CHP içinde, yandaş medyanın "solcu" madalyası taktığı,
ancak aslında AKP'lileşmiş birtakım Milletvekilleri var. (Rıza Türmen, Atilla
Kart, Sezgin Tanrıkulu, Faik Tunay ve benzerleri).
Bu kişiler, yandaş medyanın kendilerine taktığı bu "solcu"
madalyasını göstererek sözde "solculuk" yapıyorlar. Ancak, Türkiye'yi bölen,
Devrim Kanunları'nı ortadan kaldıran süreçte AKP ve BDP ile aynı
konumdadırlar.
Atlantikçidirler. Yani NATO'ya, ABD'ye, AB'ye bağlıdırlar.
Solculukla yakından uzaktan bir ilgileri yoktur.
İşte bu sözde "solcu" Milletvekilleri, CHP'yi bataklığa
sokacak bir formül öneriyorlar: CHP, kendi dışındaki solcularla birleşerek bir
"Demokratik Sol Cephe" kurmalı imiş. Rıza Türmen, bu formülü tantanalı bir
şekilde açıklıyor. (Milliyet, 17 Ağustos 2013)
İşin acıklı yönü, CHP içinde ulusalcı olarak bildiğimiz
bazı Milletvekillerinin de bu tuzağa düşmeleri. Veli Ağbaba, CHP'yi çıkmaz
sokağa sokacak formülü açıklıyor: "Partimiz sola açılırsa büyür". Cumhuriyet
gazetesi, 8 sütun manşetten vererek oyuna dahil olduğunu yeniden ilan ediyor.
(13 Ekim 2013) http://www.veliagbaba.com/index.php?s=hdk&tip=6&hid=1607
İşte size sağa açılmanın "sol" görüntülü formülü.
Sonuç, CHP için yıkım olur. AKP'ye bundan daha iyi hizmet edilemez.
Soralım, "Demokratik Sol Cephe" için CHP kimlerle
birleşecek?
El cevap: ÖDP, EMEP ve benzeri PKK kuyrukçusu sol
görünümlü parti ve guruplarla.
ÖDP ve EMEP Genel Başkanları Ufuk Uras ve Levent Tüzel,
BDP listelerinden Milletvekili seçilmişlerdir. Bu partiler, PKK kuyrukçuluğu
yapmaya devam etmektedirler.
CHP'nin sağcıları, PKK - BDP ile ittifakı açıkça
savunamadıkları için, "sola açılma" teranesi ile PKK kuyrukçusu sol görünümlü
partiler üzerinden BDP'ye el uzatıyorlar. "Sol Cephe" formülünün anlamı
budur.
O "sol" dedikleri partilerin oylarının toplamı binde 20
çevresindedir. Ama PKK'ya köprü değerleri vardır, o köprü de ABD'ye
köprüdür.
O köprü, CHP'yi milletten koparacak ve bitirecek
köprüdür.
"Sol Cephe" formülü, milli güçlerin birliğini dinamitlemek
için öne sürülmüştür. Günümüzde sol ve sağ kavramları eski anlamlarını
kaybetmiştir. Sovyetlerin yıkılmasından sonra Atatürk'e, milli değerlere
düşmanca bakan, ülkenin bölünmesini sorun olarak görmeyen, bölücülerin kuyruğuna
takılmış kendilerini solcu olarak adlandıran güruhlar oluştuğu gibi,
emperyalizme, ülkenin bölünmesine karşı tavır alan ve kendilerini sağcı olarak
gören kuvvetler de meydana çıkmıştır. Yani saflaşma eskisi gibi sağ ve sol
kavramlarına göre değil, milli ve gayrımilli (Atatürkçü ve Atatürk düşmanı,
bölücü ve üniter devletten yana) kavramlarına göre şekillenmiştir. Eskiden
"sağcı mısın solcu mu" diye sorardık. Şimdi "birlikten yana mısın, bölünmeden
yana mı" diye soruyoruz.
Ancak, eskiden "sağcı mısın solcu mu" diye sorarken de
hatalı bir konumda idik. Solcu olarak bildiğimiz Şefik Hüsnü, Hikmet Kıvılcımlı,
Reşat Fuat ve Nazım Hikmetler, sağ-sol ayrımının yanlışlığını vurgulamışlardı.
Çünkü toplumun önündeki mesele, milli bağımsızlıktı. Onlardan ders alamamıştık.
Şimdi geldiğimiz noktada onların değerini daha iyi anlıyoruz.
Günümüz koşullarında milleti emperyalizme karşı
birleştirmek gerekirken, sağ-sol diye bölmek hangi gerçek solcunun işi
olabilir?
CHP ve İP, şu anda MHP'nin etrafında toplanmış olan
güçlerle birleşerek Milli Güçbirliği kurmayı başaramazlarsa, yerel seçimler
sonunda Tayyip Erdoğan'ın yüzü güler. Burada suçu MHP'nin üzerine atarak
kendinizi aklayabilirsiniz, fakat Türkiye'yi kurtaramazsınız, ancak AKP'yi
kurtarabilirsiniz.
Yerel seçimlerde her bölgede Atatürkçü, namuslu bir aday
etrafında birleşilerek AKP alt edilebilir. Çünkü CHP, MHP ve İP bilhassa büyük
kentlerde tek başlarına AKP'yi devirecek kuvvete sahip değillerdir. Güçbirliği
zorunludur. AKP'nin vatansever kitlesini kazanacak yol da budur.
Eğer CHP ve MHP yönetimleri böylesi bir birliğe karşı
çıkarlarsa, ve yerel yönetimleri yine AKP'ye hediye etmekte ısrar ederlerse,
seçmenlerini kaybedeceklerdir.
İP, birliğin formülünü ortaya koymuştur. Üç parti bir
araya gelecek, her bölgede Atatürkçü, namuslu bir isim etrafında
birleşeceklerdir. Onlar birleşmezse, millet birleşecektir. Futbol takımı tutar
gibi particilik sona ermiştir.
Milli Merkez, bu konuda olumlu bir rol oynayabilir ve
oynamalıdır.
***********
Bu yazı, Doğu Perinçek'in 3 yazısı esas alınarak
hazırlanmıştır.
CHP'nin sağcıları ne yapmak istiyorlar 29
Ağustos 2013
Bugün sağ-sol ayrımı kimin işi 3 Eylül
2013
Sağa yelken açmanın "sol" görüntülü
formülü 22 Ekim 2013
***********
arşiv
Sosyalist BOP Partisi için düğmeye
basıldı 19 Temmuz
2011
Nazım Hikmet 60 yıl önce süreci
saptamıştı 18 Kasım
2012
Sahte solcuların Atatürk düşmanlığı yarışı 26 Kasım
2012
Türkiye'nin bütün sağcıları
CHP'nin "solcu" olması için çırpınıyor 2 Şubat
2013
Kılavuzu PKK olanın burnu
Mursi'den kurtulmaz 24 Eylül
2013
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder