Tayyip Bey ve Davutoğlu çok kötü durumdalar.
Müdahale olsa bile "sınırlı" olacak. Yani bombardımanla
yetinecekler. Obama böyle buyurdu.
Ürdün:
"Suriye'ye karşı bir operasyonda topraklarımı
kullandırmam."
(Büyük çaplı saldırıyı kastediyor. Küçük
terör guruplarının sınırlarından girip çıkmasına pek ses
çıkarmıyor.)
Irak:
Başbakan Maliki: "Suriye'ye askeri müdahaleye kesinikle
karşıyız."
Mısır:
Dışişleri Bakanlığı saldırıya karşı çıktı. Mursi'nin
devrilmesine önderlik eden Temerrüd hareketi, Suriye'ye saldırı durumunda Süveyş
Kanalı'nın ABD gemilerine kapatılmasını önerdi.
Lübnan:
"Müdahaleye karşıyız."
Lübnan Hizbullahı:
"Suriye'ye yapılacak her saldırının karşılığını
veririz."
İran:
Devrim Muhafızları Komutanı Caferi: "ABD Suriye'ye saldırırsa
tarihinin en utanç verici yenilgisini tadacaktır."
Avusturya:
Başbakan Werner Faymann: "Almanya'daki Ramstein Amerikan
Üssü'nden kalkarak Suriye'yi vurmaya gidecek F-16 savaş uçaklarına hava sahamızı
açmayacağız."
Almanya:
Dışişleri Bakanı Westerwelle, Noye Oznabrükker (Neue Osnabrücker) gazetesine
yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye'ye yönelik bir saldırıya katılmayacağını
söyledi.
Muhalefet partileri (Sol Parti ve Sosyal Demokrat Parti) Alman
Patriotlarının Türkiye'den çekilmesini istedi. Savunma Bakanı, Patriotların şu
an için Suriye krizinde kullanılmasının söz konusu olmadığına dair güvence
verdi.
BBC Berlin muhabiri Evans, saygın bir şirket olan Forsa'nın
anketine göre halkın %69'unun Suriye saldırısına karşı olduğunu
bildirdi.
İngiltere:
Başbakan Cameron, Suriye'yi bombalama yetkisi almak için
parlamentoyu topladı, oylamayı 13 oy farkla kaybetti. (272 - 285). İngiltere'de
Başbakanın savaş için oylama yapması zorunluluğu yok. Ancak bundan sonra oylama
gerekecek ve parlamento daha güçlü olacak. İngiltere'nin ABD ile özel ilişkileri
artık eskisi gibi olmayacak. İkinci oylama BM Raporu yayımlandıktan sonra
yapılacak.
Galloway (Respect Partisi): "Suriye devletinin yaptığına dair
somut deliller yok. Yapacak kadar kötüler, ama yapacak kadar deliler
mi?"
David Davis (Muhafazakar
Parti): "Bizi savaşa sokmak için
yapılan sahtekarlıkları yutmamalıyız. Suriye'deki BM Temsilcisinin
bildirdiğine göre, ayaklanmacıların elinde sarin gazı olduğuna dair somut
deliller var. Türkiye'de yetkililer 12 Nusra askerini 2 kilo sarin gazı ile
yakalamışlar. Beyrut'ta sarin gazından etkilenip hastanede yatan Hizbullah askerleri
var."
Adana'da sarin gazı ile yakalanan şeriatçı
Nusra teröristleri
Ed Miliband (Ana muhalefet İşçi Partisi): "Deliller karardan
önce gelmeli."
Fransa:
Önceki gün operasyona hazır olduklarını kesin bir dille
açıklayan ve "Şövalye Paul" adlı son teknolojiyle donatılmış fırkateynini yola
çıkaran Cumhurbaşkanı Holland, dün çark etti ve "Politik çözüm için her şey
yapılmalı" diye geveledi. Terörist SUK Başkanı ile yaptığı ortak basın
toplantısında, Holland'ın gönülsüzlüğü açıkça fark ediliyordu.
Amerika:
Obama "Kesin bir kararımız yok" dedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Gen. Martin Dempsey: "Bu iş çok
pahalıya patlar, muhalifler başa geçerse bizim çıkarlarımızı desteklemeyecekler"
anlamında mektuplar yazarak müdahaleye karşı çıktı.
ABD Hazine Bakanı Jack Lew "Ekim ortasında para bitiyor" konulu mektup
yayımladı. Hazinenin elinde sadece 50 milyar dolar kalacaktı. Yani savaşa para
yoktu!
Ekonomiyi savaşla düzeltme yöntemi de artık geçerli değil. Çünkü Çin
Komünist Partisi son genel kongresinde ülke içindeki gelir farklılıklarını
azaltmak amacıyla kaynakları dışarda değil içerde değerlendirme kararı aldı. Bu
karar, Obama'nın Çin'den borç alma olanağının önünü kapattı. Zaten müdahaleye
sıcak bakmayan Obama, ipin ucunu iyice koyverdi.
Obama, müdahale isteyen karşıtlarını bu olgularla susturmaya çalışıyor.
New York Times: "Askeri olan olmayan her türlü eylemin, Esad rejimi ile
muhalefet arasında siyasi bir anlaşma kurmak için planlanması gerekiyor" diyerek
Obama'ya destek çıktı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney durumu özetledi: "Suriye'de rejimi
değiştirmeye değil, Esad'ın kimyasal silah kullanma eylemine yanıt vermeye
odaklandık."
İsrail:
Bu işten Suriye'den sonra en fazla endişe duyan ülke İsrail.
Çünkü, işgalle neticelenmeyecek dar ve kısıtlı hava saldırılarının ikinci
kurbanı İsrail olacak. HAMAS Filistin'den, Hizbullah ise Lübnan'dan İsrail'e
saldıracaklar. ABD'deki İsrail lobisi, İsrail'in güvenliğini riske atacak bu
kısa süreli saldırıya itiraz ettiler.
İsrail "Asker çıkarıp Esad'ı ve Hizbullah'ı yok etmeyecekseniz iki çatapat
atıp beni burada zor durumda bırakmayın" diyor Amerika'ya vesselam.
HAMAS:
HAMAS Şefi Halit Meşal'in ihanetini
anlatmıştım. Tayyip Bey'in zorlaması ile, Meşal Esad'a ihanet etmişti.
Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/08/hamas-sefi-halit-mesalin-ihaneti.html.
Aradan geçen günlerde Abu Mazrık inisiyatif aldı, hain Meşal geri plana
düştü. HAMAS şimdi Mısır'da Mursi ile Sisi arasında taraf tutmuyor, ayrıca
şeriatçı teröristlerin Esad'a yaptıkları saldırılara da destek vermiyor. Hatta,
Suriye'ye ABD-Avrupa saldırısı olursa Esad'a destek amacı ile İsrail'e
saldıracak.
Böylece Tayyip Erdoğan, en büyük siyasi yatırımlarından biri olan
HAMAS'tan da darbe yemiş oldu. Men dakka dukka diyordu Tayyip Bey. Dediği başına
geldi. Başkasına ihanet ettirirsen, döner bir gün sana da ihanet eder.
***********
arşiv:
Yobazların son çırpınışı: Şam'da
kimyasal silah 24 Ağustos
2013
Amerika'ya dua ediyorlar 28 Ağustos 2013
Somali saldırısının anlamı 31 Temmuz 2013
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder