Üst düzey bir askeri yetkili
Aydınlık'a açıkladı:
"Askeri Casusluk" soruşturmasında büyük bir operasyon daha
bekleniyor.
Geleceği parlak genç subayları
biçiyorlar.
Medine Ordusu
kuruyorlar.
Çok sayıda Teğmen ve Üsteğmen hedefte.
Hepsi de Atatürkçü ve geleceği parlak
subaylar.
Bu genç subayların terfisini önlemek
istiyorlar.
Adına "Casusluk" denen bu operasyonla yetenekli, teknik ve
felsefi açıdan çok iyi yetişmiş genç subayları biçiyorlar.
Askeri Şura'da önlerini kesip kendi adamlarını
yerleştirmeyi planlıyorlar.
Adım adım Medine Ordusu'nu kuruyorlar.
Casusluk tertibi ile tutuklanan yaklaşık 20 görevde asker
ise, YAŞ'ta rütbe alması gereken Kurmay Albaylar.
Tutuklandıkları için rütbe alamayacaklar. Onların yerine
kendi istedikleri adamları getirecekler.
********
Casusluk kapsamında tutuklu bulunan
Prof. Dr. Eczacı Kıdemli Albay
Tayfun Uzbay:
"Bir koğuşta 15 subay birlikte kalıyoruz.
Ortak noktamız hepimizin terfi zamanı.
86 - 87 devresi deniz kuvvetlerinin terfi alacak tüm
subayları buradalar.
Aksaz, Foça ve İskenderun Deniz Üs Komutanları burada.
Zaten 3 Deniz Üssümüz var. Üçünün de komutanını almışlar.
Zaten Güney Deniz Saha Komutanı ve tüm karargahı
Balyoz'dan içerde.
F-16 Filo Komutanı burada.
Uçak Filosunun, deniz üslerinin komutanlarından casus olur
mu, şantaj için fuhuş çetesi olur mu?
Şizofreni konusundaki buluşumuzu kamuoyuna duyurduğumuz
günden beri başım dertten kurtulmuyor.
Bir ara beni Ergenekon ve Balyoz'a ekleyebilir miyiz diye
uğraştılar.
Benimle ilgisi olmayan bir yerdeki bilgisayarda benim
adıma dosya varmış ve TC kimlik numaram yazıyormuş.
Buna dayanarak ve ek bir delil olmadan beni tutukladılar,
inanamıyorum.
Ne
için casusluk ve şantaj yapacağım? Patenti bizde olan buluşun değeri milyar
dolarların üzerinde.
Dijital belgeler üretmişler, acayip
tutarsız.
8
Mayıs'ta tutuklama yapıyorlar, delil dedikleri evrakın tarihi 18
Mayıs.
Bir subay 1995 tarihli bir olayla suçlanıyor, ama o tarihte Kuleli'de
öğrenci...
Derdimizi mahkemeye kadar kime
anlatacağız?
Benim araştırmam çökecek, terfiler geçecek, ondan sonra
"pardon" diyecekler, ama iş işten geçmiş olacak.
Şizofreninin tedavisinde dopamin hipotezini
tamamen yıkan agmentin hipotezini ortaya koyduğum günden beri başım
dertte.
Kimi diyor:"Formülü Cemaatin ilaç firmalarına vermezsen
işte böyle olur"
Kimi de diyor: "Üsküdar Üniversitesi
çağırdı, oraya gitseydin başına bunlar
gelmezdi"
Kafam çok karışık.
Bu çalışma milli kalsın,
Türkiye'de kalsın, parayı ülkemiz kazansın istedim.
Bir yandan yabancı şirketler hem istediler, hem de rahatsız
oldular.
Bu gözaltı olayından 2 gün sonra Finlandiya Oulu
Üniversitesi'nde buluşumuzu sunacaktım.
Ağustos'ta Las Vegas'ta konferansım vardı. Eylül'de
İstanbul'da Poliamin konferansı önemliydi.
Halen yürüttüğüm 300.000 TL'lik TÜBİTAK projesi ile, deney
hayvanlarında şizofreni modellemesi yapacak bir alet
geliştiriyordum.
Tutuklandım. Proje batacak. Avrupa Ajansı destekli çok
maliyetli projelerim de çökecek.
(Büyütmek için resmin üzerini tıklayınız)
(Büyütmek için resmin üzerini tıklayınız)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder