31 Ocak 2022 Pazartesi

Taşkömürü Programı Önderi Dr. Necdet Biçer'i kaybettik

Maden Y. Mühendisi Dr. Necdet Biçer, uzun zamandır hazırlıklarına
katıldığı ve konuşmacı olacağı "Kömürde Üretim Devrimi Kurultayı"
öncesinde 66 yaşında pankreas kanserinden hayatını kaybetti. 


Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek'in başsağlığı mesajı:

"Zonguldak Üretim Devrimi ve Taşkömürü Programı'nın Önderi,
Türkiye Taşkömürü Kurumu Etüt, Plan Proje ve Tesis Eski Başkanı,
Vatan Partisi'nin Kıdemli Üyesi,
USMER (Ulusal Strateji Merkezi) Maden Komisyonu Başkanı
değerli arkadaşımız Necdet Biçer hayata gözlerini yumdu.
Anısı Üretim Devrimi'nde ve maden ocaklarında yaşayacak"


Dr. Necdet Biçer 1979'da İTÜ Maden Fakültesi'nden mezun oldu.
TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri) Kozlu bölgesinde 4 yıl yeraltı ocak
mühendisi olarak çalıştı. Devlet sınavını kazanarak gittiği İngiltere'de
1982-1987 arasında master ve doktora çalışması yaptı.
Yurda döndükten sonra TTK'da (Türkiye Taşkömürü Kurumu) 2017
yılına kadar görev yaptı.

Emeklilik döneminde USMER Maden Komisyonu Başkanı oldu.
1980 sonrası Turgut Özal sürecinde üretimine darbe vurulan
Zonguldak kömür havzasında yeni yatırımlarla üretimin artırılması
ve kömürde dışa bağımlılığa son verilmesi konusunda plan ve
projeler hazırlanmasına önderlik etti.

Biçer, 30 Ocak 2022 günü öğlen vakti Uzun Mehmet Camisi'nden
alınarak toprağa verildi. Cenazeye Doğu Perinçek başta olmak
üzere Vatan Partililer de katıldı.

Video kaydı: 

Cenazeden sonra saat 14'te Kömürde Üretim Devrimi Kurultayı
çalışmalarına başladı.

+++

Necdet Biçer, USMER Genel Başkanı Şule Perinçek'in ULUSAL
KANAL'daki Yeni Ufuklar programına katılmıştı. 6 - 11 - 2021

46 dakika süreli video kaydı

Bu programda ele alınan beli başlı konular özetle şöyle:

Dünya çapında elektrik üretiminin %21'i ve demir çelik üretiminin
%71'i kömüre dayalıdır.

5 Nisan 1994 Ekonomik Önlemler Paketi, Türk sanayisinin başına 
çuval geçirdi. ABD'nin askerlerimizin başına çuval geçirmesi gibi.

Bu pakete göre KARDEMİR kapatılacak, kömür madenleri özelleş-
tirilecekti. Bu süreçte 1970'te 4,5 milyon ton olan Zonguldak kömür 
üretimi 2020'de 712 bin tona düştü.

AB Komisyonu, ikame edilmesi mümkün olmayan, yani yerine konula-
bilecek başka bir enerji kaynağı olmayan koklaşabilir kömürün Paris
İklim Anlaşması'na dahil edilmeyeceğini duyurdu. Zonguldak'tan çıka-
rılan taşkömürü koklaşabilir olduğundan bu kapsamdadır.

Dünya kömür üretimi yıllık 8 milyar tondur. Bunun 3,5 milyar tonunu
Çin, 500 milyon tonunu Rusya üretiyor. Çin, 2027 yılına kadar üretim
artışına devam edeceğini açıkladı. Gelişmiş ülkelere: "Siz yarışa bizden
önce başladınız, havayı kirleterek sanayileştiniz. Şimdi sıra bizde" diyor
özet olarak.

Bu 8 milyar ton kömürün yalnızca %15 kadarı ihraç ediliyor.
% 85'ini kömürü çıkaran ülke kullanıyor.

Bu 8 milyar tonun 1 milyar tonu koklaşabilir kömür. Onun çok az bir
kısmı ihraç ediliyor. Fiyatı 300 dolara tırmanabilir.

Kendi üretimimizi azalttık, ithal kömürle elektrik santralleri kurduk.
O zaman tonu 60-70 dolar olan kömür şimdi 150 dolar.

Zonguldak'a gerekli olan yatırım:

Türkiye Taşkömürü Başkanlığı kurulmalı. Yatırımları planlamalı.

10 - 15 yıllık bir süreçte 2,5 milyar dolarlık yatırım yapılmalı.

Eski madenlere 750 milyon dolarlık (150 dolar/ton) yatırımla üretim
yılda 5 milyon tona çıkarılabilir.

Yeni sahalarda 1 milyar 750 milyon dolarlık (250 dolar/ton) yatırımla
yılda 7 milyon ton, 

Toplam 2,5 milyar dolarlık yatırımla yılda 12 milyon ton kömür
üretilebilir.

+++

USMER ön projeyi hazırladı. Sıra devletin bunu değerlendirmesinde.

+++

GÖREV VAKFI şeması:

İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri Vakfı

Görev Medya : ULUSAL KANAL
                          Aydınlık  gazetesi
                          ULUSAL RADYO
                          TEORİ dergisi
                          Bilim ve Ütopya dergisi
                          KAYNAK YAYINLARI      
Görev Holding 

USMER (Ulusal Strateji Merkezi)  

Asya Çağı Üniversitesi


+++


29 Ocak 2022 Cumartesi

Halkımız "Rusya ve Çin" dedi, medya görmezden geldi.

Metropoll şirketi geçen yıl yaptığı araştırmayı bu yıl tekrarladı.

Soru:

"Türkiye, dış ilişkilerinde ABD ve AB'ye mi, 
yoksa Rusya ve Çin'e mi öncelik vermelidir?"

2021 ve 2022 araştırma sonuçları şöyle:

Genel sonuç:     2021     2022
Rusya ve Çin:     %27,6   %39,4
ABD ve AB    :    %40,9    %37,5
Fikrim yok     :                  % 23,1

İbre tersine döndü. Geçen 1 yıl içinde Rusya ve Çin seçeneği
ABD ve AB seçeneğinin önüne geçti.

Rusya ve Çin diyenler %43 arttı
ABD ve AB diyenler %9 azaldı


"Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz" sorusuna
göre dağılım ve geçen yıl yapılan araştırma ile karşılaştırılması:


AKP ve MHP seçmeni "Rusya ve Çin" diyor.

Parti      Rusya ve Çin     ABD ve AB    Kararsız
             2021      2022     2021    2022        2022
AKP      30,8       49,4      35,8      27,1        23,4
MHP     34,9       50,7      33,6      38,7        10,7  

AKP seçmeni  2021'de %30,8, 2022'de %49,4 
MHP seçmeni 2021'de %34,9, 2022'de %50,7 "Rusya ve Çin" diyor.
Her iki partide "Rusya ve Çin" eğiliminde %15 kadar artış var.

AKP'de "ABD ve AB" eğilimi %35,8'den %27,1'e düşüyor.
MHP'de %33,6'dan %38,7'ye çıkıyor.

Geçen 1 yılda AKP ve MHP seçmeninin %15'i daha Rusya ve Çin'e 
yöneliyor. Cumhur İttifakı seçmeninin yarısı "Avrasya" diyor.

Ancak ABD ve AB "Erdoğan'ı indireceğiz" tehditleri savurdukları halde,
AKP ve MHP tabanında bu durumu algılayamayan ve hala Batı'dan
medet uman %27 ve %35 gibi bir kitle var. Bu kitle AKP'de azalıyor,
MHP'de artıyor.

+++

Millet İttifakı ise "ABD ve AB" diyor. Buyurun:


Parti      Rusya ve Çin     ABD ve AB    Kararsız
             2021      2022     2021    2022        2022
CHP      30,9       34,4      40,5     45,8         19,7
İYİ         36,3       41,1      43,0     45,2         13,7

Görülüyor ki, CHP ve İYİ Parti yönetimleri Rusya ve Çin düşmanlığı
yaptıkları, Putin ve Şi Cinping'e "diktatör" diye saldırdıkları, Çin'i
Uygurlara soykırım yapmakla suçladıkları halde, tabanlarında bu
palavraları yutmayan %35 - %40 civarında uyanık bir kitle var.
Ve bu kitle son 1 yılda %5 kadar artış göstermiş.

Diğer taraftan, bu palavraları yutanlar %45.

+++

Gelelim PKK'nın yasal uzantısı HDP'nin seçmenine:


"ABD ve AB" diyenlerin oranı %70'ten %57,8'e düşmüş.
"Rusya ve Çin" diyenlerin oranı %10'dan %26,5'e çıkmış.

ABD'nin dünya çapında güç kaybetmesi, HDP seçmeninin ABD'den
ümidini kesmesine neden oluyor. Bölgemizde ABD'ye güvenin sar-
sılmasına neden olan belli başlı olaylar şunlar:

ABD ve İsrail'in desteklediği "Barzanistan'ın bağımsızlığı" referandu-
munun Türkiye - İran - Irak - Rusya işbirliği tarafından engellenmesi,

Suriye'nin önemli kısmını PKK ile birlikte işgal etmiş olan ABD'nin
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatlarına engel ola-
maması. Bu 3 bölgenin IŞİD ve PKK'dan temizlenmesini ABD'nin
eli kolu bağlı seyretmek durumunda kalması.

Tıpkı PKK - PYD gibi kendi eliyle kurup silahlandırdığı sözde Afgan
ordusunu yüzüstü bırakan ABD'nin Taliban'ın önünden beceriksizce
kaçması.

ABD'nin Azerbaycan'a saldırması için cesaretlendirdiği Ermenistan'ın
arkasında duramayarak Rusya - İran - Türkiye ile işbirliği ile yenilgiye
uğratılmasını seyretmek durumunda kalması

Amerikancı darbe ile iktidara gelen Gürcistan yönetiminin Abhazya ve
Güney Osetya bölgelerini kaybetmesine, bu iki bölgenin Rusya desteği
ile bağımsızlık ilan etmesine ABD'nin engel olamaması.

Amerikancı darbe ile iktidara gelen Ukrayna'nın Kırım, Lugansk ve
Donetsk bölgelerini kaybetmesine ABD'nin engel olamaması.

ABD'nin 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinin başarısızlığa
uğraması.

Geniş bilgi için bakınız: 

+++

Ancak halkımızın Avrasya'ya yönelmesinde Vatan Partisi'nin
çalışmaları belirleyici oldu. Geniş bilgi için bakınız:
Türk Milletinin tercihi 

+++

Metropoll 2021 araştırma sonuçları için bakınız: 
Cumhur değil Millet; Rusya-Çin değil AB-ABD 

2021'de anketten ABD-AB çıkınca yukarıdaki gibi neşeli manşetler 
atanlar, bu yıl ibre tersine dönünce ortalıkta görünmüyorlar.
"Bağımsız medya" denilen şey işte bu: ABD borazanlığı

+++

   Aydınlık, 24 Ocak 2022

+++


28 Ocak 2022 Cuma

Emin Çölaşan ULUSAL KANAL'a tazminat ödeyecek

SÖZCÜ yazarı Emin Çölaşan, "Digitürk'e girmesi için gereken para
ULUSAL KANAL'a örtülü ödenekten verildi" iftirası atmıştı.

Örtülü ödenek. Yani Tayyip Erdoğan...

SÖZCÜ gazetesi ve Emin Çölaşan, açılan dava sonucunda, 15 bin TL
manevi tazminat cezasına çarptırıldı.

Ayrıntılı bilgi için: 

Aydınlık, 28 Ocak 2022

Çölaşan'ın iftira yazısı şöyle idi:


Çölaşan, yazısında 500 bin doların ULUSAL KANAL'a örtülü ödenek-
ten verildiğini iddia ettiklerini söylediği "bazıları"nın kimler olduğunu
açıklayamadı. Zaten Çölaşan'dan başka bu iddiada bulunan kimse
de yoktu. Dolayısıyla iftiranın kaynağının Çölaşan olduğu açıktı.

ULUSAL KANAL, bu parayı Çölaşan'ın iddia ettiği gibi "bir yerlerden"
bulmamış, vatandaşların bağışlarından toplamıştı. Banka dekontları,
bağışlanan gayrı menkullerin (tarla, ev vs...) belgeleri bunu ispatlıyordu.

Ve mahkemede bu durum ispatlandı. 

ULUSAL KANAL'a bir telefon etseydi, onu GÖREV VAKFI'na 
misafir eder, halkımızın gönderdiği paraların dekontlarını tek 
tek kendisine gösterirdik, bağışlanan taşınmazların tapularını
da...Böylece meraktan kurtulur, CIA görevlisi ağzıyla "örtülü ödenek"
gibi iftiralar atmazdı.


Bu konuda geniş bilgi için bakınız: 
SÖZCÜ ve Çölaşan yalan ve iftiraları nedeniyle 
yargıda hesap verecek 

+++

Zeytin tarlalarını bağışlayan çiftçi ve diğer bağışçılar 
Çölaşan'a sesleniyor: Örtülü ödenek benim."
Video kaydı

+++

Ve bağışlarını açıklamak zorunda kaldıkları için utananlar:
Adam zıvanadan çıkardı beni de yoksa bağış
hiç söylenir mi, çok ayıp,

+++

Ama onun amacı gerçekleri öğrenmek değildi. 
HDP'yi ve Cemaati (FETÖ'yü) savunan yazıları ile ULUSAL KANAL'a
iftira yazısı aynı amaca hizmet ediyordu: ABD'nin çıkarlarına

Bu iftira, ABD cephesinden yurtseverlere karşı açılan psikolojik
bir savaştı. 


HDP ve Cemaat savunmaları hakkında geniş bilgi için bakınız:
İşte ellerimiz, ellerimizi veriyoruz. İşte gözlerimiz 

+++

ULUSAL KANAL yayın mecraları ve üyesi olduğu GÖREV VAKFI'nın
örgütlenme planı hakkında geniş bilgi için bakınız.

ULUSAL KANAL Digiturk dahil tüm mecralarda 

+++

O gün şöyle demiştik:


+++

26 Ocak 2022 Çarşamba

KKTC seçimlerinde Batı yanlıları bozguna uğradı

Rum kesimi ile sözde federasyon yapıp KKTC'yi Rum egemenliğine
sokmak suretiyle Avrupa Birliği'ne girmek isteyen Amerikancı partiler
23 Ocak 2022 seçimlerinde bozguna uğradı.

Seçime katılma oranı: %58,23



Son 3 seçimde alınan oyların karşılaştırılması:

+++

KAZANILAN SANDALYE SAYISI

Parti      2013       2018     2022    

UBP        14           21         24   Ulusal Birlik Partisi

CTP         21          12         18   Cumhuriyetçi Türk Partisi

DP           12            3           3   Demokrat Parti

HP           yeni          9          3   Halkın Partisi

YDP         yeni          2          2  Yeniden Doğuş Partisi

TDP            3            3          -   Toplumcu Demokrasi Partisi

TKP-YG     -              -          -   Toplumcu Kurtuluş Partisi - Yeni Güçler

BY             -               -          -    Bağımsızlık Yolu
          
KKTC'nin bağımsızlığından yana partiler kırmızı renkle gösterildi.
Mavi ile gösterilen 3 federasyoncu parti %5 seçim barajını geçemedi.
Federasyoncu eski Cumhurbaşkanı M. Ali Talat'ın partisi CTP
oylarını artırdı.
Orta yolcu Halkın Partisi oy kaybetti.

+++

OY ORANI %

Parti      2018      2022

UBP      35,61    39,54

CTP      20,95    32,04

DP           7,82     7,41   

HP         17,07     6,68

YDP        6,99      6,39

TDP         8,65     4,42

TKP-YG ve BY    3,52

+++

Bağımsızlık yanlılarının sandalye sayısı 29, oy oranı %53,34
Meclis'te 50 sandalye var. 26 sandalye çoğunluğu sağlıyor.

2018’de yüzde 17,07 oy alarak hükümet ortağı olan ve daha sonra 
UBP ile koalisyonu bozan Kudret Özersay’ın partisi orta yolcu HP’nin 
oyları yüzde 6,68’e düştü. 

UBP’den ayrılanların kurduğu Demokrat Parti oy oranını korudu. 
Bu partinin lideri olan Serdar Denktaş (Rauf Denktaş'ın oğlu) 
daha sonra istifa etmişti.

1 Kasım 2021
Başbakanlık mazbatası takdim töreni

+++

2004'te bağımsızlık yanlısı Rauf Denktaş'ı devirerek Cumhurbaşkanı
olan M. Ali Talat ve ondan sonra 2015'te Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa
Akıncı federasyon taraftarı idiler. Akıncı 2020 seçimlerini kaybetti ve
bağımsızlık yanlısı Ersin Tatar Cumhurbaşkanı oldu.

Akıncı'nın KKTC'yi Rumlara satma girişimleri Meclis'ten dönmüştü.
Bu hain, ülke topraklarının bir kısmını Rumlara vermeyi öngören bir
haritayı müzakere masasına bile koymuştu.

Bakınız:
Kıbrıs Türkü Amerikan Valisi'ni indirdi. 
Emperyalizm kaybetti. Asya kazandı 


O zaman Amerikancı politikalar izleyen AKP, federasyoncu M. Ali Talat'ı
destekleyerek Denktaş'ın saf dışı bırakılmasında baş rolü oynamıştı.

2004'te Denktaş'ın yerine seçilen federasyoncu M. Ali Talat'a seçimden
önce şöyle diyordu telefonda Erdoğan: "O (Denktaş) artık bitmiştir."
Federasyona engel olan Denktaş'a "takoz" deniliyordu.

Erdoğan - Talat telefon kaydı bant çözümü için bakınız:
Aydınlık ve Ulusal Kanal'ın darbe suçları - 1 

Bakınız:
Ergenekon tertibi Denktaş'a da uzanmıştı 

Federasyoncuların KKTC Cumhurbaşkanlığı'nı gasp etme süreci
2004'te başladı, 2020'de bitti. 2013/2015 FETÖ ve PKK ile, dolayısı
ile ABD ile arasının açılması sürecinde Erdoğan federasyonculardan
desteğini çekti ve KKTC'nin bağımsızlığını savunmaya başladı. Destek
kaybeden Amerikancılar KKTC Cumhurbaşkanlığını kaybettiler.

Ancak bu başarıda an büyük pay Aydınlık ve ULUSAL KANAL ile 
KKTC'de yayınlanan Volkan gazetesine aittir.


+++

Amerikan Valisi Akıncı'nın eski partileri olan TKP ve TDP
%5'lik seçim barajının altında kalarak Meclis'e giremediler.

Amerikancı M, Ali Talat'ın partisi CTP 12 sandalyede kaldı.

Bizdeki Millet İttifakı'nın KKTC'deki eşdeğerleri bozguna uğradı.

+++

Seçim öncesi KKTC'de Amerikan Valisi Akıncı ile ve seçim sonrası
Yunanistan'da Başbakan Miçotakis ve Atina Belediye Başkanı ile 
görüşen İmamoğlu da üzüntüsünden yataklara düşmüş olmalı.

Tüm Millet İttifakı bileşenlerine ve KKTC'deki Atlantikçilere,
kısaca Biden tayfasına geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
Federasyon maceranız mezara gömülmüştür.

Türkiye'yi AB'ye sokma hayaliniz de bitmiştir. Çünkü: "Türk askeri
Kıbrıs'tan çekilmezse Türkiye AB üyesi olamaz" buyurulmuştur.
(AKP de bu olanaksız AB üyeliği  iddiasından artık vazgeçmelidir)

İmamoğlu KKTC'de ziyaretlerde bulundu 

İmamoğlu Atina'da Miçotakis ile bir araya geldi 

Bir Belediye Başkanı bu ziyaretleri niçin yapar?
Eğer Cumhurbaşkanlığında gözü yoksa?

+++

24 Ocak 2022 Pazartesi

Erdoğan kendi ayağına KIRIM kurşunu sıkıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk dönüşü yaptığı konuşmada
Rusya'yı Kırım'da işgalci olmakla suçladı:

"Kırım'ın işgaline karşı olduğumuzu Sayın Putin'le yaptığımız her
görüşmede kendisine söylüyorum"

Böylece kendi ayağına kurşun sıkıyor. O kurşun Vatan Partisi'nin de,
Türkiye'nin de ayağına sıkılıyor.

+++

Her şeyden önce, Rusya Kırım'da işgalci değil.
 
Sayın Erdoğan'ın bol maaşlı danışmanları bunu ona açıklamıyorlar mı?
Cumhurbaşkanı her şeyi bilmek zorunda değil. Ama kendisini yanıltan
ve gerçekleri söylemeyen Batı yanlılarını danışman yaparsa yanılır.
Hem kendisini, hem de ülkeyi ateşe atar.

Sovyetler Birliği döneminde Rusya'ya bağlı ve nüfusunun %80'i Rus olan
Kırım, yönetim kolaylığı sağlamak amacıyla Sovyet Lider Kruşçev'in kararı ile Ukrayna'ya bağlanmıştı. Çünkü o dönemde Sovyet yöneticileri ülkenin dağılıp Kırım'ın Ukrayna'da kalacağı bir tabloyu hayal bile edemezlerdi.

Nikita Kruşçev'in oğlu Sergey Kruşçev, "Babamın Ukraynalı eşine
Kırım'ı hediye ettiği doğru değil, olay ekonomikti" diyor.

Ukrayna'nın başına Turuncu (Amerikancı)Soros Devrimi ile Rus 
düşmanı faşist özentili bir rejim gelince, Kırım, sonucu %96 "evet" 
çıkan bir referandum ile Rusya'ya geri döndü.

İşgal yok. Kırım, ödünç olarak verildiği Ukrayna'dan anavatana dönüyor.

Bu konuda geniş bilgi için bakınız:

Rusya'dan Türkiye'ye Kırım uyarısı 

+++

1938 yılında Kırım'daki bölgelerde (rayonlarda) etnik dağılım
Açık mavi: Kırım Tatarları
Koyu mavi: Yahudiler
Turuncu: Almanlar
Sarı: Ukraynalılar
Pembe: Ruslar

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Alman ve Yahudi nüfus azaldı.
            (Almanlar Almanya'ya, Yahudiler İsrail'e göç etti)
Ukraynalı nüfus %24'e yükseldi. Rus nüfus %58'e düştü. Tatarlar %14.
                2017 sayımına göre toplam nüfus 2 milyon.

+++

Sonra, Rus nüfusun çoğunlukta olduğu Ukrayna'nın doğu bölgelerinden
ikisinde Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri ilan edildi.

Bakınız:
Ukrayna 2 eyaletini daha kaybetti 

Rusya Donbas'ta ateşkesi uzatmıyor - Haritalar 

Amerikancı Soros darbelerinin sonuçları şöyle oldu:
Ukrayna: Kırım, Donetsk ve Lugansk'ı kaybetti
Gürcistan: Abhazya ve Güney Osetya'yı kaybetti
Ermenistan: İşgal etmiş olduğu Karabağ ve 3 rayonu kaybetti.

Bakınız:
Abhazya - Vatan Ortak Bildirisi 

ABD, darbe yaptığı ülkelerin dağılmasını önleyemiyor.
Bu durum, ABD'nin güç kaybettiğini, tek kutuplu dünyanın sona 
erdiğini çok açık bir şekilde gösteriyor.

+++

Erdoğan'ın "Rusya Kırım'da işgalci" suçlamasına karşı
Putin de "Türkiye Kıbrıs'ta işgalci" derse ne olacak?

Eğer Birleşmiş Milletler'in "Rusya işgalci" kararına atıf yapılıyorsa,
BM kararına göre Türkiye de Kıbrıs'ta işgalci. Hem de daha büyük
bir oy çokluğu ile. Ve Güvenlik Konseyi kararı farkı ile.

Ayrıca, Türkiye Kıbrıs'a askeri müdahalede bulunmuş. Rusya ise
Kırım'a tek bir asker sokmamış, tek kurşun atmadan referandum
ile işi halletmiş.

Eğer siz Rusya'ya işgalci derseniz, siz ona göre en az yüz kat
daha fazla işgalci konumuna koyulabilirsiniz.

Çuvaldızı Rusya'ya batırmadan iğneyi kendimize lütfen.
Rusya'nın Kırım ve Türkiye'nin Kıbrıs konumları benzerdir çünkü.

+++

"Rusya KIRIM'da işgale son versin" oylaması 5 Kasım 2021:
17 ret (Rusya işgalci değil)
63 kabul (Rusya işgalci)
62 çekimser
Ancak Rusya ve Çin Daimi Üye oldukları için, Güvenlik Konseyi
"Rusya işgale son versin" kararı almadı.

+++

Güvenlik Konseyi 353 ve 550 Sayılı Kararları Kıbrıs'ın bir kısmının
Türkiye'nin işgali altında olduğunu, işgal kuvvetlerinin geri çekilmesini,
KKTC'nin BM üyesi ülkelerce tanınmaması çağrısı yapmaktadır.

KKTC'nin kuruluş kararının geri alınması talebi oylaması 18-11-1983
Pakistan. Ret 
Ürdün: Çekimser
Diğer 13 Güvenlik Konseyi Üyesi: Kabul 

+++

Bütün bunlar bir yana, Sayın Erdoğan, Batı tehdidine karşı dayanak
yapması gereken Rusya'yı karşısına alacak hamleler yapmak sureti
ile kendisini yalnızlaştırmaktadır.

Ukrayna, Karadeniz'in altından Rus doğalgazını Türkiye'ye getiren
Türk Akımı'nı önlemek için Amerika ile anlaşma yapıyor. Kırım, bize
açıkça düşmanlık gösteren, aleyhimizde ABD ile anlaşmalar yapan
Ukrayna'da mı kalsın? Acaba başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak
üzere hükümet yetkililerimiz ne yaptıklarının farkındalar mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız bu anlaşmayı protesto etmediği gibi, bize 
düşmanlık gösteren Ukrayna ile bir olup Rusya'yı işgalcilikle suçluyor.

ABD ve AB "Erdoğan'ı devireceğiz" diyor. ABD üsleri Türkiye'yi kuşat-
mış. Denge yapacağım diye Rusya'yı karşına alırsan Batı tehdidine
karşı nasıl direneceksin?

+++

Doğu Perinçek bu yanlış stratejiyi eleştirdi:
Bakınız: Aşağıdaki videonun 30 - 55 dakikaları arası 

Sayın Cumhurbaşkanımız bir köşe yazarı değil. Vatan savaşı cephe-
sindan konuşması lazım. İşte harita: Yunanistan, Kıbrıs, Suriye ve
Irak'ın kuzeyi, Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan. ABD üsleri
ile Türkiye kuşatılmış. Türkiye'yi kuşatan kim, Rusya mı?


Bu silahlı kuşatmaya Türkiye hangi ağırlıklarla karşılık verecek?
Kime karşı bu kuşatma? Atlantikçi yazarlar Rusya'ya karşı diyor.
Girit'ten, bütün Yunan kıyılarından mı Rusya'ya karşı? Bütün namlular
Türkiye'ye bakıyor.

Eskiden "Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yanayız" diyordu. O da
yanlış, haydi neyse, ama şimdi "Rusya işgalci" diyor...

Rusya'ya işgalci diyerek, devamında Suriye ve İran'ı suçlayarak nasıl
Türkiye'yi savunacak? Dolayısıyla Çin'i de hedef alarak? ABD tehdit-
lerine karşı teslim bayrağı çekerek mi?

Bu konuşma, Erdoğan'ın tarihinde çok vahim - inşallah düzeltecektir -
düzeltmezse, bir kader konuşmasıdır.

"Bu tehditler karşısında ben Türkiye'yi savunamam" konuşmasıdır.
ABD emperyalizminin bu tehditlerine karşı siz Rusya'yı suçlarsanız,
İran'ı, Suriye'yi suçlarsanız, siz Türkiye'yi savunamazsınız.

Bu, Türkiye'nin 24 Temmuz 2015'ten sonra girdiği vatan savaşı açısın-
dan da yanlış. Bu konuşmayı ancak Erdoğan'ın altına dinamit koyanlar
yapar. Yani kendi kendisinin altına mayın döşüyor. Türkiye'nin de altına
mayın döşemiş oluyor bu konuşmasıyla. Çok büyük, çok ciddi yanlış.

Kendi müttefik potansiyelini berhava eden konuşmalar. Birileri de kalkıp
der ki: "Siz de Kıbrıs'ı işgal ettiniz.". Kırım referandumunda %96 Rusya'-
yı seçti. Tatarlar da Rusya'yı seçti. Rusya'daki Türk ve Müslüman toplu-
luklarla beraber olmayı seçti.

Ukrayna'nın arkasında ABD var. Ukrayna ile birlikte olursan Türkiye'yi
savunamazsın. Ukrayna'dan ABD namluları Türkiye'ye dönüyor.
Rusya'dan Türkiye'ye dönen bir namlu yok.

Rusya Türkiye'nin en önemli ve olmazsa olmaz müttefiki. Özellikle Doğu
Akdeniz'den yönelen tehditlere karşı koymada Rusya belirleyici ülke.
Rusya bizim yanımızda savaşacak anlamında söylemiyorum. Karabağ'ı
nasıl kurtardık? Bizzat Erdoğan "Putin'in rolünü kimse inkar edemez"
diye 3 defa söyledi. 2017'de Barzani'nin referandumla bağımsızlık ilanına
Rusya ile birlikte engel olduk.

ABD darbesine karşı Kazakistan'ı en başta Rusya destekledi. 
FETÖ'yü orada Rus güvenlik kuvvetleri ezdi.

Türkiye'nin girdiği yoldan dönüp tekrar ABD'ye yanaşacağına ihtimal
vermiyorum ama bu tür zikzaklar oluyor. Ama bunları Putin okuyor,
Türkiye'ye güven kalır mı? ABD tehdidi altındaki ülkelere, Türk devlet-
lerinin hangisine kabul ettirebilir bu açıklamaları Sayın Erdoğan?

Bu açıklama, Erdoğan'ı Türk Devletleri Teşkilatı'ndan da kopartır.
rk devletleri Kazakistan'daki ABD darbesine karşı birleşti.
Bu saflaşmayı reddederek, yan çizerek Türkiye'yi kimse savunamaz.

Erdoğan bu açıklaması ile CHP ve İYİ Parti'nin yanına düştü.
Bu açıklama, Millet İttifakı'nın açıklamasıdır. 
Türkiye düşmanı Biden tayfasının konumuna maalesef düşmüş oldu.

Bu, denge de değil. Denge politikası ile kendinizi savunamazsınız.
1914'te Almanlarla ittifak yapmasaydık o yılın sonunda işgal olurduk
Mustafa Kemal de savaşamazdı. Sovyet Devrimi de olmazdı. İstiklal
Savaşı da olmazdı

AK Parti'nin 2015 sonrası Vatan Savaşı sürecinde bir strateji kurmadığını
görüyoruz. Yani: Tehdit nereden geliyor, dostlarımız kimlerdir. Günlük
olaylar karşısında politika belirleniyor.

ABD'den, AB'den baktığınızda, siz Putin ile berabersiniz.

(Bakınız:
Kötü herifler kazanıyor, Atlantik kaybediyor 

Dünyadan bakıldığında ABD'nin, Batı'nın hedef aldığı üç ülke ve lider
var: Putin, Erdoğan ve Şi Cinping. Rusya, Türkiye ve Çin.

Bu bir gerçeklik. ABD sizi hedef almışken "Yıkacağım" derken, "Yıkıl-
maktan, ABD'nin tehditlerinden korkuyla mı bu sözler söylendi?" bu soru-
lar sorulur. Hiç bir şekilde Sayın Erdoğan'ın Amerika'ya korkarak kendini
affettirmesi mümkün değil. Eğer etrafında birileri ona bu telkinleri yapı-
yorsa onu çok yanlış yola sürüklüyorlar. ABD, Erdoğan'ın üstünü çizmiş
ve yıkacağını ilan etmiştir. Geri dönüş yok. 2010'lu yıllarda olabilirdi.
Ama 2015'ten sonra Erdoğan için kendini tekrar ABD'ye kabul ettirme
şansı yok.

Kazakistan'daki FETÖ darbesini Rusya'nın müdahalesi önledi.
Erdoğan'ın uçağını takip eden jetlerin sinyallerini de Ruslar bozdu.
Yoksa uçağı düşürüyorlardı jetler. 15 Temmuz gecesi.
Bunu da ilk defa burada söylüyorum.

Size hücum eden ayının önüne et parçaları atarak onu durduramazsınız.
Daha da azdırırsınız. Bu cesur olmayan tutumuyla Sayın Erdoğan sonuç
itibariyle ABD'ye cüret kazandırıyor ve ABD'nin saldırılarını daha çok kış-
kırtmış oluyor. 

Şu çok yanlış: Ben bunları yaparım ve ABD'yi durdururum. Tam tersine
ABD'yi iştahlandırıyor ve saldırganlaştırıyor.

ABD'yi ne durdurur: Karşısında sağlam bir direnç gösterirseniz. "Ben
Rusya, Çin, İran, Irak ve Suriye ile birlikteyim" tavrı ABD'yi caydırır.
Ama onlara saldırırsanız ABD "Tamam" der, "Ben Türkiye'yi yalnız
yakaladım, tepesine bineyim."

+++