Suriye operasyonunun amacı, ülkenin kuzeyinde bir
Kürt Bölgesi yaratmaktı.
Nasıl Irak operasyonunun sonucunda ülkenin
kuzeyinde Barzanistan dediğimiz bölge yaratıldı ise, aynı işlem Suriye'ye
uygulanacaktı.
Başlangıçta Amerika, Türkiye'yi Suriye'ye tek
başına müdahale etmesi için sıkıştırdı.
Orduyu ikna edemeyen ve kendi de açıkçası korkan
AKP Hükümeti, müdahale edemedi.
ABD yetkili çevreleri bu durumu "Türkiye
Amerika'sız tek başına müdahale etmek istemiyor" diye yorumladılar.
A
Planı şöyle idi: Türkiye müdahale edecek, Esad yıkılacak, Türk
Ordusu geri çekilecek, oluşan otorite boşluğunda Suriye'nin kuzeyinde Kürt
bölgesi kurulacaktı.
********
Bu arada beklenmedik bir olay oldu.
Eşkiya Halep ve Şam'a karşı kapsamlı bir saldırıya
geçti ve birçok semti ele geçirdi.
Bu iki şehri savunmak amacıyla, Esad, kuzeydeki
ordu birliklerini yardıma çağırdı.
Otorite boşluğu doğunca, bu bölge PKK'nin
Suriye kolu olan PYD'nin kontrolüne girdi. Suriye'nin kuzeyinde fiilen Kürt bölgesi
oluşmuştu. Dolayısıyla, artık A Planı geçersiz hale
gelmişti. Türkiye'nin müdahalesine gerek
kalmamıştı.
Amerika Türkiye'ye: "Aman sakin ol" uyarısı yaptı.
Amerika'nın korkusu, Suriye'ye girecek olan Türk Ordusu'nun Kürt
bölgesine zarar vermesi ihtimali idi.
Bu konu hakkında ayrıntılı bilgi içeren 6 Ağustos günlü "Suriye Kürt Bölgesi ABD koruması altında" başlıklı yazım için:
********
Aydınlık, 24 Ağustos 2012
Amerika, B
Planı hazırladı.
Bu planın bir ayağı "Tampon
Bölge", diğer ayağı ise "Operasyonel
Ortaklık"
Clinton 11 Ağustos'ta bir heyet eşliğinde Türkiye'ye
geldi.
Birleşmiş Milletler kararı olmaksızın Suriye topraklarında bir
Tampon Bölge kurulması gündeme alındı.
Böyle bir bölge uluslararası hukuka aykırı olacaktır. Onun
için buna "Yasadışı Tampon"
diyoruz.
"Yasadışı Tampon"un görevi:
Şam ve Halep çevresinde baskıyı devam
ettirecek şekilde eşkiyayı desteklemek
Bu sayede, Esad orduyu Şam ve Halep
çevresinde tutmak zorunda kalacak, kuzeye gönderemeyecek.
Kuzey Suriye'deki Kürt bölgesi bu süreçte
PKK ve Barzani'nin ortak yardımları ile otoritesini yayacak ve
güçlenecek.
Türkiye'nin Kuzey Suriye PKK bölgesine müdahale
etmesine ABD izin vermeyecek.
Türkiye ve Suriye ordularının müdahale
edemediği Kuzey Suriye'de Kürt bölgesi işte bu şekilde tesis
edilecek.
Irak ve Türkiye ordularının müdahale
edemediği Barzani bölgesi de işte aynen bu şekilde
kurulmuştu
Bu Tampon Bölge'nin kurulması sürecinde ABD ile Türkiye
arasında bir "Ortak Operasyonel
Mekanizma" kurulması gündeme geldi.
ABD, bunu "Operasyonel
Ortaklık" kılıfı altında AKP Hükümeti'en kabul
ettirdi.
Bu amaç için, heyette ABD üst düzey askerleri ve
istihbaratçıları da yer almıştı.
"Ortak Operasyonel Mekanizma" için ilk
toplantı 23 Ağustos günü Ankara'da yapıldı.
********
Peki, böyle bir mekanizma niçin
gerekiyor?
Yanıtı çok basit. Çünkü Amerika,
Türkiye'ye güvenmiyor.
Türkiye'nin başına BOP Eşbaşkanını oturtmasına, muhalefeti de
kendine bağlamasına ve Ergenekon - Balyoz operasyonlarına rağmen ABD'nin içi
rahat değil.
Ordu içinde Atatürkçü subay tükenmez. AKP içinde bile
yurtseverler var.
Her an bir sürpriz olabilir.
Onun için, Tampon Bölge kurulması ve yönetilmesi işini tek
başına Türkiye'ye bırakmak istemiyorlar.
Evet, bölgeyi tek başına Türk Ordusu kuracak, ama, Türk Ordusu'nun ne
yapıp ne yapmayacağına içinde Amerikalı asker ve istihbaratçıların da olduğu
"Ortak Operasyonel Mekanizma" karar verecek.
"Tampon Bölge, Kuzey Suriye'deki
Kürt oluşumuna zarar vermeksizin kurulacak"
Nokta.
********
Şimdi de işin teorik kısmı:
"Ortak Operasyonel Mekanizma", Mayıs 2012'de
ABD dış politikasında etkili olan Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından
hazırlanan rapora dayanıyor.
Raporun adı: "Türkiye - ABD İlişkileri : Yeni
Ortaklık"
İşte o rapordaki meşhur bölüm:
"Türkiye ile ABD arasında her seviyede ortak stratejiler
geliştirmek üzere yoğun şekilde birlikte çalışan, sürprizlere yer
vermeyecek şekilde güven duygusunu temel alan bir ilişki
kurulması"
Amerika, sürpriz istemiyor. Her kademede
alınan her kararda Amerikalılar da söz sahibi olacak.
********
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Koray, bu
ilişki tarzını 24 Ağustos günlü Aydınlık köşe yazısında "Yakın markaj" olarak adlandırıyor.
Yazının önemli bölümleri şöyle:
"ABD açısından Türkiye hala güvenilir bir ülke
değildir.
ABD, "operasyonel" düzlemde, mutlaka işin başında olup, dümeni
elinde tutmak istemektedir.
Hele sorun Kuzey Irak'tan sonra Büyük Kürdistan'a hayat
verecek bir Kuzey Suriye yaratmayı da içeriyorsa, o zaman, yönetim BOP
Eşbaşkanlığı'nın sınırlı becerisine terk edilemez.
BOP Başkanlığı'nın doğrudan doğruya işin başında olması
gerekir."
"O zaman, orduların ve istihbarat servislerinin her kademede
ortak çalışma gurupları oluşturmalarının Türkçeye çevirisi, ABD'nin sadece
tepede değil, her kademede doğrudan denetimi sağlayacak bir mekanizmanın peşinde
olduğudur."
"ABD'nin ülkemizde böylesine kapsamlı bir yakın markaj
gereksinimine yol açan kaygısı, kuşkusuz, Atatürk Devrimi'nin milletimizin
derinliklerine kök salmış olmasından kaynaklanmaktadır."
Yazının tamamı için: http://www.aydinlikgazete.com/yazarlar/semh-koray/14706-semh-koray-yakn-markaj-.html
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder