24 Haziran 2013 Pazartesi

Camide bira içme olayının içyüzü

Polis saldırısından kaçan yaralılar Dolmabahçe'deki Bezm-i Alem valide Sultan Camisi'ne sığındılar. 3 Haziran 2013.
Yağdanlıklar körük vermek için "Camide bira içmişler, ayakkabıları ile girmişler" deyince Tayyip Bey hiddetle bu palavrayı seslendirdi.
 
Ancak, yağdanlıkların bu iddiasının yalan olduğu kısa zamanda ortaya çıktı.
 
Müezzin Fuat Hoca:
"Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı."
 
Cami imamı:
Polisin kovaladığı büyük bir gurup kapıları zorlayarak içeri girdi. Engellemeye, kapıları kapatmaya çalıştık ama başaramadık. Bu iki günlük süre içinde yaralılar tedavi edildi. Gurupla polis arasında arabuluculuk yaptım."
 
AKP yandaşı Yeni Şafak yazarı eski AKP Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz:
"Camiye vardığımda dışarıda korumalar vardı. İçeriye girdim. Caminin içinde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış yetkililerden bilgi alıyordu. Ben de yanlarına yaklaştım ve dinlemeye başladım. Cami müezzini Fuat Yıldırım olayları yeniden yaşar gibi anlattı. Ayrıca tümünün görsel kayıtlarını yapmış.Cumartesi ve Pazar akşamı Dolmabahçe’de biriken göstericilere polis müdahale edince bir grup camiye sığınmak zorunda kalmış.
İlk gün yeterli bir zaman bulunduğu için ayakkabıları çıkartarak camiye girmişler. İkinci gün müdahalenin şiddet dozu arttığı için göstericiler can havliyle ayakkabılarını çıkartmadan cami kapısının anahtarını kırarak içeri girmişler. Müezzin Fuat Bey göstericileri sakinleştirmiş, yaralananlara camide tedavi imkânı tanımış. Ne alkol alan ve ne de içen bir kişi görmemiş. Polislerle konuşmuş ve ortalık sakinleşince göstericileri camiden sükûnetle çıkartmış. Son cemaat mahfilindeki pencerede ezik bir bira kutusu kalmış. Oraya nasıl bırakıldığını görmemiş. Olay özetle böyle gelişmiş."
 
Yukarıda özetini vermiş olduğum ifadelerin tamamı için bakınız:
 
İçki içildiği iddia edilen cami içinde çekilmiş olan video kayıtları için bakınız:
 
Evet, durum çok açıktır. İçki içilmediği kesin olarak anlaşılmıştır.
Bu durumda, Tayyip Bey'in "Yanılmışım, içki içilmemiş." demesi veya böyle demeyi kendine yediremese bile, yalan olduğu ortaya çıkmış olan bu iddiayı bir daha dillendirmemesi gerekmez miydi?
Fakat hayır. Egosu üstün gelmiştir. Mitinglerde üstüne basa basa "Camide içki içtiler, ayakkabı ile girdiler" demeye devam etmiştir. Müritlerinin pardon seçmenlerinin kendisini "Yanılmaz kişi" olarak görmeye devam etmesini istemekte, bir yerde hatası çıkarsa sihrin bozulacağından fena halde endişelenmektedir.
 
Tabii, asıl olarak, bu bahane ile "dindar" gençliği daha da "kindar" hale getirmeyi amaçlamaktadır. Öyle ki, toplumun bir kısmı diğer kısmına diş bilesin, kinlendikçe kinlensin. Sonunda iç savaş çıksın, Suriye gibi olalım. Bölücüler de fırsattan istifade Güneydoğu'ya el koyuversinler. Plan bu mu?
 
Yalanda ısrar etmenin sonucu olarak, doğruları açıklayan müezzin zorunlu izne çıkarıldı, imam hakkında soruşturma açıldı. Eylemciler camiyi boşaltınca da iki bira kutusu koyup kameraya aldılar. Yaptıkları işi bile tam yapamıyorlar. Koyacaksan 20-30 bira kutusu koy ki bir şeye benzesin. Ayrıca, bira kutularının yanısıra, Tayyip Bey'i yalancı çıkarmamak için bira şişeleri de koymalı idiniz. Çünkü Tayyip Bey Esenboğa'da:" Dolmabahçe Camisi'ne maalesef bira şişeleriyle girmek suretiyle, ayakkabıyla, onu da yaptılar" demişti. Tertipçiler oraya şişe koymayı akıl edemeyerek Tayyip Bey'i yalancı çıkarmış oldular.

İşte sahte delilin kamera kaydı:
"Camiyi çöplüğe çevirdiler" diyor. Hiç utanma yok. Lafa bakın: "Göstericiler camiye ayakkabıyla girip içki içtiler ve camiyi çöplüğe çevirdiler"
Haber bu mu? Hani yaralılar, gazdan etkilenip boğulma krizi geçirenler, akan kanlar, doktorlar, ilaçlar, sargı bezleri, yaralara atılan dikişler, tamponlar, feryatlar nerede? Yandaşlarda vicdan yoktur, sadece yobazlık ve liboşluk vardır, Atatürk düşmanlığı, ABD ve AB yalakalığı vardır. Allah'tan korkma ve kuldan utanmaları yoktur.
 
Samanyolu'nun sözde Müslüman sunucusunun söylediklerine bakın. Bu muhterem sadece bir bira kutusu gösterebiliyor. Ötekini görememiş ne yazık ki.
"İbadethaneyi bu şekilde kullanmak... İçler acısı" deyip duruyor. Onca yaralının hali içler acısı olmuyor da, eşyaların hali içler acısı oluyor. İşte kafa bu kafa.
 
"Camide bira içen direnişçi doktorlar". Bakın nasıl da dikiyorlar şişeleri kafaya... Yuhhhh...
 

İşte "Bira" diye yaygara koparılan kola kutusu:


Müslüman yalan söyler mi? İftira atar mı? Evet diyorsanız, halkımız böyle bir Müslümanlık istemiyor. Milleti zorla ateist yapacaksınız.
********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder