25 Haziran 2013 Salı

Camide bira içme olayının içyüzü - 2

Camide bira içilmediği anlaşıldıktan sonra bile Tayyip Bey'in bu kuyruklu yalanı dillendirmeye devam ettiğini göstermiştik.
Ancak, olmayan şeyler için feryat eden Tayyip Bey, geçmişte gerçek saldırılar karşısında dut yemiş bülbül gibi susmuştu.
Hatırlayalım:


********

Amerikan askerleri işgal ettikleri Irak'ta camileri kışlaya çevirmişler, ama Tayyip Bey'in sesi çıkmamıştı. "Ayakkabı ile girdiler, içki içtiler" diye feryat etmemişti. Tayyip Bey'in okuduğu şiirdeki "Camiler kışlamız" ifadesini ABD askerleri hayata geçirmişti.



 Coniler, "Direnişçi arama" bahanesi ile gördükleri her camiye kasten girip her yere basıyorlar, pis ayakları ile kirletiyorlardı. Hemen hemen bütün camilere bu şekilde defalarca daldılar. Tayyip Bey'in sesi çıkmadı.



********

Amerikan askerleri, Irak'ta, Hanefi fıkhının kurucusu İmam-ı Azam (Büyük İmam) Ebu Hanife'nin 500 yıllık türbesi ve camisini bombaladılar.
Türkiye'deki Müslümanların çoğunluğu Hanefi olduğu için, herkesin ayağa kalkması gerekirdi değil mi? Ne gezer. Amerikalılar Kabe'yi bile bombalasalar bizim Gazze sevdalısı aslanlarımızın sesi çıkmaz.
Tayyip Bey, dut yemiş bülbüle döndü, gözlerini kapadı, kulaklarını tıkadı. Yandaş basın tek kelime yazmadı.

                                                             Ebu Hanife Türbesi
********

Amerikan askerleri Irak'ta camileri top ateşi ile yıkarken "Hu huuuu" diye, "Yeaaa" diye bağırıyorlar.
2 dakika 13 saniyelik görüntülü kayıt için tıklayınız:
O zaman Tayyip Bey "Cami bombalıyorlar" diye feryat etmemişti.

********

"Hahhahhahha dı mosk iz davn" (Cami yıkıldı) Amerikan askeri işte böyle gülüp söylüyor.
20 saniyelik görüntü için tıklayınız:
Tayyip Bey tam siper...


********

Amerikan askerleri eğlenmek amacıyla Irak'ta minarelere makineli tüfeklerle ateş ediyorlardı. Dünya basınında bu olaylar "ABD askerinin yeni oyunu" olarak yankılandı. Bizim yandaş medya görmedi. Tayyip Bey görmemek için gözlerini kapattı.


********

Askeri bir gereklilik olmadığı halde yüzlerce camiyi yerle bir ettiler. Tayyip Bey "Üç maymunlar"ı oynadı.
Amerika Irak’ı işgal ettikten 10 gün sonra Tayyip Erdoğan Vol Strit Curnıl (Wall Street Journal) gazetesine şu demeci vermişti: (31 Mart 2003)
“Irak’ta savaşan Amerikalı kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla, mümkün olan en kısa zamanda ülkelerine dönmeleri için dua ediyoruz.”
İşte kahraman Amerikalı askerlerin Irak’ta yaptıkları kahramanlıklardan birkaç örnek:
Bombalayıp yıktıkları yüzlerce camiden ikisi:
Tayyip Erdoğan Atatürk ve İnönü dönemlerinde camilerin depo olarak kullanıldığını, ahır yapıldığını söyledi.


Tayyip Erdoğan Atatürk ve İnönü dönemlerinde camilerin depo olarak kullanıldığını, ahır yapıldığını söyledi.
Ama camileri işgal döneminde Rumlar ahır yapmış, CHP yönetimi onarıp ibadete açmıştı.
2. Dünya savaşı döneminde ise kutsal emanetler İstanbul’dan kaçırılmış, Anadolu’daki bazı camilerde saklanmıştı. Depo olayı bu.
Gerçekleri böyle tersyüz eden Tayyip Erdoğan, Amerikalıların Irak’ta yüzlerce camiyi yıkmasını, minareleri hedef tahtası gibi kullanmasını hiç gündeme getirmedi.
Hatta bunları yapan Amerikalı askerlere”kahraman” dedi, dua etti.


Samanyolu TV’de Tarihçi (!) Yazar Mustafa Armağan:
“Sultan Ahmet Camisi 1939-45 arasında 6 yıl asker alma dairesi yapıldı. İçeriye askerleri alıyorlar yatakhane yapmışlar ve dışarıya bırakmıyorlar, tuvalete gitmeye afedersiniz caminin içine ihtiyaçlarını karşılıyorlar.”
“Caminin içine yapıyorlar” imiş. Hem yatıyorlar, hem de içine yapıyorlarmış.
Tarihçi (!) utanmaz kişi, Türk askerini işte böyle hayvan yerine koyuyor.
Peki, Irak’ta camileri aşağıdaki fotoda görüldüğü gibi kışla olarak kullanan Amerikan askerleri için herhangi bir şey söylemiş mi bu tarihçi (!) yazarımız?
Asla. Neden? Çünkü Amerikan askerleri camiye saygılı olduklarından “Caminin içine yapmıyorlar”mış. :))))
Amerikalı bunların yüzüne tükürse “Yağmur yağdı” derler.



********

Ebu Garip Hapishanesi'nden yazdığı mektupta Nur Hanım haykırıyordu:
“…Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup, sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldığımız aşağılanma ve çektiğimiz açlığı, sizler su içerken çektiğimiz susuzluğu, sizler derin uykuda iken Amerikalıların bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken, bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim... 
Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup, gezenler! Amerikalıların bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz? 
Peygamber Efendimizin en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz. Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılara ve Siyonistlere mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz?.. 
Gelin ve kurtarın bizi! Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!!! Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin! 
Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!.. Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların piçlerini öldürün! Allah rızası için! Size yalvarıyoruz...” 
Tayyip Bey bu feryatları duymuyor, Buş abisi ile Oval Ofis'te muhabbet yapıyordu. "Van minıt Buş Bey... Müslüman bacılarımız bu yaptıklarınız nedir? Siz savunmasız kadınların, kızların ırzına geçmeyi çok iyi bilirsiniz" diyemiyordu.

********

Amerikan askerleri İncirlik'teki camiye 2013 yılbaşı gecesi sarhoş girdiler, iki camı kırdılar, minberi yıktılar, Kur'an yırttılar. Tayyip Bey'in gıkı bile çıkmadı.

10 Ocak 2013
10 Ocak 2013


********

Suriyeli sığınmacılar Gaziantep'te kaldıkları caminin Kur'an Kursu salonunda içki içtikleri ve mahallede olay çıkardıkları için mahalle sakinleri tarafından oradan atıldılar.
Tayip Bey duymadı, görmedi.
Bakınız:


                                                 Antep Suriyelilere karşı nöbette
********

Rodos Adası'ndaki camiyi Yunanlılar meyhane olarak kullanıyor, Tayyip Bey'in çıtı çıkmıyor. Buyurun:




Demokrat Parti Yüksek Danışma Kurulu üyesi Ümit Yalım:
“Gezi Parkı’nda meydana gelen olaylar sırasında, göstericilerin Dolmabahçe’deki camiye girerek içki içtikleri iddia edildi ancak bu iddia doğrulanamadı. Peki içerisinde içki içilen cami var mı? Evet var!.. Halihazırda Yunanistan’ın egemenliğinde bulunan Rodos Adası’nda,  Osmanlı’dan kalma Türk camisinde içki içiliyor. Cami, Rodos limanının hemen yanında, surlar ile çevrili olan Eski Kasaba’nın merkezinde bulunuyor. İbadete kapalı olan cami iki katlı ve caminin birinci katı alışveriş merkezi haline dönüştürülmüş. Caminin birinci katında çeşitli eşya satan dükkanlar ile kafe bar da bulunuyor. Kafe barda her cins içki mevcut ve müşteriler içki içiyor. Cami 2004 yılında, Avrupa Birliği tarafından restore edilmiş. Caminin girişine konulan levhada, Syntrivan Mosque yazıyor. Yani Avrupa Birliği, Osmanlı’dan kalan Türk camisini, 2004 yılında restore ederek AVM ve meyhaneye dönüştürmüş.” 
Peki Rodos’a gidip de bu acı fotoğrafı gören bir yetkili olmamış mı? Ümit Yalım’dan dinlemeye devam edelim;
“AKP Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 2010 yılının Ağustos ayında Rodos Adası’na gidiyor ama Türk camisinin içinde işletilen meyhaneyi görmezden geliyor. Rodos Adası’nda T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın Başkonsolosluğu görev yapıyor. Başkonsoloslar da bu durumu görmezden geliyor. 2012 Eylül ayından bu yana Başkonsolos Hakan Aytek. Anlaşılan o da bu durumu görmezden geliyor.
Bugünlerde Avrupa Birliği’ne posta koyan AB Bakanı Egemen Bağış da AB’nin, Rodos’taki Türk camisini meyhaneye çevirdiğini  görmezden geliyor. 2013 Yılı Haziran ayı itibarı ile Rodos Adası’nda 4 bin soydaşımız yaşıyor. Adada 27 Türk camisi var. Camilerden bir tanesi, sadece Cuma günleri ibadete açık. Cami müezzininin minareden ezan okumasına müsaade edilmiyor. Diğer 26 Türk camisinin kapısına kilit vurulmuş, hem ibadete hem de ziyarete kapatılmış. Soydaşlarımızın çocuklarının eğitimi için bir tek Türk okulu yok. 1972 yılından beri adada müftü de yok.” 
Yalım’ın Diyanet İşleri Başkanı’na da sorusu var;
“Yunanistan topraklarında bulunan Türk ve Müslüman soydaşlarımıza her türlü eziyet ve zulüm yapılırken, camilerimiz AVM ve meyhaneye dönüştürülürken Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkan Mehmet Görmez ne yapıyor? Diyanet İşleri Başkanlığı ve Mehmet  Görmez bütün bu olup bitenleri görmezden geliyor ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına destek veriyor.” 
Terörle mücadelede bir dönem önemli görevler üstlenen emekli Kurmay Albay Ümit Yalım acı bir gerçeği daha gözler önüne seriyor.
********

Öldürdükleri Müslümanların cesetlerine işeyen, Guantanamo'da Müslüman esirler üzerine yapsın diye tuvalete Kur'an atan Amerikalılar ve daha niceleri var, ama hepsini yazmaya kalksam kitap olur. Bu kadarı yeter.
Tayyip Bey, Amerikalıların camilere, kendinin de dahil olduğu Hanefi mezhebinin kurucusunun mezarına, Müslüman hanımlara, Kur'an'a karşı Amerikalıların yaptığı sayısız saldırıların hiçbirini duymamış, görmemiş, söylememiş, karşı çıkmamıştır.
Ama, Atatürkçü insanlarımıza haksız yere suçlama yöneltmekte, kışkırtma yapmaktadır.
Durum tüm çıplaklığı ile ortadadır.


********
arşiv:
Faiz lobisinin içyüzü  23 Haziran 2013
********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder