PKK'nın kuyruğuna takılarak, nesnel olarak ABD'nin Büyük
Ortadoğu (Büyük Kürdistan) Projesi'ne destek veren bir duruma düşen
sosyalistlerden söz ediyoruz.
20 yıl önce yobazlar tarafından Madımak'ta yakıldık. 3 gün
sonra, 5 Temmuz 1993 günü Kemaliye Başbağlar Köyü'nde PKK 33 köylümüzü kurşuna
dizdi, evleri yaktı ve köy meydanına "Sivas'ın intikamı alınmıştır" yazılı
bildiriler bıraktı.
Her iki katliam da, NATO'nun gizli örgütü olan SüperNATO
(Gladyo) tarafından planlanmıştı.
Katliamdan sonra "PKK, Doğu Perinçek'in talimatı ile bu
işi yaptı" yalanları ile kandırılmış olan köylüler, geçen zaman içinde
gerçekleri öğrendiler.
Başbağlar Kalkındırma Derneği
Başkanı Mehmet Aydın, İstanbul Fatih'te yapılan anma
toplantısında, Sivas ve Başbağlar katliamlarının aynı şer odaklarınca
yapıldığını söyledi.
Sivas'ta yakılanlar içinde ne bir PKK üyesi, ne de bölücü
örgüte destek veren birisi vardı. PKK bu durumda neyin intikamını alıyordu? PKK
bildirisi, olayın bir tertip olduğunu gösteriyordu. Amaç, Alevi-Sünni ve
Kürt-Türk karşıtlığını körüklemek, bonus olarak da sosyalistleri
karalamaktı.
Başbağlar 5 Temmuz
1993
Doğu Perinçek,
5 Temmuz 2013 günlü Aydınlık köşe yazısında şöyle diyor:
"Bugün
açın "solcuyum" diyen gazeteleri, Başbağlar köylüsünden tek satır
göremeyeceksiniz"
Sadece bu sene değil, 20 yıldır tek satır
yazmamışlardır.
Perinçek devamla şöyle yazıyor:
"O gazeteleri çıkaranlar "sınıf mücadelesi veriyoruz", "emekçilerin
haklarını arıyoruz" demiyorlar mı?
Emekçiyi PKK kurşuna
dizdiyse, o emekçi o solculara göre emekçi değildir. Onların sınıf kavramı
PKK'ye ayarlıdır.
O nedenle, Türk milletine kendilerini sevdirme olanakları
yoktur."
"O nedenle, o örgütlerin devrim yapma şansları olmadığı gibi,
karşıdevrimin aleti olma tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.
Çıkmazdadırlar."
Ancak, bu durum değişecektir. Değişmeye başlamıştır.
Onları PKK'nin kuyruğundan kurtararak devrimci saflara kazanma sorumluluğu
bizdedir. Gezi isyanı, bu konuda ilerleme kaydetmemizi sağladı.
***********
"Diren Lice - Gezi seninle", "Her yer Lice, her yer
direniş" saçmalığını eleştirmiştim. Bakınız:
"Diren Lice" tezgahı, "Hükümet istifa" talebini
bastıramaz http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/07/diren-lice-tezgah-hukumet-istifa.html
Perinçek de aynı konuya değiniyor:
"Hiç kimse, "askere saldırmak" anlamında her yeri Lice
yapamaz.
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye yürüyen halk ile
PKK'nin emrinde Mustafa Kemal'in askerine saldıranları hiç kimse yan yana
getiremez."
"Her
yer Lice" diyenler düşünmelidirler. Başbağlar'da 33 köy emekçisinin kurşuna
dizilmesine karşı 20 yıldır niçin ses çıkarmadılar?
Bu sorunun cevabı, bugüne kadar Başbağlar köylüsünü
görmeyen solculara halkla birleşme kapısını açar."
***********
"PKK, oradaki köylünün, oradaki halkın partisi
değildir. Güneydoğu'da köylülere yapılan haksızlılara, baskılara onyıllarca
göğüs gerdik. Topraksız köylülerin mücadelelerine önderlik ettik."
PKK bu mücadelelerde hep ağaların tarafını tuttu.
Ağalarla köylüler arasındaki çatışmalarda her iki taraftan da ölenler olduğu
halde, PKK sadece ağalara taziyeye gitti. Ağaların yoksul köylüleri o
topraklardan sürmesini destekledi. Köylülerin tarafında olan sadece İşçi Partisi
idi.
"PKK, Lice köylüsü ile Başbağlar köylüsünün
birleşmesine, birlikte mücadele etmesine karşıdır. Onları ortaçağa karşı insanca
yaşama mücadelesinde birliştirmek için, PKK'nin tasfiyesi gerekir."
"Güneydoğu illerimizi PKK'nin tapulu malı olarak gören
sözde sol, PKK üzerinden emperyalizme ve gericiliğe bağlanmıştır."
Bu bağlar kırılacaktır. Kırılmaya başlamıştır. Emperyalizmin
"etnik ve dinsel örgütlenme" tuzağına düşen sosyalistlerimizin mümkün olduğu
kadar büyük kesimini bu illetten kurtarmak, onları PKK'nin kuyruğundan koparmak
çok önemli bir görevdir.
***********
PKK'nın yaptığı katliamları, bu arada
Başbağlar katliamını kınayan sosyalist kişi, örgüt veya parti, zorlu sınavı
geçmiş, sözde solculuktan gerçek sosyalistliğe adım atmış
olacaktır.
Haydi, cesaret.
***********
Sivas davası geçen sene zaman aşımına uğradı.
Şimdi de, 5 Temmuz 2013 günü, Başbağlar davası zaman aşımına
uğramıştır.
İktidardaki yeni
Gladyo, eski Gladyo'nun suçlarını örtbas etmek için elinden geleni
yapmaktadır.
"Faili meçhuller var, Ergenekoncular, askerler adam
öldürdüler, toplu mezarlar, asit kuyuları" diye yaygara koparan AKP Hükümeti,
Sivas ve Başbağlar'da aydınlarımızı, köylülerimizi katledenleri
kurtarmıştır.
Başbağlar Kalkındırma
Derneği Başkanı Mehmet Aydın bu konuda şu açıklamayı
yaptı:
“Olay yeri incelemesi dahi yapılmadan, şehitlerimiz
resmi plakalı kamyonlara üst üste konularak komşu Başpınar köyünde alelacele
defnedildi. Şehitlerimizi kendi köyümüze bile gömemedik. Olaydan ceza almış tek
bir kişi bile yok. Katiller ellerini sallayarak geziyorlar. Bugün hepimiz
biliyoruz ki Sivas katliamını yapanlar ile Başbağlar katliamını yapanlar aynı
şer odaklarıdır. Katliamın şuçluları bulunmadığı sürece bin yıl da geçse
Başbağlar’ı unutmayacağız.”
Katliam sonrası açılan davanın avukatlarından
Avukat Cüneyt Toraman dava sürecini
ve katliamı şöyle değerlendirdi:
“Dönemin
valisi Recep Yazıcıoğlu yardımıyla 20’nin üzerlerinde tetikçi yakalandı. Bizler
yargılama beklerken tetikçiler serbest bırakıldı. Hakimler mağdurlara hakaret
ettiler. Başbağlar’da sadece köylü değil, hukuk da katledildi. Sivas ve
Başbağlar aynı ellerin oyunudur. Biz tetikçileri değil asıl azmettirenleri
istiyoruz.”
Ama, bizde zaman aşımı yok.
"Hiçbir münafık, Madımak ve Başbağlar katillerini
kurtaramayacaktır."
***********
arşiv:
Sivas'ta insan yakanlar
AKP'yi kuranlardır 6 Temmuz
2013
Dün insan yakanlar
bugün hükümet olarak karşımızda 14 Mart
2012
İnsan yakanlarla centilmenlik
anlaşması yapılabilir mi 12 Mart
2012
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder