Haçlı sosyalist olur mu? Elbette olmaz. Sosyalizmi maske
olarak kullanıyor.
Sabahattin Önkibar "Haçlı'nın sosyalisti" diyor. (Aydınlık, 17 Mayıs). Daha
doğru bir tanımlama.
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Gurup Başkanı Hannes
Swoboda'dan söz ediyoruz.
Kılıçdaroğlu Tayyip Bey'i eleştirince beyefendi küplere
binmiş. Vay sen nasıl Tayip Bey ile Diktatör Esad'ı bir tutarsın. "Bu açıklamanı
geri al veya düzelt" diye emir göndermiş. Kılıçdaroğlu emre uymayınca beyefendi
önceden planlanmış olan görüşmeyi iptal etmiş.
Yani eski deyimle Bay Kemal'i istiskal etmiş. Küçük
düşürmüş, aşağılamış.
Sadece Swoboda değil, AP Sosyalist
Gurubu'nun tamamı Esad düşmanı ve Tayyip dostudur.
Kılıçdaroğlu ise Esad düşmanı, ama aynı zamanda Tayyip
düşmanı. İşte bu olmaz. Sosyalist Enternasyonal ve AP Sosyalist Gurubu, bunu
kabul edemez.
Bay Kemal'in bunu bugüne kadar anlamamış olması çok garip.
Defalarca anlattık. Kendilerini sosyalist veya sosyal demokrat olarak adlandıran
bu partiler çakma sosyalisttir. Bunlar emperyalizmin sol görünümlü koludur.
Bunların görevi, kendisini solcu veya sosyalist gören kitleleri emperyalizmin
arabasına bağlamaktır. Dedik. Anlatamadık.
Bunlar karşılarında bağımsız devletler, bağımsız
siyasetçiler, bağımsız partiler görmek istemezler. Diğer ülkeleri sömürü ve
tahakküm altında tutmak bunların ana siyasetidir. Dedik.
Anlatamadık.
Avrupalı Sosyalist ve Sosyal Demokrat Partiler, Birinci
Dünya Savaşı öncesi halkın çıkarlarını korumaktan vazgeçmişler, emperyalist
burjuvazinin emrine girmişler, yani biat etmişlerdi. Savaş bütçesine onay
vererek de bu biatın gereklerini yapmaya başlamışlardı.
Bunların örgütünün adı "İkinci
Enternasyonal" veya "Sosyalist
Enternasyonal"dır.
Bunlar emperyalist burjuvaziye biat ile halka ihanet
edince, ihanet etmeyen diğer partiler isimlerini değiştirdiler veya yeni
partiler kuruldu.
Örneğin Lenin, "Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi"nin adını
"Rus Komünist Partisi" olarak değiştirdi.
Halkın davasına bağlı kalan sol partiler, "Üçüncü Enternasyonal" veya "Komünist
Enternasyonal" adı ile yeni bir birlik kurdular.
Bulgaristan Komünist Partisi'nin Türkçe yayın organı olan
Ziya gazetesi, halka ihanet eden Sosyalist Enternasyonal'i "İkinci Şarlatan Enternasyonali" olarak
adlandırıyor ve şöyle devam ediyor: "Hakikaten yeryüzünde birçok yalancı
sosyalist, sosyalist maskesi takan bir takım edepsizler var. Fakat Hüseyin Hilmi
Bey ve arkadaşları gibi rüşvetçi, rezil, deni, amele düşmanı dünyanın hiç bir
yerinde misli görülmemiştir. İkinci Şarlatan Enternasyonaline ait olan Hüseyin
Hilmiler, her vakit fakir işçi kitlelerini satar"
Sosyalist Enternasyonal'ın yaptığı ikinci iş, Mustafa Kemal'i "Feodal
Komutan" ve "asi" ilan etmek oldu. Onlar, kendilerine teslim olmuş olan Padişahı
savunuyorlardı ve emperyalizme karşı savaş kararı almış olan Mustafa Kemal'i
düşman ilan etmişlerdi.
Lenin ise Mustafa
Kemal'i destekliyordu. Komünist Enternasyonal Mustafa Kemal'in tarafında
idi.
Bunun üzerine Sosyalist Enternasyonal, Lenin'i kınama
kararı aldı. Kararda (tam hatırlamıyorum şu anda, aklımda kaldığı kadarı ile):
"Feodal Komutan Kemal'e yardım eden Lenin, artık kendisinin işçi sınıfını temsil
ettiğini söyleyemez" deniliyordu.
İstanbul'da faaliyet gösteren Türkiye Sosyalist Fırkası
Başkanı İştirakçi (Sosyalist) Hilmi, halkı Anadolu isyanına çağıran bildirileri
dağıtmayı reddetti, işgale karşı silahlı direnişe karşı çıktı, İngiliz
işgalcileri ile işbirliği yaptı. Sovyet Rusya Hilmi'yi sert bir şekilde
eleştirdi.
Osmanlı Polis Müdürü, işgal kuvvetleri polisine Hilmi'nin
partisinin saygıdeğer kişilerden oluştuğunu rapor ediyordu.
Türkiye İşçi Çiftçi Sosyalist Fırkası Genel Sekreteri ve
Aydınlık Dergisi kurucusu Dr. Şefik Hüsnü, 20 Ekim 1921 tarihli raporunda
Hilmi'yi İngiliz hizmetkarı olarak niteliyordu.
Parti yöneticilerinden Ali Cevdet Bey, Komünist
Enternasyonal'e sunduğu raporda Hilmi'nin "Damat Ferit'in ve İngilizlerin ajanı"
olduğunu belirtiyordu.
********
İşte CHP'yi bu ihanet örgütüne, sosyalist
maskesi takan bu sahtekar, edepsiz ve şarlatanların örgütüne üye
yaptılar. Atatürk'ün kurduğu parti, Atatürk düşmanı
bir örgüte üye yapıldı.
Deniz Baykal'ı defalarca uyardım: "CHP'yi bu uğursuz
örgütten çıkar" dedim, duymadı.
Sosyalist Enternasyonal, Baykal'ın divan yöneticisi olduğu
bir toplantıya Barzani ve Talabani'yi de çağırdı. İkisi de konuşma yaptılar,
yerlerine geçtiler. Konuşma sırası Baykal'a gelince Barzani ve Talabani salonu
terk etti. Baykal bu hakareti sineye çekti. "Bu uğursuz örgütten hala çıkmayacak
mısın" dedim. Yine dinlemedi. Barzani ve Talabani'nin partileri Sosyalist
Enternasyonal'e üye oldular.
Sonra Kılıçdaroğlu geldi. Güney Afrika'da 2012 yılında
yapılan Sosyalist Enternasyonal toplantısında, Esad'ı kınama kararı alındı. CHP
maalesef bu iğrenç kararın altına imzasını attı. Bu toplantıda BDP de örgüte gözlemci üye
oldu. Yakında tam üye olacak. Sırada PKK var. Hani o da sosyalist ya...
Örgütün çizgisinde en ufak bir sapma yok. Sosyalist
Enternasyonal, emperyalizme karşı çıkan her kişi, örgüt ve ülkeye
düşmandır.
********
Sosyalist Enternasyonal,
Kılıçdaroğlu'na son derece kızgındır.
Bay Kemal, görevlerini yerine getirememiştir.
1 - CHP'yi Öcalan'lı açılıma ve Yeni Anayasa ihanetine tam
olarak bağlayamamıştır
2 - Esad yönetimine karşı savaşa tam olarak
katılamamıştır
3 - CHP'yi tam olarak Yeni CHP haline getirememiş, yani
AKP'leştirememiştir.
Sosyalist Enternasyonal, emperyalizmin isteklerini harfi
harfine yerine getiren Tayyip Bey'den memnundur. Tayyip Bey'in eleştirilmesine
tahammülü yoktur. CHP'nin yapması gereken şey, AKP'nin hınk deyiciliği
olmalıdır.
Kılıçdaroğlu "Biz CHP olarak AKP ile açılım ve Suriye
konularında tam bir uyum içindeyiz. Hatta açılımı ve Esad karşıtı harekatı
AKP'den daha iyi yaparız" demeliydi. O zaman Sosyalist (!) Swoboda
Kılıçdaroğlu'nu ateşli bir şekilde kucaklardı.
********
Swoboda, CHP'nin tamamen
yenileşmesi, açılıma ve Esad düşmanlığına tam olarak katılması isteklerini şöyle
anlatıyor:
"Modern, ileriye bakan bir CHP'ye ihtiyacımız
var. Belki 20 yıl önce doğru olan çizgiye bağlı değil, günümüzün şartlarına
uygun olmalı. Şimdi ihtiyacımız olan modern tutum
benimsenmesi."
"CHP'nin gerilerde kalmaması lazım. CHP bölünmüş durumda. Türkiye'yi
daha demokratik, Kürt sorununun çözüldüğü bir noktaya çekmek
lazım."
Kılıçdaroğlu'na
talimat veriyor: AKP'yi engelleme, aksine AKP'ye yardım et!:
"CHP, Türkiye'nin sorunlarının çözümü
noktasında daha aktif olmalı, engelleyici bir görünüm
vermemeli."
"CHP'nin Yeni Anayasa ve
Kürt sorunlarının çözümünde öncü rolü oynaması gerekiyor."
"Kürt sorununun barışçı
yollardan çözülmesi lazım. İç savaşa dahil olucu bir görüntü vermek iyi bir
yöntem değil."
Kılıçdaroğlu'nu tehdit ediyor: CHP'yi değiştiremezsen
iktidara getirmeyiz seni!:
"Kılıçdaroğlu Yeni CHP için aslında çok çalışıyor. Bunu denedi.
CHP'deki sorunları çözmeye çalışıyor. Sonuçta CHP eğer iktidara gelmek istiyorsa
değişmeli."
Ancak, bu bir palavra. Aslı varken taklidini kim ciddiye
alır. Sahte çakma edepsiz Haçlı sosyalistlerinin amacı CHP'nin tamamen Yeni CHP
(yani çakma AKP) haline gelmesi.
Yeni CHP'de ulusalcılara, yurtseverlere, Atatürkçülere yer
olmayacağını bilmeyen kaldı mı?
********
İsmet Özçelik, 17 Mayıs günlü Aydınlık köşe yazısında,
Kılıçdaroğlu'nu doğru yola şöyle çağırıyor:
"Yeni CHP'ye gösterilen ilginin CHP'nin ABD
ve Avrupa'nın teşeronu haline getirilme çabası olduğunu göremedi. Batı'dan gelen
gülücüklere aldandı. Son günlerde "açılım" ve "Suriye" konularında istenileni
yapamayınca, CHP'yi dönüştüremeyince, hedef oldu. Zaten Swoboda da bunu açıkça
itiraf ediyor. Sanırın bu olay Kılıçdaroğlu'na ders olmuştır. (!)"
Yazının sonundaki ünlem işaretini yorumunuza
bırakıyorum.
********
arşiv:
Yeni CHP: Sol
gösterip sağ vurma siyaseti
Karikatürü büyütmek için üzerine tıklayınız:
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder