Hürriyet, 2 Mayıs 2013
Yılmaz Özdil
İşçiyi dövüyorlar.
İşçi sendikası başkanı, akil adam.
Az bile dövüyorlar bu işçiyi.
********
KESK Başkanı akil mi? Akil.
Hak-İş Başkanı akil mi? Akil.
Türk-İş Başkanı? O da akil.
********
Bu akil arkadaşlar... Şehir şehir dolaşıp, hükümetimizin
ne kadar "barışsever" olduğunu, memlekete
"huzur" gelmesi için nasıl da çırpındığını anlatıyorlar mı?
Anlatıyorlar.
Aynı hükümetimiz, işçilerin kafasına cop vurup, gözüne
biber gazı sıkıp, tazyikli suyla yerlerde sürüklüyor mu?
Sürüklüyor.
********
Bu akil adamların gönüllü avukatlığını yaptığı
hükümetimiz, "Kandil'e Kalaşnikof'la çıkış" yapılmasını sağlıyor
mu?
Sağlıyor.
Aynı hükümetimiz, senin "Taksim'e çiçekle giriş" yapmanı
engelliyor mu?
Engelliyor.
********
Bu akil arkadaşların kuryeliğini yaptığı hükümetimiz,
aktivist'lerin burnu bile kanamasın diye, valilere emir verdirip, askerleri geri
çekiyor mu?
Çekiyor.
Aynı hükümetimiz, valiye emir verdirip, ağzını burnunu
kırsınlar diye, senin üstüne polis ordusunu sürüyor mu?
Sürüyor.
********
İşçi Partisi'nin Genel Başkanı, beşinci senedir İşçi
Bayramı'nda hapisteyken...
İşçi Partisi'nin gençleri, akil adam toplantılarının
önünde protesto gösterisi yaparken...
Sendikacı akil arkadaşlar, hükümetimiz tarafından adeta
pamuklara sarılıp, VIP salonlarında ağırlanıyor mu?
Ağırlanıyor.
********
Bu akil arkadaşlar, hükümetimiz sayesinde olağanüstü
hal'in sona erdiğini, bahar bayramının geldiğini müjdelerken...
Hükümetimiz sayesinde İstanbul'a sıkıyönetim geldi
mi?
Geldi.
********
Peki, kim seçti kardeşim bu akil'leri sendika başkanı
olarak?
İşçi seçti.
********
E, müstahak sendikasıdır.
Helikopterden kafana kafana gaz bombası atmazlarsa hatırım
kalır.
********
********
arşiv:
Akil sendikacının 1 Mayıs
İstanbul ihaneti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder