Mahkeme Heyeti, "Duruşmaya izleyici almayacağım; hatta
sanık yakınlarını bile almayacağım" fetvasını verdi.
Böylece, "Mahkemelerin Aleniyeti" (kamuoyun açık olması)
ilkesi tamamen çiğnenmiş oldu.
Sanıkların ve avukatların duruşmaların ilk günlerinden
beri Hakimlere ısrarla ilettikleri "Duruşmaların radyo ve televizyonlardan canlı
olarak veya olmadı daha sonra banttan yayınlanması" isteği kabul edilmemişti.
Üstelik, duruşma salonunda fotoğraf çekmek, ses kaydı yapmak, görüntü kaydı
yapmak bile yasaklanmıştı. Bu sayede duruşmalardaki rezillikleri halkın duyması,
öğrenmesi engellenmiş oluyordu. Aleniyet ilkesi zaten çiğnenmişti.
Aleniyet ilkesinin çiğnenmesi, duruşmaların dağbaşında ve
bir cezaevi alanı içinde yapılması, Hükümetin korkusunu gösteriyordu. Çünkü, bu
duruşmaların sadece bir tanesini bile izleyen her aklıbaşında kişi, Ergenekon
davasının tamamen yalan ve iftiradan ibaret olduğunu anlayacaktı. Hükümet
sözcüleri ve yandaş gazete ve televizyonlar halkı aldatamayacaktı. Halkın
gerçekleri görmemesi için, duruşma salonunda yaşananlar halktan gizlenmeliydi.
Bununla da kalmayan Hükümet, Silivri'deki Özgürlük
Buluşması'na yasak koymaya kalktı.
Buluşmayı örgütleyen kurumlar "Hodri Meydan"
dedi.
Durduramazsın halkın coşkun akan selini
Aydınlık, 3 Ağustos
2013
Hasan Basri Özbey - İşçi Partisi
Genel Başkanvekili:
Vali Mutlu'nun açıklaması milletyen duydukları büyük
korkunun eseridir. Kanunsuzluğa batmaktadırlar. Millet buna gereken cevabı
verecektir. Bu kararı tanımıyoruz. 5 Ağustos'ta Türk Milleti tertibe karşı
hükmünü açıklayacaktır. Bunu kimse engelleyemez."
Bülent Tezcan - CHP Genel
Başkan Yardımcısı:
"İçişleri bakanı'na tavsiyem, derhal İstanbul valisi'ni
arayıp bu kışkırtıcı söylem ve tavırlardan vazgeçmesini sağlamasıdır. Tehdit ve
şantaja bıyun eğmeyeceğiz. 5 Ağustos'ta Silivri'deyiz."
Hüsamettin Cindoruk - Milli
Merkez Yönetim Kurulu Başkanı:
"Silivri Mahkemesi, iktidarın siyasi projesinin bir
parçasıdır. O gün Silivri Zulümhanesi'nin kapısını dolduralım."
Çağdaş Cengiz - TGB Genel
Başkanı:
Korku dağları sarmış durumda. Artık hukuku çiğnemek ve
özgürlükleri baltalamak dışında bir seçenekleri kalmadı. Ne yaparlarsa
yapsınlar, Özgürlük Buluşması'nı engelleyemeyecekler."
Sabih Kanadoğlu - Yargıtay
Onursal Cumhuriyet Başsavcısı:
"Bu kararla, "Mahkemelerin Aleniyeti" (yani halka açık
olması) ilkesi çiğnenmiştir. Zaten adil yargılama yoktu."
Ömer Faruk Eminağaoğlu -
Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı:
"Mahkemenin, duruşma dışında böyle bir karar alması hukuka
aykırıdır. Gizlilik kararı olmadan duruşmaya izleyici alınmaması suç teşkil eden
bir emir niteliğindedir. Veren de, uygulayan da sorumludur."
Mustafa Karadağ - Yargıçlar
Sendikası Genel Sekreteri:
"İzleyicilerin, hatta sanık yakınlarının karar duruşmasına
alınmaması, adil yargılamanın ihlalidir. Üzerinde şaibe olan ve hukuk
ihlallerinin sıkça gündeme geldiği bir davanın duruşmasının kamuoyuna açık
yapılması gerekir."
"Mahkemenin verdiği karar sadece duruşma salonunun içini
ilgilendirir. Valinin Silivri'ye gitmek isteyen vatandaşlara "gelmeyin" demesi
seyahat özgürlüğünün engellenmesidir."
Murat Arslan - YARSAV
Başkanı:
"Duruşmalar aleni (halka açık) olmak zorundadır. İzleyici
almama kararı hukuka aykırıdır. Valinin cezaevi önüne gitmek isteyenleri
engellemeye dönük açıklaması, bu davaların halkın gözünden kaçırılmak
istendiğini bir kere daha gösterdi."
***********
arşiv:
Silivri'ye otobüs kalkış gün, yer ve
saatleri
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder