teker 
teker özelleştirildi.


(12 Eylül sonrası bütün iktidarlar, sözde darbeye karşı olan AK Parti 
dahil, özelleştirmeyi devam ettirdiler. Zaten hem darbeye karşı olmak,
hem de darbenin amacı olan 12 Ocak Kararlarını yürürlüğe koyan
Turgut Özal'ı sahiplenmek nasıl mümkün olabilirdi ki?

2012'de PETKİM'in son hisselerinin de satılması ile AK Parti iktidarı
altında TPAO'nun tabutuna son çivi çakılmış oldu.)

TPAO'dan geriye yalnızca gaz ve petrol araması yapabilen bir şirket
kaldı. Ancak o da sakatlandı. Şöyle ki, uzmanların yüzde 90'ı emekli
edildi. Şu anda arama gemilerinde çalışan uzmanlar, mühendisler
bile yabancı. Evet, arama filomuz güçlü ama yalnızca arama yaparak
bu işin altından kalkamayız.


Enerji filomuz hakkında geniş bilgi için bakınız.
+++

Bu durum devam eder ve gazı yabancı şirketler çıkarırsa çok büyük
ekonomik kaybımız olacak. Çünkü AK Parti'nin değiştirdiği Petrol
kanunu gereğince Türkiye, kazancın yalnızca %12,5'unu alacak.

Bu korkunç zararı önlemenin tek çaresi, satılan, özelleştirilen bütün
şirketleri geri alarak eskisi gibi TPAO çatısı altında birleştirmek.

Bu sayede açık denizde gaz ve petrol çıkarma amacıyla teknoloji
geliştirebiliriz, dikey örgütlenme ile maliyetleri düşürebiliriz ve en
önemlisi, yabancı şirketlere kazancın %87,5 gibi fahiş bir kısmını
vermek zorunda kalmaz, bulduğumuz gazı ve petrolü kendimiz
çıkarabiliriz. Kazancın yüzde yüzü ülkemizde kalır.

+++

Petrol İş Sendikası Başkanı Süleyman Akyüz devletleştirme istedi.

+++

Vatan Partisi'nin hazırladığı Milli Hükümet Programı özelleştirilen
kamu kuruluşlarının kamulaştırılmasını (devletleştirilmesini) öneriyor:

Madde 35:


Özelleştirme kapsamında bulunan ve yürütülen bütün işlemler derhal durdurulacaktır. Özelleştirme kapsamına alınan ve özelleştirilen, ortaklık yapısı kısmen ya da tamamen değiştirilerek yönetimi yabancı sermaye ve işbirlikçilerine veya yerli sermayeye devredilen ya da bunlarla paylaşılan İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları ve bunların iştirakleri yeniden kamulaştırılacaktır. Özelleştirmeyle ilgili bütün işlemler ayrıca soruşturulacaktır.

+++
arşiv:

Gazı bulmak yetmez. Petrol kanunu değişmeli   25 Ağustos 2020
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2020/08/gaz-bulmak-yetmez-petrol-kanunu.html

Milli Hükümet Programı ve bileşenleri   4 Nisan 2019
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2019/04/milli-hukumet-program-ve-bilesenleri.html


+++

Gazı bulmak yetmez. Petrol Kanunu değişmeli.

Fatih sondaj gemimiz Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğal gaz
rezervi keşfetti. Türkiye yılda 45 milyar m3 gaz kullanıyor. Bulunan
rezerv 7 yıllık ihtiyacımızı karşılıyor. Ancak üretim yılda 20 milyar
m3 civarında olabilir. Bu durumda 12-13 yıl süre ile yıllık ihtiyacımı-
zın %45 kadarını bu rezervden karşılayabiliriz.

Fakat gazı bulmak yalnızca başlangıç. Önümüzde zorlu bir süreç var.

Prof. Dr. Sencer İmer, Aydınlık'a bu süreci anlattı:

BULUNAN GAZIN ÇIKARILMASI

-- Bulunan gaz çok derinde. Gazı yeryüzüne çıkarmak ciddi bir teknoloji
    ve tecrübe gerektiriyor.  Bu teknoloji bizde yok. Dünyada çok az şirket
    bu teknolojiye sahip.

-- Yapılan sondajın derinliği 3,500 metre. Bunun 2,100 metresi deniz. 
    Yani deniz tabanından itibaren 1,400 metre kara içinde ilerlenmiş.

-- Karadeniz çok hareketli (rüzgar ve dalga). Platform kurmak çok zor
   ve maliyetli. Kuyudan karaya kadar deniz altından 140 kilometre gaz
   boru hattı döşenmesi gerekiyor.

-- 320 milyar m3 gaz yaklaşık 70 milyar dolar ediyor.1,000 m3 gaz piyasa
   durumuna göre 133 - 200 dolardan satılıyor.

PETROL KANUNU

-- Ancak bu 70 milyar doların hepsi Türkiye'nin kasasına girmeyecek.
   Gazı üretip boru hattı ile karaya taşıyacak şirkete avuç dolusu para 
   ödenecek. İşte işin acı tarafı burada başlıyor.

-- AKP iktidarı Gezi olayları sırasında Petrol Kanunu'nda değişiklik yaptı.
   Petrol ve doğal gaz çıkarmak için yapılacak anlaşmalarda devletin
   payını %12,5'a kadar düşürdü. Bu durumda diyelim ki SHELL ile anlaştık.
   320 milyar m3 gazın yalnızca 40 milyar m3 kısmına karşı gelen 9 milyar
   dolar Türkiye'nin kasasına girecek, 280 milyar m3 gaza karşı gelen 61
   milyar dolar SHELL şirketinin kasasına girecek.

-- 320 milyar m3 gaz bulduk diye seviniyoruz ama Türkiye'nin kasasına giren 
   miktar yalnızca 40 milyar m3 olacak. Yani yüzde 12,5

-- AKP iktidarının %12,5'a düşürdüğü bu oran, ABD işgali altındaki Irak'ta %18.
   Venezuela %30 olan bu payı %50'ye çıkardığı için Chavez ABD'nin hedefi
   haline geldi. AKP'nin yapmış olduğu bu değişiklik yüzünden, işgal edilen Irak
   gibi ülkelerden daha kötü bir konuma düştük.

-- Petrol kanunu yeniden düzenlenmeli, devletin payı artırılmalı.


BU KANUNU DEĞİŞTİRİN

Prof. Dr. Sencer İmer,
Petrol İş Sendikası Başkanı Süleyman Akyüz, ve,
Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Başkanı Necdet Pamir
iktidara seslendi: "Bu kanunu değiştirin"


Öncelikle yapılması gereken şey, Petrol Kanunu'nun değiştirilerek
devletin payının artırılması.

Fakat bu, sorunu kökünden çözmeyecek. 

Bulduğumuz gaz ve petrol yabancı şirketler aracılığıyla çıkarılırsa,
devletin payını ne kadar artırırsak artıralım, kaybımız yine de çok
yüksek olacak.

Bunu önlemenin çaresi, üretimin eskisi gibi TPAO eliyle yapılması.

+++

Gelecek yazı:

1980 darbesinden sonra özelleştirmelerle bölünen ve tabutuna AKP 
iktidarında PETKİM'in özelleştirilmesi ile son çivi çakılan TPAO, 
(Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) yeniden bütünleştirilerek eski 
yapısına kavuşturulmalı.

+++