24 Ağustos 2013 Cumartesi

Yobazların son çırpınışı: Şam'da kimyasal silah

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, milletin gözünün içine baka baka şöyle dedi:
“Kimyasal silahın Suriye’de sadece Esad yönetiminde bulunduğu da açıktır."
Yani, Şam'da 1,100 kişinin öldüğü iddia edilen kimyasal silah saldırısını teröristlerin yapmış olamayacağını söylemek istiyor.

***********

Bekir Bozdağ unutmuş (!) olabilir, hatırlatalım:
1
Suriye'nin tek klorin fabrikası muhaliflerin elinde...
2
29 Mayıs 2013

Suriye Ordusu’nun muhaliflere karşı kullandığı iddia edilen öldürücü sarin gazı, Adana’da El Kaide bağlantılı El Nusra örgütüne karşı düzenlenen operasyonda ele geçirildi.

soL, 30 Mayıs 2013


El Kaide ve bağlantılı El Nusra Cephesi üyesi olduğu iddia edilen 12 kişi Adana’da gözaltına alındı. Zanlıların adreslerinde yapılan aramalarda iki kilo sarin gazının yanı sıra çok sayıda bulunan bilgi, belge ve dijital verilere el konuldu.
Suriye yönetiminin isyancılara karşı sarin gazı kullandığını iddia eden Batılı ülkeler bu iddialarını ciddi kanıtlara dayandıramadı. BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı Del Ponte de Mayıs başında yaptığı açıklamada, Suriye yönetiminin sarin gazı kullandığına dair kanıt olmadığını, buna karşın kurbanlarla yaptığı görüşmelere göre, muhaliflerin sarin gazı kullandığı yönünde “somut şüpheler” olduğunu ifade etmişti.
Bununla birlikte, Suriye’de kimyasal silaha maruz kaldığı iddia edilen kişilerden alınan kan örnekleri Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki devlet hastanesine gönderilmiş ancak doktorlar yaptıkları açıklamada, sarin gazına rastlanamadığını belirtmişti.
***********

3 Temmuz 2013: Han el-Esal
Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Vitali Çurkin, Rus uzmanların yaptığı incelemelerin sonucunu BM Genel Sektreteri'ne iletti.

Teröristlerin Halep'te Han el-Esal bölgesinde 19 Mart 2013 günü sinir gazı kullanarak düzenlediği saldırı sonunda 26 kişi ölmüştü. Rus uzmanlar, sinir gazının terörist ÖSO'ya bağlı El-Nasır Tugayları tarafından üretilen bir füze ile atıldığını kanıtlamışlardı.

Han el Esal katliamının ardından Suriye yönetimi BM'ye resmen başvurarak uluslararası bir soruşturma istemişti ancak bu soruşturma İngiltere ve Fransa'nın engeline takıldı. İki ülke, yalnızca Han el-Esal'in değil, muhaliflerin de gündeme getirdiği iddiaların soruşturulmasını istedi. Ancak Suriye yönetimi bu iddiaların “Irak senaryosu” hazırlığı olduğunu belirterek karşı çıktı. Sonunda anlaşma sağlandı ve heyet Şam'a ulaştı.

22 Ağustos 2013: Doğu Guta
Suriye Hükümeti ile varılan anlaşma sonucunda, bir BM heyeti, kimyasal silahlar ile ilgili araştırma yapmak üzere Suriye'nin başkenti Şam'a geldi.

Tam bu sırada, terör gurupları, Şam'ın Doğu Guta bölgesinde Suriye ordusu tarafından kimyasal silah kullanıldığını ve 1,100 kişinin öldüğünü iddia ettiler.

Teröristlerin amacı BM heyetinin dikkatini dağıtmak ve düzenleyecekleri raporu etkilemek. Bu amaçla teröristler birtakım fotoğrafları piyasaya sürdüler. Ancak bunların tam olarak nerede çekildiğini açıklamadılar. Doğu Guta çok büyük bir bölge. Bu görüntülerin gerçek olup olmadığı belli değil. Bu arada, bazı fotoğrafların Han el-Esal, bazılarının ise Mısır fotoğrafı olduğu anlaşıldı.


Esad'ın kimyasal silah kullanmasını olanaksız kılan nedenler

Esad üstünlüğü ele geçirdi. Kuzeye doğru ilerliyor. Güçlü ve avantajlı konumda. Suriye ordusu Uteybe'nin alınmasının ardından güneybatıda Dereya, güneydoğuda Yermük, kuzeybatıda Kabun'da ilerlemeler kaydetti.
Kimyasal silah kullanmak için bir nedeni yok. Ayrıca, bu, Esad'ın lehine değil.
1
Tam da BM heyetinin incelemelere başladığı anda kimyasal silah kullanmak, heyetin hazırlayacağı raporu olumsuz olarak etkiler.
2
Obama, "ABD için kırmızı çizgi kimyasal silahtır" demişti. Amerika'ya saldırı davetiyesi çıkarmak için Esad'ın kimyasal silah kullanması mantık dışıdır.
3
Ayrıca, Rusya ve Çin'in Suriye'ye müdahaleye karşı BM Güvenlik Konseyi'nde veto kullanma konusunda elleri zayıflar.
4
Suriye'nin toplanmasını istediği, terörist gurupların ayak dirediği Cenevre 2 toplantısı suya düşer.

***********

Teröristlerin son çırpınışı

Eğer böyle bir saldırı varsa, bunu ancak teröristler yapmış olabilir. Çünkü onların nedenleri var. Yeniliyorlar. Kuzeye doğru çekiliyorlar. Emperyalistlerin silahlı müdahalesine acil ihtiyaçları var.
Teröristlerin amacı, Amerika'nın müdahale etmesini sağlamak. Bunun için kimyasal silah kullanıp "Esad yaptı" diyorlar.
İnsanları diri diri yakan, derilerini yüzen, kalplerini ciğerlerini söküp dişleyen, kurbanlık keser gibi boğazlayan, yüksek binaların tepesinden aşağı atan insanlık düşmanı şeriat maskeli azılı katillerin kimyasal silahı da gözlerini kırpmadan kullandıkları şüphesizdir.
Kanıtlanmıştır da.

Teröristlerin yanısıra, Suriye'ye müdahale yapılmasını isteyen diğer güç İsrail.
İsrail İstihbarat ve Stratejik İşler Bakanı Yuval Ştaynitz, "Suriye Ordusunun Kimyasal silah kullandığı görüşündeyiz" dedi.

***********

Obama'yı kandıramadılar.

Ancak Obama'yı ikna etmek için gösterilen bütün bu çabalar sonuç vermedi.
Tayyip Bey, son ABD ziyaretinde Obama'nın masasının üzerine kalın bir dosya koymuştu. Bu dosyada sözde Esad'ın kimyasal silah kullandığına dair kanıtlar vardı. Ancak, ziyaretin sonunda Obama "kanıt yok" demişti.

Bu defa da aynı şeyi söyledi. İşte Obama'nın 23 Ağustos 2013 günlü açıklamasındaki kritik cümle:
"Eğer ABD, BM kararı olmadan ve yetersiz delillere dayanarak başka bir ülkeye saldırırsa, bu hareketi uluslararası hukuk bağlamında sorgulanır."

Buna "Irak Sendromu" deniyor. Irak'a müdahale için "Kimyasal silahlar var" bahanesini kullanmışlar, ancak işgalden sonra Irak'ta kimyasal silah bulunamamıştı.

***********

ABD Genelkurmay Başkanı Gen. Martin Dempsey'in görüşü

Dempsey, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komite Üyesi Eliot Engel'e gönderdiği mektubunda, Suriye'ye askeri müdahaleye karşı olan Obama yönetimini savunma amacı ile şöyle yazıyor:
"Esad rejiminin hava gücünü yok edebiliriz, ancak bu durumda ABD savaşın içine sürüklenir. ABD müdahalesi dengeleri değiştiri ancak çatışmayı körükleyen etnik, dinsel ve mezhepsel sorunları ortadan kaldırmaz.
Esad güçlerine karşı mücadele eden muhalifler kontrolü ele geçirmeleri halinde ABD'nin çıkarlarını desteklemeyeceklerdir.
Suriye, bugün iki taraf arasında seçim yapmıyor. Tersine, bir çok taraf arasında seçim yapıyor... ABD'nin seçmesi gereken taraf ise, dengeler değşişeceği zaman çıkarlarımızı desteklemeye hazır olmalı. Ancak durum şu anda bunu göstermiyor.
Birçok mezhebin katıldığı uzun süreli savaş Esad rejimi sona erene kadar sürecek. Bu bağlamda, kısıtlı bir askeri müdahalenin etkinliği üzerinde değerlendirme yapmalıyız."

Dempsey, geçen ay senatörlere gönderdiği mektupta da şöyle diyordu:
"Suriye'de güç kullanmak savaşa girmekten çok farklı olmaz, ABD'ye milyarlarca dolara mal olur.
Kısıtlı saldırılarda bulunmak, uçuşa yasak bölge oluşturmak, tampon bölgeler oluşturmak ve kimyasal silahları kontrol etmek ayda 1 milyar dolara mal olur.
Muhalifleri eğitmek ve yardım etmek ise yılda 500 milyon dolara mal oluyor."

Obama yönetiminin konumunu savunmak için söylenen bu laf salataları ne anlama geliyor?
İpucu veriyorum:Kilit cümle: "Muhalifler kontrolü ele geçirmeleri halinde ABD'nin çıkarlarını desteklemeyeceklerdir,"
Niçin muhalifler ABD çıkarlarını desteklemeyecek? Nedir o ABD çıkarları?
Cevap: Büyük Ortadoğu Projesi, Büyük Kürdistan için Suriye'den parça koparmak.
Muhaliflere son model silah niçin verilmiyor, Esad ile muhalefetin uzun süre savaşmaları niçin isteniyor?
Cevap: Taliban sendromu, Maliki Sendromu
Geniş bilgi için bakınız: 

Bu nedenlerden dolayı, teröristlerin ABD'yi müdahaleye zorlamak için yapacakları bütün kışkırtmalar boşa gidecektir.

***********
arşiv:
Somali saldırısının anlamı   31 Temmuz 2013
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder