31 Temmuz 2012 Salı

Genelkurmay Raporlarıyla tutuklanmışlar


Genelkurmay'ın Mahkeme'ye gönderdiği raporlar sonucu, "Askeri Casusluk Davası"nda 41 sanığın "Devlete ait gizli belge bulundurmak" suçundan hapsi isteniyor.
 
Askeri casusluk, şantaj ve fuhuş iddialarıyla 21 aydır Hasdal'da tutuklu olan genç subay Aydınlık'a gönderdiği mektupta şöyle diyordu:
 
 
"Geçen hafta Savcı mütalaa verdi: "Fuhuş yok, casus yok" diye.
 
Öyleyse, Savcı "Fuhuş yok, casusluk yok" dediyse, ceza almazlar, beraat ederler diyeceksin, değil mi?
Yok be kardeşim. Verilecek bir ceza bulunur
 
Fuhuştan, casusluktan olmaz ama,
     Beşiktaş hukuku bu, arkasından dolanır,
                                 ceza kesilecek bir şeyler yaratır.
 
Ne yani, "pardon" mu desinler? Demezler."
 
********
 
Genç subayın dediği gibi oldu.
"Casusluk, fuhuş, şantaj yok ama; size devletin gizli belgelerini üzerinizde bulundurmaktan ceza verelim bari" dediler.
Ayakkabı olmadı, gömlek verelim.
 
Genelkurmay Başkanlığı,  41 sanıkta ele geçirilen belgelerin "Devlete ait gizli belge" olarak değerlendirildiğini belirtti.
Sanıklar, son savunmalarında Genelkurmay raporlarına büyük tepki gösterdiler.
Bu suçlama nedeniyle istenen ceza 1 ile 12 yıl arası hapis.
 
Genelkurmay'ın "gizli belge" dediği belgeler şunlar:
Amerikan gemilerinin fotoğrafları
United States Coast Guard (ABD Sahil Koruma)'ya ait 47 adet İngilizce sunum
McAfee anti-virüs yazılımı
Denizde İlk Yardım
Atatürkçülük konusundaki ders notları
Toplam Kalite Yönetimi
Kamu Yönetimi Kanun Tasarısı Bilgi Notu
 
Ayrıca, 56 sanığın hepsi için "örgüt" suçlaması ile ceza isteniyor.
Suç yok, suça teşebbüs yok, suça teşebbüs etmeye yönelik bir toplantı veya karar yok, ama örgüt var.
Peki, bu örgüt bir şey yapmayacaksa niye kurulmuş?
 
Bu iş, Nazım Hikmet'in Harbiye ve Donanma davalarına döndü.
 
********
 
Deniz Kurmay Albay Mehmet Eryaşa, savunmasında şunları söyledi:
"Genelkurmay raporunu okuduğumda ihanete uğradığımı gördüm, tüylerim diken diken oldu.
Genelkurmay, benim belgelerim için TCK 334'e tabi dedi (gizli kalması gereken bilgi)
Genelkurmay, benden çıkan belgeleri değerlendirecek yetkiye sahip değil.
Ben deniz subayıyım. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın bu belgeleri değerlendirme hakkı var."
 
E. Pilot Yarbay ve Havelsan çalışanı Seyfettin Alevcan:
"Genelkurmay raporu güvenilir değil. Raporu hazırlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağım.
Gizli denilen Kamu Yönetimi Kanun Tasarısı Bilgi Notu'na ilişkin kanun, TBMM tarafından yapılmış ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Genelkurmay'ın bu tutarsızlıklarla dolu, konu hakkında uzmanlığı dahi bulunmayan, hukuk bilgisi hiç olmayan bir takım tarafından yazılmış bu yazı ile ben TCK 326 ile suçlanıyorum.
Dijital ortamdaki bir evraka bakıp çalma, tahrip etme, sahtecilik yapma, hile ile alma eyleminin gerçekleştiğini nasıl anlamışlar?
Bu şekilde yorum yaparak yargılama sürecini ta soruşturma safhasından başlayarak etkileme suçunu işlemişlerdir.
Bu yazıda imzası olan 4 şahıs hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.
Ayrıca:
Bu yazıya yapılan itiraz üzerine gelen yazıda da, ilk yazıda da imzası bulunan Binbaşı Yıldırım'ın imzası var.
İtiraz edilen rapora yönelik yeni hazırlanan raporda aynı kişinin yer alması ahlaki ve kanuni olarak ne anlam ifade eder?
Genelkurmay'ın hazırladığı raporların hukuki geçerliliği kalmamıştır"
 
Binbaşı Cem Ciran:
"Evimden alınan belgeler görevim sebebiyle bende bulunuyor. Zaten nüfuz etme hakkımın olduğu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından belirtilmiştir"
 
********
 
Balyoz Planı hakkında "Bunlar gerçekten seminerde mi görüşüldü, gerçek midir sahte midir" raporu düzenlemesi için bilirkişi olarak görevlendirilen bir Binbaşı da:
"Eğer bu plan doğru ise çok kötü, bu bir suçtur" diye rapor vermişti.
Bu defaki Binbaşı da, Amerikan gemilerinin fotoğrafları, Meclisin çıkardığı kanun, anti virüs programı vesaire gibi ıvır zıvırı "gizli belge" olarak nitelemiştir.
Genelkurmay'ın bu kadar salakça raporlar hazırlayacak kişileri özel olarak mı seçtiği şüphesi vardır.
 
********
 
İki tip belge var.
 
Birinci tip belgeler, genç subayların evlerinde yapılan aramalar sırasında bulunduğu iddia edilenler.
Bunlar düzmece belgeler. Dijital ortamda hazırlanmış. Hazırlayanın tesbit edilmesi olanaksız.
 
İkinci tip belgeler, üst rütbeli subaylarda bulunanlar.
Bu subaylar, bu belgelerin kendilerinde olmasının görevleri gereği olduğunu, bazılarının kendi çalışmaları ürünü akademik dosyalar ve ders notları olduğunu söylüyorlar.
 
********
 
Baskınlar Genelkurmay raporuna dayanılarak yapıldı.
3 Ağustos 2010 günü İstanbul Kadıköy'de bir eve yapılan baskında çantadan çıkan evraklar Genelkurmay'a soruldu.
Genelkurmay "Devlete ait gizli bilgilerdir" deyince 25 Ekim'de ikinci dalga geldi, gözaltı ve tutuklamalar yapıldı.

1 yorum:

  1. "Genelkurmay'ın bu kadar salakça raporlar hazırlayacak kişileri özel olarak mı seçtiği şüphesi vardır."
    BU Genelkurmay Başkanını bu hükümet niye seçti?!.

    YanıtlaSil