Sözcü gazetesi, Esad'ı "Diktatör" ilan ederek Tayyip Bey'e
ilk büyük desteğini vermişti.
Şimdi, ikinci büyük desteğini veriyor. Akil Adamlar'ın
raporu hakkında yaptığı inanılmaz yorumla Tayyip Bey'e adeta can simidi
atıyor.
SÖZCÜ, 23 Haziran 2013
Bugünkü SÖZCÜ şöyle yazıyor:
"Apo çıksın, eyalet sistemi gelsin, Kürtçe eğitim olsun"
diyen akiller, kendilerine umut bağlayan Tayyip'i ters köşeye
yatırdı.
İKTİDAR, cani Apo ve PKK'yla pazarlık yaparak terörü
bitirmeyi umuyordu. Onların her isteğini "açılım süreci" altında kabul ettiler.
Ancak süreç iktidar için bir çuvallamaya dönüştü. Akillerin hazırladığı raporlar
da bu çuvallamanın en açık kanıtı.
PKK'nın sesi gibi
ÇÜNKÜ akil insanlar, sanki halkla değil de PKK'lılarla
görüşmüş gibi kabul edilemez taleplerde bulundu. Böylece Erdoğan hiç beklemediği
bir gol yemiş, öve öve bitiremediği akil insan politikası da iflas etmiş oldu.
Bakalım şimdi ne yapacaklar?
********
Evet, SÖZCÜ aynen böyle diyor.
SÖZCÜ, yurtsever insanlarımızı şu yalana inandırmak
istiyor:
"Tayyip Bey'in PKK ile pazarlık yapmasının amacı, terörü
bitirmektir. Tayyip Bey, bu amaçla, PKK'nın her isteğini "açılım" diye kabul
etti. Akiller ise kabul edilemez taleplerde bulunarak, Tayyip Bey'i ters köşeye
yatırarak gol attı."
"Tayyip Bey, akil adamların böyle talepler öne süreceğini hiç beklemiyordu."
********
SÖZCÜ gazetesi de, aynen Tayyip Bey gibi, Türk
Milletini avanak Avni yerine koyuyor, bu palavraları yutturmaya
çalışıyor.
Madem Tayyip Bey'in amacı terörü bitirmek, SÖZCÜ neden
destek olmuyor da sözde muhalefet yapıyor? Amaç şu: Yurtsever insanlara "Tayyip
karşıtı" bir görüntü vererek kendini kabul ettirecek ve en kritik anda zehri
dayayacak.
İngiliz atasözü gibi:
"The Times gazetesi yılın 364 günü doğru haber verir,
yılda bir gün vereceği yalan habere inandırıcılık kazandırmak için"
SÖZCÜ, Türkiye'nin "Dı Taymz"ı olmaya
adaydır.
********
Sağır Sultan duydu, artık ilkokul çocuklarının bile
ağzında. Tayyip Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eşbaşkanıdır. Amerikan
Senatosu tarafından bir kanun olarak kabul edilmiş ve haritaları ABD ordu
dergisinde yayımlanmış, NATO toplantılarında duvarlara yansıtılmış olan bu
projenin amacı, Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den koparılacak topraklar
üzerinde Büyük Kürdistan kurmaktır. Teröre son vermek değildir.
Bakınız:
Öcalan, Barzani'ye yazdığı ve MİT eli ile gönderdiği
mektubunda, onu "4 parça Kürdistan'ın lideri" ilan etmiştir. Her şey açıkça
söylenmektedir.
Yani, Tayyip Bey, açılım siyasetini Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi
Eşbaşkanı olarak yürütüyor. SÖZCÜ, "Tayyip Bey PKK'nın her istediğini kabul
etti" diyor. Tayyip Bey'in "kabul ettiği" istekler PKK'nın değil, Amerika'nın
istekleridir. Bunu kendisi defalarca söylemiştir. Amaç, Diyarbakır'ı bir yıldız,
bir merkez yapmaktır. "Diyarbakır nerenin merkezi olur" diye kime sorarsanız,
size söyleyecektir. Bakınız: http://www.youtube.com/watch?v=8Ya1bNkqf3Q
Oslo görüşmesi tutanakları konuya yeteri kadar açıklık
getirmiştir.
Sürecin gelişmesi de hedefin önce özerklik, sonra
federasyon ve bağımsızlık olduğunu göstermektedir. BDP ve PKK sözcülerinin
demeçleri, Diyarbakır'da Nevruz bahanesi ile yapılan gösteri, son olarak "Kuzey
Kürdistan" Konferansı kararları yeterli göstergelerdir. Buralarda öne sürülen
istekler Tayyip Bey veya herhangi bir Hükümet yetkilisi tarafından
eleştirilmemişi reddedilmemiştir.
"Kürtler özerklik-federasyon-bağımsızlık gibi siyasal talepleri
belirleme hakkına sahiptir.
Kürtler kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması Konferansımızda ortaklaşılan bir ilkedir.
Kürtler kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması Konferansımızda ortaklaşılan bir ilkedir.
Konferansımız Kürdistanın bir statüsü olmadan Kürt sorununun nihai
olarak çözülemeyeceğini karar altına almıştır."
Siz
Tayyip Bey'in bu sözlere karşı çıktığını hiç gördünüz mü?
********
SÖZCÜ, akil insanların kabul edilemez taleplerde
bulunduklarını söylüyor. Kime göre kabul edilemez? Tayyip Bey "Bunlar kabul
edilemez" demiş mi? Hayır, sadece dinlemiş. Peki, SÖZCÜ nereden biliyor Tayyip
Bey'in bu talepleri "kabul edilemez" bulduğunu??? SÖZCÜ'ye demeç mi vermiş?
Hayır. O halde? SÖZCÜ, halkın böyle düşünmesini istiyor. Tam zamanında Tayyip'e
can simidi...
Akil insanları Tayyip Bey bizzat seçti. Seçilen bu
kişiler, çalışmalarının sonunda bu talepleri yapacaklarını zaten en başından
biliyorlardı. Bu talepleri dillendirmeleri için seçilmişlerdi. Tayyip Bey,
kendisinin açık açık söyleyemediği bu talepleri akil adamlara söyletmek için bu
tezgahı kurmuştu. "Dolaştılar, halkı dinlediler, halkın isteklerini bana
ilettiler." Tayyip Bey "Yahu, bunlar benim taleplerim değil, halk böyle
istiyormuş" diyecek.
Bu talepler aslında Tayyip Bey'in değil, Amerika'nın BOP
kapsamındaki talepleridir. Tayyip Bey, BOP Eşbaşkanı olma sıfatı ile bu
talepleri dillendiriyor.
Ama, danışıklı dövüş olayını kör parmağım gözüne haline
getirmemek için, Tayyip Bey'in karşı çıkacağı bir talebi de araya
sıkıştırmışlar: Seçim barajının düşürülmesi. Şaşıran (!) akil Prof. Doğu Ergil
ve diğer akiller, Tayyip Bey'in buna karşı çıkması üzerine "Yahu ne oluyoruz"
demişler kendi kendilerine. Bu da bir tezgah ve SÖZCÜ bu tezgahı yutturmaya
çalışıyor: "Tayyip Bey, akillerin talebine karşı çıktı" algısı yaratmak
istiyor.
********
İşte akillerin isteklerinden bir demet, kısaltarak,
yorumlayarak ve özetleyerek veriyorum:
-- Terör örgütü, bebek katili gibi sürece zarar veren dil
bırakılmalı.
-- Şeyh Sait, Said-i Nursi, Seyyid Rıza gibi Cumhuriyet
düşmanlarının ve devlete silahla isyan eden eşkıyanın itibarı iade
edilmeli
-- "Tek dil, tek millet" yerine "Ortak vatan, ortak
devlet" denilsin
-- "Türk bayrağı, Türk milleti, Ne mutlu Türküm diyene,
Türkiye Türklerindir" gibi deyimlerden vazgeçilsin
-- Yeni Anayasa yapılsın
-- Anadilde eğitim
-- Yerel yönetimlere daha fazla yetki
--Siyasal genel af
-- Öcalan serbest bırakılsın
-- PKK, şeyhler, seydalar muhatap alınsın
-- Karakol yapımları durdurulsun
-- Yol kontrolleri kaldırılsın
-- Koruculuk kaldırılsın
-- Yer isimleri geri verilsin "Dersim, Elaziz, Gever,
Çölemerik gibi)
-- Cade, okul, havaalanı gibi yerlerden İnönü, Fevzi
Çakmak, Abdullah Alpdoğan, Sabiha Gökçen gibi isimler kaldırılsın.
-- Diyanet İşleri hutbelerde Türk demesin, İslam Ümmeti
desin
-- Sınır ticareti açılsın
-- Sınırlar önemsizleştirilsin, Türkiye, Irak ve
Suriye'deki Kürt bölgelerinin kaynaşması için serbest dolaşım
sağlansın
-- Andımız kaldırılsın
-- Medreseler açılsın
-- Sünni, Alevi, Kürt vesaire gibi guruplar kendi
benliklerini bulsunlar.
-- Kürt Dil Kurumu, Kürt Tarih Kurumu
kurulsun.
Bu rapora ancak İhanet
Raporu denilebilir.
AKP'nin gerçek yüzü artık herkes tarafından açıkça
görülebilir hale gelmiştir.
(Bu yazının başlığı yanlış.
Doğrusu şöyle olmalı idi:
Akil Adamlar'ın raporu,
Amerika'nın isteklerinden oluşuyor.)
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder