30 Ağustos 2013 Cuma

Kimyasal bomba bulgusu yok. Çocukları teröristler öldürdü.

Şam Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Yuva ve Dr. Bessam Ebu Abdullah, Aydınlık gazetesi adına, Birleşmiş Milletler Heyeti ile Şam'da görüştüler.

Aydınlık, 29 Ağustos 2013

Şam'da kaldıkları Four Seasons Oteli'nde görüştüğümüz Angela Kane başkanlığındaki BM Heyeti 2 önemli saptama yaptı:

"1) Doğu Guta'da kimyasal bomba kullanıldığına dair herhangi bir bulgu yok.
2) Nasıl öldükleri henüz anlaşılamayan çocuklar, ailelerinin ifadesi ile, Özgür Suriye Ordusu'nun (yani teröristlerin) rehinesi idiler.

Şam yönetimi bizimle tam bir işbirliği içinde.
Ölenlere enjekte edilen veya solutulan maddenin ne olduğunu anlamak için doku nümunelerinin sonuçlarını bekliyoruz."

Suriye Devletinin daveti üzerine, BM Heyeti, teröristlerin 19 Mart 2013'te Halep'teki Han Esal Köyü'nde yapmış oldukları 26 kişinin ölümü ile sonuçlanan kimyasal silah saldırısını araştırmak üzere Şam'a geldi.

Ancak, terör gurupları, "BM Heyetini köye sokmayacağız" diye tehdit açıklamaları yaptıkları için, Heyet o bölgeye bir türlü gidemedi. Teröristler, Han Esal'de görgü tanıklarını da katlettiler.

Tam bu sırada, teröristler ve bilumum Haçlı tayfası, "Esad Şam'ın Doğu Guta bölgesinde 21 Ağustos'ta kimyasal silah kullandı, 1300 kişi öldü" yaygarası kopardılar.
Suriye Devleti, Han Esal için gelmiş olan BM Heyetine Doğu Guta'yı da araştırması için izin verdi.
Araştırma için Doğu Guta'ya yaklaşan BM konvoyuna teröristler keskin nişancılar kullanarak ateş açtı. Bunun üzerine geri dönen BM Heyeti, ertesi gün, 27 Ağustos'ta, Suriye Devleti'nin verdiği zırhlı araçlara binerek ilk incelemelerini yaptılar.
İlk belirlemelere göre ölenler 1300 değil, 300 kişi civarında.

BM Heyetinin cevap aradığı sorular şunlar:

1)
Kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen Duma, Raybin, Ayn Torma ve Maadamiya semtlerinde ordu ile tröristler arasında yoğun çatışmalar sürüyor iken, yapılaşmanın hemen hemen bulunmadığı bu bölgede o kadar çocuk ne arıyordu.
2)
Eğer bir kimyasal saldırı oldu ise, Suriye Ordusu askerleri ve teröristler neden etkilenmedi? 21 Ağustos'ta rüzgar Şam'da saatte 23 - 25 km. hızla esiyordu. Bu hava şartı, teknik olarak, kimyasal silah kullanımına uygun değil. Eğer o gün kimyasal silah kullanılmış olsa idi, Şam'ın diğer bölgelerine de rüzgarla taşınacak ve ölümlere yol açacaktı. Halbuki, olayın vuku bulduğu iddia edilen bölgeye birkaç yüz metre mesafede olanlar bile etkilenmemişlerdi.
3)
BM Heyeti, ölen çocukların bazılarının aileleri ile görüştü. Aileler, çocuklarının ölümünü haber aldıktan çok kısa bir süre sonra olay yerine gittiklerini söylediler. Çocukları öldüren kimyasal silahlar aileleri nasıl etkilemedi? Fotoğraflarda, sivillerin ve doktor olduğu iddia edilen kişilerin cesetlerin vücutlarına ve elbiselerine dokundukları, korumasız olarak gezdikleri görülüyor. Halbuki bunları yapmak intiharla eşdeğerdir.
4)
Çocuklar başka bir yerde kapalı bir mekanda öldürülmüş olup cesetleri Doğu Guta'ya getirilmiş olabilir mi? Çocuklara bir madde enjekte edilmiş olabilir mi?
5)
Çevrede atıldığı iddia edilen kimyasal silahtan etkilenen, ölen diğer canlılar (hayvan, böcek, mikroskobik canlı) var mı?

Heyet üyeleri, bu sorulara cevap bulmak için, çevreden alınan örneklerin ve ölenlerin doku örneklerinin inceleneceğini söylediler.

***********
Ancak teröristlerin araştırmaya karşı koymaları olgusu bile, ölümlerden hangi tarafın sorumlu olduğunu açıkça göstermektedir.
Öyle ya, Esad kimyasal silah kullandı ise, bırak BM Heyeti incelesin, suçlu Esad ise bulsun. Sen suçsuz isen, neden engel oluyorsun?
Amerika, Avrupa "Esad BM Heyetine izin versin" diye yaygara koparırken, Esad'ın izin verdiği BM heyeti teröristler tarafından engellenmektedir. İkiyüzlülük, tuzak apaçıktır.

Prof. Dr. Mehmet Yuva                       

Dr. Bessam Ebu Abdullah

Suriye muhalefetinin Paris'te yayımladığı El Hakika da iddialara kuşku ile yaklaşıyor ve soruyor:

"Bir okulda, kreşte veya oyun sahasında bile bu kadar çocuğu bir araya getirmek zor iken, bu kadar çocuk ölmek için aynı anda nasıl ve niçin bir araya gelmiş? Konvansiyonel silahlarla günlerdir çatışmaların sürdüğü bu bölgelerden bir tek çocuk ölümü görülmezken ve bölge çatışmalar yüzünden sivillerden arınmış iken nasıl oluyor da bu bölgede onlarca çocuğun cesedi zuhur etmektedir? Nasıl oluyor da aileleri cesetlerin başında ağıt yakmakta ve foz vermektedir? Bu silahlar sadece çocukları öldüren, aileleri sağ tutan özel geliştirilmiş silahlar mıdır?"

***********

Teknik bilgi:

"Kimyasal bir saldırıda kullanılan maddeler olay yerindeki etkilerini uzun zaman muhafaza ederler. Dolayısıyla, böyle bir yere KBRN denilen özel yalıtım kıyafetleri giyilmeden gidilemez."

Bu teknik bilgi ışığında, verilen fotoğraflara baktığımızda, cesetlere korkusuzca yanaşıldığı ve dokunulduğu görüldüğünde, kurbanların başka bir yerde öldürüldükten sonra görüntülerin çekildiği alana getirilmiş olmaları olasılığı kuvvet kazanmaktadır.

Ayrıca, ABD ve Batılı devletler, sahip oldukları gözetleme teknikleri sayesinde kimyasal saldırıları anında tespit edebilme kabiliyetine sahiptir. Böyle bir görüntü basına verilememiştir.

Yaygaralar, gerçekleri örtme kabiliyetine sahip değildirler.

***********

Dr. Abdullah, şu iki noktaya dikkat çekiyor:
1)
Türkiye sınırına yakın, dağlık, derin vadier ve ormanlık alanlardan oluşan Cebel El-Zaviye bölgesinden sızan 3 bine yakın ağır silahlarla donatılmış terör gurupları ile klasik askeri çatışmaya girilmiş, günlerce süren çarpışmalarda Suriye Ordusu onlarca şehit vermişti.
Suriye Devleti eğer kimyasal silah kullanacak olsaydı, burada kullanırdı ve bu çukurda bu terör gurubunu birkaç saat içinde yok ederdi. Niçin birkaç gün içinde alabileceği bir bölgenin teröristlerin olmadığı bir bölümüne sivil öldürmek için kimyasal bomba atsın? Bunun hiçbir askeri getirisi yok.
2)
Kimyasal gazın atıldığı iddia eden 21 Ağustos'tan bir gün önce, onlarca internet sayfasında "Esad kimyasal silah kullandı, katliam" haberleri çikmıştı. Bir gün önceden saldırıyı nasıl biliyorlardı?
21 Ağustos'ta ise, Haçlı cephesi hep bir ağızdan, daha bir tahkikat yapılmamışken, ortak bir merkezden operasyon yürütür gibi Suriye Devletini suçlayarak savaş çığırtkanlığına girişmişti.

***********

Tezgah apaçık ortadadır. Bilumum AKP yöneticileri, bu arada Bayan Bakanemiz de timsah gözyaşları dökmüşlerdir. Bakane gerçekten içi yanan bir ana ise, bu katliamların destekçisi AKP'den bir an önce istifa etmelidir.  

***********

arşiv:
Yobazların son çırpınışı: Şam'da kimyasal silah     24 Ağustos 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder