Müezzin Fuat Yıldırım
Tayyip Bey'in içinde bira içildiğini iddia ettiği
Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi Müezzini Fuat Yıldırım,
"Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan
sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı."
demişti.
Bunun üzerine Emniyet'e çağırıldı. 6 saat süreyle Terörle Mücadele ekipleri tarafından sorguya tabi
tutuldu. Tehdit edildi. "Oyarız" dediler. "Süreriz" dediler.
"Çoluk çocuğun perişan olur" dediler. "Ergenekoncu diye içeri atarız" dediler.
Müezzin 6 saat kahramanca direndi. Tehditlere kulak
asmadı. Hak bildiği yoldan dönmedi. "Ben Müslümanım, yalan söyleyemem" dedi.
Başka bir şey demedi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde
yaşadıklarını anlatan Müezzin Yıldırım, ifadesinde din adamı olduğunu ve bu
nedenle yalan söyleyemeyeceğini belirtti. Müezzin, “Ben cami içerisinde içki içen ya da elinde içki şişesi olan
birini görmedim. Görmediğim şeyi söylemem. Belki de içen olmuştur. Onu da
bilemem. Ben sadece cami dışında camın önünde bira şişesine benzer bir şişe
gördüm. Ama içeride görmedim” diye konuştu. Biber gazından
etkilenenlere cami içinde ilk yardım uygulandığını söyleyen Yıldırım, polis ile
eylemciler arasında iletişim sağladığını ifade etti.
Daha önce Beyoğlu Müftüsü Recai Albayrak AKP'den gelen
emir üzerine acele koşturarak camiye gelmiş, müezzinin ifadesini almıştı. Müftü
"Şu anda bilgi veremem, görevli bizim görevlimiz, kendisinden bilgi aldık"
demişti. AKP korkusu yüzünden, müezzinin "Bira içilmedi" dediğini
söyleyememişti.
********
Müezzin, daha sonra, Diyanet İşleri Bakanlığı
tarafından sorgulandı.
Yılmaz
Özdil, 4 Temmuz 2013 günlü Hürriyet'te sorgu
sürecini şöyle anlattı:
AKP
heyeti tarafından sorgulandı.
Camide
içki içtiler mi diye soruldu.
Müezzin “görmedim” dedi.
Müftülük tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
MHP heyeti tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Polis tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Dün… Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Müftülük tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
MHP heyeti tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Polis tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Dün… Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Yılmaz Özdil, buradan sonra
dalgasını geçiyor:
"İslam
Konferansı Örgütü tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Avrupa Birliği
Parlamentosu tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterliği tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. OECD tarafından
sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Interpol tarafından sorgulanan müezzin,
görmedim dedi. NATO tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. OPEC
tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Şanghay Beşlisi tarafından
sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Eurovision tarafından sorgulanan müezzin,
görmedim dedi. IMF tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Dünya Sağlık
Örgütü tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. NASA tarafından sorgulanan
müezzin, görmedim dedi. UNICEF tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi.
UEFA tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi."
Ve çakıyor usta yazar:
"Çünkü, anlamıyorlar bi türlü…
İçmek-içmemek değildir mesele.
Helal süt emdin mi?
Sen ondan haber ver."
Helal süt emdin mi?
Sen ondan haber ver."
********
Müezzinden iş çıkaramayacağını anlayan AKP yönetimi, işi
deliliğe vurdu:
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış
Efendi, AB Büyükelçilerine "Gezi Brifingi" verdi. Gezi Parkı
hakkında onları bilgilendirdi (!)
Basına da: "Büyükelçilere video görüntülerle camide içki
içildiğini gösterdik" anlamında demeç verdi.
İşte Egemen Bağış'ın o sözleri:
"-Büyükelçilere cevap vermediğimiz soru
kalmadı. Tatmin olmamaları için bir sebep yok."
"-İzlettirdiğimiz 15 dakikalık bir video
içerisinde, camiye ayakkabıyla girilmesi, cami adabına aykırı davranışlarda
bulunulması, ham de camide bugüne kadar görmediğimiz içeceklerin tüketildiğine
dair görüntüler vardı."
"-Alkollü içeceklerin
içildiğine dair görüntüler de bu video içerisinde vardı."
"-Şu aşamada görüntülerin paylaşılması
gibi bir fikrimiz yok. İleride olabilir"
Hürriyet
gazetesi'nden Zeynep
Şafak'a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen Büyükelçiler,
"Kesinlikle camilerde içki içilirken çekilen görüntüler gösterilmedi. Ancak daha
önce basında yer alan fotoğraflar gibi, caminin içi nde ezilmiş kutuların olduğu
videolar gösteridi" dediler. (25 Haziran 2013, Hürriyet)
Büyükelçiler aynı şeyi Milliyet'e de söylediler:
"Egemen Bağış, camide içki içildiği iddialarına ilişkin
görüntülerin de elçilere izlettirildiğini belirtti.
Milliyet'e bilgi veren büyükelçiler, izletilen görüntüler
arasında camide içki içildiğini gösteren bir kayıt olmadığını ... bildirdi.
Camiye ilişkin görüntünün ise cami içinde sonradan çekilmiş bazı içecek kutular
olduğu bildirildi."
Egemen Bağış hiç utanmadı, yüzü kızarmadı. "Büyükelçiler yalan
söylüyor" diyemedi. O kadarını diyemezdi.
Eğer böyle görüntüler gerçekten olsaydı, yandaş televizyonlar
saat başı bunları döne döne verirlerdi.
Tayyip Bey de kervana katıldı: "Elimizde kamera görüntüleri var"
dedi. Ama aradan bir aydan fazla zaman geçti, kamera görüntileri ortaya
çıkmadı.
Bir Gezi yalanı daha böylece gömülmüş oldu.
********
Camide bira içildiği, cami içinde bira şişeleri bulunduğu
yalanlarını daha önce çürütmüştüm.
Camilere kimlerin ayakkabı ile girdiğini, camileri kimlerin
mitralyöz ve top atışları ile yıktığını, camileri kimlerin kışla olarak,
kimlerin meyhane olarak kullandıklarını göstermiş, Tayyip Bey'in bunlara karşı
sesinin çıkmadığını anlatmıştım.
Bakınız:
Camide bira içme olayının
içyüzü 24 Haziran 2013
Camide bira içme olayının içyüzü -
2 25 Haziran 2013
********
Rakı fiyatlarını mı merak ediyorsunuz? Tıklayın: rakı fiyatları 2021
YanıtlaSil