26 Ocak 2014 Pazar

24 Ocak'ın defterini dürmek için yürüyoruz

Muğla ve Zonguldak işçilerinin Ankara yürüyüşünden 4 gün önce AKP Hükumeti, termik santral ihalelerini Nisan ayına erteledi. 10, 21 ve 30 Nisan'a.

İlk amaç, Ankara yürüyüşü iradesini kırmaktı. Kıramayınca işçilerin yolunu zorbalıkla kestiler. İşçiler birbirlerine "AKP eşkıyası yol kesti" diyorlardı.

İkinci amaç, oyları etkilemekti. AKP Hükumeti işçilere: "Seçimde oylarınızı bana verin, seçimden sonra santrallerinizi, madenlerinizi yabancılara da açık olacak şekilde satacağım, sizi de kapı dışına koyacağım" diyordu açıkça.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: "Özelleştirmelerde kararlıyız. Santralları bu yıl bitirmek istiyoruz" diyordu ertelemelerin ilan edildiği gün. "Sadece 4 santralı (Muğla Yatağan, Yeniköy, Kemerköy ve Zonguldak Çatalağzı) değil, bütün santralları satmaya kararlıyız. Ertelemeler, seçim öncesi gözünüzü boyamak için" diyordu Bakan Şimşek açıkça.

İşçinin cevabı:
"Bize enayi imişiz gibi davranıyorlar. Bu kadar keriz olduğumuzu sanmaları büyük gaflet."
"Erteleme değil, iptal istiyoruz."
"Enerjide özelleştirme bağımsızlığımıza saldırıdır, talandır, yağmadır."
"Yatağan Çanakkale'dir. Çanakkale geçilmez."
"Özelleştirme İdaresi, Çanakkale'ye gelmiş İngiliz ordusudur."
"Ankara yolumuz, ölüm olsa sonumuz."
"Gemileri yaktık, geri dönüş yok."



Haziran ayaklanmasının bayrağı şimdi işçinin elinde.

Turgut Özal'ın 24 Ocak 1980 kararları, bağımsız Türk devletini sona erdirme kararları idi. Bu kararlarla, bağımsız bir devletin tüm temel özellikleri yok ediliyordu.

Paranın giriş çıkışına denetim kaldırıldı. Dolarlar, marklar ülkeye serbestçe girip çıkmaya, iç piyasada serbestçe alınıp satılmaya başlandı.

Malların giriş çıkışına denetim kaldırıldı. Yerli malların gümrüklerle korunması ilkesi yok edildi.

Özelleştirme kandırmacası altında, milli ekonominin temel direkleri olan Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT'ler) yabancıların denetimine açıldı.

Tarıma destekler kaldırılararak tarım üreticimiz yabancı tarım ürünlerinin rekabeti karşısında savunmasız bırakıldı. Tarım ve hayvancılığımız büyük darbe yedi.

İş güvenliği, sosyal haklar, sendikalar, kamu hizmeti adım adım kaldırılmaya başlandı. İşçi sayısı kat kat arttı ama tam aksine, sendikalı işçi sayısı kat kat azaldı.

Topluca değerlendirecek olursak, 24 Ocak 1980 kararları milli devleti ve milli devletin ekonomik temelini ortadan kaldırma, Türkiye'yi parçalamak amacıyla Türk ile Kürt arasına düşmanlık tohumları ekme, dünya sermayesi ile bütünleşme programı idi.

Bu program demokrasi kuralları içinde uygulanamazdı. Sopa gerekli idi. 12 Eylül 1980 Amerikancı darbesi, bu programın uygulanabilmesi için yapıldı. Darbeciler, ekonomiyi Özal'ın ellerine emanet ettiler.

İtiraz edenler 24 Ocaklarda öldürüldüler. PKK'nın, Barzani'nin ABD - İsrail ilişkilerini araştıran Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'te, Türk ile Kürt arasında gönül bağı kuran Gaffar Okkan 24 Ocak 2001'de şehit edildiler. Cinayetler için bu günün seçilmesi tesadüf değildir.

Madımak ve Başbağlar yangınları, Muammer Aksoy, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Eşref Bitlis cinayetleri hep 24 Ocak kararları uygulanabilsin diyedir.

"Dünya sermayesi ile bütünleşme" programı sonucunda Türkiye borca battı, işçi işini, köylü tarlasını kaybetti. Tütünü, buğdayı, mercimeği, eti bile dışarıdan alır hale geldik.
İşte AKP Hükümeti, bu programın getirdiği sonuçtur. CHP, MHP gibi diğer partiler de bu programın dışına çıkmadıkları için, AKP'ye alternatif üretemiyorlar. Bunun için bu partilere düzen partileri diyoruz. Hepsi 24 Ocak partisidir, 12 Eylül partisidir. 

Hiçbiri "Döviz bürolarını kapatacağız, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'nu yeniden getireceğiz, Avrupa Gümrük Birliği'nden çıkacağız, tarım ve hayvancılığımıza destek vereceğiz, satılan KİT'leri tekrar millileştireceğiz, özelleştirmelere son vereceğiz" diyememektedirler. ABD, AB ve NATO'ya karşı çıkmak ise akıllarının ucundan bile geçmemektedir.

Özal'ı gönderen Zonguldak madenci yürüyüşü, Sümerbank, Beykoz, Telekom, SEKA, TEKEL, Şişe Cam direnişleri hep 24 Ocak kararları uygulamalarına karşı yapıldı. Şimdi sıra enerji işçilerinde. 24 Ocak'a burada dur demek için, enerji santrallarımızı ve kömür madenlerimizi yabancılara kaptırmamak için 24 Ocak 2014 günü yürüdük.

İhalelerin ertelendiği Nisan ayında da yürüyüşe kaldığımız yerden devam etmek vatan ve namus görevidir. Bundan sonra her eylem 24 Ocak eylemidir.

34 yılın hesabını görmek için yürüyoruz. İlk hedef AKP Hükumetinin yıkılması. İleri.

***********
arşiv:
Yatağan işçileri Bakanlığa dava açmaya hazırlanıyor 25 Ocak 2014
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder