2004 MGK Belgesi Bermuda Şeytan Üçgeni'nde nasıl
kayboldu?
İşte ayrıntılar:
***********
Tarih: 17 Eylül 2011
Ergenekon Davası tutuklusu Eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker
Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, "İnternet Andıcı" duruşmasında, Özel Yetkili 13.
Ağır Ceza (Ergenekon) Mahkemesi'ne şu isteğini iletti:
"İrtica ile mücadelenin yasal dayanağını gösteren MGK
Belgeleri istenerek dava dosyasına konulsun"
İlker Başbuğ bu isteği ile, şunu kanıtlamak istiyordu: İrtica
ile mücadeleyi gizli bir örgüt kurarak yapmamışlardı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
da imzası ile kabul edilmiş olan MGK Kararı gereğince davranmışlardı. Bu konu
anlaşılınca, kendilerine yapıştırılmış olan "gizli örgüt" suçlaması
çökecekti.
***********
Tarih: 22 Eylül 2011
Mahkeme, İlker Başbuğ'un bu talebini kabul ederek Başbakanlığa
bir müzekkere yazdı ve söz konusu MGK belgelerini istedi.
***********
Tarih: 6 Ekim 2011
Başbakanlık, Mahkeme'nin talebini resmi bir yazı ekinde
Genelkurmay'a iletti. Ancak, Genelkurmay'ın bu belgeleri Mahkeme'ye göndermesi
AKP Hükümeti açısından sakıncalı idi. Çünkü bu belgeler açıklanırsa, Ergenekon
tutuklularının suçsuz olduğu, irtica ile mücadeleden, "İnternet Andıçları"ndan
AKP Hükümeti'nin sorumlu olduğu anlaşılacaktı.
***********
Tarih: 13 Ekim 2011
Normal uygulama gereğince, Genelkurmay, Başbakanlık yazısı
uyarınca sözkonusu belgeleri Mahkeme'ye göndermeliydi. Ancak, Genelkurmay Adli
Müşavirliği, hiç üstüne vazife olmadığı halde, her ne hikmet (!) ise, Mahkeme
Kalemi'ne telefon açtı ve "Niye istiyonuz ulan bu belgeleri" diye sordu.
Mahkeme Kalemi görevlisi Zabıt Katibi Mahmut Fidan , bu
şiddetli (!) sorgu karşısında: "Wallahi biz de şaşırdıq. O yazıyı Başbaqanlığa
"sehven" (yani ki: yanlışlıqla) göndermişiz. Biz MGK Belgesi falan istemezük.
Billahi pişmanız. Ol belgelerü bize göndermenize gerek yoxdur." deyu
pişmanlığını dile getirdi.
(Q,W ve X harfleri işbu muhavere neticesinde alfabemize
girmiş, ve Başbakanımız "ulan" demeyi bu muhaverenin bant kayıtlarını okuduğunda
öğrenmiştir. "Ulan" lafının esas suçlusu asla Başbakanımız olmayıp Genelkurmay
Adli Müşaviridir.)
Böylece, davanın en önemli kanıtı gizli kaldı.
***********
Tarih: 17 Ekim 2011
Genelkurmay, Mahkeme'ye şu yazıyı gönderdi:
"Telefon görüşmesinde Zabıt Katibi Mahmut Fidan "22 Eylül 2011
tarihli müzekkere sehven yazılmıştır. İşlemsiz olarak iade ediniz" demiştir.
Müzekkereniz yazı ekinde iade edilmiştir"
Genelkurmay'dan gelen bu yazıyı sümen altı eden (gizleyen)
Mahkeme başkanı, olayı zabıtlara şu şekilde geçirdi:
"Genelkurmay, MGK Belgesi talebimizi
karşılamamıştır"
Halbuki, normal uygulama şöyledir: Mahkeme bir "Ara Karar"
alarak, MGK Belgesi'nin istenmesinden vaz geçer ve bunu duruşmada açıklar.
Mahkeme bunu yapmayarak, suçu Genelkurmay'a atmıştır.
Taraf gaz tenekesi yazarı Baransu, Bermuda Şeytan Üçgeni'nde
kaybedilen bu belgeyi açıklayınca, yukarıda açıklanan komplo açığa çıkmış oldu.
Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/12/akpden-dunyada-bir-ilk-yok-hukmunde.html
***********
MGK Kararı'nı günün Genelkurmay
Başkanı Hilmi Özkök ve Başbakan Tayyip Erdoğan imzalayıp yürürlüğe soktukları
halde, onlar suçlu görülmemiş, ancak uygulaması için önünde bu kararı bulan
Özkök sonrası Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ suçlu görülmüştür. Hem de Özkök
döneminde kurulan internet sitelerini kaldırdığı halde.
O halde: Bu MGK Kararı aslında bir
komplodur. Özkök sonrasında gelecek olan Genelkurmayı suçlamak için alınmıştır.
Kararı alan ve uygulamaya koyan Erdoğan ve Özkök'ün serbestçe dolaşmaları,
Başbuğ'un mahkum olması için belgenin saklanması başka türlü
açıklanamaz.
Tayyip Bey, işte bunun için,
belgenin açıklanmasını "Vatana İhanet" olarak görmektedir.
Aydınlık, 7 Aralık
2013
arşiv:
AKP'den dünyada bir ilk: "Yok
hükmünde hükümet" 3 - 12 - 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder