19 Ocak 2014 Pazar

Tuğamiral Polat'ın CHP'ye açık mektubu

Balyoz tertibiyle Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Tuğamiral Soner Polat, CHP Milletvekillerine bir açık mektup yayınladı.

Mektubunda, Kılıçdaroğlu ve çevresinin "Darbeciler yargılansın"dan başlayıp "Zekeriya Öz yalan söylemez"e uzanan tüm düşmanca söylemlerini bir bir sıraladı.


İşte o mektup:



Hani derler ya, “Ağaç yaş iken eğilir!” Ben de daha ilkokul sıralarında iken rahmetli babamın CHP nutukları ile büyüdüm. CHP aile geleneğimizin bir parçası oldu. Bizim kalabalık ailede seçim tartışması hiç olmaz; oylar hep CHP’ye akar. Bir ibadet vecdi ile gider ve mührü Altı Ok’a basarız.

Tutuklu olmadığımız günlerden itibaren anlı şanlı komutanlarımız bizleri hep oyaladı. Deniz Kuvvetleri Komutanımız, “Beyler, boşuna telaş yapıyorsunuz; bu işler 1-2 ay içinde bitecek” diyordu.

Hasdal zindanına atıldık. Komutanlarımız sık sık ziyaretimize geldi; mesajlar gönderdiler: “Arkadaşlar, itiraz dilekçelerinizi gönderin, konuyu takip ediyoruz, yakında çıkacaksınız!”

Genelkurmay Başkanı Hasdal’a geldi ve her kuvvetin en kıdemlisine mealen şunu söyledi: “ Ben kendi yöntemlerimle bu işi çözeceğim ama süre veremem, çözemesem ben de bırakırım."

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, tutsak asker ve aydınları cezaevinden çıkarmak üzere somut önerilerle harekete geçti. CHP’de kıyamet koptu. Sanki nazire yaparcasına, yıllardır yerlerinde sayanlar, aynı konuda kanun teklifleri vermeye başladı!

Aslında CHP hakkında hepimizin içine bir kurt düşmüştü ama, kimse dillendirmek istemiyordu. CHP’nin bu beklenmedik tavrı bardağı taşırdı. Tutuklu askerler yüksek sesle kuşkularını gündeme getirmeye başladı.

***********


* Acaba kandırma ve oyalama görevini CHP mi devralmıştı?

* ”Darbeciler yargılansın, darbeciler ayıklansın!” söylemi kime aitti?

* ZAMAN gazetesini, “vicdan” olarak kim tanımlamıştı?

* ”Zekeriya Öz yalan söylemez!” denildiğine göre, Ergenekon ve Balyoz’da her şey doğru muydu?

* Paralel yapılanmayı "Yasal ve muteber bir örgütlenme" olarak kim tanımlamıştı?

***********

* Etkin muhalefet yapılamadığı için, bu görev paralel yapılanmaya mı terk edilmişti?

* Günün birinde başa geçildiğinde, iktidar görevi bu paralel yapılanma ile paylaşılacak mıydı?

* Böyle bir paylaşım, TC Anayasası ve kanunlarına uygun düşer miydi?

* ”Biz hiçbir yapı ile iktidarı paylaşmayız. Hedefe giden her yol mubahtır!” denilecekse, erdem, onur, ilke gibi kavramlar ile yollar ayrılacak mıydı?

* Suçsuz ve günahsız insanların felaketi üzerinden siyasi rant devşirmek, reel politika olarak mı görülecekti?

* ”Orduya kumpas kuruldu ama asker ve aydınlar içeride yatsınlar, çünkü yolsuzlukların üstü örtülüyor!” şeklinde bir mantık önermesi ne ölçüde geçerli olabilirdi.

* Eğer bu önerme geçerli ise, şu basit soruyu sorma hakkı doğmaz mıydı: “Yürürken ciklet çiğnenemez mi?"

* Eski Donanma Komutanı emekli Ora. Nusret Güner, “Yandaş Muhalefet” diye yeni bir tanımlama yapmakta haksız mıydı?

***********

* Gelin birbirimize karşı açık ve dürüst olalım. Şu maskeli baloya bir son verelim. Şöyle derseniz, hak vermesek bile sizi anlayabiliriz: “Biz iktidar olmak istiyoruz. Bunun yolunun ABD ve AB’den geçtiğine inanıyoruz. Her ikisinin de ayağına kadar gittik. Kendimizi anlattık. Bize, ‘Tutuklu yurtseverlerden uzak durun! Onun da sırası gelecek.’ dediler"

* Kişisel düşünceme göre, parti ayırımı gözetmeksizin, Parlamento’daki tüm milletvekilleri, ailelerimizin içine düşürüldüğü bu dramdan birinci derecede sorumludur. Çünkü bu davalara, sadece kısa dönemli politik çıkarları açısından bakıyor, ardındaki hukuksuzlukları ve Türkiye’yi ilgilendiren stratejik sonuçları görmek bile istemiyorlar! “Bir kişiye yapılan adaletsizlik, tüm topluma yapılmış sayılır!” özdeyişi onlar için hiç bir anlam ifade etmiyor!

***********

Değerli CHP Milletvekilleri;
"Yurtsever asker ve aydınları, kurulan ve itiraf edilen kumpasa rağmen, haksız ve hukuksuz olarak içeride tutmak için emperyalizm, Paralel yapılanma, AKP’nin bir kanadı, CHP, MHP ve kanlı terör örgütü PKK bir araya geldi"
söylemleri sizin için bir şey ifade etmiyor mu?

***********

Sizlere, sütten bile ak yeni rotanızda, yepyeni ortağınızla birlikte hayırlı seyirler dileriz. Allah selamet versin, yolunuz açık olsun! İnşallah her şey gönlünüze göre gelişir.

“MHP de bizimle aynı fikirde, demek ki biz haklıyız!” diyebilirsiniz. MHP’nin seçmen kitlesine büyük bir sevgi ve muhabbetimiz var. Ancak MHP ile gönül bağımızı çoktan kopardığımız için onları ne takip ediyor ne de demeçleri ile ilgileniyoruz. Onlar ne söylerse söylesin, bizlerde ve ailelerimizde olumlu ya da olumsuz hiç bir etki uyandırmıyor. Allah onları da utandırmasın! İnşallah onlar da hedeflerine ulaşırlar!

***********

Biz Türk Milleti’ne güveniyoruz

Türk tarihinin belki de en utanç verici hukuk lekesini temizlemek için Sayın Feyzioğlu, şairin mısralarında dile getirdiği nutuk atmak yerine, elini taşın altına soktu. Kendisine müteşekkiriz. Çünkü girişimi, Türkiye’deki tüm kişi ve kuruluşlar için öylesine doğal bir “samimiyet testi” ortamı yarattı ki, her kesimi gerçek kimliği ile tanıma fırsatı bulduk. Ayrıca, sistemin şimdiye dek gizlediği ihtiyat kuvvetleri de bir bir ortaya döküldü.

Sonuç ne mi olur? Bunun bir önemi var mı? İhanet bulutlarının ülkemizi çepeçevre sardığı bu karanlık dönemde, bizler ilk kez, samimi, içten pazarlıklı olmayan, bizimle sözde değil özde kader birliği yapan Türkiye sevdalılarının estirdiği sıcak rüzgârlarla, kasvetli koğuşlarımızda içimizi ısıttık, yalnız olmadığımızı hissettik, mutlu olduk. Bu bize yeter. Daha da ötesi mi? Türk milletine güveniyoruz.
CHP’nin değerli ve saygın vekilleri, hepinize en derin saygılarımı sunar, zorlu görevlerinizde engin başarılar dilerim. Rüzgârlarınız insaflı, bahtınız açık, başarılarınız daim olsun...

Amiral Soner Polat
Silivri 5 No’lu Cezaevi

***********

arşiv:

Oramiral Güner: Yandaş muhalefet bize sahip çıkmadı 5 Eylül 2013
Hilmioğlu: "Üzerimizi toprakla mı örteceksiniz?" 13 Ocak 2014
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder