12 Temmuz 2012 Perşembe

Suriye'den sonra Irak ile de papaz oluyoruz


Amerika, Irak'ta çuvalladı.
İşgal etti. Saddam'ı devirdi. Neden? Çünkü Saddam, Barzani'nin Kuzey Irak'ta bağımsız bir devlet oluşturma çabalarına göz yummuyordu.
ABD, önce, ülkemizdeki İncirlik Üssü'ne Çekiç Güç'ü konuşlandırarak Saddam'ın Barzani bölgesine geçmesini önledi.
Daha sonra Irak'ı işgal ederek Saddam'ı devirdi, onun yerine Amerikancı bir hükümet geçirmeyi planladı.
Öyle ki, bu yeni Irak Hükümeti Barzani'nin bağımsızlık çalışmalarına göz yumacaktı.
Ama, gelgelelim, Saddamcılara, Baas Partililere siyaset yasaklanmasına rağmen, Irak'ta seçimlerden sonra kurulan Maliki Hükümeti, Kuzey Irak'taki Kürt bölgesinin Irak'tan ayrılması çalışmalarına karşı çıktı.
 
Halbuki Amerika, kurulacak olan Irak Hükümetinin Amerika'nın Bağımsız Kürdistan Planına razı olacağından kesin emindi.
Öyle emindi ki, Irak Hükümeti ile işgali bitirip ABD askerlerinin Irak'ı terk etmesi konusunda anlaşma yapmıştı.
Fakat Maliki Hükümeti'nin Irak'ın bütünlüğünü korumaya kararlı bir tavır takındığını görünce, yaptığı hatayı fark etti.
Irak'tan çekilme anlaşmasının iptali veya hiç olmazsa hatırı sayılır sayıda Amerikan askerinin Irak'ta kalmaya devam etmesi için yeni bir anlaşma yapmayı teklif etti.
Ancak Maliki, bu teklifi reddetti. Şii lider Sadr ise, anlaşmanın belirlediği çekilme tarihinden bir gün sonra Irak'ta görecekleri her ABD askerine saldıracaklarını ilan etti.
ABD, Irak'tan çekilmek zorunda kaldı.
 
Peki ne olacaktı şimdi? Barzani'yi Irak Hükümeti'ne karşı kim koruyacaktı?
Cevap: AKP Hükümetinin yönetiminde olan Türkiye idi.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin ana hedefi Büyük Kürdistan'ın en olgunlaşmış kısmı olan güney parçasının Irak'tan kopartılması için Tayyip Bey devreye girecekti.
Fethullahçılar ve AKP takımı Barzanistan'da okullar, resmi kurum binaları, fabrikalar kurmak için akın edecek, elektrik ise Türkiye'den sağlanacaktı. Hem de yurt içi fiyatından daha ucuza.
 
Bu yardımlar karşılığında ise Barzani PKK'yı koruyup kollamaya devam edecek, bu işin silahla çözülemeyeceği yolunda Türkiye'yi uyarıp duracaktı.
"PKK'lı teröristler Türkiye'ye teslim edin" çağrısına Talabani "Bir kedi bile vermeyiz" diyecek, AKP kulağının üzerine yatacaktı.
 
Suriye ile papaz olmamızdan bir iki ay kadar sonraydı.
Barzani, başta Amerikan Exxon olmak üzere batılı petrol şirketleri ile anlaşmalar yapmaya başladı.
Halbuki, Irak Anayasası'na göre, uluslararası anlaşmaların Irak Hükümetinin katılımı ve onayı ile yapılması gerekiyordu.
Barzani ise, kurmayı planladığı bağımsız devlet için gereken para kaynağını yaratmak için, Batılı petrol şirketleri ile petrol arama ve ihracat anlaşmaları yapıyordu, Bağdat'ı devre dışı bırakarak.
Başbakan Maliki, buna şiddetle karşı çıktı. Bunun üzerine Tayyip Bey Maliki'yi "Demokrat olmamakla, mezhepçilik yapmakla" suçladı.
Büyük Kürdistan Projesi'ne karşı çıkmak, demokrasi ile asla bağdaşmazdı.
 
Ekim 2011'de ABD Exxon petrol şirketi Barzani ile anlaşma imzaladı.
Maliki Hükümeti, bu anlaşmanın yasa dışı olduğunu ilan etti, Exxon şirketini Irak Hükümetinin açtığı ihalelere almama kararı verdi.
 
Sonra devreye Tayyip Bey girdi.
 
Mevcut Kerkük - Yumurtalık boru hattına alternatif yeni bir boru hattı için çalışmalar yoğunlaştı.
Tayyip Bey'e yakın Çalık Holding, Silopi'den Yumurtalık'a günde 1 milyon varil kapasiteli 640 km uzunluğunda petrol boru hattı yapmak için başvuru yaptı.
Barzanistan'ın Başbakanı Neçirvan Barzani Türkiye'ye geldi, 17 Mayıs 2012 günü "Kuzey Irak-Türkiye Boru Hattı Anlaşması"nı imzaladı.
Bağdat devre dışı bırakılarak Kuzey Irak petrolü Türkiye üzerinden dünya pazarlarına satılacaktı.
 
Barzanistan Başbakanı Neçirvan Barzani 4 Haziran 2012 günü İstanbul'da Tayyip Bey ile buluştu.
Gizli gündemin Barzanistan bölgesinden çıkarılan petrolün Bağdat Hükümeti devre dışı bırakılarak Türkiye üzerinden dünyaya pazarlanması olduğu kulislere yansıdı.
Tayyip Bey'in yakını olan işadamlarının tankerleri ile nakliyata başlanılacağı öğrenildi.
Barzanistan Petrol Bakanı Havrami, bölgelerinden çıkan petrollerin pazarlanması için Ceyhan'da bir rafineri ile bağlantı kuracaklarını resmen açıkladı.
Ceyhan'daki sözkonusu rafinerinin Tayyip Bey'in has adamı Çalık'a ait olduğu belirtildi.
 
Tayyip Bey 20 Haziran'da Brezilya'ya giderken şu demeci verdi:
"Bağdat yönetimi Kuzey Irak'a işlenmiş petrol ürünü vermeyi azalttı. Buna seyirci kalamayız.
Biz de oradan ham petrol alıp Türkiye'de işleyecek ve Kuzey Irak'a geri göndereceğiz"
 
Böylece, AKP Hükümeti de Barzanistan'ı fiilen bağımsız devlet olarak muhatap almış oluyordu.
Bağımsız Barzanistan devletinin yaşayabilmesi için gereken para da, AKP Hükümeti sayesinde bu petrol ihracatı ile sağlanmış olacaktı.
Bağdat devre dışı kalacak, Barzani bağımsızlığını ilan edecekti.
 
Arapların aralarında birleşip Barzani ile mücadele etmelerini engellemek için, Sünni - Şii gerilimi yaratacak bombalamalar yapılıyordu.
Amerika tarafından oynatılan kuklalar olduklarını anlayamayan sözde İslamcı militanlar, sözde din uğruna intihar saldırıları düzenliyorlardı.
 
Eğer "demokrasi karşıtı" Maliki Hükümeti bağımsızlık kararına müdahale ederse,
      Türk ordusu Barzani ile omuz omuza Irak ordusu ile savaşacak, 
   Büyük Kürdistan'ın Barzanistan bölümü böylece emniyete alınmış olacaktı.
 
Esad devrilip Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK hamiliğinde bir Kürt bölgesi kurulunca, Barzani'nin Akdeniz'e ulaşması sağlanmış olacaktı.
AKP Hükümetinin yıkılması durumunda Barzanistan petrolünün Akdeniz'e ulaştırılması için alternatif işlev görecek bir koridorun açılması ABD için çok önemli.
 
Bu gelişmelerle havalanan Barzani, son üç ay içerisinde birkaç kez "Kürdistan'a bağımsızlık" açıklamaları yaptı.
 
Kuzey Irak'tan Türkiye'ye kamyonlarla (Tak Tak ve Zaho bölgelerinden çıkarılan) ham petrol taşınmaya başlandı.
Nakliyecilerin deyimi ile Bağdat test edilecek, gelecek tepkiler savuşturulabilinirse, mevcut boru hattı ile nakliyeye geçilecek.
 
Irak Petrol Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'yi uyardı:
"Kuzey Irak'tan Türkiye'ye Bağdat'ı devre dışı bırakarak petrol ihracatı yapılması yasa dışıdır.
Türk Hükümeti, bir an önce  bu yasa dışı anlaşmaları sona erdirmelidir"
 
Irak Başbakan Yardımcısı Şehristani: "Bu Anayasa dışı işe karşı gereken önlemleri alacağız" dedi.
Başbakan Maliki ise, danışmanı aracılığı ile, Exxon ile Barzani arasındaki anlaşmanın savaş sebebi olduğunu açıkladı.
Türkiye'ye "Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" denilmiş oldu.
 
Irak Hükümeti, mevcut ihalelerde Türk şirketlerine hak ediş ödemelerini yavaşlattı.
Ayrıca, yeni ihaleye çıkarılacak 60 milyar dolarlık işlerde Türk firmalarının şansı azaldı.
Irak'ta Türklere düşmanlık arttı. Irak'ın parçalanması için Barzani'ye yardımcı olan Türkiye'ye tepki duyan Iraklılar gösteriler yaptılar, Türk Bayrağı yaktılar.
 
Irak ile de böylece papaz olmaya başladık.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder