El- Kaide teröristleri 2003 yılında İstanbul'da HSBC
binasına, Neve Şalom Sinagogu'na ve İngiliz Konsolosluğu'na bombalı intihar
saldırıları yapmış, 63 kişi ölmüş ve 750 kişi yaralanmıştı.
Afganistan'daki El-Kaide kamplarında
uzun süre kalan Azad Ekinci saldırıların planlayıcısı idi.
Bombalı saldırılarda kullanılan
araçlardan biri, Azad'ın kardeşi Metin Ekinci üzerine kayıtlı çıktı.
Özgür Suriye Ordusu saflarında
çarpışırken Halep'te 3 gün önce öldürülen Metin
Ekinci'nin kimliği Suriyeli yetkililer tarafından basına
gösterildi.
17 Ağustos 2012
Azad Ekinci, Gürcan Baş, Burhan Kuş, Abdurrahman Karakuş
ve Habib Aktaş adlı El-Kaide üyelerinin Hatay Cilvegözü sınır kapısından
Suriye'ye geçtiği ve Zerkavi komutasındaki El-Kaide saflarına aktıldığı
öğrenildi.
İstanbul'daki bombalı saldırıları
yapan El-Kaide teröristlerinin avukatı Osman
Karahan da
geçtiğimiz hafta Suriye'de öldürülmüştü.
Dün de HSBC
bombacılarından, Türk El-Kaidesi'nin "İstişare Üyesi" Baki Yiğit'in ölüm haberi geldi.
İstanbul'u bombalayan El-Kaideciler şimdi de Halep'i
yıkmaya soyunmuşlardı.
Böylece, Özgür Suriye Ordusu içinde
El-Kaide'nin Türkiye kolunun varlığı açığa çıkmış oldu.
El-Kaide kısa
tarihi
+++++++++++++++
El-Kaide 1988'de Sovyet Ordusu ile savaşması için ABD
tarafından kuruldu.
Amerika, 11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırısından
El-Kaide'nin sorumlu olduğunu öne sürdü. Karmaşık bir ajanlar oyunu ile El-Kaide
kullanılmış, Amerika'nın Afganistan'a ve sonrasında Irak'a Haçlı Seferi
başlatması için bahane yaratılmıştı. Eski müttefikini oyuna getiren Amerika,
Usame'yi ortadan kaldırmak zorunda idi. Aksi halde, İkiz Kuleler saldırısından
sorumlu olduğunu ilan ettiği bir liderin yönetimindeki bir örgütle işbirliği
yapmasını açıklayamazdı.
2 Mayıs 2011'de El-Kaide lideri Usame bin Ladin'in ABD
saldırısı ile öldürüldüğü açıklandı. (Veya ABD, Usame'yi sakladı, bilemiyoruz.
Sadık adamını öldürmemiş olması olasılığı daha akla yakın)
Amerika, artık eskiden olduğu gibi El-Kaide ile açık işbirliğine devam
edebilirdi.
Örgüt liderliğine Eymen el-Zevahiri
getirildi.
Zevahiri liderliğindeki El-Kaide, önce Irak'ta Sünni ve
Şii hedeflerini bombalama ve iki mezhebin arasını açma işlerinde
kullanıldı.
Daha sonra Kaddafi'ye karşı Libya'da ön saflarda
çarpıştı.
Şimdi de Suriye'de Amerika'nın hizmetinde terör yapmaya devam
ediyor.
AKP - El-Kaide
işbirliği
+++++++++++++++++++
İşbirliği çok eskilere dayanıyor.
Afganistan'daki Terörist Taliban örgütü lideri Gülbettin
Hikmetyar İstanbul'a geldiğinde, Çarşamba'daki bir evde, Tayyip Erdoğan onun
dizinin dibine böyle oturmuştu.
ABD'nin Sovyet ordusuna karşı desteklediği bu
teröristbaşı, yine ABD tarafından kurulan El-Kaide örgütünü Afganistan'a kabul
etmiş, Taliban - El-Kaide ortaklığı sağlanmıştı.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, İstanbul'u bombalayan
El-Kaidecilerin davasının da Savcısı idi..
Komutanları ve yurtseverleri tutuklamaya çok hevesli olan
Öz, El-Kaidecilerin serbest kalması için elinen geleni yapmıştı.
Öz, 2005'teki mütalaasında, yargılanan 71 teröristten
33'ünün beraatini istemişti.
Savcı Öz'e göre bunlar El-Kaideci değil, Ensar el-İslam
örgütü ile bağlantılı idiler.
Bu davada, dün Suriye'de öldürülen Baki Yiğit, 2008
yılında, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum oldu.
Yargıtay cezayı bozdu, yeniden yargılama
başladı.
Savcı Savaş Kırbaş, tutukluluğun tedbir olduğunu, tutuksuz
yargılamanın asıl olduğunu öne sürerek 12 Eylül 2010'da Baki Yiğit'in
salıverilmesini sağladı.
Bu gibi dümenlerle, 63
kişiyi öldürüp 750 kişiyi yaralayan teröristlerin hepsi AKP himayesinde tahliye
oldular ve kayıplara karıştılar.
Neden mi? Neden olacak, teröristliğe Suriye'de devam etmelerini
sağlamak için.
İçerde sadece El-Kaide üst düzey yöneticisi Suriyeli Luai
Sakka kaldı.
Böylece, AKP - El-Kaide bağı da
saklanamaz biçimde ortaya çıkmış oldu.
Aydınlık, 8 Ağustos günlü haberinde 50 El-Kaide
militanının Suudi Arabistan'dan uçakla Hatay'a geldiğini, eşyalarının gümrük
kontrolünden geçirilmeden Suriye sınırına götürüldüklerini
yazdı.
El-Kaide yöneticisi Tayyip Bey'i
alnından öptü
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
El Kaide üst düzey yöneticisi Mehdi el-Harati Tayyip Bey'i
alnından öptü ve "Sizinle gurur duyuyoruz. Destekleriniz için teşekkür ederiz"
dedi.
Harati, Mavi Marmara saldırısı sonrası İsrail'den
Türkiye'ye getirilen yaralılar arasında bulunuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder