8 Haziran 2013 Cumartesi

PKK, hükümeti koruma altına aldı

Türkiye'yi karpuz gibi ortadan ikiye bölmeyi amaçlayan açılımı yürütmekte olan AKP hükümetinin ortağı PKK, direnişe cepheden karşı çıkıyor.
 
MHP Müdürü "Orada bölücüler var gitmeyin, gideni kovarım" diye tehditler yağdırırken, bölücüler "Orada Atatürk posterleri, Türk bayrakları var. Hükümetin istifasını istiyorlar. Ergenekoncular, CHP'liler başı çekiyor. Militaristlerle yan yana gelmeyiz. Biz, açılım sürecinde isteklerimizi yapan AKP hükümetinin gitmesini istemiyoruz" diyorlar.
 
Hangi açıklamanın doğru olduğunu gazetelerden, ekranlardan her gün izliyorsunuz. Meydanlarda hangi bayraklar, hangi sloganlar var görüyor, duyuyorsunuz.
MHP Müdürü, PKK ile ittifak halinde, ayaklanan halka karşı AKP hükümetini koruma görevini yerine getirmektedir.
 
Devlet Bahçeli'nin gerçeğin tam tersini söylediğini gösteren PKK / BDP / KCK feryatlarını aşağıda veriyorum.
 
MHP'liler, ülkücüler, size sesleniyorum:
 
AKP faşizmine karşı iseniz, bu hükümetin başımızdan bir an önce gitmesini istiyorsanız, öncelikle Devlet Bahçeli'ye isyan ediniz, onu dinlemeyiniz, yalanlarına itibar etmeyiniz, tehditlerine pabuç bırakmayınız, alanlara, yurtsever kardeşlerinizin yanına geliniz, tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye mücadelesine katılınız.
 
Az da olsa ülkücüler, MHP'liler alanlardadır. Yetmez. Alanlar hepinizi bekliyor.
 
********
 
PKK denetimindeki Fırat Haber Ajansı İnternet Sitesi'nde aynı zamanda Özgür Gündem yazarı da olan Cahit Mervan imzası ile çıkan analizin başlığı : "Meşru direnişin üstünde ırkçı gölge var"



İşte analizde öne çıkan görüşler:
 
"Dahası haklı ve meşru talepler etrafında harekete geçen milyonlar öncüsüz ve örgütsüz olunca AKP hükümetiyle iktidar kavgasında pozisyon almak isteyen güçleri bir anda umutlandırdı. Bu güçlerin başında da Ergenekoncu güçler, CHP ve Gülen Cemaati gelmekte."
 
"Yitip giden iktidar hayalleri, darbecilik arzuları tekrardan canlanınca, meşru ve haklı direnişinin üzerine en az AKP kadar demokrasi karşıtı olan bu güçlerin gölgesi düştü."
 
"Görünen o ki ‘isyanın’ inisiyatifi demokrasi güçlerinin ve Kürt siyasi hareketinin dışına çıkmıştır. Bir bütün olmasa da ‘ayaklanma’ AKP iktidarıyla gizli ve açık iktidar savaşları yürüten güçlerin ‘öncülüğünde’ devam etmektedir. Ve haklı ve meşru hedeflerinin dışına çıkmakla yüz yüze kalmıştır. Direnişte birlikte ortaya çıkan kalpaklı Atatürk posterleri, Türk bayrakları ona ister istemez yer yer ırkçı ve gerici bir karakter kazandırmıştır. Demokrasi ve özgürlük taleplerinin üzerine ırkçı ve faşizan sembol ve sloganların gölgesi düşmüştür."  
 
"Öte taraftan AKP elbette ki karakteri itibariyle demokrasiyi savunan, onun yerleşmesi için çalışan bir parti değildir." 
 
"Ancak tüm bunlar Kürtler için AKP rejimi ile ırkçı-Ergenekoncu yapılar, örgüt ve kuruluşlar arasında bir tercihin nedeni olamaz. Barış ve çözüm sürecinde hiç olamaz."
 
"Bu nedenle esas dertleri demokrasi ve özgürlük olmayan statükocu güçlerle hangi nedenlerle olursa olsun yan yana gelmek yerine, araya bayağı kalın ve görünür bir kırmızı çizgi çekmenin tam zamanıdır."  
 
"Kaldı ki  ‘hükümet istifa’ talepleri de bu güçlerin ortaya attığı ve ileri sürdüğü bir slogandır. Şu an itibariyle demokrasi güçleri açısından hiçbir manası da yoktur."
"Gördüğümüz kadarıyla Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin kısa ve orta vadeli talepleri arasında ‘hükümet istifa’ diye bir talep yoktur. Ne var peki? Daha çok demokrasi ve özgürlük var. Çünkü burada esas olan hükümetin istifa edip yerine, onun siyam ikizi olan CHP-Ergenekon ittifakının veya Gülencilerin daha çok iktidara yerleşmesi değildir."
 
********
 
KCK açıklaması:
 
"amaçları demokrasi olmayan “fırsat bu fırsattır” deyip Demokratik Çözüm Süreci’ni sabote etmeyi hedefleyen ırkçı-ulusalcı güçler de var gücüyle toplumun refleksini istismar etmeye çalışmaktadır."
 
********
 
BDP Gurup Başkanvekili İdris Baluken: 

"Başından beri hem milletvekili arkadaşlarımız hem Sırı Süreyya Önder bu Gezi Parkı direnişinin ilk örgütlendiği çalışmaların tamamında aktif katkı sunmuşlardır. Sonradan gelişen demokratik sol bütün tepkilere açıkça destek verdiğimizi onlarla yan yana olduğumuzu ifade ettik. Ancak, bu itirazın bazı çevreler tarafından farklı alana çekilmesi AKP hükümeti ile Kemalist statüko rövanşına çekilmesi noktasına itiraz ettik ve bunun kabul edilemez olduğu ifade ettik." 
 
 
 
"Statükoyu güçlendirecek sloganlar ve imgeler bu protestoların başat özneleri konumuna gelmiştir. BDP olarak hiçbir sebep ve durumda bu ırkçı, ulusalcı, cinsiyetçi, tekçi, militarist kesimlerle yan yana durmayacağımızı ifade etmek istiyoruz" 
 
"Dönüşen bu eylemlilikler ekolojik yıkıma karşı olmak, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talep etmek, karar süreçlerinde halkın katılımcı yaklaşımını gözönünde bulundurmak yerine Türkiye'de toplumu esaret altında tutan güç odaklarının rövanşist yaklaşımlarına rövanşist karşılaşmalarına doğru evrilmektedir."
 
"Bizim karşı çıktığımız nokta 90 yıldır herkesi tekleştirmeye çalışan bir anlayışın AKP hükümetiyle, zihniyetiyle bir rövanş durumuna geçmesidir"
 
 
********
 
Devlet Bahçeli:
 
"Daha da ilginç olanı, İmralı canisinin kanlı posterlerinin sallandığı, PKK paçavralarının taşındığı ve bölücü örgüt militanlarının da ... meydanlara inmeleridir."
"Bölücü mihrakların da sahneye çıktığı olaylarla nereye varılmak istenmektedir?"
 
MHP Müdürü Bahçeli, dünyada bugüne kadar görülmüş olan tüm şeylerden başka bir şeydir. Onu tarif edecek kelime bulamıyorum.
 
********
arşiv:
Halka sırtlarını döndüler, Gül'e sarıldılar
********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder