25 Şubat 2014 Salı

KKTC'yi yok etme planı - 1



“Amerika Tayyip’i sildi” söylentileri devam ederken, 6 ay aradan sonra Obama Tayyip Bey ile 19 Şubat Çarşamba günü telefonla görüştü. Konuşmada Obama Tayyip Bey’e “Türkiye dünyada liderlik yapabilir” dedi, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin önemini belirtti ve Kıbrıs’ta müzakerelerin yeniden başlaması için oynadığı yapıcı rolden dolayı Tayyip Bey’e teşekkür etti.

Bu konuşma, Obama’nın “Haziran ayaklanması, Cemaat, Rüşvet ve Yolsuzluk olayı  karşısında zor durumdasın, KKTC’yi ver seni desteklemeye devam edelim” teklifini kabul ederek KKTC yetkililerini devreden çıkaran Tayyip Bey’e söz verilen desteğin açıklanması olarak değerlendiriliyor.

Tayyip Bey, “Kıbrıs sorununu artık çözelim” kılıfı altında KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu tekrar masaya oturmaya zorladı. Hangi sorun? Sorun eskiden vardı. Rumlar Türkleri yok etmek için Faşist Akritas Planı çerçevesinde son saldırıya geçmişlerdi. 1974 Barış harekatı ile sorun çözüldü. O günden beri kan akmıyor, çatışma olmuyor. O bakımdan sorun yok.

Ama ABD, AB ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin KKTC’yi yok etme, Kıbrıs Türklerini Türkiye’den kopartarak Rum yönetimi altına sokma sorunları var. İşte Tayyip Bey’e bu sorunu çözme, Kıbrıs’ı Girit benzeri bir operasyonla “Türklerden arındırma sürecine sokma” görevi verildi.

KKTC, 2004 yılında Annan Planı ile yok edilmek istenmişti. AKP ve Kıbrıslı sahte solcuların işbirliği ile kandırılan KKTC halkı, hain plana evet demişti. Ancak bu planı yeterli bulmayan, Türklerin koşulsuz teslim olacağı günlerin hayalini gören Rum tarafı, planı kabul etmemişti.

İşte şimdi, Annan Planı’nı mumla aratacak satış planı için düğmeye basıldı. 15 Şubat 2014 günlü Aydınlık’taki “Karşılığı Kefendir” başlıklı köşe yazısında, E. Tuğamiral Türker Ertürk olayı şöyle değerlendirdi: “”Annan Planı ile verilen tavizlerin çok ötesine geçilmiştir. Bu bir ihanettir. Bu suçun tüm dünyada karşılığı bellidir. Müslüman dünyasındaki karşılığı ise kefendir.”


KKTC ve Rum Kesimi arasında 10 Şubat’ta yapılan ilk toplantıdan sonra BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Buttenhaim’ın okuduğu ortak açıklamaya göre, Kıbrıs tek devlet altında birleşecek, KKTC’nin egemenliği ortadan kaldırılacak, ve bu şekilde oluşan Birleşik Kıbrıs, AB’ye üye sayılacak. Yani: KKTC toprağı, üzerindeki Türklerle birlikte AB’ye satılacak. Ne karşılığında? Tayyip Erdoğan’ın bir süre daha iktidarda kalması uğruna.

***********
Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı’nın görüşünü almadan ortak açıklama metnini kabul ederek KKTC yönetimini emrivaki karşısında bırakmıştı.

***********

KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, ortak açıklama hakkında şöyle konuştu:

"ABD’nin devreye girmesi Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'daki kendi menfaatleri içindir. Ortak metne 'Yüzde yüz bayıldım' diyemem. Mesela o metinde, "Hiçbir taraf diğeri üzerinde egemenlik ve otorite iddiasında bulunamaz" ifadesini görmek isterdim. Bu sağlansaydı, o zaman metin ortak açıklama metni olurdu"

"ABD'liler 2004'teki referandumda evet çıkması için 30 milyon dolar harcadı. 2004 yılında Annan Planı’na yüzde 65 evet çıkması Türkiye'nin eseridir. Annan Planı bizim lehimize olsaydı ben de "Evet" derdim. Ama ben, Kıbrıs Türk halkının menfaatine olmadığını düşünerek "Hayır" dedim.”

“Eğer yapacağım anlaşmayla KKTC halkını Rum devletinin altına girmeye ve yama yapmaya mahkum edecekse istemem.. Böyle bir anlaşmaya imza atarsam, önce ben sonra oy verenler lanetlenecektir"

***********



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder