31 Ağustos 2013 Cumartesi

Suriye'ye saldırı konusunda ilgili ülkelerin konumları

Tayyip Bey ve Davutoğlu çok kötü durumdalar.
Müdahale olsa bile "sınırlı" olacak. Yani bombardımanla yetinecekler. Obama böyle buyurdu.

Ürdün:
"Suriye'ye karşı bir operasyonda topraklarımı kullandırmam."
(Büyük çaplı saldırıyı kastediyor. Küçük terör guruplarının sınırlarından girip çıkmasına pek ses çıkarmıyor.)

Irak:
Başbakan Maliki: "Suriye'ye askeri müdahaleye kesinikle karşıyız."

Mısır:
Dışişleri Bakanlığı saldırıya karşı çıktı. Mursi'nin devrilmesine önderlik eden Temerrüd hareketi, Suriye'ye saldırı durumunda Süveyş Kanalı'nın ABD gemilerine kapatılmasını önerdi.

Lübnan:
"Müdahaleye karşıyız."

Lübnan Hizbullahı:
"Suriye'ye yapılacak her saldırının karşılığını veririz."

İran:
Devrim Muhafızları Komutanı Caferi: "ABD Suriye'ye saldırırsa tarihinin en utanç verici yenilgisini tadacaktır."

Avusturya:
Başbakan Werner Faymann: "Almanya'daki Ramstein Amerikan Üssü'nden kalkarak Suriye'yi vurmaya gidecek F-16 savaş uçaklarına hava sahamızı açmayacağız."

Almanya:
Dışişleri Bakanı Westerwelle, Noye Oznabrükker (Neue Osnabrücker) gazetesine yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye'ye yönelik bir saldırıya katılmayacağını söyledi.

Muhalefet partileri (Sol Parti ve Sosyal Demokrat Parti) Alman Patriotlarının Türkiye'den çekilmesini istedi. Savunma Bakanı, Patriotların şu an için Suriye krizinde kullanılmasının söz konusu olmadığına dair güvence verdi.

BBC Berlin muhabiri Evans, saygın bir şirket olan Forsa'nın anketine göre halkın %69'unun Suriye saldırısına karşı olduğunu bildirdi.

İngiltere:
Başbakan Cameron, Suriye'yi bombalama yetkisi almak için parlamentoyu topladı, oylamayı 13 oy farkla kaybetti. (272 - 285). İngiltere'de Başbakanın savaş için oylama yapması zorunluluğu yok. Ancak bundan sonra oylama gerekecek ve parlamento daha güçlü olacak. İngiltere'nin ABD ile özel ilişkileri artık eskisi gibi olmayacak. İkinci oylama BM Raporu yayımlandıktan sonra yapılacak.

Galloway (Respect Partisi): "Suriye devletinin yaptığına dair somut deliller yok. Yapacak kadar kötüler, ama yapacak kadar deliler mi?"

David Davis (Muhafazakar Parti): "Bizi savaşa sokmak için yapılan sahtekarlıkları yutmamalıyız. Suriye'deki BM Temsilcisinin bildirdiğine göre, ayaklanmacıların elinde sarin gazı olduğuna dair somut deliller var. Türkiye'de yetkililer 12 Nusra askerini 2 kilo sarin gazı ile yakalamışlar. Beyrut'ta sarin gazından etkilenip hastanede yatan Hizbullah askerleri var."


Adana'da sarin gazı ile yakalanan şeriatçı Nusra teröristleri


Ed Miliband (Ana muhalefet İşçi Partisi): "Deliller karardan önce gelmeli."

Fransa:
Önceki gün operasyona hazır olduklarını kesin bir dille açıklayan ve "Şövalye Paul" adlı son teknolojiyle donatılmış fırkateynini yola çıkaran Cumhurbaşkanı Holland, dün çark etti ve "Politik çözüm için her şey yapılmalı" diye geveledi. Terörist SUK Başkanı ile yaptığı ortak basın toplantısında, Holland'ın gönülsüzlüğü açıkça fark ediliyordu.

Amerika:
Obama "Kesin bir kararımız yok" dedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Gen. Martin Dempsey: "Bu iş çok pahalıya patlar, muhalifler başa geçerse bizim çıkarlarımızı desteklemeyecekler" anlamında mektuplar yazarak müdahaleye karşı çıktı.

ABD Hazine Bakanı Jack Lew "Ekim ortasında para bitiyor" konulu mektup yayımladı. Hazinenin elinde sadece 50 milyar dolar kalacaktı. Yani savaşa para yoktu!
Ekonomiyi savaşla düzeltme yöntemi de artık geçerli değil. Çünkü Çin Komünist Partisi son genel kongresinde ülke içindeki gelir farklılıklarını azaltmak amacıyla kaynakları dışarda değil içerde değerlendirme kararı aldı. Bu karar, Obama'nın Çin'den borç alma olanağının önünü kapattı. Zaten müdahaleye sıcak bakmayan Obama, ipin ucunu iyice koyverdi.
Obama, müdahale isteyen karşıtlarını bu olgularla susturmaya çalışıyor.

New York Times: "Askeri olan olmayan her türlü eylemin, Esad rejimi ile muhalefet arasında siyasi bir anlaşma kurmak için planlanması gerekiyor" diyerek Obama'ya destek çıktı.

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney durumu özetledi: "Suriye'de rejimi değiştirmeye değil, Esad'ın kimyasal silah kullanma eylemine yanıt vermeye odaklandık."

İsrail:
Bu işten Suriye'den sonra en fazla endişe duyan ülke İsrail.
Çünkü, işgalle neticelenmeyecek dar ve kısıtlı hava saldırılarının ikinci kurbanı İsrail olacak. HAMAS Filistin'den, Hizbullah ise Lübnan'dan İsrail'e saldıracaklar. ABD'deki İsrail lobisi, İsrail'in güvenliğini riske atacak bu kısa süreli saldırıya itiraz ettiler.
İsrail "Asker çıkarıp Esad'ı ve Hizbullah'ı yok etmeyecekseniz iki çatapat atıp beni burada zor durumda bırakmayın" diyor Amerika'ya vesselam.

HAMAS:
HAMAS Şefi Halit Meşal'in ihanetini anlatmıştım. Tayyip Bey'in zorlaması ile, Meşal Esad'a ihanet etmişti. Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/08/hamas-sefi-halit-mesalin-ihaneti.html.

Aradan geçen günlerde Abu Mazrık inisiyatif aldı, hain Meşal geri plana düştü. HAMAS şimdi Mısır'da Mursi ile Sisi arasında taraf tutmuyor, ayrıca şeriatçı teröristlerin Esad'a yaptıkları saldırılara da destek vermiyor. Hatta, Suriye'ye ABD-Avrupa saldırısı olursa Esad'a destek amacı ile İsrail'e saldıracak. 

Böylece Tayyip Erdoğan, en büyük siyasi yatırımlarından biri olan HAMAS'tan da darbe yemiş oldu. Men dakka dukka diyordu Tayyip Bey. Dediği başına geldi. Başkasına ihanet ettirirsen, döner bir gün sana da ihanet eder.

***********
arşiv:
Yobazların son çırpınışı: Şam'da kimyasal silah 24 Ağustos 2013
Amerika'ya dua ediyorlar 28 Ağustos 2013
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder