Haziran ayaklanması ile sarsılan, sözde şeriatçı katiller
sürüsü ile Obama arasında Kararsız Kazım'a dönüp ne yapacağını şaşıran AKP
Hükümeti dağıldı, Tayyip-Gül-Fethullah koalisyonu sona erdi.
Yükselen kuvvetler birleşir, çöken kuvvetler dağılır. Son
yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında esas görülmesi gereken şey yapılan
yolsuzluklar değil, Tayyip-Gül-Fethullah koalisyonunun dağılmış olmasıdır. Halk
hareketi vurmuş, Amerikancılar birbirine düşmüştür.
Yıkılacaklarını anlamışlardır, korku dağları sarmıştır. 11
yıllık iktidarları dönemine işledikleri suçları birbirlerinin üzerine yıkmaya
çalışarak kendilerini kurtarma telaşı içine girmişlerdir. Suçları birbirlerine
yıkmaya çalışırken, işledikleri suçları itiraf etmiş olmaktadırlar.
Fethullah Cemaati Ergenekon tertibinin suçunu Tayyip Bey'in
üzerine yıkmak için harekete geçti: "Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat tertiplerini
siz hazırladınız." diyerek Tayyip cephesini suçladılar.
14 Kasım 2013 günü Fethullah Gülen, kendisine ait
herkul.org sitesinde şöyle yazdı: "Bana dokunan bir yanı vardı,
yaşlı başlı adamlar (komutanlar) böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor
benim. Elimde bir imkan olsa ben onların hepsine "serbestsiniz"
derim."
16 Aralık 2013 günlü Taraf gaz tenekesinde, Emre Uslu'nun
odaTV operasyonunu yürüten polislerle konuşması yayımlandı: "Operasyonlara
Başbakan karar verdi". "Ergenekon operasyonunun her aşamasında, operasyonu
yürüten polis ve Savcıların ellerindeki dosyalarla Tayyip Erdoğan'dan onay
aldık."
Karşı saldırı biraz geç geldi: Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı
Yalçın Akdoğan, gayrı resmi AKP organı Star gaz tenekesinde 24 Aralık 2013 günü
çıkan "Ellerinde nur mu var, topuz mu?" başlıklı yazısında Fethullah Cemaati'ni
Türk Ordusu'na kumpas kurmakla suçladı. Bakınız:http://haber.stargazete.com/yazar/ellerinde-nur-mu-var-topuz-mu/yazi-820061
Halbuki tüm bu tertipleri beraberce yürüttükleri apaçıktır.
-- Tayyip ve Gül Beylerin sesi olarak bilinen Fehmi Koru, 28
Ocak 2008 günü Kanal 7 ekranında ve 1 Şubat 2008 günü Yeni Şafak gaz
tenekesindeki köşesinde şu açıklamayı yaptı: "Ergenekon Operasyonu'nun
düğmesine 5 Kasım 2007'de Beyaz Saray Oval Ofis'teki Bush - Erdoğan görüşmesinde
basıldı." Bakınız: http://www.ulusalkanal.com.tr/yandas-gazetecilerin-ergenekon-itiraflari-makale,240.html
-- Abdullah Gül'ün "Savcı bulun, delillendirin." talimatı
üzerine Fethullahçı Savcı Zekeriya Öz görevlendirildi.
-- Alper Görmüş, 2004 yılında davet edilerek katıldığı
Fethullahçı "Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı" toplantısında "askeri vesayet"i
konuştuklarını yazdı ve şu itirafı yaptı: "Toplantıda aramızdan biri, askeri
vesayeti ortadan kaldırmanın yegane yolunun, başarısız kalmış bir darbe
girişiminin ardından, eski ve yeni darbecilerin derdest edilip yargılanmaları
olduğunu savundu." (Taraf, 4 Kasım 2011). Ergenekon tertibi aynen bu plana uygun
olarak yapıldı. Bakınız: http://www.ulusalkanal.com.tr/yandas-gazetecilerin-ergenekon-itiraflari-makale,240.html
-- Tayyip Bey, Ergenekon tertibinin içinde olduğunu defalarca
itiraf etmişti: "Ben bu davanın Savcısıyım.", "Silivri'de
özel mahkeme kurduk." (2011 AKP seçim broşürü)
TSK'ya, İşçi Partisi'ne, Atatürkçü aydınlara kumpası birlikte
kurdunuz, birlikte yıkılacaksınız.
Dağılan Tayyip Erdoğan - Abdullah Gül - Fethullah Gülen
koalisyonunun herhangi bir bileşeninden yana tavır almak son derece yanlıştır.
Birlikte yıkılacaklardır. Halkın talebi: Hükümet istifa.
Halk hareketi, Tayyip Erdoğan feda edilerek AKP diktasının
Abdullah Gül - Fethullah Gülen yönetiminde devam ettirilmesi planına izin
vermeyecektir. Kılıçdaroğlu'nu bu plana koltuk değneği olmaktan vaz geçmeye
çağırıyoruz.
Öncelikle yerel, sonra genel seçimlerde Atatürkçü adaylar etrafında
toplanarak güçbirliği yapılmalı, hükümetin ABD tarafından belirlenegeldiği
sürece son verilmelidir.
arşiv:
Genelkurmay Başkanı görev başına!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder