28 Ağustos 2012 Salı

Hatay halkı teröristlerin zorbalığından bıktı


Kılıçdaroğlu'nun"CHP'li Miletvekilleri'nin giremediği bu kampta gayrı meşru işler var demektir.
Burası Cumhuriyet toprağı mı, ABD üssü mü" sözlerine AKP cenahından iki yanıt geldi.

                                                                                  Aydınlık, 28 Ağustos 2012
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, kimsenin girmesine izin verilmeyen Apaydın Kampı'nın "Özel Kamp" olduğunu itiraf etti:
"Bu kampta Suriyeli askerler kalıyor. Güvenliklerinden kaygı duyulan kişilerin bulunduğu özel kamplarda belli kuralların olması doğaldır.
Sivillerin olduğu kamplara girmek istenirse her türlü kolaylık sağlanır" dedi.
Ammaaaa yabancı gazetecilerin bu kamplara girip çektikleri fotoğraflar ne olacak?
Ya sivil (!) Yayladağı Kampı'nda geçen gün patlayan cephanelik? Bunların sivili de terörist.

********

Habertürk'e konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik çıtayı yükseltti:
"Apaydın Kampı'na sadece CHP'li değil, AK Parti'li Milletvekilleri de giremez. Çünkü orası askerlerin bulunduğu bir kamp"
Vay canına. Koskoca Türk Ordusu'nun en gizli yerlerine önüne gelen girip çıkıyor, Kozmik Odası darmadağın ediliyor, kıçı kırık üçbuçuk teröristin çadırına Milletvekili bile gidemiyor.
Kendi partisinin Milletvekiline bile güvenmiyor. Amma Avrupalı, Amerikalı gazetecilere güveniyor, onlar bu kamplara girip eşkıyayı silahlarıyla birlikte fotoğraflıyorlar.
Bizim gazeteler de, yabancı gazetelerden aldıkları bu resimleri basıyorlar. İşte rezalet bu kadar açık.

********

Peki, bu nasıl oluyor? CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz açıkladı:
"Bu kampı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetmediğini herkes biliyor"
Evet, bu kampı Amerikalılar yönetiyor. Onun için, Davutoğlu dahil hiçbir AKP yetkilisi bu kampa giriş izni vermeye yetkili değil.
İzni ancak Amerikalı yetkili verir.
O Amerikalı yetkili de, güvendiği batılı gazetecileri kampa sokar, Türk gazetecileri ve Türk Milletvekillerini sokmaz.
İşte bu kadar basit.
"Bu teröristler Türk halkına nasıl çekinmeden zorbalık yapıyorlar" sorusunun cevabı da işte bu.

 Burası T.C. toprağı değil, ABD üssü.
Jandarma komutanının Aydınlık muhabirine "O sizin basın yasaları burada geçmez" demesi de bunu gösteriyor.
İçerden çıkan sakallı: "Buranın komutanı benim, 200 savaşçım var, hepsini keseceğiz" diyor.
Burada T.C. yasaları değil, Amerika'nın asma-kesme yasaları geçiyor.
********

Zorbalıkları Hamide Yiğit Yazdı, mektubu Dr. Kubilay Yüzüncü gönderdi, Doğu Perinçek Aydınlık'taki köşesinde verdi.

"Mülteci" denen silahlı adamlar Antakya'da cirit atıyor. Asker elbiseli, silahlı, korumalı geziyorlar.
Canlarının istediği restorana girip yemek yiyorlar ve hiçbir ödeme yapmadan çıkıp gidiyorlar.
Ücret istendiğinde "Seninle sonra görüşeceğiz, biz burayı beğendik. Çok yakında senin bu restoran bizim olacak" diyorlar.
Berberi, ayakkabıcısı, bakkalı hep bu zorbalıktan bıkmış durumda.

İstediklerini alamadıklarında ise cep telefonuna sarılıp "Şimdi Recep'i arıyorum. Size haddinizi bildireceğim" diyebiliyorlar.
Örneğin 5 liralık alışverişte "Al şu 1 lirayı ve sus, yoksa şırtayı (polis) çağırırım" diyorlar.

Otobüse biniyorlar, "Bizi Tayyip davet etti, para vermeyiz" diyorlar.

Harbiye Yayladağı yolunda ışıklar kesiliyor. 
Zifiri karanlıkta cephane ve terörist taşıyan araçlar Suriye'ye gidiyor.

"Keseb'e saldıracağız, Ermeniler de katledilecek" diyorlar. Kamplarda kalan çocuklar bile "katletme" sözünü her yerde söylüyorlar.
Keseb, Yayladağı'nın 20 km. batısında Suriye sınırları içinde Ermenilerin yoğun yaşadığı bir sınır kasabası.

Hatay'da Samandağı'na bağlı Vakıflı Köyü'nde onyıllardır güven içinde yaşayan Ermeni kardeşlerimiz korku içinde.
Alevileri kastederek "Sıra size de gelecek. Esad'ı hallettikten sonra evinizi işyerinizi alacağız, sizi de keseceğiz" diyorlar.
Arapça bilmeyen Yayladağlı  kadınları Arapça sözlerle taciz ediyorlar. Kapıları her zaman açık olan Yayladağlılar, korkudan geceleri kapı ve pencerelerini sıkıca kapamaya başladılar.

********

AKP ve kontrol ettiği medya, "Alevi Esad din kardeşlerimizi katlediyor", "Aleviler Esad için savaşıyorlar" yaygaraları kopararak Hatay halkını Alevi - Sünni olarak kutuplaştırmaya çalışıyorlar.
Bir arada kardeşçe yaşayan din, mezhep ve etnik gurup üyeleri arasına kama girmek üzeredir.
Türk Milleti'ni oluşturan ögeler, merkezkaç etkiye maruz kalmışlardır.
Amerikan emperyalizminin Suriye saldırısına verilen destek, milletimizi parçalama yönünde derin bir tehlike taşımaktadır.
Ermenileri keseceklerini, Alevilerin evlerine ve işyerlerine el koymakla kalmayıp boğazlarını da keseceklerini alenen söyleyen mülteci kılıklı teröristler, Hatay'daki yerleşik düzeni, insanların karşılıklı güvenini tahrip etme yönünde etkili olmaya çalışmaktadırlar.
Buna dur denmeyecek midir? AKP'nin Türk Milleti'ni yok etme çabalarına izin mi verilecektir?

********
Aşağıdaki haritada Keseb kasabası İngilizce yazılımla Kassab olarak gösterilmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder