30 Kasım 2015 Pazartesi

Tayyip Bey'in sürdürülemez Esad - PYD çelişkisi

Tayyip Bey'in hem Esad'a hem de PYD'ye, dolayısıyla koridora karşı olması derin bir çelişki oluşturmaktadır. Bu, sürdürülmesi mümkün olmayan bir çelişmedir.

***

Obama'nın koridordaki zorluklarının başında Maliki takıntısı geliyordu.

Esad'ın terörist saldırısına direnişi ve başta Rusya, İran ve Çin olmak üzere Avrasya cephesinin kararlı tutumu ABD'nin saldırganlığını frenlemiş, Obama Birinci Körfez Savaşı benzeri doğrudan bir saldırı yapamamıştı. O yüzden desteklediği teröristler vasıtasıyla Esad'a karşı yıpratma savaşına girdi. Buna vekalet savaşı (proxy war) deniyor.

Doğrudan saldırı yapamamasının nedenini Obama 23 Ağustos günü şöyle açıklamıştı:
"ABD eğer BM kararı olmadan ve yetersiz delillere dayanarak başka bir ülkeye saldırırsa, bu hareketi uluslararası hukuk bağlamında sorgulanır."

Irak'a müdahele için kimyasal silah bahanesi kullanmışlar, ancak işgalden sonra kimyasal silah bulunamamıştı. İkinci defa böyle bir şey yapamayacaklardı.
Bakınız:

Tayyip Bey'in "Esad kimyasal silah kullandı" tezgahını Obama bu yüzden kabul etmemişti. Bu savaşın amacı Esad'ı hemen yıkmak değil. Irak örneğini hatırlamak bu açıdan önemli.

***
1991 Birinci Körfez Savaşı'ndan sonra ABD Saddam'ı devirme olanağı varken devirmedi. 2003'e kadar bekledi. Niçin? Çünkü bu zaman zarfında Çekiç Güç vasıtasıyla Irak Ordusu'nun kuzey Irak'a geçmesini önleyerek Barzani'nin bu bölgede iktidarını sağlamlaştırmasını sağladı.

Eğer Saddam'ı hemen devirseydi, kurulacak yeni Irak Hükümeti Barzani'nin ayrılıkçı tutumunu kabul etmeyebilir ve zayıf durumdaki Barzanî'nin üzerine yürüyebilirdi. Bu ihtimale karşı, 1991-2003 arasında Barzani'nin kuvvetlenmesi sağlandı. Türkiye Hükümetleri de, Çekiç Güç'ün İncirlik'te konuşlanmasına izin vererek bu sürece yardım ettiler.
Bakınız:

Irak'a yapılan saldırının görünür amacı Saddam'ı devirip demokrasi getirmekti. Ama esas amaç, Irak'ı parçalayıp kuzeyinde bir Kürt devleti kurmaktı. Görünürde ABD bu amacına ulaştı. Barzani kuzeyde bir devlet için gerekli alt yapıyı kurdu. Gelgelelim, ABD, Irak'ın başına Barzanistan'ın bağımsızlık ilan etmesini kabul edecek demokratik (!) bir hükümet getiremedi. Maliki Hükümeti, "Irak'ı böldürmem" diye tutturdu. Al başına belayı...

***
Aynı kurgu Suriye'de değişik oyuncularla tekrarlanıyor. Şöyle ki:

Irak örneğinde Saddam Ordusu'nun Barzani bölgesine geçmesini İncirlik'te konuşlanmış olan Amerikan Çekiç Güç önlüyordu.

Suriye'de ise, Amerika, Esad Ordusu'nun PYD=PKK bölgesine geçmesini önleme işini Türk Ordusu'na ihale etti. Alt yüklenici AKP Hükumeti.
Bakınız:

Bu sayede ÖSO ve El Kaide Suriye Ordusu'nu yıpratırken PYD=PKK de Suriye'nin kuzeyinde yerel yönetimlerini (kantonlarını) kurup sağlamlaştıracak ve sonunda Barzanistan'a benzer bir PKK devletçiği kuracaktı. Sonra bu devletçik batıya doğru Türkiye sınırı boyunca uzanarak Akdeniz'e ulaşacak, böylelikle Barzanistan'ı Akdeniz'e bağlayan koridor kurulmuş olacaktı. Petroller bu koridor üzerinden emperyalizmin kullanımına sunulacaktı.

Ya Esad devrilir de, yerine geçecek olan hükumet Maliki örneğinde olduğu gibi "Suriye'yi böldürmem" diye tutturursa? İşte bu yüzden ABD, teröristlere sofistike silahlar vermekten kaçındı. Esad ve şeriatçı teröristler arasındaki savaşın mümkün olduğu kadar uzun sürmesi ve her iki tarafın da aşırı derecede yıpranması gerekiyordu ki, her iki taraf da Rojava'da kurulan PYD=PKK devletçiğine müdahale edemeyecek kadar zayıf düşsün.

İşte Obama, Maliki tehlikesinin bu şekilde üstesinden gelmeyi planlıyordu.

***
ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey, bu olguyu şöyle açıklıyordu:
"Esad rejiminin hava gücünü yok edebiliriz, ancak bu durumda ABD savaşın içine sürüklenir... Bize ayda 1 milyar dolara mal olur. Muhalifleri eğitmek ve yardım etmek ise yılda 500 milyon dolara mal oluyor... Muhalifler kontrolü ele geçirdikleri taktirde ABD'nin çıkarlarını desteklemeyeceklerdir. ABD'nin seçmesi geren taraf, dengeler değiştiği zaman çıkarlarımızı desteklemeye hazır olmalı. Ancak durum şu anda bunu göstermiyor."

Tercümesi: “Esad'ı devirirsek yerine geçecek olan muhalifler de Suriye'nin bölünmesini, Kürt devleti kurulmasını kabul etmeyecekler.”

Ayrıntılı bilgi için bakınız:

Gerçekten de, İstanbul'da toplanan muhalifler PYD ve diğer bölücü örgütlere karşı mesafeli tutum alınca ABD bunların çatı örgütünü dağıtmış, Katar'da yeni bir çatı örgütü kurma toplantısı yapmış ve SUKO böyle doğmuştu.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:

***
Ancak Türk Ordusu'nun "PYD Fırat'ın batısına, Cerablus'a geçemez" şeklinde kırmızı çizgi ilan etmesi ve Rusya desteğinde Suriye Ordusu'nun Bayırbucak harekatı, PYD=PKK kantonlarının birleşip Akdeniz'e uzanarak koridoru tamamlamasının önüne geçmişti.

PYD Fırat'ın batısına geçemez ise Rojava ve Afrin kantonları birbirine bağlanamaz, Suriye Ordusu Bayırbucak'ı denetimine alırsa Afrin'den Akdeniz'e çıkılamazdı.

Ancak ABD planından vazgeçmiyor, yenilen pehlivan misali son bir yumruk daha atmak istiyordu. Bu yüzden 50 kişilik ABD Özel Kuvvetler timi 27 Kasım 2015 günü Mürşitpınar sınır kapımızdan geçerek Suriye'nin kuzeyine, PYD=PKK kantonuna geçti. Görevleri sözde bölgeyi IŞİD'den temizlemek amacı ile PYD'nin silahlı gücü olan YPG'yi Fırat'ın batısına, Cerablus'a geçirme operasyonuna yani Türk Ordusu'nun kırmızı çizgisini çiğneme operasyonuna hazırlamak ve operasyonu yönetmek.

Aydınlık, 28 Kasım 2015


***
Tayyip Bey'in ve büyük stratejist Ahmet Davutoğlu'nun anlayamadıkları veya anlamak istemedikleri nokta da işte bu. Tayyip Bey'in amacı Esad'ı yıkıp Şam'da namaz kılarak başkanlık yolunda esaslı bir adım atmak, ABD'nin amacı ise Suriye'yi parçalayıp PYD=PKK koridoru ile Barzanistan'ı Akdeniz'e bağlamak ve Irak - Suriye petrollerini bu koridordan akıtarak Türkiye'yi (Ceyhan'ı) devre dışı bırakmak.

Bundan dolayı, ABD ile birlikte yürüyüp Rusya ve Esad düşmanlığı yapan AKP Hükumetlerinin PKK ile mücadeleyi başarıya ulaştırması ve koridor karşıtı gerçek bir mücadele yapması mümkün değildir.

AKP Hükumeti’nin hem Türk Ordusu'nun "PYD'nin Fırat'ın batısına geçmesi" kırmızı çizgisinin arkasında durması, hem de ABD askerlerinin PYD'yi Fırat'ın batısına götürecek operasyonda yönetmek üzere PYD kantonlarına Türkiye üzerinden geçmelerine izin vermesi ve PYD'yi kara gücü olarak kullanan ABD'ye İncirlik Üssü'nü kullanma izni vermesi sürdürülemeyecek bir çelişkidir. Esad ve Rusya düşmanlığı, bu çelişkinin ABD ve PYD=PKK yararına çözülmesini dayatacaktır.

Çözüm yolu AKP Hükumetinden bir an önce kurtulmaktır.


***
arşiv:
Uçak düşürmek de başkanlık takıntısına ilaç olmadı 26 Kasım 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder