VATAN gaz tenekesi
22 Temmuz 2012 günü aşağıdaki manşeti attı.
Küfür dilimin ucuna kadar geldi. Siz değil miydiniz "Esad
çekilsin" diye yaygara koparan?
Gördünüz mü şimdi Esad çekilince ne oluyormuş?
Vatan, 22 Temmuz 2012
VATAN'ın haberi
özetle şöyle:
“Beşar Esad rejiminin Türkiye ve Irak sınır kapılarındaki
kontrolü kaybetmesinden sonra dün de ülkenin kuzeyindeki Kürt bölgeleri, PKK’nın
eline geçti.
Suriye askerlerinin
muhaliflerle mücadele için Şam’a çekilmesini fırsat bilen PKK’nın Suriye’deki
kolu PYD, altı Kürt kentinde yönetimi devraldı.
Devlet binalarında asılı
Suriye bayraklarının yerine Abdullah Öcalan posterleri ve örgüt bayrakları
asıldı.
PYD liderleri, Esad’ın
askerlerine Kürtlerin başkent olarak gördükleri Kamışlı kentini boşaltmaları
için ültimatom verdi.”
VATAN elbette gaz tenekesi ama, yiğidi öldür hakkını ver.
Bu defa haberi doğru geçmiş.
Diğer yalakalar gibi: "Esad PKK'yi buralara yerleştirdi,
Suriye sabrımızı sınıyor, Sınıra PKK bayrağı, Şam Türkiye ile adeta alay ediyor"
gibi palavralara itibar etmemiş.
Söz konusu 6 Kürt kenti şunlar:
Kobani, Amude, Efrin, Ayn el-Arap, Terbaspi (Tırpe
Sipiye) ve Derik
********
Bu haberi aktaran Doğu
Perinçek, 25 Temmuz günlü Aydınlık köşe yazısında diyor
ki:
"Abdullah Gül ve Tayyip
Erdoğan muratlarına erdiler. Suriye'nin kuzeyinde PKK hükümetçikleri
oluşuyor.
Esad'ı devirmek için
yürütülen ABD-İsrail harekatının en önemli hedefi, Barzanistan'ı Akdeniz'e
ulaştırmak"
Bu hedefe ulaşmak için, Kuzey
Suriye'deki Kürt bölgesini koparıp
Barzanistan ile birleştirmek gerekiyor
Böylece Hakkari'den Hatay'a kadar artık Irak ve Suriye ile
değil, Kürdistan ile sınırdaş olacağız.
Türkiye'nin güneydoğusu da, ilerde Irak ve Suriye
Kürdistanlarının oluşturduğu birliğe katılacak. Plan bu.
Yeni komşumuz Suriye Kürt Bölgesi'nin haritası aşağıda.
(Kaynak: Oraj Poyraz)
Necati Doğru,
şöyle yazdı:
Kuzey Irak Kandili
vardı
Suriye Kandili de
oldu.
********
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (Barzanistan) lideri Mesud
Barzani, El Cezire'ye: "Suriyeden kaçan Kürt gençleri eğitiyoruz. Henüz bu
kişileri Suriyeye göndermedik ancak ordu çekilir ve güvenlik boşluğu olursa
niyetimiz onları konuşlandırmak" dedi.
********
Taraf gaz tenekesinde Neşe Düzel soruyor, BDP
Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş cevaplıyor:
Düzel:
"Sınırlar yeniden çizilirken Irak Kürdistanı ile
Suriye Kürdistanı birleşecek mi peki?"
Demirtaş:
"Şu
anda zaten İran’da bir Kürdistan eyaleti var. Sonuç olarak neredeyse Iğdır’dan
Hatay’a kadar, Türkiye’nin tüm güney sınırları resmî olarak Kürdistan
olacak."
********
(O zaman Yüzyıl ve 2000'e Doğru adları ile çıkmakta
olan) Aydınlık, 1991'den beri
uyarıyor.
Türkiye-İran-Irak ve Suriye'den parça kopararak Büyük
Kürdistan kurma planını usanmadan yazıyor.
Suriye olayının başlangıcından bu yana 16 aydır da İP,
Aydınlık ve Ulusal Kanal, Esad'a yapılan saldırının Suriye'yi 3 parçaya bölmeyi
amaçladığını açıklıyorlar.
Sadece benim bu konuda yazdıklarım kitap olur..
Hiç bir AKP Hükümeti yetkilisi "İşte bunu hesaba katmamıştım."
diyemez.
AKP Hükümeti, Esad'a saldırmaya başladığı andan itibaren,
sonucun bu olacağını biliyordu. Benim bildiğim şeyi devleti yöneten nasıl
bilmez? Kaldı ki Aydınlık, Ulusal Kanal her gün bu konuyu işledi. "Bilmiyordum"
demeleri bu bakımdan da mümkün değil.
Bu sonucun oluşması, yani Suriye'nin parçalanması ve Suriye
Kürdistanı kurulması için bu saldırıyı başlattılar.
18 Şubat 1991
Yüzyıl 6-12 Mart 1998
2000'e Doğru
********
Taraf gaz
tenekesinin polis yazarı Emre Uslu, "PKK Cumhuriyeti Kuruldu" başlıklı yazısında
Tayyip Bey'i kurtarmak için bakın neler diyor:
"Türkiye’nin Esed gitmezse şeklinde bir B Planı
olmadığından PKK, Esed’in himayesinde bir devlet kurarken Türkiye şaşkın ördek gibi gelişmeleri seyretmiştir.
PKK ile yanlış
müzakereler yürütülerek ve kamuoyu ile Başbakan yanlış bilgilendirilerek PKK Cumhuriyeti’nin kurulmasına katkı
sağlanmıştır."
Emre Uslu
Beyefendihazretlerine göre: Tayyip Bey yanıltılmış. Böyle olacağını bilmiyormuş.
:)))
Ben biliyordum. İP
biliyordu. Aydınlık biliyordu. Ulusal Kanal biliyordu.
Ama Başbakan
bilmiyordu?
Benim yazılarımı, İP
bildirilerini, Aydınlık gazetesini okuyanlar, Ulusal Kanal dinleyenler, yani
milyonlarca yurttaş biliyordu.
Ama Başbakan bilmiyordu?
Olabilir mi?
Olabilirse niçin hala Başbakan? Milyonlarca kişinin
bildiğini bilmeyen bir Başbakan olabilir mi???
Taraf yazıyorsa, her şey olabilir. Perinçek nasıl
Haymana'da cezaevine yatarken İstanbul'da PKK avukatı ile görüşebiliyorsa, bu da
olabilir.
İleri demokrasilerde,
milyonlarca kişinin bildiğini bilmeyenler, başkalarının yanlış yönlendirmesi ile
ülkenin başını belaya sokacak işler yapanlar da demokrasi gereği Başbakan
olabilirler, öyle mi?
Halbuki Başbakan yönlendirilmez, yönlendirir. Başbakan yönetilmez,
yönetir. Emre Uslu, koruyacağım derken, Başbakanı küçük
düşürmektedir.
Başbakan sonucun böyle olması için, yani Suriye Kürdistanı
kurulması için, bilerek Esad'a saldırmıştır.
Yaşasın İleri
Demokrasi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder