5 Ocak 2014 Pazar

AKP için günah çıkarma zamanı

Günah çıkarma dönemi başladı. Geçmişte Fetullahçı çeteyi TSK'nın, İP'in, Atatürkçü aydınların üzerine süren AKP yöneticileri, çete müridi Savcı ve polislerin kanunsuzluklarını görmezden gelen, hazırladıkları sahte delilleri gerçekmiş gibi manşetlere taşıyan yandaş gaz tenekeleri, yandaş yazarlar şimdi sahte delillerden, kumpaslardan söz etmeye, Fetullah çetesini suçlamaya başladılar.
İşte birkaç örnek:

**********************

Abdülkadir Selvi, 2 Ocak günlü Yeni Şafak'ta diyor ki:

"Yaşanan mağduriyetler ne olacak?
Üretilen deliller, tapelere sonradan eklenen suç unsuru konuşmalar, birbiriyle bağlantılı olmayan kişilrden teşekkül ettirilen örgütsel yapılar...
Bu durumda yapılacak olan, Meclis'te bir komisyon kurmak ve bu işin gerçek fotoğrafını çekmek olmalı."
...
"2013 yılında üst üste operasyona maruz kalan AK Parti'nin 2014'te bir çıkış planının olması lazım.
Bu, neden toplumsal barışı yeniden inşa planı olmasın.
"Def gibi gerildiğimiz" bir aşamada yeni bir kucaklaşma neden yaşanmasın?
Hem Ergenekon sanıklarının, hem çözüm sürecinin yararlanabileceği bir formülün geliştirilmesi zor değil.
Birileri buna genel af diyebilir.
Ya da bir kısım hukukçunun üzerinde çalıştığı gibi, kademeli bir denetimli serbestlik getirilebilir"

**********************

İbrahim Kiras, STAR, 2 Ocak:

"Ergenekon ve Balyoz davaları konusundaki problem bugünün problemi değil.
Tamam, bugün hükümeti hedef alan yargı operasyonunun failleriyle, o gün o davaları kotaranlar "aynı ekip" olduğu için, yeni bir durum oluştu. Bunların geçmişte etkide bulundukları yargısal süreçlerin de meşruiyeti tartışılıyor şimdi.
Ama bugün böyle bir durum ortaya çıkmış olmasaydı da, yakın geçmişte "Özel Yetkili Mahkemeler" eliyle yürütülen Ergenekon, Balyoz ve diğer siyasi içerikli "örgütlü suç" davalarında izlenen yol ve alınan kararlar toplum vicdanında kabul görmüş değildi."
...
"Balyoz davasında yargılama konusu olan plan seminerlerine katılmayan kişilerin bile sırf bazı bilgisayar dokümanlarında adları geçiyor diye yargılanıp çok yüksek cezalar almalarından söz ediyorum.... bilgisayar dokümanlarının kurgulanmış olduğuna dair kuşku ve itirazların hiç umursanmamasından söz ediyorum."
...
"Peki ne olacak şimdi? Yeniden yargılamanın çok da pratik olmayacağını düşünüyorum ben. Bunun yerine genel veya kısmi bir "af" çıkarılarak bu defterin kapatılmasının daha uygun olduğu kanaatindeyim."
**********************

Abdurrahman Dilipak, akit, 1 Ocak:

"Ergenekon ve Balyoz gibi davalar, gerçek anlamda bir derin devlet davası değil, "uluslararası sistemin İslamcıları sisteme entegre etme planı"na karşı çıkan sistemin söz dinlemeyen çocuklarına karşı yapılan bir caydırıcı baskı ve tedip operasyonuydu."

**********************
Görüldüğü gibi, AKP, Fetullahçılar eliyle vurmuş olduğu yurtseverleri şimdi Fetullah'a karşı yanına çekmek istiyor. "Toplumsal barış", "Yeni bir kucaklaşma" öneriyor. Siyasetin en önemli kısmı, en yakın tehlikeye karşı mümkün olan en geniş kesimleri kendi yanına çekmektir. Bu açıdan, AKP, kendisine göre en doğru taktiği uyguluyor.

Bize yapılan bu çağrıya karşı, bizim tavrımız ne olmalıdır? Bence, AKP'den şunları talep etmeliyiz:

Tayyip Erdoğan Hükümeti en kısa zamanda istifa etmelidir.
İstifa edene kadar geçecek olan zaman içinde, Fetullahçı çete üyelerini devlet kurumları içinden elinden geldiği kadar temizlemelidir. Gerisini biz hallederiz.
Fetullahçı çetenin yuvalandığı tasfiye halindeki Özel Görevli Mahkemelerin mevcut davalara bakmaya devam etmelerini sağlayan kanun maddesi kaldırılarak, vermiş oldukları mahkumiyet kararları görev yönünden bozulmalı, Ergenekon, Balyoz ve diğer tertip - kumpas esirleri serbest bırakılmalıdır.

Buna karşılık, biz de söz veriyoruz ki:

Suça bulaşmış tüm AKP yöneticileri adil bir şekilde yargılanacaklar ve iyi hal indiriminden yararlandırılacaklardır.
Ayrıca, yurtseverlere Silivri ve Hasdal esirevlerinde reva görmüş oldukları uygulamaları biz onlara uygulamayacağız.

Yani:

-- Yargılama halka açık yapılacak, herkes duruşmaları takip edebilecek
-- Duruşma salonuna girmek isteyenler coplanmayacak, gazlanmayacak
-- Avukatlara mahkeme salonunda robokoplar saldırmayacak
-- Savunma yaparken söyleyecekleri sözler yüzünden ayrıca ceza verilmeyecek
-- Duruşmalar şehirden 80 kilometre uzaktaki cezaevi içinde yapılmayacak
-- Duruşmalarda fotoğraf çekilebilecek, ses ve görüntü kaydı yapılacak
-- Duruşmalar radyo ve televizyonlardan naklen yayınlanabilecek

-- Görüşe gelen tutuklu eşleri ve kızları soyunup aranmayacak, eteğini de çıkar denmeyecek
-- Tutukluları gece arkalarından itip medivenden yuvarlayıp felç etmeyeceğiz.
-- Hastaları doktor raporuna rağmen koğuşa tıkmayacağız
-- Kanserli olanları ölene kadar içeride tutmayacağız
-- Diyalize girmesi gereken kişiyi uçakla Konya'dan Adana'ya, oradan Ankara'ya uçurup ölmesine neden olmayacağız.
-- Hapishaneden ambulansla hastaneye giden tutuklunun yolunu başka bir ambulansla kesip fişini çekerek öldürmeyeceğiz.
-- Hücrelere tıkıp lağım suyu basmayacağız
-- 24 saat tam tepelerinde lamba yakmayacağız.

Bu ve bunlar gibi, bizlere reva gördükleri daha nice insanlık dışı uygulamaları onlara uygulamayacağız.
Size insanca muamele edeceğiz. Aynı ile mukabele etmeyeceğiz.
Söz veriyoruz.

***********
Ancak Fetullahçı çete için hiç bir söz vermiyoruz. Çünkü o F tipi Savcı, Hakim ve polisler "Biz böyle kanunsuz işler yapamayız, suçsuz insanlara kumpas kuramayız, Allah'tan korkarız" deselerdi, ne Ergenekon olurdu, ne de Balyoz.
***********

AKP'ye yalakalık etmek uğruna ambleminden Türk bayrağını çıkararak milliyetçiliğin ayaklar altına alınmasına katkı sunan sözümona "Türkiye" adlı gaz tenekesinin utanmadan manşetten verdiği şu habere bakın hele. Askerlerin evlerine bırakılan sahte belgeleri "Bakın darbe planları bulundu" diye tantana ile verenlerin şimdi düştükleri hale bakın. Acınacak bir duruma düşmüşlerdir.
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder