Dağılmanın
nedenleri:
++++++++++++++++++
Irak Hükümeti, Barzani'nin bağımsızlık amaçlı davranışlarına
direniyor
Rusya, Çin ve İran, emperyalistlerin Suriye'ye müdahale
etmesini önlüyor.
Irak, Hizbullah ve Filistin örgütleri Suriye'ye müdahaleye
karşı çıkıyorlar.
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi bu nedenlerle kayaya
tosladı.
Büyük Kürdistan için Suriye'den parça koparma saldırısı
başarısız oldu.
Amerikancı Iraklılarda
dağılma:
++++++++++++++++++++++++++
Irak Başbakanı Maliki, Barzani'nin yabancılarla petrol arama
ve ihracat anlaşması yapmasına karşı çıktı.
Barzani'nin Amerikan Exxon şirketi ile imzaladığı Bağdat'ı
devre dışı bırakan petrol anlaşmalarını tanımadığını açıkladı.
Bunun üzerine Tayyip Bey Maliki'yi "Demokrat olmamakla"
suçladı.
Amerikancı muhalif Tarık Haşimi önce Barzani'ye sığındı, sonra
Türkiye'ye kaçtı.
Barzani, Haşimi, Irakiye İttifakı lideri Allavi ve Tayyip Bey
kah Ankara'da kah İstanbul'da bir araya gelerek Maliki Hükümeti'ni yıkmak ve
Barzani'nin bağımsızlık çalışmalarına karşı çıkmayacak Amerikancı bir Irak
hükümeti kurmak için planlar yapmaya başladılar.
Bu arada Barzani bölgesinde üretilen petrolün Türkiye
üzerinden Bağdat devre dışı bırakılarak ihraç edilmesi ve bir kısmının da
Türkiye'de işlenerek Barzanistan'a geri gönderilmesi yolunda anlaşmalar
yapıldı.
Irak Petrol Bakanlığı, yasa dışı bu işleri yapmaması için
Türkiye'yi uyardı.
Allavi, Talabani, Mukteda Sadr ayrı ayrı Barzanistan'a giderek
Maliki Hükümeti'ni güvensizlik oyu ile düşürme konusunu görüştüler.
Bu arada, Allavi'nin Irakiye İttifakı tabanı bu işin Irak'ın
bölünmesi ile sonuçlanacağını kavradı ve önemli ölçüde Maliki'nin yanına
kaydı.
Bu durumu gören Sadr, Maliki'yi devirme projesinden
ayrıldı.
Hem KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği) Partisi lideri hem de
Irak Cumhurbaşkanı olan Talabani, Amerika'nın zoru ile gönülsüzce bir araya
gelmiş olduğu eski ve geleneksel rakibi Barzani'ye uymadı, Başbakan Maliki'nin
düşürülmesi girişimine bürokratik engeller çıkardı.
Böylece Barzani ve Tayyip Beylerin başını çektiği "Maliki'yi
güvensizlik oyu ile düşürme" planı yenilgiye uğradı.
Amerikancı olmayan Sadr'ı bile "Etrafımda toplanmazsanız
bağımsızlık ilan ederim ha" diye tehdit ederek kendi taraflarına çekecek kadar
güçlü gözüken Barzani'nin etrafında birleşen Amerikancı muhalefet böylece
şimdilik dağıldı.
Ama tekrar toparlanmaları çok zor. Çünkü Amerika ve Batı
ülkeleri giderek güç kaybediyor.
Çok güvendikleri AKP Hükümeti de Suriye'de çuvalladı. Bu
yüzden moraller bozuk.
Kuzey Iraklı Bölücü Kürtlerde
dağılma
++++++++++++++++++++++++++++++++
Mehmet Ali Güller'in 9 Temmuz 2012 günlü Aydınlık köşe
yazısında tespit ettiği gibi, "Güvensizlik Oylaması" hamlesinin bozguna
dönüşmesi, Barzani'nin büyük itibar ve hatta iktidar kaybına uğradığını gösteren
olayları hızlandırdı:
Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin bu tutumu almasında İran
faktörü etkin oldu.
Rusya ve Çin ile birleşerek Amerika'nın Büyük Kürdistan
Planı'na kafa tutan İran'ın gücünün artması, Talabani'yi Barzani'den uzaklaşmaya
teşvik etti.
Talabani, İran ile olan geleneksel dostluk politikasını
canlandırmak durumunda kaldı. İran, Talabani'yi Barzani'ye uymaması konusunda
ikna etti.
Barzani ve Talabani'den sonra Kuzey Irak Kürt Bölgesi'nde
etkin olan üçüncü büyük Kürt örgütü olan Goran (Değişim) hareketi de İran ile
ilişki kurdu.
Goran lideri Neçirvan Mustafa, Tahran'a giderek İran Dışişleri
Bakanı Salihi ile görüştü.
Goran, bugüne kadar dış ilişkiler kurmaktan kaçınan Barzani
muhalifi bir örgüt.
İsrail faaliyetine
darbe
++++++++++++++++++
Barzanistan'daki İsrail faaliyeti de bu dağılmadan zarar
gördü.
Barzanistan'ın Başkenti Erbil'de faaliyet gösteren İsrail
casusluk örgütü MOSSAD büyük darbe yedi.
MOSSAD denetimindeki "Israel-Kurd" Dergisi'nin Erbil'de siyasi
mülteci olarak yaşayan İranlı Kürt Yayın Yönetmeni Mevlud Afand 40 gün önce
esrarengiz bir şekilde kayboldu.
Afand'ın kaybolduğunu İsrail-Kürt Enstitütü Kurucusu Davud
Bağıstani açıkladı. Enstitünün Halkla İlişkiler Müdürü Şerzad Ömer ise, Afand'ın
telefon kayıtlarının incelenmesi amacıyla mahkemeye başvurdu.
Kaybolma olayından kısa bir süre sonra İsrail-Kürt
Enstitüsü'nün internet sitesi çökertildi.
İran Fars Haber Ajansı, PKK'nın İran kolu olan PJAK
militanlarının yakalanması hakkında "Sınırlarımızda bulunan MOSSAD ve
teröristlerin üs ve eğitim alanında bir gurup terörist yakalandı" şeklinde haber
geçmişti.
Bu açıklama nedeniyle, arkadaşları, Afand'ın İran İstihbarat
Örgütü tarafından kaçırıldığını düşünüyor.
İsrail-Kürt Enstitütü Kurucusu ve Başkanı Davud Bağıstani,
olaydan Talabani'yi sorumlu tuttu. Çünkü Afand, 8 Haziran günü gittiği
Süleymaniye'de kaybolmuştu.
Süleymaniye'nin güvenliği ise, Talabani'nin lideri olduğu KYB
Partisi tarafından sağlanıyordu.
Afand'ın eski çalışma arkadaşı Havar Bazyan ise, daha önce
KYB'den İsrail-Kürt Enstitüsü'nün kapatılmasını isteyen 3 mektup geldiğini, KYB
ve İran'dan sürekli tehdit aldıklarını açıkladı.
Erbil'in Aynkawa semtinde bulunan Enstitünün Başkanı
Bağıstani, PKK-İsrail ilişkilerinin kilit ismi olarak biliniyor.
3 yıldan beri yayınlanan dergi, Yahudi-Kürt işbirliğinin
önemini vurguluyor ve PKK propagandası yapıyor.
Bağıstani, Eşi Piyanka'nın Yahudi asıllı Alman olduğunu,
1967'de İsrail Başbakanı Golda Meir ve Savunma Bakanı Moşe Dayan ile
tanıştığını, şimdiki İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile 34 yıldır dost
olduğunu, Murat Karayılan'ın mektubunu Peres'e elden teslim ettiğini
anlatıyor.
Amerika, Barzanistan'ın "huzurlu ve güvenli" olduğunu
söyleyerek övünüyordu.
Afand'ın kaybolması, artık bu bölgenin de ABD ve İsrail için
pek de güvenli olmadığını gösterdi.
Suriye Kürtleri de birlik
oluşturamıyor
Tayyip Bey'den Barzani'ye talimat:
"Suriye Kürtlerini birleştir"
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Kuzey Irak Kürt Örgütü Goran sözcüsü Şaho Said
açıkladı:
"AKP Hükümeti'nin isteği ile, Barzani, Suriye'deki Kürt
gurupları Erbil'de topladı.
Ayrıca, muhalif Suriye Ulusal Konseyi (SUK)'un Kürt asıllı
Başkanı Seyda ile de görüştü"
Seyda ile Barzani, Irak'tan Suriye'nin Haseke ve Kamışlı
kentlerine silah ve terörist sızdırılması için anlaştılar.
Barzani, PKK'nın Suriye'deki kolu
olan PYD'nin lideri Salih Müslim ile de görüştü.
PYD, böylece, Barzani'nin düzenlediği "Milli Konferans" adlı
toplantılara ilk defa katılmış oldu.
Katılış amacı havayı koklamak, bilgi edinmek, fakat asla
Barzani'nin şemsiyesi altına girmek değil.
Suriye'deki Kürt Ulusal Konseyi (KUK) ile PYD arasında
anlaşmazlık var. İki taraf arasındaki son çatışmada 3 kişi
ölmüştü.
PYD, Suriye güvenlik güçleri ile birlikte kontrol noktaları
oluşturuyor ve SUK ile birlikte hareket etmek isteyen KUK'un faaliyetlerine
engel oluyor.
Bu sayede PYD, Kürt bölgesinde zaten var olan etkinliğini
diğer Kürt örgütleri aleyhine genişletmek istiyor. Geçmişte PKK'nın Türkiye'deki
diğer Kürt örgütlerini silahla tasfiye etmesi benzeri bir amaç
güdüyor.
PKK, İran kolu olan PJAK'ı İran'da tek söz sahibi Kürt örgütü
haline getirmişti. Suriye'de de aynı şeyi yapmak istiyor.
Böylece PKK, Türkiye, İran ve Suriye parçalarında tek söz
sahibi olacak ve ilerde Büyük Kürdistan kurulması aşamasına gelindiğinde bu
devletin yönetimi için Barzani ile hesaplaşmak üzere kuvvet yığmış
olacak.
Yani tam "Aç tavuk kendini buğday ambarında görürmüş" misali.
4 parçayı koparmışlar, birleştirmişler de yönetim kimde olacak diye şimdiden
hazırlık yapıyorlar.
Salih Müslim PYD bayrağı önünde
Barzani gözetiminde Erbil'de bir araya gelen PYD ve diğer Kürt
guruplar sözde barıştı.
PYD, Suriye yönetimine karşı cepheye katılmayı da
sözde kabul etti.
Ancak kontrol noktalarını kaldırmadı. Diğer Kürt örgütlerini
baskı altında tutma siyasetinden vaz geçmedi.
PYD, iki hafta kadar önce Kahire'de yapılan SUK toplantısına
katılmış, tekme tokat kavga ederek toplantıyı terk etmişti.
Bunun nedeni, muhalefetin Kürtleri bir "ulus", bir "halk"
olarak kabul etmeye yanaşmamış olması idi.
Terör eylemlerine katılmayan
Suriye muhalefeti SUK ile anlaşamayan PYD, yani PKK,
Özgür Suriye Ordusu teröristleri ile
müzakereye geçti.
"Özgür Suriye Ordusu" üst düzey komutanlarından
Hacı Abdülkadir el-Salih, İngiliz The
Times gazetesine verdiği demeçte, "PKK ile
görüştük. PKK, bizimle beraber Esad'a karşı silahlı savaşa katılmak için
kuzeydoğu Suriye'de bir PKK devleti kurulmasına garanti vermemizi
istiyor" demiştir. Buradan da, PKK'nın siyasetini anlayabiliyoruz. PKK,
Suriye Kürt bölgesinin tek hakimi olduğunun kabul edilmesini
istiyor.
Barzani ise diğer Kürt örgütlerini destekleyerek Suriye Kürt
bölgesini PKK'ya kaptırmama derdinde.
Sonuç itibariyle, Suriye Kürtlerinin birlik oluşturması mümkün
değil.
Barzani'ye yakın Rudaw sitesine konuşan PYD lideri Salih
Müslim, "Yalnızca Efrin'de değil, Kobani, Cizre, Derik ve Kamışlı bölgelerinde
de kontrol noktalarımız var" dedi.
PYD ikili oynuyor. Esad'ın gitmeme ihtimali yüksek. Durum
normale döndüğünde Esad'dan diyet istemeyi, diğer Kürt gurupları Esad'ın
yardımıyla tasfiye etmeyi ve Barzani tipi bir özerklik elde etmeyi
düşünüyor.
Önünde Barzani örneği olan Esad bu tuzağa düşer mi, kestirmek
zor.
Esad, şu anda kendisine silah çekmeyen PYD ile çatışmaktan
kaçınıyor. Kuvvetlerini bölmek istemiyor.
PYD ise durumu bölgede etkisini arttırmak için
kullanıyor.
Şu andaki etkisini ise, Özgür Suriye Ordusu teröristlerinin
Esad güçlerine saldırması nedeniyle oluşan otorite boşluğu sayesinde elde
etti.
Her iki taraf da, ilerdeki hesaplaşma için hazırlanıyor, şu
andaki çatışmazlık durumu bu nedenle devam ediyor.
PYD, kontrolü altındaki bazı köylere PKK bayrağı dikiyor.
Sınırımızdan görülecek şekilde.
İsyan başlayıp Suriye Ordusu zor durumda kalmasaydı, PKK'nın
buralarda cirit atması, bayrak dikmesi mümkün olamazdı.
PKK'nın tek şansı, Esad'ın devrilmesi, ordunun tasfiyesi,
kontrol noktalarının tamamen PYD'nin eline geçmesi ve PKK devletinin
ilanı.
Bu zaten ABD planı. Kayaya toslayan plan. Dolayısıyla bu şans
artık söz konusu değil.
Büyük Kürdistan Projesi burada tıkanmıştır.
ZAMAN gaz tenekesinin
feryadı
++++++++++++++++++++++++++
ZAMAN gaz tenekesi yazarı Ali Bulaç, bu
tıkanmayı ah ü vah ile şöyle itiraf etti: (14 Temmuz 2012)
"Türkiye rahat değil..... Suriye politikası tek kelime ile
çöktü.
Hariciye, iç dengeleri ve sosyo-politik dinamikleriyle
Suriye'yi; yeni teşekkül eden bölge gerçeğini ve küresel aktörlerin Suriye ve
bölge konusunda alacakları pozisyonları doğru okuyamadı.
Bunun ticari ve ekonomik kaybı katlanarak
artıyor."
Yani, Bulaç efendi der ki:
AKP, İran - Irak - Suriye -
Hizbullah bölge kayasına ve Rusya -
Çin küresel kayasına toslamıştır.
Silivri savaşçısı Prof. Yalçın Küçük'ün dediği gibi:
Toslamış ve
foslamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder