KKTC’yi bitirme adımı
Rum tarafının sızdırdığı
haritaya göre KKTC, verimli topraklarının %66’sını kaybedecek. Rumlara
verilecek olan 682 kilometrekare KKTC toprağı tamamen tarım arazisinden
oluşuyor.
KKTC toprakları%21 azalarak
2,559 kilometrekareye düşecek. Bu toprak kaybı sonucunda KKTC, narenciye
üretiminin %67’sini, patates üretiminin %75’ini, sebze üretiminin %50’sini ve
hububat üretiminin %70’ini kaybedecek.
Bu kayıplar sonucunda, KKTC,
tarımsal yıllık gelirinin %33’ü olan 41,5 milyon dolar gelir kaybına uğrayacak.
Gelir kaybı bu kadarla
kalmıyor. Tarımsal ticaret, tarım ürünleri taşımacılığı ve bunlara bağlı
faaliyetlerde doğacak kayıpla birlikte tarım sektörünün toplam kaybı 127 milyon
dolara ulaşacak. Bu değer, KKTC gelirlerinin %12,2’sine eşit.
Ayrıca, Rumlara verilecek
topraklar üzerindeki
160 adet imalathaneden
dolayı 12 milyon dolar,
442 ticarethane ve 188 otel
ve lokantadan dolayı 43 milyon dolar
gelir kaybı olacaktır.
Bunun sonucunda, tarımsal
işyerleri ile birlikte toplam 1,350 işyeri kaybedilmiş olacak, nüfusun %15’ini
teşkil eden 13.000 KKTC vatandaşı işsiz kalacaktır.
********
Emperyalizm Kıbrıs’a tam
zamanında saldırdı.
E. Tuğg. Noyan
Umruk 16 Şubat 2014 günlü “Tam
Zamanı Yumuşak Karnımıza Vurmanın” başlıklı Aydınlık köşe yazısında zamanlamaya
dikkat çekiyor. Böyle müzakereler için en uygun zaman karşı tarafın zayıf
olduğu bir zamandır. %30’a varan devalüasyon, kapıya dayanan borç ödemeleri,
zayıflatılmış, darmadağın edilmiş bir ordu ve donanma, yolsuzluk ve rüşvet
soruşturmaları, paralel yapı ile başı dertte olan Tayyip Erdoğan’ın üzerine
çullanmanın tam zamanı.
“Ver KKTC’yi, al desteği,
kal bir süre daha iktidarda. Boru da cabası.”
********
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Girit adasındaki
kayıpları hatırlattı ve zamanlamaya
dikkat çekti
Müzakerelerin zamanlamasına dikkat çeken Öymen,
"Diplomaside kuraldır, böyle önemli müzakereler yapacaksanız bunu en güçlü
olduğunuz zamanda yapacaksınız. Belli ki, bu kural şimdi sadece Rum-Yunan
tarafı için geçerli. Diğer bir kural da taviz istediğiniz tarafı müzakerelerden
önceki aşamada, ekonomik ve siyasi önlemler ve basın yoluyla yıpratacaksınız.
Türkiye'ye yapılan da budur. Kredi notu düşürülüyor, Avrupa'dan soğuk rüzgarlar
esiyor, ABD Başkanı ile görüşme kapıları uzun süredir kapalı. Bütün bunlardan
sonra müzakereler başlar başlamaz Amerika'dan Türk hükümetine övgüler gelmesi
anlamlı değil mi?" diye konuştu.
'Egemen eşitlik rafa
kalktı'
Türk tarafının yıllardır savunduğu egemen
eşitliği tavrından vazgeçtiğinin anlaşıldığını belirten Öymen, "Şimdi üzerinde
mutabakata varılan ilke 'Tek devlet, tek vatandaşlık, tek egemenlik'. Türk
tarafının böyle bir tavizi vermeyi kabul etmesi müzakerelerin nasıl
sonuçlanabileceği konusunda fikir veriyor" ifadesini kullandı.
"Kofi Annan Planı Türk tarafı için acı bir
reçeteydi" diyen Öymen şunları söyledi: "Annan Planı, AKP ve dış
baskılarla KKTC'de referandumla kabul edilmişti. Daha da fazlasını
alabileceğini düşünen Rumlar tarafından ise reddedildi. Şimdi Türk tarafı
evvelce kabul ettiği bir plandan daha fazlasını elde edebilir mi? Rum tarafı
kendisi açısından Kofi Annan Planı'ndan daha azını kabul edebilir mi?”
********
arşiv
KKTC’yi yok etme planı – 1 25 Şubat 2014
KKTC’yi yok etme planı – 2 26 Şubat 2014
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder