29 Aralık 2020 Salı

Amerika Türkiye'yi HAYDUT DEVLET ilan etti

ABD'nin stratejisini belirleyen Atlantic Council (Atlantik Konseyi)
adlı kuruluş, 16 Aralık 2020 günlü yayınladığı raporun 10. Madde-
sinde Türkiye'yi HAYDUT DEVLET ilan etti.

Raporun İngilizce aslı için bakınız: 


"2021 yılında en büyük 10 risk ve fırsat" adlı raporun 10. Maddesi:

10 - Yeni Osmanlıcı Türkiye daha da haydutlaşıyor

Erdoğan yönetiminde giderek daha otoriter, İslamcı ve yayılmacı 
olan Türkiye; Somali, Katar, Libya, Irak, Suriye ve Balkanlar'a ya
askeri müdahalelerde bulundu ya da asker konuşlandırdı.

Ankara bir yandan IŞİD ile savaşan ABD müttefiki Kürtlere saldırır-
ken, diğer yandan Suriye, Libya ve Azerbaycan'da Rusya ile karşı
karşıya geldi.

Türkiye, NATO için tehdit oluşturan ve ABD yaptırımlarına yol açan
Rus S-400 hava sistemini konuşlandırdı.

Doğu Akdeniz'de Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal eden ve Kıbrıs'ı
tehdit eden kışkırtmalar yaptı.

Bir çok Arap devleti Türkiye'yi tehdit olarak görürken, Erdoğan, son
terör saldırılarına karşı tavrı nedeniyle Fransa'yı kışkırtıyor.

Ankara'nın çok yönlü askeri iddiaları Türkiye'yi üyesi sayan NATO 
içinde fikir ayrılıklarını tetikleyebilir ve bir hesaplaşmaya yol açabilir.

+++

10. Madde'nin tercümesi:

ABD, HAYDUT DEVLET terimini ilk olarak Kaddafi liderliğindeki 
Libya için kullanmıştı. ABD'nin Erdoğan ve Türkiye için ne gibi
bir gelecek planladığını buradan da görebiliriz.

Türkiye'nin yurt dışına asker göndermesi ve etki alanlarını geniş-
letmesi ABD çıkarlarına tehdit olarak görülüyor ve "yayılmacılık" 
olarak niteleniyor.

Türkiye'nin PKK - PYD - YPG ile mücadelesi "Kürtlere saldırmak"
olarak niteleniyor. ABD PKK'yı Kürtlerin temsilcisi kabul ettiğini,
PKK'yı müttefik olarak gördüğünü tekrar gözümüze sokuyor.

Suriye, Libya ve Azerbaycan'da (Karabağ'da) Türkiye ile Rusya'nın
karşı karşıya geldiğini söyleyerek Rusya ile aramıza kama sokmak
istiyor. Ancak Türkiye buralarda Rusya ile değil, ABD ile karşı karşıya.

Doğu Akdeniz'de Libya ile anlaşma imzalayarak Münhasır Ekonomik
Bölge ilan etmemiz ve bu bölgede petrol ve doğalgaz sondajları ve
sismik araştırmalar yapmamızı Amerika "Deniz hukukunu ihlal" olarak
niteliyor. Bu haklı eylemlerimizin Kıbrıs'ı tehdit ettiğini söylüyor.
Kıbrıs demekle Rum kesimini kastediyor. KKTC'yi yok sayıyor.

Son cümledeki ayrıntı çok önemli. "Türkiye'yi üyesi sayan NATO" diyor. 
"NATO, which counts Turkey as a member". Şaka gibi. Satır altı dalga
geçiyor. NATO üyeliğimizin kağıt üzerinde kaldığını dünyaya ilan ediyor.

Ayrıca tehdit ediyor: Türkiye bu askeri harekatları devam ettirirse NATO
ile Türkiye arasında bir hesaplaşma olacağından söz ediyor.


Böylece Atlantikçi muhalefet partilerinin

Azerbaycan işgal edilmiş topraklarını kurtarırken "Yoksul 
çocuklar ölüyor, savaş çığırtkanlığına hayır" bildirilerini
neden basıp dağıttıkları,

Libya'ya asker gönderme tezkeresine neden hayır dedikleri,

Doğu Akdeniz'de sondaj yapmamıza neden karşı çıktıkları,

PKK'nın Güneydoğu'da hendeklere gömülmesine, Suriye'nin,
kuzeyinde Fırat Kalkanı (Cerablus - El Bab), Zeytin Dalı (Afrin)
ve Barış Pınarı (Tel Abyad - Resulayn) bölgelerinden sökülüp
atılmasına neden "Saray Savaşı" diyerek karşı çıktıkları,

Neden yeniden PKK ile Açılım istedikleri,

S-400'lere neden karşı çıktıkları,

Neden durmaksızın Katar karşıtlığı yaptıkları,

anlaşılmış oluyor: Çünkü Amerika öyle istiyor.

+++

arşiv:

Yurtta, dünyada, Karabağ'da barış. Savaşa hayır  

ABD ve Suudilere korku salan Katar - Somali - Sudan Türk Üçgeni: 

+++

27 Aralık 2020 Pazar

Demirtaş'ı bırakmazsanız para vermezler, aç kalırsınız aç...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terör tutuklusu Demirtaş için
tahliye kararı verdi. Avukatların bunu gerekçe göstererek yaptığı
tahliye başvurusunu Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği reddetti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şu açıklamayı yaptı:
"Demirtaş teröristtir. AİHM'in almış olduğu karar boşlukta bir
karardır. Hiç bir anlamı yoktur."

Tayyip Erdoğan "Bizi bağlamaz, uymayız" dedi.


CHP Milletvekili Turan Aydoğan bunun üzerine
Meclis kürsüsünden tehditler savurdu:

"Ya saçmalıyorsunuz hakkatten ya. İktidarınızı ayakta tutmak
için bir otoriter tahkimatın ayaklarını oluşturmak için bütün ka-
nunları darmadağın ediyorsunuz. 12 Eylül rejiminden gerisiniz
kardeşim. Geldiğiniz yer 12 Eylül'ü aratır haldedir.

Ben burada hassasiyetle çocuğumun geleceğini konuşuyorum.
Bu kadar köpeksiz köyde değneksiz dolaşamazsınız. Böyle bir
hakkınız yok. Kimsiniz ya. Kimsiniz? Nedir bu hakimiyetiniz?

(Gürültüden anlaşılmıyor) Herkes haddini bilecek. 

Sayın Cumhurbaşkanı çıkıyor, AİHM'in Büyük Genel Kurul Kara-
rına karşı diyor ki, 'Bizi bağlamaz' diyor ya, 'Uymayız' diyor.

AİHM Kararından sonra gidilecek başka hiç bir yer yok.
Ve bizim için iç hukuk olma özelliği taşıyan bu durumla ilgili
milletin şovenist yanından faydalanmak için çıkıp diyorsunuz
ki: 'Biz tanımayız.'

Kardeşim, bağlar. Bal gibi bağlar. Yarın uygulayacaksın. 
Hadi uygulama, hadi uygulama da göreyim. 

Hadi uygulama da bak başına neler geliyo. 

Avrupa Konseyi'ne bu kadar ters düşmenin zannediyo 
musunuz böyle karşılıklı sözlerle geçiştirilecek yanı var? 

Parasızlıktan ölüyosunuz. Kuruş ararsınız kuruş. 
Size bir kuruş para vermezler. 

Bu kadar da verilen kararlara karşı böyle kafanıza göre 
takılırsanız açlıktan öldürürsünüz bu milleti. 

Gözünüz kesiyo mu. Uygulayacaksınız bu kararı. 
Görücez. Mecbursunuz uygulamaya. "

Buyurun video kaydı

+++

Yani Atlantik'in her dediğini yapmaya mecburuz
Akdeniz'de petrol arama.
Libya'ya asker gönderme. Libya'da petrol arama.
Kıbrıs'ta federasyon yap. Askerlerini azalt.
Avrupa Özerklik Şartı'nı uygula
Terörle Mücadele Kanununda değişiklik yap.
PKK ile Açılım yap
S-400 alma.
Daha neler de neler.

Milleti AB paralarıyla tehdit eden, gözü dönmüşcesine Batı'nın sözcülüğünü yapan, terörist Demirtaş'a özgürlük dileyen sayın vekil, HDP kapatılınca Meclis'in önünde kendini yakmaya bile kalkabilir.


Şu hırsa, şu öfkeye bakar mısınız? "Nasıl olur da Avrupa'ya karşı geliriz?" "Nasıl olur da Demirtaş'ı hapse atarız?" HDP milletvekilleri bile böyle savunmuyor terörist Demirtaş'ı. Seyit Rıza partisinden ne beklenir? Boşuna yırtınmayın; Demirtaş teröristtir, HDP kapatılacak.

+++

Avrupa'nın çifte standardı:

Balyoz, Ergenekon, OdaTV davaları ile ilgilenmeyen, hatta 
teşvik eden Avrupa Birliği, KCK (PKK) davasının her celse-
sine gözlemci gönderirdi.

+++

AİHM, Türkiye'de iç hukuk yolları tüketilmeden bu davayı kabul
edip karar vererek istisnai bir uygulama yaptı. Bu bir yana...


İspanya'da Bask bölgesindeki ayrılıkçı terör örgütü ETA'nın 
siyasi kolu Batasuna kapatılmış, AİHM kararı yerinde bulmuştu.

Batasuna'nın kapatılma nedeni, ETA'nın şiddet eylemlerini
kınamayı kabul etmemesi idi. Bu yüzden Batasuna teröre
destek verme suçlaması ile kapatılmıştı.

Tayyip Erdoğan, bunları hatırlatarak şöyle dedi:

"ETA terör örgütünün şiddet eylemini kınamamayı teröre destek
kabul eden AİHM'in 6-8 Ekim 2014'te 39 vatandaşımızın katle-
dilmesi ile sonuçlanan bir eylemin baş sorumlusunun tahliyesini
istemesi ikiyüzlülüktür."

"Demirtaş siyasi söylemleri sebebiyle değil, bölücü terör örgütünün
emriyle onlarca kişinin ölümüne yol açtığı için suçlu. Kobani ayak-
lanmasının, Diyarbakır'daki 53 gencin katili budur."

Adamlar Atatürk heykellerini yakıyor, sözde Atatürk'ün partisi
bunları kurtarmak için seferber oluyor. Atatürk'ün kemikleri
sızlıyor, NATO cephesi neşe doluyor.

Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız:
Demirtaş neşesi ile dolup taşan Atatürkçü Cumhuriyet  


+++

arşiv:
Biden kazandı, Demirtaş'ı kurtarma ekibi vites yükseltti 

+++

26 Aralık 2020 Cumartesi

Erdoğan - Putin muhabbeti zirvede: Erkek adam. Özü sözü bir


Putin yıl sonu basın toplantısında soruları canlı yayın üzerinden
yanıtladı. İşte öne çıkan sözleri: (17 Aralık 2020)

Soru
"Karabağ konusunda Türkiye'nin tutumu hakkında görüşünüz?"
Putin:
"Türkiye, Azerbaycan'ın haklı davasını savundu. İşgal edilen
toprakların geri verilmesini istiyordu."

Soru:
"Hangi ülke liderleri ile müzakere yürütmek sizin için rahat?"
Putin:
"Erdoğan ile belirli konularda görüş ayrılıklarımız var. Kimi 
zaman karşıt görüşlerde oluyoruz. Ancak o sözünü tutan bir 
insan, bir erkek (erkek adam). Özü sözü bir"

"Bir şeyin ülkesi için yararlı olduğunu düşündüğünde sonuna
kadar gidiyor. Bu yüzden davranışlarını öngörmek (önceden
tahmin etmek) mümkün. Karşınızdaki kişi ile pazarlık yaparken
bu öngörülebilirlik çok önemli." 



Tayyip Erdoğan bu övgüye bir hafta sonra yanıt verdi (25 Aralık)

Putin'in "anlaşabildiği uyumlu lider" olarak kendisini göstermesi ve
"Özü sözü birdir" demesi hakkındaki soruyu şöyle yanıtladı:

"Putin'in bu sözleri aynı zamanda kendisini de ifade ediyor.
Sayın Putin ile tanıştığımdan bu yana ben de kendisini aynen
bu şekilde tanıdım: Özü sözü bir, verdiği sözde duran."

"İkili ilişkilerimizi bu tür güçlü götürebildiğimiz ülke nadirdir."

"Şu ana kadar sürdürdüğümüz münasebetleri temenni ederim
ki bundan sonra da yine aynı şekilde sürdürürüz."

"Bunu gerek siyasi, gerek askeri, diplomatik, kültürel, ekonomik,
tüm bu konularda gördüm, görüyorum."

"Şu anda da aramızdaki ticaret hacmine baktığımız zaman
hedeflerimize de aynı kararlılıkla yürüyoruz ve yürüyeceğimize
de inanıyorum."

+++

Atlantik (ABD - NATO - AB) tehditlerine karşı cephemizi giderek
sağlama alıyoruz.

Karabağ, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Libya, Irak ve Suriye'nin kuzeyin-
de PKK ile mücadele konularında doğru yolda gidiyoruz.

Astana süreci ilerliyor.

Tutuklu 2 Rus vatandaşının serbest bırakılmasını sağlayarak
Libya'da Rusya ile işbirliği önündeki bir engeli daha kaldırdık.

ABD'nin Uygur kışkırtması konusunda kararlı duruyoruz.

Bir de şu Davutoğlu'nun mirası olan "Katil Esed" saçmalığından 
kurtulabilirsek, Suriye'de Fırat'ın doğusundaki PKK varlığını da 
Suriye Ordusu ile birlikte ortadan kaldırabiliriz ve Türkiye gemisini
Avrasya limanına kazasız belasız ulaştırmamızın önünde bir engel
kalmaz.

Yeni yıl için temennimiz bu.


+++

24 Aralık 2020 Perşembe

NATO'nun istediği tezkereye EVET, istemediğine HAYIR dediler

Amerikancılık siyasetine devam eden CHP yönetimi 
NATO'nun istediğine EVET, istemediğine HAYIR dedi.

NATO Afganistan'a Türk askeri istiyor.
CHP bu yüzden Afganistan tezkeresine EVET oyu verdi.

NATO Libya'da Türk askeri istemiyor.
CHP bu yüzden Libya tezkeresine HAYIR oyu verdi.

Biden İttifakı'nın diğer üyeleri İYİ ve HDP de CHP ile
aynı yönde oy kullandı.


NATO, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den elini çekmesini istiyor.
Doğu Akdeniz'deki petrol, doğalgaz ve diğer kaynaklardan
ülkemizin yaralanmasını istemiyor.

Meşru Libya Hükumeti  ile yaptığımız anlaşmaya dayanarak 
Doğu Akdeniz'de ilan ettiğimiz deniz sınırlarımızı tanımıyor.
Bölgede yaptığımız petrol-doğalgaz sondajlarına karşı çıkıyor.


Darbeci General Hafter'i destekleyen NATO, Bizim meşru Libya
Hükumeti ile bağımızı gevşetmeyi ve baskı kurarak Türkiye-Libya
deniz yetki alanı anlaşmasını iptal ettirmeyi planlıyor.

Bu amaçla NATO, Libya'da Türk askeri istemiyor.
CHP, NATO ile birlik olup Türkiye'ye karşı mevzileniyor.

Libya ile imzaladığımız anlaşmaya dayanarak ilan ettiğimiz Doğu
Akdeniz Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) haritamız hakkında 
ayrıntılı bilgi için bakınız: 
Doğu Akdeniz MEB haritamızı yayınladık 



NATO, bizim Akdeniz'deki yetki alanımızın yukarıdaki haritada kırmızı
ile gösterilen bölge olduğunu iddia ediyor, açık mavi renkle gösterilen
104.000 km2 yetki alanımızdan bizi kovmak istiyor.

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 
Sevilla (Yeni Sevr) saldırısına karşı Mavi Vatan Kararı

+++

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz yazılı açıklamasında:
"Türkiye ile Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükumet (UMH) arasında
27 Kasım 2019'da imzalanan Deniz Yetki Alanları ve Askeri İşbirliği Anlaş-
maları bölgemizde yeni tartışmalara yol açacak belgelerdir."
diyerek NATO ile birlikte ülkemize karşı tutum aldıklarını açıklamıştı.
(30 Kasım 2019)

Ayrıntılı bilgi için bakınız:  
CHP Libya anlaşmasına karşı çıktı

+++

Bir yıl sonra
21 Kasım 2020 günü CHP Genel Başkan Danışmanı Ünal Çeviköz, 
ABD Alman Marshall Fonu'nda yaptığı konuşmada "Türkiye, Libya'ya 
silah ambargosuna uymamakla eleştiriliyor" diyerek Türkiye'yi suçladı,
ve 12 maddelik ABD'ye biat programını açıkladı.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
ABD'ye biat programı: NATO'ya geri döneceğiz  

+++

CHP'nin bu açıklamasından bir gün sonra, Avrupa Birliği'nin İrini
Operasyonu kuvvetleri, meşru Libya Hükûmeti'ne mal götürmekte
olan Türk bandıralı gemiye silahlı baskın yaptı, silah aradı.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Almanya'yı uyardık: ABD'ye uyma, korsan olma 

+++

İrini Operasyonu 31 Mart 2020'de başlatıldı. AB ülkelerinin savaş
gemilerinden bir filo oluşturuldu. Amaç, "Birleşmiş Milletler'in Libya'ya
silah kısıtlamasını denetlemek" olarak açıklandı.

Ancak isyancı General Hafter'e her türlü silah karadan ve havadan 
Mısır sınırı üzerinden gönderiliyor.  AB bundan rahatsızlık duymuyor.

Meşru Libya Hükûmeti'ne ise ancak deniz yolu ile silah gönderilebi-
liyor. Buradan şu anlaşılıyor: AB, İrini Operasyonu'nu Türkiye'nin
Libya'ya silah göndermesini engellemek amacıyla başlattı.

+++

CHP, Avrupa Birliği'nin gemimize hukuksuz silahlı baskını dolayısıyla
yaptığı açıklamada Türkiye'yi haksız, AB'yi haklı gösterdi.

Kılıçdaroğlu önce CHP Gurup toplantısında, sonra da Demokrat
Parti'ye yaptığı ziyaret sırasında şöyle dedi: (4 Aralık 2020)

"Yunan komutan, Almanya, İtalya aradılar. 'Arama yapacağız' diye.
Türkiye'ye bildiriyorlar 'Arama yapacağız, izin verin' diye. Dört saat
geçiyor, cevap yok. Bunun üzerine Roma'daki Büyükelçiliğimizi arı-
yorlar, Bir saat de orada geçiyor. 

Beşinci saatin sonunda NATO'nun 'Sessizlik yöntemi' diye bir kuralı
var. Yani cevap vermezseniz kabul ediyor anlamına geliyor. Bunlar
da iniyorlar, gemiyi arıyorlar."

Yunan sitesi greekcitytimes.com haberi şöyle verdi:
"Türk muhalefeti: Yunan komutan, Libya'ya giden Türk gemisini
aramakta haklıydı"


Kılıçdaroğlu'nun açıklaması baştan aşağı yanlış.

Birincisi:
İrini operasyonu NATO kapsamında değil. Dolayısıyla "Sessizlik
yöntemi" kuralı burada geçerli değil.

İkincisi:
Dört saat süre kuralı Denizlerde Seyrüsefer Serbestisi Uluslararası
Sözleşmesi'nin ek protokol maddesi. Bu düzenlemeye Türkiye onay
vermediği için bu da geçerli değil. Karşılıklı olarak tanınmayan mad-
deler uygulanamaz.

Üçüncüsü:
Açık sularda gemiye çıkmak için yalnızca bayrak ülkesinin onayı
yeterli değil. Türkiye "Gemiye çıkabilirsiniz" diye onay vermiş olsa
bile, gemi kaptanının rızası olmadan gemiye çıkılamaz. Bu olayda
kaptan onay vermemiş, "Çıkamazsınız" demiş, buna rağmen gemi-
ye çıkılmış.

Dördüncüsü:
Açık sularda gemiye çıkılması için güvenilir bir istihbarat olması gere-
kiyor. Bu olayda Avrupa Birliği Türk gemisinde silah olduğuna dair
bir istihbarat bilgisi aldığını Türk makamlarına iletmedi. Şüphe üze-
rine veya rastgele gemiye çıkıp arama yapılamaz.

Beşincisi:
Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye cevap vermedi" iddiası da doğru değil.
İrini Harekat Merkezi saat 14:00 sularında Roma Büyükelçiliğimizden
izin istedi. Büyükelçimiz saat 17:44'te aramaya onay vermediğimizi
bildirdi. Buna rağmen 18:00'de gemiye çıkıldı.

Sonuç: Yunan komutan liderliğindeki Alman savaş gemisinde bulunan
Alman askerlerinin Türkiye'nin ve kaptanın karşı çıkmasına rağmen
gemide arama yapması, mürettebata silah doğrultması, elleri havada
fotoğraflarını çekip dünyaya servis etmesi tam bir korsanlıktır.

Kılıçdaroğlu bunları bilmez mi?

Bilir ama maksat Türkiye'yi savunmak değil, 
Avrupa Birliği'nin borusunu öttürmek. 

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 

+++

Okuma önerileri:

AB'nin sinsi operasyonu: İRİNİ 


Doğu Akdeniz kıta sahanlığımız hakkında bilgi için bakınız:
Meis Adası civarında NAVTEX 

+++