Gaziantep bombasını planlayan kuruluşların önde
gelen elemanları, Tayyip Bey'in geleneksel akıl hocaları.
Bunlardan Brookings Enstitüsü'nün Başkan Yardımcısı ise
Kemal Derviş.
Aydınlık, 26 Ağustos 2012
Gaziantep bombasını planlayan ABD
kuruluşları, en başından beri AKP ile derin irtibat halinde.
********
Bombayı planlayanlardan American Enterprise Institute -
AEI (Amerikan Girişimcilik Enstitüsü), Cüneyd
Zapsu'nun:
"Bu adamı (Tayyip Erdoğan'ı) deliğe süpürmeyin, kullanın"
sözlerini söylediği meşhur konuşmasını
yaptığı yer. (7 Nisan 2006)
Bu sözler, bu kuruluşun, Türkiye Başbakanı'nı kaldırıp atma veya yerinde
bırakıp kullanma kararını verme yetkisine sahip bir kuruluş olduğunu
gösteriyor.
Gaziantep'te bir bomba patlatmışlar çok mu?
AEI, neo-con (yeni
muhafazakarlar) olarak bilinen ABD derin devletinin (gladyonun) çekirdek ekibini
barındırıyor:
Eski ABD Başkan Yard. Dick Cheney
Irak savaşının mimarlarından Karanlıklar Prensi Richard
Perle
Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld
Tayyip Bey'in "Beni Hilmi Özkök ile görüştür" diye arz mektubu yolladığı
Paul Wolfowitz.
Bu isimlerin hepsi,
AKP'nin kuruluş çalışmalarından beri Tayyip Bey'in akıl hocalığını yapan
kişiler. Sık sık Türkiye'ye gelip Tayyip Bey ile görüşüyorlar.
Bu ekip, AKP'yi iktidara
getiren 2002 darbesini tertipleyen aynı ekip.
Ergenekon - Balyoz operasyonları da bu ekibin talimatı ile
yapıldı.
Tayyip Bey, 4 Şubat 2004'de bu enstitüde yaptığı konuşmada:
"ABD ile paylaştığımız bölgesel ve
küresel vizyonun hayata geçirilmesi.... arzusundayız" demişti.
********
Brookings Enstitüsü, Obama'nın partisi olan Demokratların
karargahlarından.
Ecevit Hükümeti döneminde ABD tarafından
Türkiye'ye gönderilerek Türk ekonomisini idam eden kararları aldıran ve sonra da
Ecevit Hükümeti'nin yıkılmasına giden darbeyi başlatan Kemal Derviş, bu enstitünün Başkan
Yardımcısı.
Adam Türkiye'yi yıkmakla görevli. Birkaç bomba patlatmış çok
mu?
Obama başkan seçilince bu
enstitüde Obama'yı öve öve bitiremeyen bir konuşma yapan Tayyip
Bey:
"Türkiye güçlü ordusuyla ABD için iyi bir dost ve müttefik. Aramızdaki
ilişkiyi güçlendirip derinleştireceğiz" demişti.
Abdullah Gül ve Davutoğlu da burayı ziyaret edenlerden.
********
Savaş Çalışmaları Enstitüsü ise, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a yakın
bir kuruluş.
Ordunun ihtiyaç duyduğu bilgileri
toplamak ve bu bilgiler ışığında senaryolar hazırlamakla görevli.
********
İşte, bombayı planlayan, Türkiye Başbakanı'nı atma veya kullanmaya karar
veren bu kuruluşlar ve benzerleri "Think-tank" - "Düşünce
Kuruluşları" olarak
pazarlanıyor.
Asıl işlevleri, resmi kanallar dışında istihbarat mekanizmaları kurarak
elde ettikleri bilgileri resmi kuruluşların verdiği bilgilerle birleştirerek
Amerikan devleti için eylem planları oluşturmak.
CIA'ya bağlı RAND gibi birkaçı hariç, diğerleri "Hükümet Dışı Kuruluş" olarak tanıtılır.
Oysa ki, bunların sponsorları, hükümet kuruluşları, ABD ordusu ve büyük
holdinglerdir.
Ayrıca, bu
kuruluşlarda çalışanların tamamı, ABD Hükümetinde görev yapmış
kişilerdir.
Türkiye dahil pek çok ülkeden gazeteci, akademisyen ve politikacılar
buralarda "araştırmacı" adı altında çalıştırılır, bilgi toplamak için
ülkelerinde görevlendirilir.
Casusluk, çağımızda işte bu şekilde kanunlara uygun hale
getirilmiştir.
********
Bu kuruluşlardan STRATFOR da, Türkiye'yi Suriye'ye saldırtabilmek için
bir plan yapmıştı.
Bu kuruluş "Gölge CIA" olarak biliniyor ve başında CIA
analistlerinden George Friedman bulunuyor.
STRATFOR'un Orta Doğu analisti Reva Bhalla, Aydınlık'ta 24 Temmuz 2012
günü açıklanan 15-21 Kasım 2011 günlü raporunda kısaca şöyle
diyor:
"Üst düzey bir Türk diplomatı ile
görüştüm. PKK tehdidi bahane gösterilerek (Esad'ın PKK'yi desteklediği öne
sürülerek) Türk Ordusu'nun Suriye'ye çekilmesi mümkün müdür diye sordum. 1998
Türkiye-Suriye Anlaşması'na göre birkaç kilometre derinliğe kadar sıcak takip
yapılabilir, ama orada mevzilenmek anlaşmaya aykırı olur dedi. Buna rağmen,
bence, Suriye ile İran'ın PKK'yı kullandığına
Türkiye'yi inandırabilirsek, o zaman işler değişebilir"
Reva Bhalla ve casusluk tekniği ile ilgili
açıklaması
Hatun kişi "Türkiye'yi inandırabilirsek" derken "Türk halkını ve Türk Ordusu'nu inandırabilirsek" demek istiyor, AKP Hükümeti'ni kasdetmiyor.
AKP Hükümeti zaten bu planlardan haberdar ve ABD ile birlikte
davranıyor.
Son günlerde PKK saldırılarının artması, AKP yetkilileri ile bilumum
yandaş medyanın da "Bu saldırılar İran ile Suriye tarafından planlanıyor",
"PKK'nın başına Suriyeliler geçiyor", "İran PKK kampları açıyor", "Bombanın
arkasında Suriye ve İran olabilir" yaygaraları hangi planların uzantısı,
anlaşılmıyor mu?
Yorum yapmaya gerek yok. Her şey tabak gibi ortada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder