9 Ağustos 2013 Cuma

Camide bira içtiler : Gezi Yalanlarının Sonu - 2

Müezzin Fuat Yıldırım

Tayyip Bey'in içinde bira içildiğini iddia ettiği Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi Müezzini Fuat Yıldırım, "Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı." demişti.

Bunun üzerine Emniyet'e çağırıldı. 6 saat süreyle Terörle Mücadele ekipleri tarafından sorguya tabi tutuldu. Tehdit edildi. "Oyarız" dediler. "Süreriz" dediler. "Çoluk çocuğun perişan olur" dediler. "Ergenekoncu diye içeri atarız" dediler.

Müezzin 6 saat kahramanca direndi. Tehditlere kulak asmadı. Hak bildiği yoldan dönmedi. "Ben Müslümanım, yalan söyleyemem" dedi. Başka bir şey demedi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yaşadıklarını anlatan Müezzin Yıldırım, ifadesinde din adamı olduğunu ve bu nedenle yalan söyleyemeyeceğini belirtti. Müezzin, “Ben cami içerisinde içki içen ya da elinde içki şişesi olan birini görmedim. Görmediğim şeyi söylemem. Belki de içen olmuştur. Onu da bilemem. Ben sadece cami dışında camın önünde bira şişesine benzer bir şişe gördüm. Ama içeride görmedim” diye konuştu. Biber gazından etkilenenlere cami içinde ilk yardım uygulandığını söyleyen Yıldırım, polis ile eylemciler arasında iletişim sağladığını ifade etti.

Daha önce Beyoğlu Müftüsü Recai Albayrak AKP'den gelen emir üzerine acele koşturarak camiye gelmiş, müezzinin ifadesini almıştı. Müftü "Şu anda bilgi veremem, görevli bizim görevlimiz, kendisinden bilgi aldık" demişti. AKP korkusu yüzünden, müezzinin "Bira içilmedi" dediğini söyleyememişti.

********

Müezzin, daha sonra, Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından sorgulandı.

Yılmaz Özdil, 4 Temmuz 2013 günlü Hürriyet'te sorgu sürecini şöyle anlattı:

AKP heyeti tarafından sorgulandı.
Camide içki içtiler mi diye soruldu.
Müezzin “görmedim” dedi.
Müftülük tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
MHP heyeti tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Polis tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.
Dün… Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sorgulandı.
Müezzin “görmedim” dedi.

Yılmaz Özdil, buradan sonra dalgasını geçiyor:

"İslam Konferansı Örgütü tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Avrupa Birliği Parlamentosu tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. OECD tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Interpol tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. NATO tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. OPEC tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Şanghay Beşlisi tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Eurovision tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. IMF tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. NASA tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. UNICEF tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi. UEFA tarafından sorgulanan müezzin, görmedim dedi."

Ve çakıyor usta yazar:

"Çünkü, anlamıyorlar bi türlü…
İçmek-içmemek değildir mesele.
Helal süt emdin mi?
Sen ondan haber ver."

********

Müezzinden iş çıkaramayacağını anlayan AKP yönetimi, işi deliliğe vurdu:
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış Efendi, AB Büyükelçilerine "Gezi Brifingi" verdi. Gezi Parkı hakkında onları bilgilendirdi (!)
Basına da: "Büyükelçilere video görüntülerle camide içki içildiğini gösterdik" anlamında demeç verdi.

İşte Egemen Bağış'ın o sözleri:
"-Büyükelçilere cevap vermediğimiz soru kalmadı. Tatmin olmamaları için bir sebep yok."
"-İzlettirdiğimiz 15 dakikalık bir video içerisinde, camiye ayakkabıyla girilmesi, cami adabına aykırı davranışlarda bulunulması, ham de camide bugüne kadar görmediğimiz içeceklerin tüketildiğine dair görüntüler vardı."
"-Alkollü içeceklerin içildiğine dair görüntüler de bu video içerisinde vardı."
"-Şu aşamada görüntülerin paylaşılması gibi bir fikrimiz yok. İleride olabilir"

Hürriyet gazetesi'nden Zeynep Şafak'a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen Büyükelçiler, "Kesinlikle camilerde içki içilirken çekilen görüntüler gösterilmedi. Ancak daha önce basında yer alan fotoğraflar gibi, caminin içi nde ezilmiş kutuların olduğu videolar gösteridi" dediler. (25 Haziran 2013, Hürriyet)

Büyükelçiler aynı şeyi Milliyet'e de söylediler:
"Egemen Bağış, camide içki içildiği iddialarına ilişkin görüntülerin de elçilere izlettirildiğini belirtti.
Milliyet'e bilgi veren büyükelçiler, izletilen görüntüler arasında camide içki içildiğini gösteren bir kayıt olmadığını ... bildirdi. Camiye ilişkin görüntünün ise cami içinde sonradan çekilmiş bazı içecek kutular olduğu bildirildi."

Egemen Bağış hiç utanmadı, yüzü kızarmadı. "Büyükelçiler yalan söylüyor" diyemedi. O kadarını diyemezdi.
Eğer böyle görüntüler gerçekten olsaydı, yandaş televizyonlar saat başı bunları döne döne verirlerdi.
Tayyip Bey de kervana katıldı: "Elimizde kamera görüntüleri var" dedi. Ama aradan bir aydan fazla zaman geçti, kamera görüntileri ortaya çıkmadı.
Bir Gezi yalanı daha böylece gömülmüş oldu.
********

Camide bira içildiği, cami içinde bira şişeleri bulunduğu yalanlarını daha önce çürütmüştüm.
Camilere kimlerin ayakkabı ile girdiğini, camileri kimlerin mitralyöz ve top atışları ile yıktığını, camileri kimlerin kışla olarak, kimlerin meyhane olarak kullandıklarını göstermiş, Tayyip Bey'in bunlara karşı sesinin çıkmadığını anlatmıştım.

Bakınız:

Camide bira içme olayının içyüzü        24 Haziran 2013
Camide bira içme olayının içyüzü - 2        25 Haziran 2013

********

1 yorum: