27 Şubat 2012 Pazartesi

Yataktan yatağa savrulan Ergenekon masalcıları


Gazetelerin sayfalarında, kanal kanal dolaşıp televizyonlarda "Darbe yapacaklardı, cami bombalayacaklardı" gibisinden "Ergenekon Terör Örgütü" masalları anlatan ikili birbirine düştü.
 
"Ergenekon Uzmanı" diye piyasada dolaşanlar birbirine düşünce, kirli çamaşırları ortaya döktüler.
AKP Milletvekili Şamil Tayyar, Nazlı Ilıcak'ı "Yataktan yatağa savrulmakla, kocasını aldatmakla" suçladı.
"Namussuz, şerefsiz, ahlaksız" iltifatları da eksik olmadı.

************
Nazlı: "Tayyar rüşvetçi"
Şamil: "Nazlı Ilıcak Ergenekon'u viski markası sanıyor"
Nazlı: "Şamil Ergenekon sayesinde milletvekili oldu"
Şamil: "Ayıkken konuş"
************
 
Nazlı Hanım, MİT yöneticilerinin ifadeye çağırılması üzerine bir yazı yazdı.
Şamil Bey de o yazıya cevaben bir yazı yazdı.
 
Bu cevaba fazlasıyla sinirlenen Nazlı Hanım, Samanyolu Haber'de Şamil Bey hakkında şunları söyledi:
 
"Şike yasasında Başbakan’la ters düştü ya şimdi sözüm ona göze görmek için beni kullanıyor.
Bir zamanlar DSP’den aday gösterilmek için partinin kapısını aşındırıyordu...
Zaten, 28 Şubat sürecinde de MİT’le ortak çalışmıştı..."

 ******************

Şamil Bey bunun üzerine twitter'den Nazlı Hanım'a şöyle cikcikledi:
 
"İspatlamazsa namussuzdur, şerefsizdir, ahlaksızdır.
1999’da DSP’den adaylık teklifini, cemaatten dostlarımın telkiniyle kabul ettim, o dönemde ağırlıklı olarak DSP destekleniyordu.
Şimdi Nazlı Ilıcak'a soruyorum
28 Şubat'ta kurmaya çalıştığınız MİT ilişkisi cemaati de bağlar mı?
Cemaat MİT'le ilişki içinde miydi? Haydi..."
 
"Yataktan yatağa savrulanlar dahil tüm gazeteciler, kim elinde ne bilgi ve kayıt varsa açıklasın, arşivler dökülsün, hodri meydan"
 
“Hakkımda ufacık bir bilgi ortaya dökülsün vekillik dahil her şeyi bırakırım.
Aksi halde iddia sahibinden tek talebim şu: Ayıkken konuş
“Geçmişten ders almadan yaftalayarak susturacağını sananlar şunu bilsinler:
En az namussuzlar kadar cesurum...”

“İt ürür, kervan yürür...”
"Nazlı müfterisine son sorum:
Emin Şirin ile ilişkiniz başladığında Kemal Ilıcak sağ mıydı.
Kemal Bey niye öldü"

***************

Mustafa Mutlu diyor ki:

"Lütfen dikkat edin:
Bu kavga, bir kenar mahallesindeki iki çirkefin kavgası değil...
Hem gazeteci, hem yazar, hem de yüce parlamentoda görev yapma onurunu yakalamış sözüm ona iki aydının “seviyeli tartışması...”
Birbirlerine tahammülsüzlükleri; Başbakan’a yaranma yarışından kaynaklanıyor...
Sırf bu yüzden vurdukça vuruyorlar...
Hani; Ahmed Arif, Adiloş Bebe’ye seslenirken, “Tanı bunları, tanı da büyü” diyor ya...
Siz de tanıyın bunları artık...
Tanıyın da; en azından ekranlarda gördüğünüzde “Ne söylüyorlar” diye ciddiye alıp, zamanınızı telef etmeyin!
Gazetecilik yaptığı dönemde, yayınlanması yasak hazırlık soruşturmalarıyla Ergenekon sanıklarını yargılanmadan infaz eden Şamil Tayyar, Nazlı Ilıcak’a saydırırken bir de itirafta bulunmuş: “1999’da DSP’den adaylık teklifini, cemaatten dostlarımın telkiniyle kabul ettim...”

Acaba küfür ve hakaret etmeden şu iki basit soruyu yanıtlayabilir mi?
Bir: Önce Star Gazetesi Ankara Temsilcisi, sonra da AKP Milletvekili olmasını, yine o “cemaatçi dostları” mı sağladı?
İki: Ankara temsilcisiyken yayınladığı o çok gizli polis tutanaklarını aynı dostları mı servis etti?"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder