31 Ekim 2012 Çarşamba

Yılmaz Özdil TGB'yi yazdı



Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda barikatları yıkarak halkı disiplinli bir şekilde ve en ufak provokasyona yer vermeden Anıtkabir'e götüren Türkiye Gençlik Birliği'ni yazdı.

Yılmaz Özdil


29 Ekim'den sonraki iki gün içinde 2,000 kişi TGB'ye üye oldu.
TGB resmi sitesi kilitlendi. Feysbuk üzerinden ulaşım sağlanabildi.

İşte Yılmaz Özdil'in yazısı:
********
“19 Mayıs”ta kuruldular.
Hepsi üniversite öğrencisi.
Sağcı-solcu ayrımı yapmıyorlar.
Kriterleri yurtseverlik.
Ve, cumhuriyet devrimleri.

*
İstanbul Çağlayan, Ankara Tandoğan ve İzmir Gündoğdu’daki Cumhuriyet mitinglerinin tertip komitelerinde yer aldılar; en son 29 Ekim’de Ankara Ulus’ta ellerini taşın altına koydular.
*
Şehitlere sahip çıkıyorlar. Teröre lanet mitingi düzenliyorlar. Habur rezaletiyle sonuçlanan açılım’a karşı durdular; TBMM önünde protesto gösterisi yaptılar. “Türk-Kürt kardeştir, ABD kalleştir” sloganı onlara ait… Diyarbakır Bismil’in Aslanoğlu Köyü’ne sırtlarında harç taşıyarak “Cumhuriyet Okulu” inşa ettiler.
*
Logoları…
Mustafa Kemal fotoğrafı.



Dergileri var.
Adı, Kırmızı Beyaz.

*
Yetmez ama evet’e hayır dediler. Broşürler, klipler, tişörtler hazırlayıp, neden hayır denilmesi gerektiğini anlattılar. Yandaş basın onlardan nefret ediyor, yalan haberlerle iftira atılıyor, hedef gösteriliyorlar.
*
Türkçe’nin, kültür’ün yozlaşmasına itirazları var.
Dil’imizi ve milli kültürümüzü savunuyorlar.
Uyuşturucu’ya karşılar.
Yumurta’yı seviyorlar.
Malum…
Yiyenin zihni açılıyor.

*
Parasız eğitim istiyorlar.
Üniversiteden atılma pahasına “biz görevi Atatürk’ten aldık, Atamızın izindeyiz” diyerek rektör’ün karşısına dikilenler onlar… Ki, o rektör’ün babasını da sevmezdim ben.

*
Kapesese’de soruların çalındığını, yandaşlara sızdırıldığını ilk duyuran ve bu kepazeliği yargı’ya taşıyan onlar… Atatürk’e hakaret eden liboş profesörleri afişe ediyorlar, mahkemeye veriyorlar.
*
Tekel işçilerinin yanında yeraldılar, taşeronlaşmaya ve özelleştirme ayaklarıyla yabancılaştırmaya karşı çıkıyorlar. Şehir şehir, Attila İlhan Kültür Merkezleri açıyorlar.
*
Her 10 Kasım’da Anıtkabir’de toplanıyorlar. Yasaklanan 19 Mayıs’ta konserler düzenlediler. İstanbul’un kurtuluşu törenlerine “geldikleri gibi giderler” etkinliğiyle katıldılar. Çanakkale çalıştayı ve şehitlik ziyareti yapıyorlar. Hasan Tahsin ve Kubilay için yürüyüp, Uğur Mumcu’yu anıyorlar.
*
Amerikan askerlerinin kafasına çuval geçiriyorlar; sonra aynı askerden özür dileyip, kişisel olmadığını izah ediyor, gönlünü yapmadan bırakmıyorlar; beraber hatıra fotoğrafları var. Filistin saldırılarına karşı İsrail’i… Soykırım palavrasına karşı Fransa’yı protesto mitingi yaptılar. Patrik’in ekümenik iddiasına destek veren Papa’yı ıskalamadılar, “Hacivat’la Karagöz Papa’ya karşı” başlığıyla kukla gösterisi sahnelediler. Rahmetli Rauf Denktaş’ın katılımıyla Kıbrıs konferansı düzenlediler.
*
Sloganları…
Ey vatan gözyaşların dinsin
yetiştik çünkü biz.

*
Sıfır şiddet.
Sadece bayrak ve Atatürk posteri…
Yorulmadan, sürekli demokratik gösteri.

*
Türkiye Gençlik Birliği.
*
Hani, her yaştan yurttaşın kendi özgür iradesiyle bayrağını alıp geldiği 29 Ekim’e soruşturma açtılar ya…
Görünen o ki, meydanlara inen sessiz çoğunluğa “ibret-i âlem” için bu gençleri hırpalamaya çalışacaklar.

Barikatlarınızı yıktık, iktidarınızı da yıkacağız


İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Silivri'den meydan okudu:
 
Aydınlık, 31 Ekim 2012
 
 
Siz, bizi sözüm ona Silivri duvarlarına hapsettiğinizi sanıyordunuz değil mi? Hapsedemediniz!
Biz Birinci Meclis’in önündeydik ve sizin barikatlarınızı yıkıp geçtik; helikopterden görmediniz mi?
 
Cumhuriyetiniz yok. Gizli hesaplarınız var!
++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
İşçi Partisi’ni hapse atamayacağınızı, Türk Milleti’nin ve Mustafa Kemal gençliğinin önüne barikat kuramayacağınızı artık öğrenmiş olmalısınız!
29 Ekim günü gördük, siz saraylarınızda yapayalnızsınız! Sizin Cumhuriyetiniz ve Milletiniz yoktur; yalnız İsviçre bankalarında 8 gizli hesabınız vardır.
 
Günün mana ve ehemmiyetini öğrenin!
+++++++++++++++++++++++++++++++++
 
29 Ekim 2012 günü yaşanan olay, öyle bayram kutlaması falan değildir. Çünkü siz kutlanılacak bir Cumhuriyet bırakmadınız.
O gün, Cumhuriyeti yıkanları yıkmak için cumhur ayağa kalkmıştır. 
O gün millet, sizi deliğe süpürme kararını ilan etmiştir.
 
10 Kasım'da 9'u 5 geçe Tandoğan'da sizi bekliyoruz
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Suriye'de yenildiniz. Şimdi de Türkiye'de yenileceksiniz.
Türk Milletini ayağa kaldıracak Mustafa Kemaller her zaman vardır ve Namık Kemallerden beri her zaman örgütlüdür.
 
Padişahınızı biz devirdik, sizi de devireceğiz
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Bozgunlar sizi bekliyor, haberiniz olsun.
Padişahınızı biz devirdik, emperyalist efendilerinizi biz denize döktük, yine dökeceğiz.
 
Çünkü illegalsiniz
+++++++++++++++
 
Türkçesi: Yasadışısınız. Kanunsuz ve vicdansızsınız.
Anayasa Mahkemesi kararıyla, Cumhuriyeti yıkmaktan hükümlüsünüz.
Suçunuz büyük:
ABD'nin BOP memurları olarak, Türkiye'yi bölmeye kalktınız.
ABD ile "2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma" yaparak Türk Ordusu'nu tasfiye etmek için tam teşebbüs halindesiniz.
Toplumu tarikat ve cemaat ağlarında boğmaya yeltendiniz.
İşte parçalanıyor o karanlık ağlarınız, günahlarınızla baş başasınız.
 
Ayaklar altında kalacaksınız
++++++++++++++++++++++++
 
Türk Milletini tanımıyorsunuz
200 yıllık Türk devrimciliğini tanımıyorsunuz.
İşçi Partisi'nin yeteneklerini bilemediniz, hesaplarınız yanlış çıktı, bundan sonra da hep yanlış çıkacak.
Sizi Obama da, Romney de kurtaramaz.
Cumhuriyet Devrimi'nin ayakları altında kalacaksınız

 
 

Ulus Meydan Savaşı video kaydı ve resimler


ANKARA'DA BARİKATLAR BÖYLE AŞILDI;
2 dakika 43 saniyelik video kaydı için tıklayınız:
veya:
 
Sayın Başbakanımızın fevkalade rahatsız oldukları ve Savcılara soruşturma açmaları için talimat verdikleri 3-5 illegal örgüt mensubunun yaptığı izinsiz toplantı görüntüleri (!)
29 Ekim 2012 Ankara

Ulus’ta toplanılmış. Sağında I. Meclis, solunda Ankara Palas olan, insanların Ankara Garı-Tandoğan Meydanı güzergâhı üzerinden Anıtkabire’e ulaşmak için yürüyüşe başlamak istedikleri yolun barikatlarla kesilmiş ve boş olduğu fotoğrafın üst tarafında görülüyor:
İktidar polisinin saldırısı
İktidarın yasağı hükümsüz kalıp I. Meclis önüne ulaşılmış, Anıt Kabir'e doğru yürüyüşe geçilmiş ve polisler bir köşede adeta enterne edilmiş olmasına karşın, ‘Toma’ denilen polis araçlarından halkın üzerine hâla su sıkılması.
‘Toma’ların  ulusallaştırılması.
Aslanlı yolda ve Anıtkabir avlusunda.
Alıntının yapıldığı yer:
https://groups.google.com/group/letafet
letafet@googlegroups.com
Birol Akkerman

26 Ekim 2012 Cuma

Ümraniye Cumhuriyet yürüyüşü 29 Ekim saat 16:00


Beykoz, Üsküdar, Ümraniye ve Çekmeköy gibi yakın yerlerdeki halkımızı Ümraniye yürüyüşüne çağırıyoruz.
Yürüyüşte sadece Türk bayrakları ve Atatürk posterleri taşınacaktır. Hiçbir parti, kuruluş, dernek bayrağı ve pankartı taşınamaz.
Toplanma yeri: Haldun Alagaş Spor Salonu önü Ümraniye
Saat : 16   
İrtibat tel: 0542 399 41 44


*****************

Kadıköy Bağdat Caddesi'ndeki kutlamalar saat 19:00 da başlayacaktır. Ümraniye yürüyüşünden sonra Kadıköy Cumhuriyet Şöleni'ne de katılabilirsiniz.


Kılıçdaroğlu Ulus'a, Köşk yerine de Kadıköy'e gidecek

Aydınlık, 24 Ekim 2012


Kılıçdaroğlu, 29 Ekim'de Abdullah Gül'ün Köşk'te vereceği resepsiyona katılmayacak.
Saat 19 da İstanbul Kadıköy'de yapılacak olan kutlamalara katılacak. (Kadıköy Cumhuriyet Şöleni)
 
Kılıçdaroğlu’nun Köşk’teki Resepsiyon’a katılmama kararı nedeniyle CHP’den milletvekili katılımının da olması beklenmiyor.
Bu durumda CHP, PKK'li türbanlı "Cumhuriyeti yıkma kutlaması"na katılmamış olacak.
 
MHP ne yapacak? PKK ile türbanın düzenlediği bu kutlamaya katılacak mı? Eşbaşkana koltuk değneği olmaya devam edecek mi?
Yoksa "Biz katılmıyoruz, Cumhuriyeti savunanlar katılmasın" çağrısı mı yapacak...
Merakla bekliyoruz.
 
********
 
Diğer yandan, CHP Gurup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Ankara Valiliği'nin (daha doğrusu AKP'nin) engellemeyi beceremediği 29 Ekim saat 11 de Ulus'ta yapılacak olan Cumhuriyet Buluşması'na Kılıçdaroğlu'nun da katılacağını bildirdi.

Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP TBMM Gurubunun da Ulus'ta Birinci Meclis önüne geleceği ifade edildi.
 
MHP ne yapacak?
 
MHP, bütün yurtta illerde ve ilçelerde yapılacak olan kutlamalara katılmayacak mı?
Resmi "Cumhuriyeti yıkma kutlamaları"na mı katılacak sadece.
Merakla bekliyoruz
 
********
arşiv:
 
 
PKK'li türbanlı Cumhuriyeti yıkma kutlaması
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Ali Serdar Bolat   22 Ekim 2012

Özel     Demirtaş       Hayrünissahanımefendi
                                        
 
Bölücüler ve türbanlılar Atatürk'ün Çankaya Köşkü'nde Cumhuriyet kutlaması (!) yapacaklar.
Kutlamaya komutanların da eşleri ile beraber katılacakları söyleniyor.
Söylenti doğru çıkarsa, TSK yönetimi ile BDP'liler yani PKK il kez bir araya gelmiş olacak.
 
Cumhuriyet düşmanları, Cumhuriyeti yıkma kutlaması yapacaklar.
Ergenekon ve Balyoz darbeleri ile kımıldayamaz hale getirilen TSK da, yıkımı meşrulaştırma amacına alet edilecek.
 
Aydınlık, 22 Ekim 2012

25 Ekim 2012 Perşembe

AKP geri adım attı. 29 Ekim kutlama yasağı kalktı


Yasaklama kararı ve tehditler üzerine, 7 kitle örgütü daha kutlamaya katılma kararı verdi.
Böylece sayı 34'e çıktı. Katılmayı düşünmeyenler bile bu ileri demokratik tehdit karşısında katılmaya başladılar.
 
Tehditlerin sökmediğini ve yüzbinlerce kişiyi durduramayacağını anlayan ileri demokrat AKP, yasak kararından geri adım atmak zorunda kaldı.
Keşke yasağı kaldırmasaydı, o zaman daha bir madara olacaktı.
 
Hasan Albay, Ülkücü gençlere yazdığı mektupta "Düşman yenilmez değildir, en ufak bir sallantıda koyverecek karakterdedir." diyordu.
Bu sözler doğrulandı. Kitlelerin kararlılığı karşısında AKP koyverdi.
 
Eğer CHP ve MHP koltuk değneği olmaktan vazgeçip gerçekten muhalefet yapsalar, bu hükümet yerinde duramaz, kaçar gider.
 
29 Ekim'de Ulus'ta...Saat 11 de...
 
********
 
arşiv:

29 Ekim'de Ulus'tayız

Hasan Albay'dan Ülkücü gençlere çağrı

24 Ekim 2012 Çarşamba

"Türk"süz Anayasa için AKP - BDP anlaştı

Aydınlık, 24 Ekim 2012


 
Göstermelik AKP - BDP tartışması bitti.
Yeni Anayasa'da "Türk vatandaşı" yerine "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" tanımı yer alacak.
AKP'nin "Anayasa Uzlaşma Komisyonu"na sunduğu öneri şöyle:
"Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır"
 
BDP'li üyelerden "AKP'nin nötr vatandaşlık önerisine sıcak bakabiliriz" açıklaması geldi.
"Nötr vatandaşlık", yani milleti olmayan devlet. "Türk Milleti" yok, vatandaş var.
 
Böylece, AKP ve BDP, "Türk" adının Anayasa'dan çıkarılmasında anlaşmış oldular.
 
Ayrıca, BDP, laiklik konusunda da AKP ile aynı noktada. "Kemalizm'in katı laiklik anlayışına karşıyız." görüşünde.
 
Böylece, ne kanunlarda, ne de Meclis İç Tüzüğü'nde yeri olmayan, bu yüzden de resmi hiçbir yetkisi ve bağlayıcılığı olmayan "Anayasa Uzlaşma Komisyonu" şarlatanlığının ne amaca hizmet ettiği bir kere daha anlaşılmış oldu:
AKP - PKK arasında Oslo'da varılan anlaşmanın uygulanmasını meşrulaştırmak için CHP ve MHP'yi kullanmak.
 
ABD, AB ve NATO bağımlılıkları nedeniyle CHP ve MHP masadan kalkamıyorlar, masadan kalkmayacaklarına dair teminat üzerine teminat veriyorlar.
"Size bölücü Anayasa yaptırmayız, yaparsanız kabul etmeyiz, dünyayı başınıza yıkarız" diyemiyorlar.
 
Çağrımızı yineliyoruz: ABD, AB ve NATO yandaşlığından vazgeçin, Türk Milletinin saflarına katılın.
Masadan kalkın.
 
********
 
AKP - PKK anlaşmasını, Oslo görüşmeleri ortaya çıkmadan çok önce Aydınlık açıklamıştı:

Aydınlık, 29 Haziran 2011

 
Öcalan, avukatlarına anlattı:
"15 Haziran'dan bir gün önceki görüşmede birçok konuyu konuştuk. Esaslar üzerinde ortaklaşma sağladık. Burada yaptığımız görüşmeler önemlidir, ciddidir.
Burada yaptığımız artık bir görüşmeyi aşmıştır. Bir ortaklaşma düzeyine gelmektedir.
Devlet çözüme giderken ya Kandil'i, ya da beni muhatap alır. Sanırım beni daha uygun buluyorlar. Bu husus çok ciddidir.
Belki Kürt tarihinde ilk kez böyle bir sözleşme düzeyine geliniyor."

********
 

29 Ekim'de Ulus'tayız


Cumhuriyeti kutlamak için izin alınmaz.
Atatürk anıtına çelenk koymak için izin alınmaz.
Cumhur, Cumhuriyet'i kutlama yasağını kabul etmez.

ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Başkanı Tansel Çölaşan'ın sözcülüğünde toplanan 34 kitle örgütü  "29 Ekim günü saat 11 de Ulus'ta olacağız" dediler.


Aydınlık, 24 Ekim 2012

TGB (Türkiye Gençlik Birliği) Genel Başkanı İlker Yücel: 
"Gençliğin geleneğinde biat kültürü olmamıştır."

CHP Gurup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan: 
"Yasaklansa da yasaklanmasa da orada olacağız."

İP Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey: 
"Halkın gücünden korkuyorlar"

ADD, ÇYDD, Eğitim-İş, Birleşik Kamu-İş, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Engelliler Konfederasyonu başta olmak üzere onlarca kurum 29 Ekim'de Ulus'a çağırıyor!
CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan başta olmak üzere onlarca CHP milletvekili Ulus'a çağırıyor!
İP bütün yöneticileriyle 29 Ekim'de Ulus'a çağırıyor!
DSP bütün yöneticileriyle 29 Ekim'de Ulus'a çağırıyor!

********

Ankara Valiliği Hükümetten aldığı talimatla yaptığı yazılı açıklamada tehditler savurdu:
Toplantıyı düzenleyenler de, katılanlar da sorumlu olacak ve haklarında yasal işlem yapılacaktır.”
Yasağı da, tehdidi de kabul etmiyoruz.

Aydınlık, 23 Ekim 2012

Aldığı nefes bile zararlı olan, bayi satışı 20 bini bulmazken, kapı kapı bıraktırılarak kendisini okutmaya çalışan ZAMAN gaz tenekesi, "TGB Ankara'nın altını üstüne getirecek, provokasyon yapacak" yaygaralarıyla katılımı azaltmaya çalışıyor.
19 Mayıs 2012'de 250 bini aşkın genç Tünel'den Dolmabahçe'ye yürüdü!
O zaman da Atatürk düşmanı gerici gazeteler 'Provokasyon!' diye manşetler atmışlardı.
TGB coşkusuyla ezdi geçti! Disipliniyle hayran bıraktı!
250 bin kişi 5 saat boyunca yürüdü, bir tek olay bile çıkmadı!
Ne ZAMAN gaz tenekesi, ne de Ankara Valisi'nin tehditleri kimseyi korkutamayacaktır.

********
arşiv:
Hasan Albay'dan Ülkücü gençlere çağrı

23 Ekim 2012 Salı

Lokum kendisine bir yuva arıyor


İki aylık yakışıklı bir erkeğim.
Beni sevecek, koruyacak, ölünceye kadar bakacak sahibimi arıyorum.
Tuvalet terbiyem vardır.
Size birkaç resmimi yolluyorum.
 
İrtibat: Mine Bolat   0533 - 342 0227      Üsküdar
 
 


Hasan Albay'dan Ülkücü gençlere çağrı


ÖCALAN'I İMRALI'DA SORGULAYAN KOMUTAN
HASAN ATİLLA UĞUR'DAN ÜLKÜCÜ GENÇLERE ÇAĞRI:
 
"Kararlılığınız, geleceği belirleyecek"

"İki elimiz kanda da olsa meydanlara koşalım, hep beraber olalım.
Bugüne kadar üçbine yakın mektup aldığım ülkücü kardeşlerimin 19 Mayıs'ta olduğu gibi 29 Ekim'de de TGB'li gençlerle omuz omuza olacaklarına inanıyorum."
Hasan Albay'ın mektubunun tamamı şöyle:
 
"Türk Ordusu’na “Balyoz” indirilmesinin tarihi yok hükmündeki kararların açıklandığı 21.09.2012 değildir. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanları yıllardır hazırlandıkları kıyıma ilk “Ergenekon” dalgasında başlamışlardır... Hem de Türk Milletinin gözü önünde...
 
En başından beri söylüyoruz “Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının karşısında ağlayıp sızlamak, hukuk aramak, yargı süreci devam ediyor moduna girmek, benim bir suçum yok ama diğerlerinin olabilir diye düşünmek, zulme uğrayanları gazeteciler, milletvekilleri diye tefrik etmek” onları daha da azgınlaştırmakta, daha pervasız hareket eder duruma getirmektedir.
 
Şimdi hatalarımızı görme, anlama ve birlik olma zamanıdır.
 
Oyunu bozma zamanıdır. Düşman her yerdedir, düşman pervasızdır, şımarıktır... Ama yenilmez değildir... En ufak bir sallantıda koyverecek karakterdedir... Aslında korkaktır, sinsidir... En büyük korkusu da bizim dik duruşumuz, birlik beraberliğimizdir. Bu ayağa kalkışı, zulme karşı mücadelemizin büyüklüğünü 29 Ekim günü dosta düşmana göstermeliyiz. Türkiye Gençlik Birliği’nin (TGB) de katıldığı kutlamalara yaşlımızla, gencimizle katılalım. İki elimiz kanda olsa bırakıp meydanlara koşalım, hep beraber olalım. 29 Ekim kutlamalarına heyecanla, coşkuyla katılmak hainlere verilecek cevabın başlangıcı olacaktır. Bugüne kadar üç bine yakın mektup aldığım ülkücü kardeşlerimin 19 Mayıs’ta olduğu gibi 29 Ekim’de de TGB’li gençlerle omuz omuza olacaklarına inanıyorum. 29 Ekim’de göstereceğiniz kararlılık çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini belirleyecektir."
 
********

Aydınlık, 21 Ekim 2012
 
CHP Gurup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan:
"Ankara Valiliği'nin kutlamaları engelleme çabasının arkasında AKP iktidarı var. Kutlamalar engellenemez.
Ben o gün Ulus'ta olacağım. 29 Ekim günü 1. Meclis'in önündeki Büyük Cumhuriyet Buluşması'na katılacağım.
Cumhuriyete sahip çıkan herkes 29 Ekim saat 11 de Ulus'ta olmalı"
 
********
 
27 Demokratik kitle örgütünün Cumhuriyet kutlamaları çerçevesinde Ankara Ulus’ta gerçekleştirecekleri “Büyük Cumhuriyet Buluşmasına” destek büyüyor.
Cumhuriyete sahip çıkan herkes, 29 Ekim’de, başta Ankara
Ulus’ta saat 11.00’de ilk meclis önünde olmak üzere bütün Türkiye'de Cumhuriyet bayramını kutlamak için meydanlara çıkacak...

VATAN VE CUMHURİYET BİRLİKTELİĞİ
 
Atatürkçü Düşünce Derneği
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu
Cumhuriyet Kadınları Derneği
CUMOK
Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV)
Dil Derneği
Eğitim İş Sendikası
Engelliler Konfederasyonu
İşçi Partisi
Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED)
Tüketici Hakları Derneği
Türkiye Gençlik Birliği
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
Ulusal Eğitim Derneği
 
SENİ VE AİLENİ
BAYRAĞINLA
BEKLİYORUZ


********

22 Ekim 2012 Pazartesi

PKK'li türbanlı Cumhuriyeti yıkma kutlaması


                                    Özel          Demirtaş     Hayrünissahanımefendi
 
Bölücüler ve türbanlılar Atatürk'ün Çankaya Köşkü'nde Cumhuriyet kutlaması yapacaklar.
Kutlamaya komutanların da eşleri ile beraber katılacakları söyleniyor.
Söylenti doğru çıkarsa, TSK yönetimi ile BDP'liler yani PKK il kez bir araya gelmiş olacak.
 
Cumhuriyet düşmanları, Cumhuriyeti yıkma kutlaması yapacaklar.
Ergenekon ve Balyoz darbeleri ile kımıldayamaz hale getirilen TSK da, yıkımı meşrulaştırma amacına alet edilecek.


Suriye'ye giren Türk askerini Moskova'ya girmiş sayarız

                                             Aydınlık, 22 Ekim 2012

8 Ekim 2012 günlü Putin - Erdoğan telefon görüşmesinin ayrıntılarını Suriye Dışişleri kaynaklarından öğrendik.
Filistin kaynaklarının da doğruladığı görüşme şöyle:

Putin:
Tek bir Türk askeri Suriye'ye girerse Moskova'ya girmiş gibi muamele ederiz

Erdoğan:
Bu bir tehdittir. Kabul edilemez.

Putin:
Nasıl isterseniz öyle kabul edin.




Hasan Bögün Şam'dan bildiriyor:
 
Filistin kaynakları "Putin "Nasıl isterseniz öyle kabul edin" dedikten sonra telefonu Erdoğan'ın yüzüne kapattı" dediler.
Suriye Dışişleri kaynakları ise, bunu doğrulamadı.
 
********
 
Uçak olayı Rusya'nın tuzağı
++++++++++++++++++++++++
 
Lübnan ve Filistin kaynaklarının iddiası şöyle:
Suriye uçağına radar parçalarının Moskova'da yüklenmesi mümkündü.
Ama, bunlar askeri sanayi kenti Tula'da yüklendi ve uçak Tula'da gümrükten geçti.
Böylece, uçağa askeri malzeme yüklenmiş izlenimi yaratıldı. ABD istihbaratının verdiği bilgi ile Ankara'ya indirilen uçaktan askeri malzeme çıkmayınca Erdoğan ve davutoğlu zor duruma düştü.
 
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç basın toplantısında şunları söyledi:
"Türkiye, önceki tavrını değiştirerek kargonun silah olmadığını kabul etti. Ankara'nın Büyükelçimizle iki yeni görüşmesi oldu. Bu görüşmeler neticesinde Türkiye, yükün mühimmat olduğu iddiasından vazgeçti."
Bu açıklamaya AKP cenahından yalanlama yapılmadı.
 
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 12 Ekim'de yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Uçakta radar istasyonuyla ilgili elektronik malzeme vardı. Herhangi bir uluslararası anlaşma bunu yasaklamıyor."

********












17 Ekim 2012 Çarşamba

Esad'dan Tayyip'e Bodrum yanıtı


                                         Aydınlık, 13 Ekim 2012
 
Beşar Esad "2008 yılındaki Bodrum tatili tesadüf müydü" sorumuza önce gülümsedi, ardından:
"Erdoğan'ın açıklamasına çok şaşırdım. Ben Başkan olduktan sonra davetsiz hiçbir yere gitmedim. Bodrum'a da davet üzerine gittim" dedi.
 
Suriyeli yetkililerin açıklamaları:
"İlişkilerin iyi olduğu dönemde elimizdeki tüm istihbaratı Türkiye ile paylaştık. Ankara ve İstanbul'daki uyuyan El Kaide hücrelerini ayrıntılarıyla bildirdik. Ama daha sonra bu hücrelere hiçbir şey yapılmadığını öğrendik. Çok şaşırdık."
"Muhalifler, kendilerine verlen silahları PKK'ye satıyorlar"
 
Beşar Esad ile görüşen CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, izlenimlerini Aydınlık'a anlattı:
"Türkiye-Suriye sınırı teröristlerin giriş çıkışına kapatılmalı, kamplardaki militanlar kamplardan uzaklaştırılmalı. Teröristlerin Türkiye topraklarını kullanmaları önlenirse, Suriye ile olan ilişkiler düzelir. Zaman içinde sığınmacılar da geri döner. Normalleşme halinden en çok sınır illerimiz yararlanır, ticaret artar, esnafın yüzü güler."
 
Türk basını sus pus.
Aydınlık'ın Esad ile söyleşisini hiçbir gazete ve tv vermedi.
Cumhuriyet'ten Utku Çakırözen Esad'la konuşunca birinci sayfalarından gören ve tv lerine taşıyanlar, Aydınlık yapınca görmediler.
 
Ama dünya basını verdi.
El-Cezire, Ya Libnan, İran Haber Ajansı, Rusya'nın Sesi, The Guardian, Bloomberg, Business Week, San Fransisco Chronicle, Sydney Morning Herald, İspanyol El Periodico gibi birçok yayın organı söyleşiyi özetleyerek verdi.

arşiv:

Beşar Esad: PKK'ya destek vermiyoruz

Esad: Akçakale konusunda uyarı yapmıştık

MHP oylarıyla federasyon geliyor


                                             Aydınlık, 16 Ekim 2012
 
AKP "Yerel seçimleri erkene alalım, 5 ay önce yapalım" deyu Anayasa değişikliği önerisi verdi.
Ancak, bu öneride bir madde daha var, federasyon planı ile ilişkili bir madde.
 
Anayasa hükmüne göre, seçimlerle ilgili değişikler, ancak TBMM'de onaylandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe giriyor.
AKP ise özerkliğin ve federasyonun önünü açacak olan "Bütünşehir Yasası"nı Oslo'da PKK'ye söz verdiği şekilde çıkarıp ilk yerel seçimlerde uygulamak istiyor.
Ancak bu yasa çıksa bile, bir yıldan az süre kalacağı için, Ekim 2013'te yapılması planlanan yerel seçimlerde uygulanamayacak.
 
Ne yapmak lazım? Bir anayasa değişikliği yapmak lazım.
"Seçimlerle ilgili yapılacak değişiklikler, 1 yıl şartı aranmaksızın ilk yerel seçimlerde uygulanır" diye bir değişiklik.
İşte bu değişiklik, seçimlerin öne alınması önerisi ile birleştirilmiş.
Anayasa değişikliğine "evet" oyu verenler, hem seçimlerin geri alınmasına, hem de bu seçimlerde Bütünşehir Yasası'nın uygulanmasına evet demiş olacaklar.
 
Barzanistan'ın kurulması için Amerikan Çekiç Güç'e tezkere vermiş olan, şimdi de Kuzey Suriye'de PKK devleti kurulabilmesi için AKP'ye tezkere veren Bahçeli Bey'in Türkiye'de kurulmak istenen federasyona da yardımcı olması şaşırtıcı olmazdı.
Nitekim Bahçeli Bey, Anayasa değişikliği için "AKP'yi destekleyeceğiz" fetvasını verdi.
 
"Bütünşehir Yasası" bir eyalet yasasıdır.
PKK'ye Oslo'da verilen "Demokratik Özerklik" sözünün bir parçasıdır.
İldeki bütün yetkiler zaman içinde Belediye Başkanı'na devrediliyor, Belediye Başkanları o ilde bir nevi "İl Başbakanı" oluyorlar.
Tasarıya göre Belediyelerin gelirleri artırılıyor, il içindeki okullara öğretmen alımı, hastanelere doktor ve hemşire alımı dahil tüm memur ve işçilerin işe alınması ve işten çıkarılması Belediye Başkanlarının yetkisine bırakılıyor. Şimdiye kadar Ankara'dan planlanan belli başlı bütün hizmetler Belediye tarafından planlanacak. Yani, BDP'li her belediye, birer "Küçük PKK eyaleti, PKK devletçiği" haline gelecek.
MHP, "Bütünşehir Yasası"na karşı olduğunu söylüyor, hatta bazı MHP sözcüleri "Bu yasa Türkiye'yi böler" diyorlar.
Bahçeli Bey ise, her zaman olduğu gibi, hiçbir parti organına danışmadan "AKP'yi destekleyeceğiz" deyiveriyor.
Yurtsever MHP Milletvekilleri de "PKK'nin de istediği bu yasanın önünü niye biz açıyoruz" diye feryat ediyorlar.
Yasaya red oyu veren MHP Milletvekilleri "Vatan görevi yaptık" dediler.
(İsmet Özçelik, Aydınlık, 16 Ekim 2012)
 
Bu yasa o kadar kör parmağım gözüne ki, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun AKP'li üyeleri, "Bütünşehir Yasası'nı MHP Kongresi sonrasına erteleyelim" diyorlar.
Çünkü bu yasa kongre öncesi çıkarılırsa, Bahçeli Bey çok zor durumda kalabilir.
Ülkeyi eyaletlere bölmeyi getirecek olan bir yasanın ilk seçimlerde uygulanmasına "evet" diyen Bahçeli Bey zor durumda kalmasın diye, önce yerel seçim geriye alınacak, yerel seçimde uygulanacak yeni seçim yasası ise MHP Kongresi'nden sonra çıkarılacak.
Mükemmel plan. AKP, koltuk değneği olarak kullandığı Bahçeli Bey'in makamında kalması için elinden geleni yapıyor.
 
Bahçeli Bey eğer AKP'nin çıkarmak istediği "Bütünşehir Yasası"na karşı olsaydı, AKP'ye şu teklifi yapabilirdi:
"Önce Bütünşehir Yasası'nı MHP'nin de kabul edebileceği şekilde birlikte çıkaralım, sonra biz Anayasa değişikliği için evet diyelim"
Çünkü, Bütünşehir Yasası'nı çıkarmak için AKP oyları yeterli. MHP'ye ihtiyaç yok.
Anayasa değişiklliği için  ise MHP'nin oyları gerekli.
 
Bahçeli Bey, Bütünşehir Yasası çıkmadan önce Anayasa değişikliği için "evet" deyince, AKP'ye "Şimdi sen Bütünşehir Yasası'nı PKK'ye söz verdiğin şekilde rahatça çıkarabilirsin, ben şimdiden bu kanunu başım gözüm üstüne kabul ettim" demiş oluyor.
Yasanın görüşmeleri sırasında eser köpürür, "BOP Eşbaşkanısın, bölücü yasa çıkarıyorsun, PKK ile birliksin" diye bağırıp çağırır, MHP'li yurtseverlerin gazını alır, işi bitirir.
Milliyetçiler daha ne kadar bu dolmaları yutacaklar?
 
 
arşiv:
 
Bahçeli Bey'in Barzanistan kurulmasına yardımı
********
 
Bahçeli Bey Aydınlık'a fena halde öfkelendi

15 Ekim 2012 Pazartesi

Beşar Esad: PKK'ya destek vermiyoruz

                                               Aydınlık, 12 Ekim 2012

Beşar Esad, Aydınlık muhabiri İsmet özçelik'in sorularını yanıtlıyor:

"Suriye PKK'ya destek vermiyor.
Türk Hükümeti, silahlı guruplara verdiği desteği meşrulaştırmak için bu iddiaları ortaya atıyor.
Türk halkının bu iddialara inanacağını sanmıyorum.

Türkiye - Suriye ilişkileri iyi iken bu tür iddialar yoktu. Türkiye, Suriye'de cinayet işleyen muhaliflere destek vermeye başlayınca bu iddialar gündeme geldi.
Bu iddialar muhaliflere yapılan yardıma kamuoyu desteği sağlamak için ortaya atıldı.

Biz Türk işadamları ile çok iyi ilişkiler kurduk. Her türlü kolaylığı göstermeye çalıştık. Şimdi sıkıntı ortaya çıktı. Kapımız Türk işadamlarına daima açıktır, onlarla hiçbir sorunumuz yoktur.

Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz, Hazar Denizi ve Basra ülkeleri bir araya gelerek siyasi ve ekonomik birlik kurmalıdır. Bunu sadece Suriye için değil, herkes için istiyorum. Böyle bir birlik, bölge sorunlarının çözümü için de gereklidir."


********

Suriyeli yetkililer ellerinde Türkiye’nin Suriye’de yaşanan olayların içinde olduğunu gösteren çok sayıda delil olduğunu belirttiler: "Örneğin, işlediği cinayet nedeniyle İnterpol tarafından aranan Hasan Halil Aslan ve kardeşi Orhan Türkiye’nin Halep konsolosluğunun araçları ile seyahat ediyordu. Araçtan iner inmez yakalandı. Üzerinde sahte pasaport vardı."

"Sınırdan teröristlerin geçişini Türk güvenlik birimleri sağlıyor. Geceleri fenerle ‘yol temiz’ işareti veriliyor ve adamlarla silahlar geçiriliyor.

Cuma Öztürk adındaki kişi El Kaide militanlarının Suriye’ye geçişini sağlıyor. Elimizde her türlü bilgi var.”

********
arşiv:
Esad: Akçakale konusunda uyarı yapmıştık
********

14 Ekim 2012 Pazar

Bahçeli Bey'in Barzanistan kurulmasına yardımı



Amerika, Saddam'ın Irak Ordusu'nu 36. paralelin kuzeyine, yani Barzani bölgesine göndermesini yasaklamıştı.
Bundan amaç, Barzani'nin rahat bir şekilde Kürt devleti kurmak için çalışmalar yapabilmesini sağlamaktı.
Irak Ordusu'nun Barzani bölgesine girmemesi için Amerikan Çekiç Güç İncirlik'te konuşlanacaktı.
Çekiç Güç, "Kuzeyden Keşif Harekatı" yaparak yasağın uygulanmasını denetleyecek, Saddam kuzeye geçmeye çalışırsa müdahale edecekti.
Bunun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Çekiç Güç tezkeresini onaylaması gerekiyordu.
 
MHP, Kürt devleti kurulması ile görevli Çekiç Güç için kabul oyu veriyordu.
İşte MHP'nin Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmalar, TBMM tutanaklarından:
 
********
 
MHP+DSP+ANAP Üçlü Koalisyon dönemi, tarih : 9 Haziran 1999
 
Abdülhalik Mehmet Çay (MHP Milletvekili, Devlet Bakanı) TBMM'de Hükümet adına konuşuyor:

 
"....harekatın devamı, dış politikamız dengeleri açısından önem taşımaktadır. Harekat, ülkemize, Irak konusunda ve bölgede olumlu, yapıcı ve etkin bir rol oynama imkanı vermektedir.
...Harekata katılan ülkeler, PKK'nın eli kanlı bir terör örgütü olduğu hususunda bizimle aynı görüşü paylaşmaktadırlar....
...ABD,...Öcalan'ın....Türkiye'ye getirilmesi ve adalet önüne çıkarılması sürecini çok olumlu bir tavırla izlemiştir.
"..ABD tarafı bize, görüşlerimizi anladığını, Irak'a ilişkin tüm uygulamalarda Türkiye'ye karşı şeffaf davranılacağını, itirazımızı celbedecek adımlar atılmayacağını taahhüt etmiştir.
"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Kuzeyden Keşif Harekatı'nın görev süresinin uzatılması yolunda yetki verilmesini talep eden tezkerenin kabulünü...
(DSP ve MHP sıralarından alkışlar).
 
********
 
MHP+DSP+ANAP Üçlü Koalisyon dönemi, tarih : 9 Haziran 1999
 
Şevket Bülent Yahnici MHP Grubu adına  TBMM'de  konuşuyor:
 
("Şimdi arkadaşlar, hepimiz ellerimizi vicdanımıza koyalım ve düşünelim,.....Irak'ın bugün toprak bütünlüğünün mevcut olduğu söylenebilir mi? Böyle bir şey yok. Irak fiilen bölünmüş bir devlettir. Irak diye bir devlet yoktur dünyada.
"36. paralelin kuzeyini haritada Irak devletinden hariç görmek ve tutmak gerekmektedir....Kuzey Irak'ta ayrı bayraklar dalgalanmaktadır. Türkiye'deki politikacılar, artık Irak konusunda bir gerçeği kabul edelim..
"O zaman, Irak'ın toprak bütünlüğü, Irak'ın siyasi birliğini korumak filan gibi çok ütopik kalan ve bana göre de artık komik hale gelen sözlerden vazgeçmemiz gerektiği inancındayım. 
(DSP ve MHP sıralarından alkışlar)
 
********
 
MHP+DSP+ANAP Üçlü Koalisyon dönemi, tarih : 17 Aralık 2000 
 
MHP'li Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu TBMM'de konuşuyor:
 
"Kuzeyden Keşif Harekatı'nın tabi olduğu ilkelerin başında Irak'ın siyasi birlik ve toprak bütünlüğünün muhafazasının yer aldığının, tekrar tekrar altını çizmek istiyorum.
"Harekata katılan ülkeler, PKK'nın kanlı bir terör örgütü olduğu hususunda, bizimle aynı görüşü paylaşmaktadırlar.....Bu şekilde harekata katılan ülkelerin, özellikle ABD'nin, uluslararası alanda ülkemizden yana, açık ve kuvvetli tavır aldıkları da, bu sebebe dayalı olarak görülmektedir."
 
********
 
TBMM kürsüsünden MHP adına yapılan yukarıdaki 3 konuşma birlikte incelendiğinde Barzanistan için yapılan canbazlık ibretlik bir tablo olarak ortaya çıkmaktadır.
Irak'ın bölünmüşlüğünü kabul edelim. Barzani'nin Kürt devleti kurmasına karşı çıkmak ütopik (hayali) ve komik.
Barzani'nin Kürt devleti kurmasına yardımcı olan Çekiç Güç'e evet diyelim.
Amerika bizden yana... Çekiç Güç Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlayacak...
Her nabza göre şerbet, sonunda çekiç Güç'e "evet"
 
Şimdi bu parti "Türk Milliyetçisi" oluyor ha? Hadi oradan.
 
********
 
Bahçeli'nin talimatı üzerine MHP milletvekilleri, DSP ve ANAP milletvekilleri ile birlikte, Kürt Devleti kurması için Çekiç Güç'ün görev süresini uzatıyorlar 9 Haziran 1999
26 Aralık 1999   bir daha
28 Haziran 2000 bir daha
17 Aralık 2000 bir daha
27 Haziran 2001 bir daha
25 Aralık 2001 bir daha
18 Haziran 2002 bir daha
Evet, tam 7 defa ABD'ye Kürt Devleti kurması için izin veriyor MHP + DSP + ANAP milletvekilleri..
 
********
 
Dikkat  dikkat... Bahçeli Bey konuşuyor
AKP Hükümeti dönemi...  Tarih: 27 Şubat 2003 
 
Bahçeli Bey basın açıklaması yapıyor: 

"Türkiye'nin milli varlığını, güvenliğini ve geleceğini doğrudan ilgilendiren Kuzey Irak'taki 'Kukla Devlet girişimleri' konusunda hangi tedbirler alınmıştır? Yoksa oldu bittiye razı mı olunmuştur??"
 
Ben de soruyorum:
Acaba  utanma diye bir şey yok mudur?
Kendin kurdurdun o kukla devleti, şimdi yalandan deliliğe vuruyorsun.
Yutturamazsın.
 
Bahçeli Bey, şimdi de, AKP'ye tezkere veriyor.
Dün Amerikan Çekiç Güç'e verdiğin onay nasıl Barzanistan kurulması ile sonuçlandıysa, bugün AKP'ye verdiğin tezkere de Suriye PKK devleti ile sonuçlanır.
Kürdistan kurulması ile görevli Türk Milliyetçisi...