22 Ekim 2013 Salı

"Sola Açılma" formülü CHP için yıkım olur

CHP içinde, yandaş medyanın "solcu" madalyası taktığı, ancak aslında AKP'lileşmiş birtakım Milletvekilleri var. (Rıza Türmen, Atilla Kart, Sezgin Tanrıkulu, Faik Tunay ve benzerleri).

Bu kişiler, yandaş medyanın kendilerine taktığı bu "solcu" madalyasını göstererek sözde "solculuk" yapıyorlar. Ancak, Türkiye'yi bölen, Devrim Kanunları'nı ortadan kaldıran süreçte AKP ve BDP ile aynı konumdadırlar.
Atlantikçidirler. Yani NATO'ya, ABD'ye, AB'ye bağlıdırlar. Solculukla yakından uzaktan bir ilgileri yoktur.

İşte bu sözde "solcu" Milletvekilleri, CHP'yi bataklığa sokacak bir formül öneriyorlar: CHP, kendi dışındaki solcularla birleşerek bir "Demokratik Sol Cephe" kurmalı imiş. Rıza Türmen, bu formülü tantanalı bir şekilde açıklıyor. (Milliyet, 17 Ağustos 2013)

İşin acıklı yönü, CHP içinde ulusalcı olarak bildiğimiz bazı Milletvekillerinin de bu tuzağa düşmeleri. Veli Ağbaba, CHP'yi çıkmaz sokağa sokacak formülü açıklıyor: "Partimiz sola açılırsa büyür". Cumhuriyet gazetesi, 8 sütun manşetten vererek oyuna dahil olduğunu yeniden ilan ediyor. (13 Ekim 2013) http://www.veliagbaba.com/index.php?s=hdk&tip=6&hid=1607

İşte size sağa açılmanın "sol" görüntülü formülü. Sonuç, CHP için yıkım olur. AKP'ye bundan daha iyi hizmet edilemez.

Soralım, "Demokratik Sol Cephe" için CHP kimlerle birleşecek?
El cevap: ÖDP, EMEP ve benzeri PKK kuyrukçusu sol görünümlü parti ve guruplarla. 


ÖDP ve EMEP Genel Başkanları Ufuk Uras ve Levent Tüzel, BDP listelerinden Milletvekili seçilmişlerdir. Bu partiler, PKK kuyrukçuluğu yapmaya devam etmektedirler.


CHP'nin sağcıları, PKK - BDP ile ittifakı açıkça savunamadıkları için, "sola açılma" teranesi ile PKK kuyrukçusu sol görünümlü partiler üzerinden BDP'ye el uzatıyorlar. "Sol Cephe" formülünün anlamı budur.
O "sol" dedikleri partilerin oylarının toplamı binde 20 çevresindedir. Ama PKK'ya köprü değerleri vardır, o köprü de ABD'ye köprüdür.
O köprü, CHP'yi milletten koparacak ve bitirecek köprüdür.

"Sol Cephe" formülü, milli güçlerin birliğini dinamitlemek için öne sürülmüştür. Günümüzde sol ve sağ kavramları eski anlamlarını kaybetmiştir. Sovyetlerin yıkılmasından sonra Atatürk'e, milli değerlere düşmanca bakan, ülkenin bölünmesini sorun olarak görmeyen, bölücülerin kuyruğuna takılmış kendilerini solcu olarak adlandıran güruhlar oluştuğu gibi, emperyalizme, ülkenin bölünmesine karşı tavır alan ve kendilerini sağcı olarak gören kuvvetler de meydana çıkmıştır. Yani saflaşma eskisi gibi sağ ve sol kavramlarına göre değil, milli ve gayrımilli (Atatürkçü ve Atatürk düşmanı, bölücü ve üniter devletten yana) kavramlarına göre şekillenmiştir. Eskiden "sağcı mısın solcu mu" diye sorardık. Şimdi "birlikten yana mısın, bölünmeden yana mı" diye soruyoruz.

Ancak, eskiden "sağcı mısın solcu mu" diye sorarken de hatalı bir konumda idik. Solcu olarak bildiğimiz Şefik Hüsnü, Hikmet Kıvılcımlı, Reşat Fuat ve Nazım Hikmetler, sağ-sol ayrımının yanlışlığını vurgulamışlardı. Çünkü toplumun önündeki mesele, milli bağımsızlıktı. Onlardan ders alamamıştık. Şimdi geldiğimiz noktada onların değerini daha iyi anlıyoruz.

Günümüz koşullarında milleti emperyalizme karşı birleştirmek gerekirken, sağ-sol diye bölmek hangi gerçek solcunun işi olabilir?

CHP ve İP, şu anda MHP'nin etrafında toplanmış olan güçlerle birleşerek Milli Güçbirliği kurmayı başaramazlarsa, yerel seçimler sonunda Tayyip Erdoğan'ın yüzü güler. Burada suçu MHP'nin üzerine atarak kendinizi aklayabilirsiniz, fakat Türkiye'yi kurtaramazsınız, ancak AKP'yi kurtarabilirsiniz.

Yerel seçimlerde her bölgede Atatürkçü, namuslu bir aday etrafında birleşilerek AKP alt edilebilir. Çünkü CHP, MHP ve İP bilhassa büyük kentlerde tek başlarına AKP'yi devirecek kuvvete sahip değillerdir. Güçbirliği zorunludur. AKP'nin vatansever kitlesini kazanacak yol da budur.

Eğer CHP ve MHP yönetimleri böylesi bir birliğe karşı çıkarlarsa, ve yerel yönetimleri yine AKP'ye hediye etmekte ısrar ederlerse, seçmenlerini kaybedeceklerdir.

İP, birliğin formülünü ortaya koymuştur. Üç parti bir araya gelecek, her bölgede Atatürkçü, namuslu bir isim etrafında birleşeceklerdir. Onlar birleşmezse, millet birleşecektir. Futbol takımı tutar gibi particilik sona ermiştir.

Milli Merkez, bu konuda olumlu bir rol oynayabilir ve oynamalıdır.
***********
Bu yazı, Doğu Perinçek'in 3 yazısı esas alınarak hazırlanmıştır.
Bugün sağ-sol ayrımı kimin işi 3 Eylül 2013
Sağa yelken açmanın "sol" görüntülü formülü 22 Ekim 2013
***********
arşiv
Sosyalist BOP Partisi için düğmeye basıldı 19 Temmuz 2011
Nazım Hikmet 60 yıl önce süreci saptamıştı 18 Kasım 2012

Sahte solcuların Atatürk düşmanlığı yarışı 26 Kasım 2012
Türkiye'nin bütün sağcıları CHP'nin "solcu" olması için çırpınıyor 2 Şubat 2013
Kılavuzu PKK olanın burnu Mursi'den kurtulmaz 24 Eylül 2013
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder