İlk bölümde Faiz Lobisi'ni, ikinci bölümde camide bira
içilmesi olayını incelemiştik.
Bu üçüncü bölümle birlikte, Gezi yalanlarını ayrıntılı olarak
incelemiş ve arşiv haline getirmiş oluyoruz.
Dövülen ve üzerine işenen Başörtülü
Gelin Hanım olayı:
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Tayyip Bey "Elimizde mobese görüntüleri var"
dedi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 4 Temmuz'da, Gezi
eylemlerine katılan 15 ekşisözlük yazarı ile buluştu. Görüşmede Vali'nin bilgisi
dahilinde ses kaydı alındı.
Bir başörtülüye Kabataş'ta eylemcilerin saldırması ile ilgili
kamera kaydı olup olmadığı sorulunca vali şöyle dedi:
"Ben şu ana kadar böyle bir görüntü görmedim. Mevcut mobese
kameraları üzerinden herhangi bir şey yoktur dedim. Ama hiç yoktur manasında
demiyorum. Birinin elinde olabilir, bunu bilmiyorum"
Aradan bir aydan fazla zaman geçti. Tayyip Bey Vali'yi
yalanlamadı, fırçalamadı.
Üzerine işendiğini, dövüldüğünü öne süren gelin şikayetçi
olmadı.
İşendiğini söylenen giysilerini DNA testi için Emniyet'e
vermedi.
70-100 kadar üzerleri çıplak, başları bantlı adamın dünya
üzerinde varlığı hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamadı.
Gelin Hanım, ifadelerindeki acayip çelişkileri
açıklayamadı.
Gelin Hanımı kurtarmaya çalıştığı için dövüldüğü söylenen amca
ve kızından hiç haber alınamadı. Böyle bir amca ve kızın varlığı kanıtlanamadı,
böyle bir amca ve kız dayak yedikleri için Emniyet'e başvurmadılar.
Bütün bu olgular, böyle bir olayın olmadığını
kanıtlamaktadır.
Gelin Hanım'ın yalan söylediğini ifadelerindeki çelişkileri
göstererek ispatlamıştım.
Bakınız:
Üzerine işenen gelin olayının içyüzü
29 Haziran 2013
Böylece, dövülen ve üzerine işenen Gelin Hanım olayının
palavra olduğu kesin olarak ortaya çıkmış oldu.
"Faiz Lobisi" ve "Camide bira içildi" iddialarının palavra
çıkması gibi.
********
Türk Bayrağının yakılması
olayı:
+++++++++++++++++++++++++++
TRT'nin Tayyip Bey'e yaranmak için "Gezi eylemcileri Ankara'da
bayrak yaktı" konulu görüntülü haberinde kullanılan görüntülerin 2010 yılında
PKK'lıların İstanbul Dolapdere'deki eylemine aşt olduğu anlaşıldı.
TRT yöneticilerinin yüzü kızarmadı, özür bile
dilemediler.
Zaten, Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri ile gösteri
yapan, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykıran insanların Türk Bayrağı
yakabileceklerine kim inanır? Çaresizlik içinde Ergenekon savcılarının
yöntemlerine başvuruyorlar.
Gazdan gözleri yandığı için sendelerken elindeki bayrak yere
düşmesin diye havaya kaldıran bu çocukların o bayrağı yakabileceklerine dünyada
kimseyi inandıramazsınız.
CNN muhabirini bile inandıramadınız.
Buyurun:
Offical
goverment TV channel TRT (Turkish Radio & Television) had broadcasted a
video claiming that the protesters are burning Turkish flag. Later, it is found
out that the video belongs to a terrorist activity by PKK three years
ago.
Amanpour
made a report with the supervisor of Erdoğan, İbrahim Kalın. Here are some
snippets from the discussion:
Amanpour: Why are you insisting on Taksim Gezi
Park?
Kalın: Those people are the ones who attacked the
US Embassy.
Amanpour: This is not my question.
Kalın: When DHKP-C attacked US Embassy they were
recognized as terrorists, however when they are at Gezi Park are they called
protestors?
...
Kalın: It is not Gezi Park that is intervened, it
is the outer part of Gezi Park.
Amanpour: But our journalists are there and
broadcasted the moment police threw tear gas at Gezi Park.
Kalın: If you look at their flags they are mostly
terrorist groups.
Amanpour: I saw a huge Turkish flag at
behind.
Tercümesi:
Hükümete ait TV kanalı TRT, protestocuların Türk bayrağı
yaktıklarını öne süren bir video yayımladı. Daha sonra, bu videonun üç yıl
önceki bir PKK terörist eylemine ait olduğu anlaşıldı.
Amanpour, bu konuda, Erdoğan'ın danışmanı İbrahim Kalın ile
bir söyleşi yaptı. (Bu da CNN'in nezaketi, bir söyleşi
yapılmadı, bu haber geçilirken İbrahim Bey telefonla CNN'i arayarak canlı
yayında müdahale etti.)
İşte o konuşmadan bazı bölümler:
Amanpour: Niçin Taksim Gezi Parkı'na (müdahale etmekte) ısrar
ediyorsunuz?
Kalın: Bu insanlar, Amerikan Elçiliği'ne
saldıranlardır.
Amanpour: Ben bunu sormamıştım.
Kalın: DHKP-C Amerikan Elçiliği'ne saldırınca terörist olarak
tanımlanıyor, ama Gezi Parkı'nda oldukları zaman protestocu oluyorlar, öyle
mi?
.....
Kalın: Biz Gezi Parkı'nın içine değil, dış kısmına müdahale
ediyoruz.
Amanpour: Fakat bizim gazeteciler oradalar ve şu anda polisin
Gezi Parkı'na göz yaşartıcı gaz attığını canlı bağlantıda
söylüyorlar.
Kalın: Eğer bayraklarına bakarsanız, onların çoğunlukla
terörist guruplar olduklarını görürsünüz.
Amanpour: Arkada çok büyük boy bir Türk Bayrağı
görüyorum.
İbrahim Bey "Ellerinde molotof kokteylleri ve sopalar olan
şahıslar Beyaz Saray'a yürürlerse" diye demagoji yapmaya başlayınca, Kristina
Amanpur "Show is over, Mr Kalin" (Gösteri bitti) diyerek lafı ağzına tıkadı ve
İbrahim Bey'in hattını kesti. Evet, AKP tiyatrosunun sonu gelmişti.
Oldunuz mu
mosmor?
********
"Gezi eyleminde PKK'lılar da var"
yalanı:
++++++++++++++++++++++++++++++++++
Gezi eylemi önce çevreci kaygılarla başlamıştı. Gezi Parkı'nı
kurtarma amacı ile sınırlı bir eylemdi. Bu yüzden, BDP Milletvekili Sırrı
Süreyya Önder propaganda amaçlı olarak bu eyleme katıldı. Nedense (!) basın,
Gezi Parkı'ndaki çevreci kalabalıkğı görmezden gelerek Sırrı Bey'i ön plana
çıkardı.
Ancak, AKP bu eylemi şiddet kullanarak bastırmaya çalışıp da
eylem hükümet karşıtı bir karakter kazanınca, "Hükümet istifa" haykırışları
yükselmeye başlayınca, BDP (PKK) nın açılım ortağı olan AKP'yi koruma amacı ile
Sırrı Bey ve arkadaşları koşarak alandan uzaklaştılar.
Süreci aşağıdaki 3 yazımda ayrıntılı olarak
anlattım:
PKK, hükümeti
koruma altına aldı 8 Haziran 2013
9 Haziran Taksim mitingi:
Biber gazı fayda etmedi,
Öcalan posterini deneyelim 8 Haziran
2013
Öcalan posteri de işe yaramadı,
molotof deneyelim 11 Haziran
2013
BDP (PKK) cephesinin en son açıklamalarını da vererek bu
konuyu da kapatalım:
Selahattin
Demirtaş, BDP Eşbaşkanı:
"Hükümeti devirecek, darbeye doğru götürecek bir halk
hareketini çıkarabilir miyiz anlayışı vardı. Bu kısmına şiddetle karşı çıktık.
Gezi'ye mesafe koyduk."
Demirtaş, daha önce de şöyle demişti:
"Taksim'de Ergenekoncular, ulusalcı ırkçılar var. Ve hiç bir
Kürt onlarla birlikte olamaz."
Sırrı Sakık, BDP
Milletvekili:
"Gezi eylemleri barış sürecine karşı yapılmıştır. Bazı
kesimler, sandıkta yenişemedikleri iktidar partisini acaba farklı alanlarda
nasıl devirebiliriz, ne yapabiliriz anlayışı içinde oldular. Askerlere davetiye
çıkardılar."
"Bir taraftan bayraklarla, bayrakların sopalarıyla linç
operasyonu gerçekleştirenlerin art niyetli olduğunu düşünüyoruz." (Taksim mitinginde PKK - Öcalan bayrakları taşıyanların Türk Bayrağı
sopalarıyla kovalanmasını kastediyor).
"Özellikle "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek sokakları
tetikleyenlerin, ulusalcı milliyetçi kesimlerin aslında niyetlerinin iyi
olmadığını biz de biliyoruz."
İdris Baluken, BDP
Gurup Başkanvekili:
"BDP olarak hiç bir sebep ve durumda biz bu ırkçı, ulusalcı,
cinsiyetçi, tekçi, militarist kesimlerle yan yana durmayacağımızı ifade etmek
istiyoruz."
MHP Müdürü
Bahçeli: "Orada bölücüler var gitmeyin, gideni kovarım" diyor.
Komedyen bile olamaz.
********
Eylemciler komiseri köprüden aşağı itip
öldürdü
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Adana'da protestocuları kovalarken alt geçit imşaatından düşüp
hayatını kaybeden Komiser Mustafa Sarı'nın kuzeni açıklam ayaptı:
"Abim polislere öncülük ederken köprü inşaatındaki
ışıksızlanma, uyarı levhalarının eksikliği, yorgunluk ve uykusuzluk nedeniyle
takıldı ve düştü. Babamın söylediğine göre, bu düşüşüne 15'ten fazla polis de
şahit olmuş ve hemen müdahale etmişler."
Faiz lobisinin
içyüzü 23 Haziran
2013
Camide bira içme
olayının içyüzü 24 Haziran
2013
Camide bira içme
olayının içyüzü - 2 25 Haziran
2013
Üzerine işenen gelin olayının
içyüzü 29 Haziran
2013
Faiz
Lobisi : Gezi Yalanlarının Sonu - 1 9
Ağustos 2013
Camide bira içtiler : Gezi Yalanlarının Sonu - 2
9 Ağustos 2013
Üzerine işenen gelin ve
diğerleri : Gezi yalanlarının Sonu - 3 10 Ağustos
2013
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder