Ahmet Hakan 28 Aralık günlü Hürriyet'teki köşesinde yazdı.
Başbakan'ın özel olarak görevlendirip sırtlarını sıvazladığı,
zırhlı arabasını emirlerine verdiği, ve kendisine düşman olarak gördüğü
komutanların, aydınların, gazetecilerin, siyasetçilerin üzerine sürdüğü, sahte
deliller hazırlamaları için ortam hazırladığı Savcılar, Başbakan'ın gözünde
birdenbire "çete" oluverdiler.
Canavar, kendisini yaratan Doktor Frankenştayn'a saldırmıştı.
Bu, toplumsal bir kanundur. Eğer bir canavar yaratırsanız, veya var olan bir
canavarı beslerseniz, veya canavarla suç ortaklığı yaparsanız, eninde sonunda
onun size saldırması kaçınılmazdır.
Özetleyerek veriyorum.
Başbakan'a açık mektup
Ahmet Hakan
Sayın Başbakan,
-- Yargıya meydan okuyarak,
-- Savcıya meydan okuyarak,
-- Mahkemelere meydan okuyarak
bu krizden çıkamazsınız.
"Ben bu yargıya, bu
mahkemeye, bu savcıya çevremdeki insanları teslim etmem arkadaş"
anlamına gelebilecek sözler söylemekten, davranışlar sergilemekten
vazgeçin.
- Bu ülkede Genelkurmay
Başkanları bu yargıya teslim oldu, bu yargının verdiği kararlara uymak zorunda
kaldı, bu yargının verdiği kararlar doğrultusunda hapislerde
yatıyor.
- Bu ülkede "dokunulmaz" sanılan Generaller bu yargının verdiği kararlar doğrultusunda müebbet üstüne müebbet aldılar, Silivri zindanında yatıyorlar.
- Bu ülkenin gazetecileri bu yargı tarafından yargılandı, bu yargı tarafından hapislere atıldı.
- Bu ülkenin Belediye Başkanları, siyasetçileri yargılandı, bileklerine plastik kelepçeler takıldı, aylardır hapislerde yatıyor.
Soruyorum:
Bu insanların, sizin çevrenizdeki insanlardan ne farkı var, Sayın Başbakan?
Bu insanların, sizin çevrenizdeki insanlardan ne farkı var, Sayın Başbakan?
Onlar
söz konusu olduğu zaman "Gidin yargılanın, bir şeyiniz yoksa neden
çekiniyorsunuz kardeşim, adalete güvenin" demiştiniz.
Fakat sıra sizin
partililerinize ve çevrenize gelince..."Olmaz" diyorsunuz, savcı azarlıyorsunuz, direnişe
geçiyorsunuz.
Oysa yargı aynı yargı, mahkeme aynı
mahkeme, hatta savcı bile aynı savcı.Yani
"paralel devlet" ise aynı "paralel
devlet"
***********
Sayın Başbakan...
Sizin tutumunuzdan biz ne anlamalıyız?
Şunu mu:
Sizin
yakınınızdakiler yargının bile dokunamayacağı kadar pek mühim, çok elit, çok
önemli, çok dokunulmaz kişiler...
Sizin yakınınızda
olmayanlar ise...
Sonuna kadar vurulacak, dövülecek, hapislere tıkılacak, ağır müebbetlere çarptırılacak kişiler.
Sonuna kadar vurulacak, dövülecek, hapislere tıkılacak, ağır müebbetlere çarptırılacak kişiler.
Bu mudur yani?
Eğer buysa bunun bildiğimiz o "Eski Türkiye"den ne farkı var Allah aşkına?
Eğer buysa bunun bildiğimiz o "Eski Türkiye"den ne farkı var Allah aşkına?
Sayın Başbakan...
Eğer siz bugün "Ben bu yargıyı maksatlı buluyorum, bunlara güvenmiyorum" derseniz...
Eğer siz bugün "Ben bu yargıyı maksatlı buluyorum, bunlara güvenmiyorum" derseniz...
Siz "Başbakan" olarak bunu
derseniz...
Bütün vatandaşlarınıza da böyle deme hakkı doğmaz mı?
Bütün vatandaşlarınıza da böyle deme hakkı doğmaz mı?
Soruşturulan her vatandaşın da, "Ben
bu yargıyı maksatlı buluyorum, bunlara güvenmiyorum" deme hakkı olmaz
mı?
Dahası "Başbakan'ın yakınlarını
gözaltına alamıyorsunuz, gücünüz bana mı yetiyor" cümlesi, gayet haklı bir
cümle olmaz mı?
Sizin elinizde devasa bir "devlet
gücü" var ve siz bu devasa güce dayanarak çevrenizdekileri yargıdan
kurtarabiliyorsunuz.
Peki elinde böyle bir güç olmayan sade
vatandaşlar ne yapacak?
Onları kim koruyacak?
Onları kim kurtaracak?
Onları kim kurtaracak?
***********
Sayın Başbakan...
Etrafınızdakilerin soruşturulup yargılanmalarına izin vermeme gayretleriniz sadece vatandaşlarınızın adalet duygusunu yer ile yeksan etmiyor.
Etrafınızdakilerin soruşturulup yargılanmalarına izin vermeme gayretleriniz sadece vatandaşlarınızın adalet duygusunu yer ile yeksan etmiyor.
Ayrıca dışarıdan Türkiye'ye bakanlarda
da çok derin bir kuşku ve kaygı yaratıyor.
Mahkemelerine, savcılarına, yargısına
posta koyan bir Başbakan'ın ülkesini kimse "güvenilir"
bulmaz.
Bulmuyorlar da nitekim.
Alıp da kaçıyorlar paralarını...
Alıp da kaçıyorlar paralarını...
İşte bakın:
Dolar fırlıyor, borsa çöküyor.
Sizin tutumunuz nedeniyle ekonomi de dibe vuruyor Sayın Başbakan.
Dolar fırlıyor, borsa çöküyor.
Sizin tutumunuz nedeniyle ekonomi de dibe vuruyor Sayın Başbakan.
Yazının tamamı için:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder