Tayyip Bey: "Alevilik Hz. Ali'yi sevmekse ben dört dörtlük
Aleviyim" dedi.
Hiç danışmanı yok mudur? Aleviliğin Ali'yi sevmek demek
olmadığını ona anlatmıyorlar mı?
Ali İsmail Korkmaz'ı öldürdün, Mustafa Ali Tombul'u komaya
soktun, öbür Ali'yi sevsen ne olur, sevmesen ne olur.
Zamanımızın Ali'si olan Atatürk'e kin kustun, 1500 yıl
önceki Ali'yi sevsen ne olur, sevmesen ne olur.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Genel
Başkanı Murtaza Demir:
"Aleviler Ali'yi de sever, Atatürk'ü de, insanı da. Kibri
ve kinine yenik bir Başbakan'ın Alevi olmasının hiç bir ihtimali
yoktur."
"Demokratik tepkimizi “öldürün” diyerek, yurttaşlarını
taammüden öldüren polisleri taltif ederek engelleyemezsin. En demokratik hakkını
kullanırken öldürülen bu insanların ailelerinden ve toplumdan özür dilemelisin.
Öldürenlerin cezalandırılmalarını istemelisin…"
Murtaza Demir, Tayyip Bey'in "Aleviyim diye ortaya çıkıp Hz. Ali'nin yaşam tarzından uzak
olanlara söyleyebilecek hiç bir şeyim yok" suçlamasına şu cevabı
verdi:
"Aleviler Ali’yi namaz kıldığı, abdest aldığı, Ramazan
Orucu tuttuğu için değil, mazlum olduğu, Ehli Beyt Ailesinin ulusu olduğu, lanet
olası Muaviye, Mervan ve Yezid’in gadrine muhatap olduğu, hakkının-hukukunun
çiğnendiği, zulmedildiği için aynı zulmü paylaştıkları için seviyorlar.
Türkiye’yi yöneten Mervanlar da Alevileri ezmiyor mu; hak ve hukuklarını gasp
etmiyor mu?"
***********
Bu inanç, Türklerin binlerce yıllık Gök Tanrı inancıdır.
Kökü kam inancına (şamanizme) dayanır. Yazılı olmayan, sınıflaşma öncesi bu
inanç, etkileşime geçtiği kültürlerin inançlarından da ögeler alan, kendini
zenginleştirebilen bir inanç biçimidir. Budizmden, Zerdüşt dininden de
etkilenmiş, o inançlardan da bazı ögeler almıştır.
Türkmenler İslamiyetle temas ettiğinde, Kerbela olayından
etkilenmişler ve Ali ailesini inançlarına dahil etmişlerdir. Buraya dikkat etmek
gerekir: Ali ailesini inaçlarına dahil
etmişlerdir, Ali ailesinin ibadet biçimlerini, yani İslami ibadet
biçimlerini değil. Tabii,
Ali ailesi aynı zamanda Muhammed ailesi olduğundan, kendilerini Müslüman olarak
tarif etmişlerdir. Bu, aynı zamanda, "Dört semavi dinden birine dahil
değilsiniz, demek ki kafirsiniz" bahanesi ile Müslümanlar tarafından
öldürülmemek için de uygun bir korunma biçimi idi. Buna Kızılbaşlık da
denir. Türklerin dinsel inançlarının
İslamiyet adı altında devam etmesidir.
Murtaza Demir'in ifade ettiği gibi:
Ali - Hasan - Hüseyin yani Ehl-i Beyt, Müslüman
oldukları, namaz kılıp oruç tuttukları için değil, Muaviye zulmüne maruz kaldıklarından
ve zulme boyun eğmediklerinden dolayı Türkmenleri etkilemiş ve Ehl-i Beyt sevgisi bu
yüzden Türkmen oymaklar arasında yayılmıştır.
Bu
sevgi dolayısıyla kendilerini Müslüman olarak tarif
etmişlerdir. Ancak
bu tarif, onların semah vesaire gibi Türk ibadet usullerini terk edip namaz,
oruç, hac vesaire gibi İslami ibadet usullerini kabul etmelerini, camiye
gitmelerini gerektirmez. Çünkü onların ibadetlerini yaptıkları
binlerce yıllık cemevleri vardır. Kendilerini Müslüman olarak tarif etmeleri,
binlerce yıllık Türk inançlarını ve ibadet biçimlerini terk ettikleri, onların
yerine Arap inanç ve ibadet biçimlerini koydukları anlamına
gelmiyor.
Günümüzde Alevilik olarak adlandırılan
bu Türk inanç sistemi, İslamiyetten binlerce yıl
daha eskidir. Tayyip Bey'in ve onun gibilerin anlamadığı,
daha doğrusu anlamak istemediği gerçek budur.
Onlar, kendilerine Alevi dememişlerdir. Bin küsur yıl boyunca
Kızılbaş Türkmenler olarak tanınmışlardır. Onlara Alevi sıfatının takılmasının
tarihi yüz-yüzelli yıl kadar önceye dayanır. Türkmenler, kendilerine takılan bu
sıfatı benimsemişler ve kendilerini böyle adlandırmışlardır. Dolayısıyla,
Alevilere "Ali, Hasan, Hüseyin camiye gidip namaz
kılardı, oruç tutup hacca giderdi, siz de onlar gibi yapın"
derseniz, kopkoyu cahil olduğunuzu ortaya koymaktan başka bir şey yapmıyorsunuz
demektir.
Hem sana ne? İnsanlar nasıl ibadet etmek isterse etsin, bu seni niçin
ilgilendiriyor? Sen devlet yöneticisi misin, tarikat şeyhi mi.
Van minıt... Hani demokrattı? İnsanlar isterse camiye gider, isterse
cemevine, isterse kiliseye, isterse hiçbirine. Binlerce yıldır camiye gitmeyen
insanları ne hakla camiye gitmeye, namaz kılmaya zorluyor? İnsanların
istediklerini yapmaya hakları yok mu? İnsanların inançlarına karışma hakkını
nasıl oluyor da kendinde görüyor? İnsanların kutsal bildikleri bir mekana ne
hakla "cümbüş evi" diyerek hakaret edebiliyor? İnsanlar orada cümbüş
yapmıyorlar, eğlenmiyorlar, inançları gereği ibadet ediyorlar. Bunu bilmemesi
imkansız. Demek ki, kendisininkinden başka inançları yok etmeye çalışıyor. Buna
demokrasi değil, diktatörlük denir.
***********
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kemal
Bülbül:
"Sen dört dörtlük Muzviye taklidisin.
Mısır'da kötü bir Firavun taklidisin.
Libya'da, Ömer Muhtar'ı idam edenlerle bir olup Kaddafi'yi
linç eden zihniyetin ortağısın.
Suriye'de Muaviye'nin ta kendisisin.
ABD ve AB nezdinde "Çağdaş bir Osmanlı Paşası" olarak
kabul gördün, ama paşalığın ömrü tükendi.
Sen, demokrasiyi sandıktan ibaret sanan bir demokrasi
fukarası, ama hak edilmemiş bir servetin zenginisin."
***********
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin
Özel:
"Hiç bir Alevi "Dört dörtlük Aleviyim ben" demez. Kim
diyorsa, Alevi değildir."
***********
Tayyip Bey, 2011 seçimlerinde Kılıçdaroğlu üzerinden Alevi
düşmanlığı yaparak oy avcılığı yapmıştı. İşte söyledikleri:
- 30 Nisan 2011 Muş Mitingi: “Biliyoruz ki Sayın
Kılıçdaroğlu Alevilik kültürüyle yetişmiş bir insandır, Alevidir.”
Meydandakiler: “Yuuuuuuhhh!”
- 4 Mayıs 2011 Kastamonu Mitingi: “Hani Alevilik
kültüründen gelen birisidir ya, hani Alevilik vardır ya
kendisinde.”
Meydandakiler: “Yuuuuuuhhh!”
- 5 Mayıs 2011 Amasya Mitingi: “Malum Alevilik
kültüründendir ya, kendisi de Alevidir ya.”
Meydandakiler: “Yuuuuuuhhh!”
- 8 Mayıs 2011 Kahramanmaraş Mitingi: “Herhalde Alevi
olduğuna göre bunu iyi bilir.”
Meydandakiler: “Yuuuuuuhhh!”
Alevileri, Aleviliği meydanlarda yuhalattı.
Şimdi dört dörtlük Alevi olduğunu hangi yüzle
söyleyebiliyor?
***********
Türkmen semahı
Tayyip Bey'in Alevi düşmanı eylemleri ve
sözlerinden bir demet:
İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde dozerlerle Karacaahmet Sultan
Dergahı'nı yıkmaya çalıştı.
Cemevlerine "Cümbüş evi" diyerek, "Ucube" diyerek Alevilere hakaret
etti.
"Cemevi kültürel mekandır, ibadet yeri camidir" diyerek Alevilerin binlerce
yıllık inanç sistemini yok saydı.
Alevi katili Yavuz'un adını 3. köprüye verdi.
İktidarda olduğı 11 yıl boyunca , cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması
için verilen kanun tekliflerini reddetti.
Sivas katillerinin avukatları ile birlikte AKP'yi kurdu, onları Bakan,
Belediye Başkanı, Anayasa Mahkemesi Üyesi yaptı.
Sivas davası zaman aşımına uğrayınca "Hayırlı olsun" dedi.
Esad'ı "Alevi" diyerek eleştirdi. Suriye'de Alevi katliamı yapan yobazları
besledi, silahlandırdı.
"Ben Alevilerin neden Başbakanı olayım ki, bunun için bir sebep mi var"
diyerek, sadece Sünnilerin Başbakanı olduğunu söyledi, Alevileri dışladı,
bölücülük yaptı.
Alevilerin "Zorunlu din dersleri kaldırılsın" taleplerine kulaklarını
tıkadı. Tam tersine, imam hatip okullarını yaygınlaştırdı.
***********
Yazıya uygun bir yorum değil ama; "ele vermek" böyle bir şey. (: Klavyene sağlık.
YanıtlaSil