Sadettin Tantan "Türkiye'yi bölen PKK değil AKP'dir" dedi,
Duran Kalkan PKK'nın Türkiye'yi bölemeyeceğini itiraf etti, bu görevin AKP'ye
düştüğünü ilan etti.
İşte ayrıntılar:
Duran Kalkan
PKK üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan'ın ANF muhabirinin sorusuna cevabı
şöyle:
ANF muhabiri:
"Hala deniyor ki, gerilla geri çekilecek mi, PKK silah bırakacak mı,
ateşkes olacak mı.
Bu
soruları zaman kaybı olarak görüyor musunuz?"
Duran Kalkan:
"Evet, hem zaman kaybı, hem yanlış
görüyoruz.
Bir de şöyle desinler: Acaba bu Türk ordusu Kürdistan'daki gücünün
yüzde doksanını geri çekecek mi, Türk devlet polisi Kürdistan'dan gidecek mi,
AKP Kürdistan'daki yönetimi Kürtlere bırakacak mı, Kürtler kendi seçimlerini
yapacak hale gelecek mi.
Eğer sorun çözülecekse böyle olacak. AKP
yapacak, devlet yapacak. PKK'nın yapabileceği şeyler sınırlıdır. Ve PKK
sorunu açığa çıkartıp çözümü dayatmakla mükelleftir. Çözüm üretecek güç devlettir,
hükümettir."
Duran Kalkan, süreci tüm çıplaklığı ile kısa ve sade,
anlaşılır olarak açıklamıştır.
Aydınlık'a konuşan Eski
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, süreci şöyle özetlemişti:
"Türkiye'yi bölen PKK değil,
AKP'dir"
Türkiye'yi PKK'nın bölmediğini, daha doğrusu
bölemeyeceğini Duran Kalkan şöyle
ifade ediyor:
"PKK'nın yapabileceği şeyler
sınırlıdır. AKP yapacak, devlet yapacak. "
Birkaç bin kişilik terör örgütünün binlerce
yıllık savaş tecrübesi olan milyonluk bir orduyu yenip toprak koparması mümkün
değildir. Duran Kalkan işte bunu itiraf etmekte ve ülkeyi
bölme görevinin AKP'ye düştüğünü açıkça söylemektedir.
Türk ordusu bir yana, bölücü teröristler Irak ve Suriye
gibi yeni yetme devletlerin ordularını dahi yenip o ülkelerden toprak
koparamazlar
Bunun için, o ülkeden toprak koparmayı dış siyasetinin bir
projesi haline getirmiş olan güçlü bir yabancı ülkenin yardımı
gerekir.
Bu durumda, o ülkeden toprak koparmak isteyen
yabancı ülkenin önüne iki seçenek gelir:
Birinci seçenek: Silahlı müdahale
İkinci seçenek: Bölünmek istenen ülke hükümetine barışçı
yoldan bölünmeyi kabul ettirmek.
Önce ikinci seçenek denenir. Ülke tehdide boyun eğip
isteyerek bölünmeyi kabul ederse, birinci seçeneğe gerek kalmaz.
Birinci
seçenek
+++++++++++++
Bölücü terör örgütü koruma altına alınarak, koparılmak
istenen bölgeye merkezi hükümetin ordusunun girmesi engellenir.
Bu seçenek, önce Irak'ta uygulandı, şimdi Suriye'de
uygulanıyor.
İncirlik'te konuşlanan ABD kuvvetleri, Saddam'ın Irak
ordusunu Barzani bölgesine göndermesini engelledi.
Bu sayede Barzani, Amerika tarafından koruma altına
alınmış olan bölgede devlet olarak örgütlenme çalışmalarını kolayca
yapabildi.
Amerikan Çekiç Güç'ün İncirlik'te konuşlanmasına izin
veren Türk hükümetleri de, Irak'tan Büyük Kürdistan için
parça koparılmasına yardımcı oldular.
Aydınlık, 11 Ekim 2012
Irak'ta ABD'nin oynamış olduğu rolü Suriye'de şimdi
Türkiye oynuyor.
AKP Hükümetinin emri ile hareket eden Genelkurmay Başkanı
Org. Necdet Özel, sınırın yakınına kadar giderek Akçakale'den Suriye'ye yumruk
salladı.
Suriye ordusu Türkiye sınırına yaklaşırsa, yumruğu
indirecekti. Suriye ordusunun girmesinin Türkiye tarafından yasaklandığı Kuzey
Suriye ise, PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin ve El-Kaide'nin denetimine
geçti.
Geniş bilgi için bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/10/bu-yumruk-amerika-adna-kalkt.html
Esad, Suriye'yi ziyaret eden CHP heyetine açıkladı:
Suriye- Türkiye sınırının %25'i PKK, %75'i El-Kaide denetiminde.
Böylece Türkiye, hem Irak'tan hem de Suriye'den parça
koparılması işinde Amerika'ya yardımcı oldu.
Eğer ABD ve Türkiye'nin yardımları olmasa idi, ne Barzani
Kuzey Irak'ta ne de PKK Kuzey Suriye'de devletçikler kuramazlardı.
Irak ve Suriye'de bu birinci seçeneğin uygulanmasının
nedeni, Saddam'ın ve Esad'ın ülkelerinin parçalanmasına razı olmamaları
idi.
Eğer Saddam "Eyvallah kabul ettim, ülkemin kuzeyini
Barzani'ye ve Talabani'ye veriyorum, orada istedikleri gibi devlet kursunlar"
dese idi, dünyanın en demokrat lideri ilan edilirdi.
Tayyip Bey, "Esad herhalde Saddam'ın sonunu görüp ders
almıştır" düşüncesi ile önce suret-i haktan görünerek Esad'a yaklaştı. Müslüman
Kardeşler'i hükümete ortak etmesini istedi. Arkasından Kürtlere özerklik
talebini iletti. Esad ile öpüşüp koklaştı. Esad'ın bu teklifleri kabul etmediği,
yani ülkesinin barışçıl yoldan bölünmesine izin vermeyeceği anlaşılınca Esad
diktatör ilan edildi ve terör gurupları devreye sokuldu.
İkinci seçenek
+++++++++++++
İkinci seçenek, Kürdistan için toprak talep edilen ülke
hükümetinin barışçıl yoldan bölünmeyi kabul etmesine çalışmaktır.
Aslında bu seçenek Irak'ta ve Suriye'de denendi. Çünkü,
isteğiniz kabul edilirse savaş çıkarmak akıl karı değildir.
Saddam ve Esad barışçıl bölünmeyi kabul etmedikleri için
askeri saldırıya maruz kaldılar. Irak'ta ve Suriye'de emperyalizm güdümlü sahte
demokrasi olmadığı için, bu iki ülkede emperyalizm taraftarı olan ve barışçı
bölünmeyi kabul edecek bir partiyi seçimle işbaşına getirme olanağı yoktu. Bu
yüzden ikinci seçenek devreye girdi.
Ülkemizde ise bu olanak vardı. Irak'a müdahale edilerek
Barzanistan kurulmasını ve barışçı bölünmeyi kabul etmeyen Ecevit hükümeti
"demokratik" bir darbe ile devrilerek AKP hükümetinin kurulması
sağlandı.
Başbakan olan Tayyip Bey, Amerika'nın Büyük Ortadoğu
Projesi'nin Eşbaşkanı olduğunu ilan etti. Bu proje, Büyük Kürdistan kurulmasını
öngörüyordu. Eşbaşkan,ülkesinin barışçıl yoldan bölünmesini kabul etmiş oluyordu.
2002 darbesi hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız
http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/08/2002-darbesi.html
http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/08/2002-darbesi.html
Amerikan ordusunun Büyük
Kürdistan haritası için bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/02/bop-haritasnn-ingilizce-asl.html http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/02/buyuk-ortadogo-projesi-bop-haritas.html
Irak ve Afganistan'da yenilen Amerika, Türkiye'ye saldırma
gücünü kaybetmiştir. AKP'nin yerine kurulacak olan Milli Hükümet Bağdat ve Şam
yönetimleri ile işbirliği yaparak her üç ülkedeki bölücü terörü sonlandırabilir.
Barzani, PKK ve PYD bu suretle tasfiye edilebilir.
Azerbaycan, Türkiye, İran, Irak, Suriye ve KKTC tarafından
kurulacak olan Batı Asya Birliği, bölünmek istenen coğrafyayı birleştirerek
dünya siyaset sahnesine güçlü bir çıkış yapabilir. Türkiye, sosyal ve ekonomik
açıdan en gelişmişleri olarak, bu birliğin başını çekecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder