25 Mayıs 2014 Pazar

Kindar nesil cinayetlere devam ediyor

  
Kindar bakış.
Kinle, nefretle bakış.
Öldürün. Testere ile kafasını kesin. Derisini yüzün. Kalbini ciğerini söküp çıkarın, hınçla dişleyin. AKP destekli yobaz örgütlerin Suriye’de Alevilere yaptıkları gibi.
Dindar ve kindar nesil...


“Polis nasıl sabrediyor anlamıyorum” sözü “Vurun, arkanızda ben varım” olarak değerlendirildi. Polisin gerçek mermi kullanması ve havaya değil, doğrudan vatandaşa nişan alarak ateş etmesi önceden izin alınmaksızın yapılması çok zor olan hareketlerdir.

********

Gladyo kontrolünde polisle uyum içinde çalıştıkları bilinen sahte sol guruplar ve PKK, molotof atıp silah göstererek polise cinayet işleme bahanesi yarattılar.

Okmeydanı’nda eylemi başlatan karanlık örgütün adı Dev-Sol. Bazı iyi niyetli aydınlarımız Dev-Sol’u temize çıkarmak için, bu eylemi yapanları “Çakma Dev-Sol” diye adlandırıyor. Yani Dev-Sol adını kullanan kötü niyetli kişiler eylemi yaptı diyorlar. Hayır. Çakma falan değil. Dev-Sol’un ta kendisi.

PKK da oradaki topluluğun içine Apo posterleri ile giriyor. Soma ve Berkin Elvan bahane. Apaçık Gladyo tertibi sırıtıyor. Göstericilerden değil de, Cemevine cenazeye gelmiş olaylarla ilgisi olmayan bir Alevinin öldürülmesi tertibi açığa vuruyor. Hedef Alevi kitlesini molotoflu silahlı karanlık eylemin içine çekmek ve “Aleviler ayaklandı” bahanesi ile mezhep çatışması yaratmak.

********
  


Rafet Ballı’nın tespitine göre, eylemi başlatan Dev-Sol gurubu lise yaş ortalamasında mahalle gençliği. Maskeliler. Ellerinde pompalı silahlar. Sayıca azlar. Eskiden etkin oldukları üniversitelerde zayıflamış olan Dev-Sol şimdi mahalle gençliğine yönelmiş. Gazi Mahallesi, Okmeydanı, Sarıgazi, Nurtepe, Gülsuyu gibi.

Kalabalık gelenler PKK gençliği. Bunların katılımından sonra olaylar büyüyor. Polis aracına molotof atan maskeli 2 kişi PKK gurubundan.

Dev-Sol ile PKK’nın eylem yaptıkları mahalleler aynı ve benzer toplum katmanlarına, daha çok da Alevi gençliğine dayanıyorlar. Dev-Sol ve PKK Alevi gençlere çengel atmış durumda. Bu yüzden eylemlerde ister istemez bir araya geliyorlar. Rakip örgütler olmalarına rağmen.

********

PKK üst kademede AKP ile birlikte açılım sürecini yürütüyor. Peki niçin mahallede molotof atıyor, silah gösteriyor?

Çünkü AKP, mezhep gerilimi, kaos görüntüleri istiyor. Öcalan’ın “Ben taşeronum” itirafının uygulaması burada da görülüyor. PKK, AKP’nin talimatını yerine getiriyor. Gezi Ayaklanmasının yıldönümüne birkaç gün kala Apo posterleri, silah ve molotof. Bunların olduğu yerde halk toplanmaz. Yeni bir ayaklanmanın önünü bu suretle kesmek istiyorlar.

AKP’nin ikinci hedefi de, mezhep çatışması yaratarak Sünni oylarını kemikleştirmek.

Ancak Alevi cemaati, kendi içindeki kandırılmış gençliğin nasıl kullanıldığının farkında. Dev-Solcuları azarlıyorlar: “Sizin yüzünüzden oldu”. Ve cenaze kortejinin en arkasına koyuyorlar onları. PKK’nın cenazede Apo posterleri açmasına da engel oluyorlar.

Geniş bilgi için bakınız:

  
********
Uğur Kurt’un Cemevi’nde vurulmasından sonra polisin Cemevi’ne gaz atması ve Cemevi’nden koşarak gelen ve “Biri vuruldu” diyen kişiye bir polisin “Önemli değil yürü git” demesi, Cemevi’nden bir kişinin vurulmasının önceden planlanmış olduğunu gösteren kanıtlardır. Polisin PKK gurubu yerine Cemevi yönüne ateş açması başka türlü açıklanamaz.

Provokasyon göstere göstere geldi.

Okmeydanı ve Gazi Mahallesi’nde yaklaşık bir aydır görülen DHKP-C’ye ait (CEPHE) imzalı afiş ve pankartlar bu yöndeki bir hazırlığı ilan ediyordu:

Geniş bilgi için bakınız:


Sonuç olarak, Okmeydanı provokasyonu ve iki cinayet AKP – PKK ortak yapımıdır. Dev-Sol ve DHKP-C, solculuk sosu katmak için katalizör olarak kullanılmışlardır.

Alevi cemaatinin sağduyulu yaklaşımı ile başarıya ulaşamayan bu gibi tertipler başka yerlerde de sahneye konulabilir. Dikkat.

Kendilerini solcu, sosyalist olarak gören heyecanlı gençlerimizi silah ve molotof ile cezbederek etkileri altına alan bu örgütleri ve PKK’yı solcu, ilerici gören değerlendirmeler çok tehlikeli. Bu örgütler ajan örgütler. İsimlerine ve söylemlerine bakarak aldanmayalım. Lenin’e suikast yaparak ölümüne neden olanlar Sosyalist Devrimci Parti üyeleri idi, hatırlayalım. (Doğu Perinçek, 11 Mayıs 2014 günü Boğaziçi Üniversitesi'nde verdiği tarih dersinde "Bulsalardı Atatürk'ü de öldürürlerdi" demişti.)

Bu karanlık örgütlerin kandırarak üye yaptıkları gençlerin iyi niyetli, samimi solcu olmaları gerçeği değiştirmez. Cehenneme giden yol, iyi niyet taşları ile döşelidir.

Gençlerimizi Atatürk ve Türk bayrağı düşmanı bu karanlık sahte sol örgütlerin pençesinden kurtaralım.

********
30 Ağustos 1918 günü, Sosyalist Devrimci Parti SR üyesi Fanya Kaplan, bir miting sonrası aracına giden Lenin’e yaklaştı ve adını haykırdı. Cevap vermek için dönen Lenin, suikastçının üç el ateşiyle yaralandı. Kurşunların ikisi omzuna, biri akciğerine isabet etti. Lenin, güvenlik nedeniyle hastaneye yerine Kremlin’e götürülmüş; doktorlar, kurşunları çıkarmanın çok tehlikeli olduğuna karar vermiştir.
Lenin 21 Ocak 1924 günü, 53 yaşında öldü. Tarihçilerin büyük çoğunluğu ölüm sebebinin, suikast neticesi boynunda kalan kurşunun neden olduğu bir felç olduğu konusunda hemfikirdir.
********


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder