Fethullah'ın talimatı ile MİT'e karşı başlatılan soruşturmanın ucu Tayyip Bey'e uzanıyordu.
Çünkü MİT yöneticilerini PKK ile görüşmeye gönderen Başbakan idi.
Hakan Fidan, PKK'lılara: "Ben Başbakan'ın Özel Temsilcisiyim" diyordu.
Tayyip Bey, sarı öküzü Savcıya kaptırmadı. Tongaya basmadı.
Teğmenini savcıya kaptıran Org. Başbuğ, sonunda kendini de içeride bulmuştu.
Örnek daha taze idi. Tayyip Bey Savcıyı ve fezlekeyi hazırlayan polis müdürlerini acele görevden aldı.
Fethullah Tayyip Bey'e ikinci saldırısını Hatay Antakya MİT Bölge Başkanı Ömer S. dahil 5 kişi gözaltına aldırarak yaptı.
MİT'çiler, Suriyeli isyancı teröristlerin komutanlarını Suriye makamlarına teslim etmekle suçlanıyorlar.
Bu işi Hükümetten habersiz yapmış olamazlar. Bunun ucu da Tayyip Bey'e uzanıyor.
Aydınlık, 15 Şubat 2012
Fethullah'ın Tayyip Bey'i hedef alan üçüncü operasyonu KİK'e (Kamu İhale Kurumu) yapıldı.
İhale baskınının ucu da Tayyip Bey'e dayanıyor.
Fethullah'ın ZAMAN gaz tenekesi, yolsuzluğa karışan Kasımpaşaspor 2. Başkanı Ferit Rızvanoğlu'nun bir AKP üst düzey yöneticisi ile bağlantılı olduğunu yazdı.
Bu üst düzey yetkili Tayyip Erdoğan'dan başkası değil.
ZAMAN böylece AKP'yi hedef gösterdi.
Fethullah niçin Tayyip Bey'e karşı saldırıya geçti?
Çünkü Obama, bir süredir, Tayyip Bey'in Suriye'ye saldırı başlatmaya ayak sürüdüğünden şüpheleniyordu.
Bu yüzden Fethullah'ı Tayyip Bey'in üzerine saldı.
Amerika Tayyip Bey'e demek istiyor ki:
"Katar'dan, Suudilerden paraları cukkaladınız. Suriye ile hır çıkarmaya söz verdiniz. Hadi daha ne duruyorsunuz. Suriye üzerine marş marş.
Yoksa Fethullahçılarım vasıtasıyla bugüne kadar aleyhinize biriktirdiğim tüm dosyaları tek tek açmaya başlarım, haberiniz olsun"
Cari işlemler açığı 12 aylık kümülatif bazda Ekim ayında 78.5 milyar dolara ulaşmıştı.
Ancak 2011 yılında kaynağı bilinmeyen döviz girişi (net hata noksan kalemi) 12,4 milyar dolara ulaştı, cari açık baskısını azalttı.
Halbuki 2010 yılında bu tip döviz girişi 2,7 milyar dolar olmuştu.
4,5 kat artış, Suriye saldırısı için avans mahiyetinde idi.
********
Amerika, Tayyip Bey'in karşılaştığı güçlükleri bir mazeret olarak dinlemek istemiyor.
Mazeret dinlemek değil, fiiliyat görmek istiyor.
Tayyip Bey ise Türk Ordusu'nu Suriye üzerine yollamak bir yana, Suriyeli isyancıların komutanlarını birer birer Suriye makamlarına teslim etmekle meşgul oluyor.
Bu durum Obama'yı çıldırtmıştı. Fethullahı Tayyip Bey'in üzerine sürmesi bu yüzden.
Fethullahçı çete, yurtseverleri izleyip dinlerken, bir yandan da AKP'lileri ve bilhassa Tayyip Bey'in yakınlarını izleyip dinleyip dosyalar tutuyordu.
Tayyip Bey sonunda tüm dinlemeleri MİT'in yetkisine vererek Fethullahçıların dinleme yapmasını engelledi ama çok geç kalmıştı.
Fetocular yeteri kadar bilgi belge görüntü ses kaydı ne buldularsa toplamışlardı bile.
********
Fethullah, son konuşmasında AKP'liler hakkında izleme dinleme yaptıklarını itiraf etti.
Müritlerinin yaptıkları takiplere, dinlemelere Tayyip Bey'in son vermesini eleştirdi.
Fethullah, Tayyip Bey'i kastederek "menfaatleri uğruna başkalarının hukukunu ihlal eden" siyasilerin "kendileri dışında kimseye alan bırakmama düşüncesinde" olduğunu, "güç haline gelenlerin batırılmaya çalışıldığını" söyledi.
Bu siyasiler (yani Tayyip Bey) Fethullah'a göre şöyle bir anlayışa sahip:
"İyisi mi bütün muhalifler yok olmalı, Allah'ım, bütün muhaliflerimiz yok eyle, bizi muhalifsiz bırak da ayıplarımızı mayıplarımızı yakın takibe alan insanlar bulunmasın"
İşte Tayyip Bey böyle düşünüyormuş. Feto böyle diyor.
Bu sözlerin tercümesi şöyle:
Tayyip Bey, dinleme aletlerini elimizden alarak
--hukukumuzu ihlal etti
--kendisi dışında kimseye, bu arada biz Fethullahçılara alan bırakmama düşüncesinde
--güç haline gelenleri, yani güçlenen Fethullahçıları batırmaya çalışıyor
--ayıplarını yakın takibe alan insanların olmasını istemiyor
Fethullah, "AKP'lilerin ayıplarını yakın takibe aldıklarını" açıkça söylemektedir.
Bu olanağı elinden aldığı için de Tayyip Bey'e ateş püskürmektedir.
Son günlerdeki Fidan soruşturması, Hatay gözaltıları, ihale yolsuzluğu toz dumanlarının sebep ve hedefi bu.
********
E. Tuğamiral Türker Ertürk, 10 Şubat günlü Aydınlık köşe yazısında Tayyip Bey'in nasıl köşeye sıkıştığını şöyle anlatıyor:
(özetliyorum)
"Pentagon'daki muhtemel plan şöyle: Türk ordusu Humus merkezli emniyetli bölge kurmak için operasyona başlayacak, Suriye ordusu kaçınılmaz olarak karşı koyacak, NATO sözleşmesinin 5. maddesine göre de ABD ve NATO "Müttefikimiz Türkiye'ye yardıma gidiyoruz" bahanesiyle Suriye'ye girecek.
Davutoğlu "yeni bir girişim başlattık" diyor. ABD, Fransa ve İngiltere "Bunun yararı yok" diyorlar.
Söz verdiği şekilde Tayyip Bey'in orduyu Suriye'ye sürmesinde ısrarlılar.
Ertürk, yazısını şöyle bitiriyor:
"Tayyip Bey "Demokrasi bir tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz" demişti.
Demokrasi tramvayını bilemem ama, bu tramvaydan inemezsiniz.
Buna bindiğiniz için iktidar oldunuz.
Size muhalefet eden kurumları ve yurtseverleri yok ettiler veya etkisiz hale getirdiler.
Bunları sizin kara kaşınız ve kara gözünüz için yapmadılar, kendi çıkarları için yaptılar.
Ergenekon, Balyoz ve diğerleri işte bunlar içindi.
Bu tramvaya binen eğer işe yaramaz ise aşağıya atılır"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder