AKP, CHP, MHP, BDP ortak bildiri
yayımladılar, Mısır Devrimi'ni kınadılar.
Evet, yanlış okumadınız. TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu, başka işi gücü yokmuş gibi, içinde şu sözler de olan bir
bildiri kaleme aldı:
"Yetkisiz bir şekilde gasp edilen iktidar derhal halka iade
edilmelidir. Dünyadaki bütün demokratik kurum ve
kişiler, içinde insan hakları ihlali potansiyeli barındıran böylesi girişimlere
karşı, açıkça tavır almalıdır."
AKP, CHP, MHP, BDP bildiriyi imzaladılar.
********
Böylece, dört partinin de emperyalizme göbekten bağlı
oldukları bir kere daha ortaya çıktı.
Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da, Suriye'de hep Amerika'nın
düdüğünü çalmaktadırlar. Mısır'da başka türlü olması beklenemezdi
zaten.
Dördü de "NATO'ya bağlıyız, ABD stratejik müttefik, AB'ye
gireceğiz" deyip durmaktadırlar. (Burada parti yönetimlerinden söz ediyorum.
Kamer Genç gibi yurtsever insanların nasıl hala bu partilerin içinde
kalabildikleri ayrı bir konudur.)
Hepsi Müslüman Kardeş Mursi için gözyaşı döküyorlar. Ya sıra
Tayyip Bey'e gelirse ne yaparız diye endişeleniyorlar. Çünkü kaderleri ortak.
Hepsi Amerika'ya bağlı.
Aydınlık, 5 Temmuz 2013
********
Bahçeli Devlet Bey
şöyle dedi:
"Her ne kadar Mursi halihazırda mağdur rolünde ise de kendisine verilen
imkanları adaletli ve kapsayıcı kullanamadığından dolayı kusurludur. Ancak bu
askeri müdahalenin demokrasiye sığar hiçbir yanının olmadığı ve hiçbir şekilde
de hoş görülemeyeceği ortadadır. "
********
Kılıçdaroğlu Kemal Bey de
aynı havaları çaldı:
"Askeri darbeler hiçbir zaman kabul edilemez. Hele 21. yüzyılda
toplumları şekillendirmek için askeri darbeler yapmak doğru değildir ve kabul
edilmemesi gerekir.... Umuyorum demokrasi galip gelir, bir an önce demokrasiye
geçerler ve yeniden çok partili rejimle karşı karşıya gelir Mısır
halkı."
********
Peki, ya demokratik (!) seçimlerle gelip diktatörlük kuranlar
seçimlerle indirilemezlerse ne olacak? Hitler de seçimlerle gelmişti.
Diyelim ki bu bir darbe, Peki, darbe olmasın diye toplumu
şeriatın pençesine terk mi edeceksiniz? Bir dahaki seçimlere kadar muhalefet
zindanlarda boğulur. Bizdeki Ergenekon tertiplerinin Mısır'da da yaşanmasını mı
istiyorsunuz? Mursi başkan olacaktı, her yetkiyi Tayyip Bey gibi elinde topladı,
istediği gibi şeriatçı bir anayasa hazırladı. 50 milyon seçmenden 10 milyonu
tarafından onaylanan anayasanın geçerli olduğunu ilan etti. Siz buna demokrasi
mi diyorsunuz?
Amerikancı Ilımlı İslam her naneyi yesin, siz de demokrasi
diye yerinizde oturun. Bu mudur muhalefet?
Mısır bir an önce yine seçime gitsin, Mursi veya Tursi geri
gelsin, aynı naneleri yemeye devam etsin, öyle mi? Bunu mu
istiyorsunzu?
Demokrasi budalalığı bu. Nasıl tek tek insanlara intihar
özgürlüğü verilemez ise, topluma da verilemez. Toplumun öncü güçleri buna engel
olur.
********
CHP Milletvekili Kamer
Genç, TBMM'de yaptığı konuşmada şöyle demişti:
"Zannediyor musun ki, Tayyip Erdoğan, aldığın 5 bin polis seni
koruyacak. İşte gördünüz Mursi ne duruma geldi. Onun da çevresinde çok polis
vardı. Dolayısıyla hiçbiriniz kendinize güvenmeyin. Bu memlekette sizin
aklınızın ermediği bazı gerçekler var."
CHP Gurup Başkanvekili Engin
Altay'ın "Kamer Genç'in Mursi benzetmesi yapması örtüşmemiştir"
diyerek Tayyip Bey'in Mursi'ye benzetilmesine karşı çıkması, yani Tayyip Bey'in
avukatlığını yapması üzerine AKP sıralarından alkışlar yükseldi. İşte CHP'nin
acıklı durumu bu.
********
Kamer Genç,
Aydınlık'a şu değerlendirmeyi yaptı:
"Mursi'yi yıkan asıl güç ordu darbesi değil, halk isyanıdır.
Yaşanan bir halk devrimidir."
********
Evet, hiç bir devrim askersiz olmaz. İnsanların devrim
yaptığı, ordunun ise kollarını kavuşturup seyrettiği hiç bir devrim
görülmemiştir. Bundan sonra da görülmeyecektir. Ordu ya gericilerin yanında yer
alır, devrimi kanla bastırır; veya ayaklanan halkın yanında yer alarak devrime
katılır. Ordunun devrime katılması iki şekilde olur. Ya devrimin ideolojisini
kabul eder, yeni rejimin emrine girer, veya devrim istemediği bir yöne gitmesin
diye fren görevi görürr.
Mısır'da ordunun laik, emperyalizm karşıtı, devrimci bir tutum
mu alacağı, yoksa Mısır'ın ABD etki bölgesinden çıkmasına izin vermeyecek
şekilde fren görevi mi yapacağını zaman gösterecektir.
Ancak, her ne olursa olsun, Amerikancı İslam'ın sonu
gelmiştir. "Müslüman Kardeşler" projesi çökmüştür. Suriye'ye Müslüman Kardeşler
rejimini getiremeyen ABD, Mısır'da da bozguna uğramıştır. Eğer ileride Müslüman
Kardeşler yeni bir denemeye girişirlerse, Mısır halkı meydanları yine
dolduracaktır. Mısır için artık geri dönüş yoktur.
Mısır ordusu, geçmişteki tüm Amerikancı bağlarına rağmen,
isteyerek, veya 20 milyona yaklaşan göstericiye karşı durulması teknik olarak
mümkün olmadığından istemeyerek bile olsa, halkın taleplerinin arkasında
konumlanmıştır. AKP cenahının canhıraş feryatları bu yüzdendir.
ABD ve AB, "Bu bir darbedir" diye feryat edip yeni iktidar
odağını karşısına aldığı taktirde Mısır'ı kaybetme riski olabileceğini hesaba
katarak ılımlı mesajlar vermektedir. Emperyalizmin kendisine bağlı kişi ve
örgütleri nasıl bir anda terk ediverdiğini gören AKP cenahı, kendisinin de bu
duruma düştüğünde terk edileceğini algılamış, bu yüzden Tayyip Bey "Ben
şu anda Batı'ya şaşıyorum. Batı bu olaya halen darbe diyememiştir" diye,
Egemen Bağış ise "Darbeye
darbe bile diyemeyen bir batıartık
dünyaya demokrasi ve insan hakları ahkamı kesmesin. diye feryat
etmektedir.
Bu, Büyük Ortadoğu Projesi'nin de çökmesi demektir. Çünkü bu
proje, Ilımlı İslam referanslıdır. Yani Amerikan güdümlü sözde İslamcılar bölge
ülkelerinde yönetimi ele alacaklardı, ve Büyük Kürdistan
kurulacaktı.
Suriye ve Mısır'da çöken, Irak'ta dikiş tutmayan ve Türkiye'de
sonu görünen projenin güncel durumu şöyledir.:
Esad yerinde durmaktadır. Mursi gitmiştir. AKP gidicidir.
Ancak, böyledir diye rehavete kapılmayalım. Biz mücadeleye devam edersek
gidicidir.
********
arşiv:
Diktatör Mursi devrildi, sıra
Tayyip ve Gül'de 4 Temmuz 2013
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder