Amerika, Irak'ta çuvalladı.
İşgal etti. Saddam'ı devirdi. Neden? Çünkü Saddam,
Barzani'nin Kuzey Irak'ta bağımsız bir devlet oluşturma çabalarına göz
yummuyordu.
ABD, önce, ülkemizdeki İncirlik Üssü'ne Çekiç Güç'ü
konuşlandırarak Saddam'ın Barzani bölgesine geçmesini önledi.
Daha sonra Irak'ı işgal ederek Saddam'ı devirdi, onun
yerine Amerikancı bir hükümet geçirmeyi planladı.
Öyle ki, bu yeni Irak Hükümeti Barzani'nin bağımsızlık
çalışmalarına göz yumacaktı.
Ama, gelgelelim, Saddamcılara, Baas Partililere siyaset
yasaklanmasına rağmen, Irak'ta seçimlerden sonra kurulan Maliki Hükümeti, Kuzey
Irak'taki Kürt bölgesinin Irak'tan ayrılması çalışmalarına karşı
çıktı.
Halbuki Amerika, kurulacak olan Irak Hükümetinin
Amerika'nın Bağımsız Kürdistan Planına razı olacağından kesin
emindi.
Öyle emindi ki, Irak Hükümeti ile işgali bitirip ABD
askerlerinin Irak'ı terk etmesi konusunda anlaşma yapmıştı.
Fakat Maliki Hükümeti'nin Irak'ın bütünlüğünü korumaya
kararlı bir tavır takındığını görünce, yaptığı hatayı fark etti.
Irak'tan çekilme anlaşmasının iptali veya hiç olmazsa
hatırı sayılır sayıda Amerikan askerinin Irak'ta kalmaya devam etmesi için yeni
bir anlaşma yapmayı teklif etti.
Ancak Maliki, bu teklifi reddetti. Şii lider Sadr ise,
anlaşmanın belirlediği çekilme tarihinden bir gün sonra Irak'ta görecekleri her
ABD askerine saldıracaklarını ilan etti.
ABD, Irak'tan çekilmek zorunda kaldı.
Peki ne olacaktı şimdi? Barzani'yi Irak Hükümeti'ne karşı
kim koruyacaktı?
Cevap: AKP Hükümetinin yönetiminde olan Türkiye
idi.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin ana hedefi Büyük Kürdistan'ın
en olgunlaşmış kısmı olan güney parçasının Irak'tan kopartılması için Tayyip Bey
devreye girecekti.
Fethullahçılar ve AKP takımı Barzanistan'da okullar, resmi
kurum binaları, fabrikalar kurmak için akın edecek, elektrik ise Türkiye'den
sağlanacaktı. Hem de yurt içi fiyatından daha ucuza.
Bu yardımlar karşılığında ise Barzani PKK'yı koruyup
kollamaya devam edecek, bu işin silahla çözülemeyeceği yolunda Türkiye'yi uyarıp
duracaktı.
"PKK'lı teröristler Türkiye'ye teslim edin" çağrısına
Talabani "Bir kedi bile vermeyiz" diyecek, AKP kulağının üzerine
yatacaktı.
Suriye ile papaz olmamızdan bir iki ay kadar
sonraydı.
Barzani, başta Amerikan Exxon olmak üzere batılı petrol
şirketleri ile anlaşmalar yapmaya başladı.
Halbuki, Irak Anayasası'na göre, uluslararası anlaşmaların
Irak Hükümetinin katılımı ve onayı ile yapılması gerekiyordu.
Barzani ise, kurmayı planladığı bağımsız devlet için
gereken para kaynağını yaratmak için, Batılı petrol şirketleri ile petrol arama
ve ihracat anlaşmaları yapıyordu, Bağdat'ı devre dışı bırakarak.
Başbakan Maliki, buna şiddetle karşı çıktı. Bunun üzerine
Tayyip Bey Maliki'yi "Demokrat olmamakla, mezhepçilik yapmakla"
suçladı.
Büyük Kürdistan Projesi'ne karşı çıkmak, demokrasi ile
asla bağdaşmazdı.
Ekim 2011'de ABD Exxon petrol şirketi Barzani ile anlaşma
imzaladı.
Maliki Hükümeti, bu anlaşmanın yasa dışı olduğunu ilan
etti, Exxon şirketini Irak Hükümetinin açtığı ihalelere almama kararı
verdi.
Sonra devreye Tayyip Bey girdi.
Mevcut Kerkük - Yumurtalık boru hattına alternatif yeni
bir boru hattı için çalışmalar yoğunlaştı.
Tayyip Bey'e yakın Çalık Holding, Silopi'den
Yumurtalık'a günde 1 milyon varil kapasiteli 640 km uzunluğunda petrol boru
hattı yapmak için başvuru yaptı.
Barzanistan'ın Başbakanı Neçirvan Barzani Türkiye'ye
geldi, 17 Mayıs 2012 günü "Kuzey Irak-Türkiye Boru Hattı Anlaşması"nı
imzaladı.
Bağdat devre dışı bırakılarak Kuzey Irak petrolü Türkiye
üzerinden dünya pazarlarına satılacaktı.
Barzanistan Başbakanı Neçirvan Barzani 4 Haziran 2012 günü
İstanbul'da Tayyip Bey ile buluştu.
Gizli gündemin Barzanistan bölgesinden çıkarılan petrolün
Bağdat Hükümeti devre dışı bırakılarak Türkiye üzerinden dünyaya pazarlanması
olduğu kulislere yansıdı.
Tayyip Bey'in yakını olan işadamlarının tankerleri ile
nakliyata başlanılacağı öğrenildi.
Barzanistan Petrol Bakanı Havrami,
bölgelerinden çıkan petrollerin pazarlanması için Ceyhan'da bir rafineri ile
bağlantı kuracaklarını resmen açıkladı.
Ceyhan'daki sözkonusu rafinerinin Tayyip Bey'in has
adamı Çalık'a ait olduğu belirtildi.
Tayyip Bey 20 Haziran'da Brezilya'ya giderken şu demeci
verdi:
"Bağdat yönetimi Kuzey Irak'a işlenmiş petrol ürünü
vermeyi azalttı. Buna seyirci kalamayız.
Biz de oradan ham petrol alıp Türkiye'de işleyecek ve
Kuzey Irak'a geri göndereceğiz"
Böylece, AKP Hükümeti de Barzanistan'ı
fiilen bağımsız devlet olarak muhatap almış oluyordu.
Bağımsız Barzanistan devletinin
yaşayabilmesi için gereken para da, AKP Hükümeti sayesinde bu petrol ihracatı
ile sağlanmış olacaktı.
Bağdat devre dışı kalacak, Barzani bağımsızlığını ilan
edecekti.
Arapların aralarında birleşip Barzani ile mücadele
etmelerini engellemek için, Sünni - Şii gerilimi yaratacak bombalamalar
yapılıyordu.
Amerika tarafından oynatılan kuklalar olduklarını
anlayamayan sözde İslamcı militanlar, sözde din uğruna intihar saldırıları
düzenliyorlardı.
Eğer "demokrasi karşıtı"
Maliki Hükümeti bağımsızlık kararına müdahale ederse,
Türk ordusu Barzani ile omuz omuza Irak ordusu ile
savaşacak,
Büyük Kürdistan'ın Barzanistan bölümü böylece emniyete alınmış
olacaktı.
Esad devrilip Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK hamiliğinde bir
Kürt bölgesi kurulunca, Barzani'nin Akdeniz'e ulaşması sağlanmış
olacaktı.
AKP Hükümetinin yıkılması durumunda Barzanistan petrolünün
Akdeniz'e ulaştırılması için alternatif işlev görecek bir koridorun açılması ABD
için çok önemli.
Bu gelişmelerle havalanan Barzani, son üç ay içerisinde
birkaç kez "Kürdistan'a bağımsızlık" açıklamaları yaptı.
Kuzey Irak'tan Türkiye'ye kamyonlarla (Tak Tak ve Zaho
bölgelerinden çıkarılan) ham petrol taşınmaya başlandı.
Nakliyecilerin deyimi ile Bağdat test edilecek, gelecek
tepkiler savuşturulabilinirse, mevcut boru hattı ile nakliyeye
geçilecek.
Irak Petrol Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada
Türkiye'yi uyardı:
"Kuzey Irak'tan Türkiye'ye
Bağdat'ı devre dışı bırakarak petrol ihracatı yapılması yasa
dışıdır.
Türk Hükümeti, bir an önce bu yasa dışı anlaşmaları sona
erdirmelidir"
Irak Başbakan Yardımcısı Şehristani: "Bu Anayasa dışı işe
karşı gereken önlemleri alacağız" dedi.
Başbakan Maliki ise, danışmanı aracılığı ile, Exxon ile
Barzani arasındaki anlaşmanın savaş sebebi olduğunu açıkladı.
Türkiye'ye "Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla"
denilmiş oldu.
Irak Hükümeti, mevcut ihalelerde Türk şirketlerine hak
ediş ödemelerini yavaşlattı.
Ayrıca, yeni ihaleye çıkarılacak 60 milyar dolarlık
işlerde Türk firmalarının şansı azaldı.
Irak'ta Türklere düşmanlık arttı. Irak'ın parçalanması
için Barzani'ye yardımcı olan Türkiye'ye tepki duyan Iraklılar gösteriler
yaptılar, Türk Bayrağı yaktılar.
Irak ile de böylece papaz olmaya başladık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder