Başbakan Erdoğan ve AKP'lilerin "PKK silah bırakacak"
sözlerinin ve holding medyasının estirdiği "barış geliyor" havasını olgular
yalanlıyor.
Öcalan, Nevruz günü okunan mektubunda "silah bırakılacak"
demedi. Silahlı unsurların sınır ötesine çekilme aşamasına gelindiğini söyledi.
Hemen ülke dışına çıkacakları konusunda da mektupta bir işaret bulunmuyor. Ne
zaman çıkmaya başlayacakları, çıkmak için şart ileri sürüp sürmeyecekleri ve ne
kadarının çıkmayıp eylemsiz olarak yurt içinde kalacakları belli
değil.
Yani PKK silah bırakmayacak, bir kısmı silahları ile
birlikte Kandil tarafına geçerek pusuya yatacak, AKP'nin söz verdiği
şeylerin yerine getirilmesini oradan denetleyecekler.
Aydınlık, 23 Mart
2013
Buna karşılık, TSK'ya operasyon yasağı geldi. Bölgede
denetimler, arama tarama çalışmaları durduruldu.
Tayyip Bey, operasyon yapma lüksümüz olmadığını söyledi.
"İnfaza izin vermeyiz" dedi.
Bu kararların kanunlarımızda bir karşılığı yok. Teröristin
elini kolunu sallayarak sınır dışına çıkmasını seyretmek, "yardım ve yataklık"
suçudur.
Teröriste operasyon yapmayı "lüks" olarak nitelemek ve
bunu bir "infaz" olarak görmek kanunlarla bağdaştırılacak söz ve uygulamalar
değildir.
Sınır dışına çıkmayı PKK'nın istediği gibi bir TBMM
kararına bağlamak ise, PKK'yı "Savaşan Taraf" haline getirir.
Aydınlık, 20 Mart
2013
Öcalan, PKK'nın çekilmesi için TBMM'den karar çıkarılması
şartını öne sürmüştü. (İmralı Tutanakları)
Eğer Meclis böyle bir karar alırsa, Cenevre Sözleşmesi
Madde 3 uyarınca, PKK "Terör Örgütü" pozisyonundan çıkıp "Savaşan Taraf" ya da
"Düzenli Ordu" haline gelir. Bundan sonra hiçbir ülkeden PKK'yı "Terör Örgütü"
listesine almasını talep edemeyiz.
Emekli diplomat Onur Öymen, Aydınlık'a "Bu, PKK'ya yasal
statü kazandırır" açıklamasını yaptı.
PKK ilerde "isteklerim yerine getirilmedi" diye geri
dönüp terör eylemlerine yeniden başlarsa, buna "terör saldırısı" diyemeyiz,
dünya bunu "savaş" olarak algılar.
8 kamu görevlisinin rehine gibi teslim edilmesi ve
Abdullah Gül'ün PKK'dan "Karşı Taraf" olarak bahsetmesi, bu çerçevede
değerlendirildi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 19 Mart günü yaptığı
açıklamada, konu üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin
ise, "Meclis'te yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulabilir" dedi.
Tayyip Bey: "Adalet Bakanı'nın açıklamasını ben
bilmiyorum, Meclis'te bu konuyu görüşmek gibi bir durum yok." dedi. Patriotlarda
da benzer durum olmuş, Tayyip bey önce "Benim haberim yok, böyle bir şey yok"
demiş, sonra Patriotları kabul etmişti.
Hükümetin kafasının bu ve birçok konuda karışık olduğu
anlaşılıyor. Hükümette eşgüdüm sorunu var.
Sonunda bir karara varıldı. Adalet Bakanlığı "Yasal
güvence Anayasa'ya aykırı olur" dedi. (Sabah, 26 Mart 2013)
Şeriatta çareler tükenmez. Hemen hile-i şer'iyye devreye
girer. Söylentiler şöyle:
Jandarmaya işten el çektirilecek. Bölgede güvenlik sınır
birliklerine devredilecek. Doğrudan İçişleri'ne bağlı olacak bu birlikler,
PKK'lıları görünce arkalarını dönerek ıslık çalmaya başlayacaklar.
Bu durumda PKK'lılar meskun mahallerden bile silah
göstererek sınıra doğru yürüyüşe geçecekler. Bu, Habur'dan binlerce kez daha
büyük çapta bir PKK gösterisine dönüşecek.
Olur mu, göreceğiz. Olursa eğer, Guiness Rekorlar
Kitabı'na "Dünyanın en büyük rezaleti" olarak geçer.
Aydınlık, 26 Mart
2013
Genelkurmay Başkanlığı'nın üç ay önce çatışma
bölgelerindeki tüm operasyonel birliklere ve Özel Kuvvetler'e "açılım" talimatı
verdiği ortaya çıktı.
"Hizmete Özel" 8 maddelik talimat, görevli askerlere
yüzlerine karşı okundu.
Aydınlık'ın bölgedeki askeri kaynaklardan elde ettiği
bilgiye göre, talimat şöyle:
1-- PKK'nın taciz atışlarına karşılık
verilmeyecek
2-- Meskun mahal operasyonlarında Kürtçe tercüman Tim'e
eşlik edecek
3-- Operasyon sırasında koordinat bilgisi sürekli merkeze
iletilecek
4-- Ağır silahlar mevzilerden merkeze
çekilecek
5-- 15 ve daha fazla örgüt üyesi gözlemlenmedikçe saldırı
helikopteri (cobra) desteği verilmeyecek
6-- Mağarada "teslim ol" çağrısına uymayan ve ateş açan
örgüt üyelerinin roket ve el bombası gibi patlayıcılar yerine göz yaşartıcı ve
sis bombalarıyla dışarı çıkması sağlanacak
7-- Acemi erler için KTM bölgeleri kalkacakve ereler
konvoylar yerine kendi imkanları ile birliklerine ulaşacaklar
8-- Meskun mahalde soruşturma ve istihbarat görevi tatbik
edilirken halka karşı nazik olunacak. Onur kırıcı ve aşağılayıcı sözlerden
kaçımılacak.
Aydınlık, 16 Mart
2013
Pilotlara da ayrı talimat verildi.
Gösterilen yükseklikten uçacaklar ve verilen rotadan
çıkmayacaklar.
Irak ve Suriye sınırında görev yapan 12 pilot Ankara
Adliyesi'nde sorgulandı. Pilotlara uçuşlarla ilgili sorular
soruldu.
Savcıların özel yaşamları, ailevi durumları ve eşleri ile
ilgili soruları ve gösterdikleri bazı montajlı fotoğraflar pilotları
sinirlendirdi. Savcıların tahrik edici tavırları üzerine sinir krizi geçiren bir
pilot hastaneye kaldırıldı.
Öcalan'ın mektubunun Kandil'e götürüldüğü gün Kandil
bombalanmış, PKK ve BDP TSK'yı "barış sürecini sabote etmek"le
suçlamıştı.
12 pilotun bu olayın hemen ardından sorgulanması gözdağı
olarak niteleniyor.
Çekilme hikaye
++++++++++++
Son durum, çekilmenin hikaye olduğunu
gösteriyor.
PKK elebaşıları "Çekilme sonbahara kadar tamamlanır"
diyorlar. Bu tamamen hikaye. Çünkü, zaten PKK'lılar her sene sonbaharda kışı
geçirmek üzere Kandil'e ve Barzanistan'daki diğer kamplara çekilirler. Her sene
yapılan uygulama bu defa "AKP'nin başarısı" olarak takdim edilecek.
Elebaşları, yurt içindeki PKK birimlerine "Herkes yerini
korusun. Eylemsizlik durumuna geçin." talimatı gönderdi.
"Yasal düzenleme" için bastıracaklar.
Şu anda Suriye'deki "kurtarılmış" Kürt bölgelerine
Kandil'deki ihtiyatların gönderilmesi çalışmaları yapılıyor. Çok gerekli olursa
yurt içinden bir kısım PKK'lı Suriye'ye gönderilmek için çekilebilir. Kandil
şeflerinin çekilme konusunda hiç aceleleri yok.
AKP'nin yaratılmış olan rüyayı bozamayacağını
değerlendiriyorlar. Yasal düzenleme olmadığı taktirde daha başka kazanımlar elde
etmeye çalışacaklar.
Zaten yurt içinde kaç PKK'lının nerelerde olduğunu kim
biliyor? Çıkarken çetele mi tutulacak? "Bak şu kadar kişi çıkıyoruz" diye
göstere göstere, isim yazdırarak mı çıkacaklar? "Çekildik" deseler "Yok canım
bak şurada şurada da varsınız" diyebilecek olan bir merci var mı?
Diyecek olan hemen "Barışı bozmaya çalışan yalancılar"
olarak anında karalanacak.
Yani, çekilme hikaye. Silah bırakma masal.
Açılımcılar sakın kızmasın. Teşbihte hata olmaz. Bu duruma
Türkçede "İtler salınmış, taşlar bağlanmış" derler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder