İslamcı araştırmacı - yazar Yılmaz Yunak, Ulusal Kanal'da Teoman Alili'nin
sorularını yanıtladı:
Silivri'de yatanlar vatanseverlerdir. Silivri'ye,
Atatürk'ten sonra gelen en büyük dehalardan biri olan Doğu Perinçek'e saygımı
göstermek için gidiyorum.
5 Ağustos'ta Silivri'ye gidip "Vatanseverlere özgürlük"
sloganı attığımızda Kur'an'a uygun davranıyor olacağız. Çünkü orada büyük bir
zulüm var.
Müslüman pozlarına yatıp vatanseverlere zulmediyorlar.
Eğer ben Kur'an'ı doğru anlıyorsam, ki inşallah doğru
anlıyorumdur, bir gün bunun karşılığını verecekler.
ABD emperyalizmi Türkiye'mizi bölüyor. 5 Ağustos'ta
hepimiz Silivri'de olacağız.
Yılmaz Yunak
İslam dininde faiz niçin haramdır? İsterseniz ona faiz değil de riba diyelim. Riba
büyümek, anlamsız şekilde artmak demektir. Mal ve servette haksız ve makul
olmayan artış şeklinde tanımlanır. Korkunç bir günah.
Ama, bir emeklinin birikmiş parasını bankaya yatırıp onun
faiziyle geçinmesi günah değildir.
Mesela fabrikanız var, işçileriniz sendikasız çalışıyor.
Siz servetinize servet katarken işçileriniz aç. Ya da, borsa oynayanlar bir
gecede milyonlar kazanıyor. İşte bunlar eşitliği bozuyor. Riba
budur.
Çözüm sınıfsız bir toplum. Sınıfsız toplum yaratmanın yolu
da sosyalizmdir. Benim Kur'an'dan çıkardığım sonuç, İslam'ın ihyasını
solcuların, kamucu zihniyetin yapacağıdır. Sağ siyasetten ve riba yapanlardan İslam'a fayda falan
gelmez.
(En son riba olayı için bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/07/agac-katili-parti-akp-4-ulkerin.html)
Gezi direnişi sırasında Taksim'deki cuma namazı muhteşem bir
olaydı. Direnişte pek dindar olmayan kesim demokrasiyi korumak adına bir araya
gelmişti. O gün, dindarlar rahat namaz kılsın diye güvenlik çemberi
oluşturdular. Bu, İslam'ın ruhuna çok uygun bir şeydi.
5 yıldızlı otellerde iftar yapmak insanı ilk
tanıştığı günah olan kibre götürür. O salonlarda binbir çeşit yemekler,
garsonlar, muhteşem bir ortam ve riya
sohbetleri var. O yüzden yeryüzü sofralarında iftar açmak daha
uygundur.
Yeryüzü iftarı güzel bir örnek. Yeryüzü sofraları sanki
sosyalizmi de yaşattı insanlara.
Kutlu Haziran Direnişi'nden sonra Ramazan gelince,
insanlar sınıfsız bir şekilde bunu ortaya koydular. Oraya herkes kendi evinden
bir şeyler getirdi, yemekler paylaşıldı, insanlar dost oldu. Bu Ramazan
sofralarına oturanların hepsi oruçlu değildi. Orada solcusu, sağcısı, ateisti,
dindarı hepsi bir aradaydı. Ama top atılıncaya kadar herkes saygı göstererek
bekledi ver hep beraber iftar yaptılar. Bu, çok güzel bir örnekti.
Galatasaray Lisesi'nden Fransız
Konsolosluğu önüne kadar uzayan yeryüzü iftarı sofrası
TOMA önlerini kesti. Taksim
Meydanı'na uzamasına engel oldu iftar sofrasının. Su sıkmaya hazır
bekliyor.
Çünkü Taksim Meydanı'nda AKP'li
Beyoğlu Belediyesi gösterişli sofralat kurarak iftar veriyordu. Müslümanların ve dinsizlerin iftarları birbirine
karışmamalı. İşte bölücü AKP kafası böyle çalışıyor. AKP yandaşı isen
Müslümansın, değilsen dinsiz. Erbakan'ın dediği gibi, ya Erbakan'dan yanasın, ya
da patates partisinden.
"Marjinal mısınız?" diye sordunuz. Yandaş basın tabiriyle
marjinal diyorsanız, Allah'a binlerce şükür olsun ki, marjinalim. Ama tarih
kimin marjinal olduğunu gösterecek.
Mustafa Kemal Samsun'a çıktığında, dönemin din adamları
onun için "katli vaciptir" diye fetva vermişlerdi. Mustafa Kemal'i marjinal ilan
etmişlerdi o günkü dilde. Kimin marjinal olduğunu gördük. Bundan sonra da
inşallah göreceğiz.
Aydınlık, 27 Temmuz
2013
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder