10 Şubat 2013 Pazar

"Anayasa Uzlaşma Komisyonu" palavrasının sonu

Aydınlık, 9 Şubat 2013


BDP Milletvekili Altan Tan, İmralı'da Öcalan ile yapılan görüşmelerin canlı yayınla Ankara'dan izlendiğini söyledi.
Tayyip Bey, "Şimdi BDP ile Yeni Anayasa yapmak için sayımız yetmiyor. Ama referandumda anlaşabilirsek BDP ile müşterek adım atabiliriz" dedi.
Zaten adı üzerinde, "Bölünme Anayasası" demiştik.
 
********
 
Serhan Bolluk, Aydınlık başyazısında diyor ki:
"Bilinmedik hiçbir şey yok.
"Yeni" dediklerinin bir AKP - PKK anayasası olacağı en baştan belliydi. Açın Aydınlık arşivini, kaç kez başlık atmışız.
Bizim bildiğimizi Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bilmiyor muydu?
Tayyip Erdoğan daha ne desin? Daha nasıl anlatsın? "Size Mart sonuna kadar süre" diyor. "Yoksa referanduma giderim" diyor. Şimdi de son bomba: "BDP ile yaparım"
 
********
 
"Uzlaşma Komisyonu" denen şeyin palavra olduğunu defalarca anlattık.
Kesinlikle uzlaşma falan yok. Zaten yazılmış olan Anayasanın sanki yeni yazılıyormuş gibi yapılması var.
AKP diyor ki: PKK ile üzerinde anlaştığım bu Anayasayı kabul etmen için seni masaya davet ettim. Kabul ettin ne ala, eğer etmezsen ben bunu tek başıma veya BDP ile birlikte Meclis'e sunarım, icabında referanduma götürürüm.
Tayyip Bey açıkça diyor ki: Uzlaşma Komisyonu, karar mercisi değildir. Hiçbir yetkisi yoktur. Doğru söylüyor. Çünkü Meclis İç Tüzüğünde böyle bir komisyon tarif edilmemiş. CHP ve MHP'yi aksesuar olarak kullanmak amacıyla AKP tarafından uydurulan yetkisiz bir kurul bu.
 
********
 
Yani 4 partinin masaya oturup beraberce uzlaşma ile bir Anayasa yapması diye bir şey yok.
 
Uzlaşma Komisyonu kurulmasının amacı, birinci olarak, CHP ve MHP'yi zaten yazılmış olan Bölücü Anayasa maddelerini kabule zorlamak.
AKP ve CHP yönetimleri bu tuzağı millete anlatacakları yerde, bilerek ve isteyerek balıklama tuzağa atladılar.
Yeni Anayasa'nın CIA dehlizlerinde hazırlandığını, AKP ve PKK'ya da kabul ettirildiğini, şimdi de kendilerinin önüne sürüldüğünü sanki bilmiyorlar mıydı? Velev ki bilmiyor olsunlar (bilmiyorlarsa nasıl milletin karşısına çıkıp siyasetçi olduklarını iddia ediyorlar o ayrı bir sorun ya, haydi bunu geçelim) Ulusal Kanal, Aydınlık, Yeniçağ, İP döne döne anlattı. "Bilmiyorduk" diyemezler.
 
İkinci olarak da, bu Komisyon, Bölücü Anayasa'yı meşrulaştırıyor. 
     "AKP ile birlikte yeni bir anayasa yapılabilir"
          "AKP, birlikte anayasa yapılabilecek kadar demokratik bir partidir."
                  İşte CHP ve MHP masaya oturarak bu zehirli fikirleri etrafa saçtılar.
                      Böylece, Bölünme Anayasası'nı meşrulaştırma görevlerini hakkıyla yaptılar.
Hala daha "Masadan kalkmayız" diye rollerini oynamaya devam ediyorlar.
 
"Yeni Anayasa yapılamaz, sadece mevcut Anayasa'da değişiklikler yapılabilir. Bu değişiklikler de, mevcut Anayasa'nın izin verdiği değişiklikler olabilir" demediler.
Anayasa'ya bağlılıktan ayrılmayacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim" diye yemin etmişlerdi. Yeni Anayasa yapılınca bu namus ve şeref nereye gidecekti? Bunu hiç düşünmediler bile.
"Anayasa'yı tağyir ve ilga" suçu işlemek üzere o masaya oturduklarının farkında bile değillerdi.
 
********
 
Serhan Bolluk başyazıyı şöyle sonlandırıyor:
"Uzlaşma Komisyonu'ndaki CHP'li ve MHP'lilerin durumu iyice vahim. Beyler, sinema salonunda değilsiniz. İzlediğiniz filim değil. Öcalan'la el ele Bölünme Anayasası çıkarılıyor.
3 Kasım 2011 günü, Cemil Çiçek, Dolmabahçe'de bir toplantı düzenledi.
Yeni kurulmuş olan "Anayasa Uzlaşma Komisyonu" üyelerini kamuoyuna takdim toplantısı idi bu.
AKP, CHP, MHP ve BDP'den dörder milletvekili podyuma yanyana dizilmişlerdi.
Aydınlık muhabiri sordu:
"Biz bir millet miyiz?  Bir millet isek, hangi milletiz, bu milletin ismi nedir?"
Biri bile çıkıp: "Elbette milletiz, Türk milletiyiz" diyememişti.
16 aydır saklambaç oynuyorlar.
Ve, Genel Başkanları kadar sorumlular."
 
********
Arşiv:
 
Çoktan yazılmış Anayasayı sanki yeni yazıyormuş gibi yapmak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder