Ali Serdar Bolat 26 Şubat 2012
"MİT operasyonu, Suriye'ye saldırmayı bir türlü beceremeyen AKP Hükümeti'ni bu göreve davet etmek için yapılan bir ihtardır".
Bu gerçeği sadece Aydınlık açıkladı.
Doğrudan Hükümetin sesi sayılabilecek Star gaz tenekesinin pazar eki Açık Görüş, geçen hafta (19 Şubat) aynı gerçeği dillendirdi.
Tam sayfa basılan yazının başlığı: "Suriye MİT krizinin neresinde".
Yazarı: George Mason Üniversitesi'nden Nuh Yılmaz
Yazıda şu saptama yapılıyor:
"Krizin nedenlerinden birinin de, Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalesine sıcak bakmayan siyasi irade üzerinde baskı kurmak olduğu görülür"
(Sanki Hükümet "Yallah Suriye'ye" deyince ordu "Emret ya seydi" diyecekmiş gibi...
Özal "Yallah Irak'a" deyince Org.Torumtay: "İstifa ettim ya seydi" demişti.
Org. Özel de ikinci Torumtay olabilir. Bu da Hükümetin sonu olur.
Torumtay sendromu, AKP Hükümetinin uykularını kaçırıyor.)
Yazının devamında şöyle deniyor:
"İran, Ankara'nın alanını daraltmak isteyince, Türkiye'nin cevabı, Hür Suriye Ordusu'na koruma/hapis sağlamak şeklinde oldu."
Gerçekte sadece koruma sağlamıyorlar, "hapis" de doğru değil, AKP Hükümeti bunları eğitiyor, silahlandırıyor, Libyalı, Yemenli ve Suudi Arabistanlı cihadcı teröristleri de bunların yanına katıyor, Türkiye-Suriye sınırını geçerek Suriye içinde saldırılar yapmalarını ve Türkiye'ye geri dönmelerini sağlıyorlar.
Geçen sene Cisreşşuğur'da 120 polis ve askeri öldüren teröristler Türkiye'den gidip geri dönmüşlerdi.
En son 22 Şubat 2012'de Altınözü'nden sınırı geçerek Suriye karakoluna saldıran teröristler ağır kayıp vererek geri kaçtılar.
Serhan Bolluk, 21 Şubat günlü Aydınlık Başyazısında diyor ki:
"AKP Hükümeti'nin Suriyeli teröristleri barındırdığını, eğittiğini sağır sultan bile duymuştu, ama hiç bu kadar açık söylenmemişti.
Star'daki yazının toplamı "Suriye'ye askeri müdahalede yokuz ama içini karıştırmaya devam ederiz" şeklinde özetlenebilir.
Tek kelime mi? "Kıvranıyor" diyebiliriz"
Nuh Yılmaz'ın yazısının önemli bölümleri şöyle:
"Türkiye'ye yaz aylarından beri Batı başkentleri başta olmak üzere Suriye'ye askeri müdahale baskıları da artmaya başladı.
Türk medyasında .... Suriye'de yaşananlarla ilgili..... doğruluğu ispatlanamaz iddialar, Hükümeti müdahaleye iknaya dönük köşe yazıları artış gösterdi."
(İşte kendi ağızları ile itiraf ediyorlar.
Amerikancı Arap Birliği'nin "Gidin Suriye'deki katliamları görüp rapor edin" diye Suriye'ye gönderdiği Gözlemci Heyetin bile göremediği (!) acayip uydurma katliam haberlerini demek ki bizim Amerikancı gaz tenekeleri niçin yazıp duruyorlarmış? Hükümeti müdahaleye ikna etmek için. Bu katliam haberlerinin niteliği neymiş? "Doğruluğu ispatlanamaz iddialar". Bunu yazan hangi gaz tenekesi? Hükümete bağlı Star gaz tenekesi.)
"MİT ile ilgili tartışmanın, Türk dış politikasının kritik dönemlerinden birinde ortaya çıkması, bu krizdeki dış politika etkisinin yabana atılamayacak önemde olduğunu gösteriyor.
....
Hatay'da tamamen başka bir şekilde gerçekleşen bir olayın, "MİT'in Esad yanlısı olduğu" imajı verilmeye çalışılarak sızdırılması, krizin dış politika ile ilişkisi konusunda ipucu veriyordu.
Bu gelişmeler birlikte ele alındığında, krizin nedenlerinden birinin de, Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalesine sıcak bakmayan siyasi irade üzerinde baskı kurmak olduğu görülür."
(Demek ki Silahlı Fethullah Örgütü, ABD adına, "Katar'dan, Suudilerden paraları cukkaladınız. Suriye ile hır çıkarmaya söz verdiniz. Ne duruyorsunuz? Yallah Suriye'ye" baskısı yapmak için MİT operasyonunu, bu yetmeyince de KİK (ihale) operasyonunun düğmesine basmıştı.
Ancak Tayyip Bey umdukları gibi geri çekilmedi, aksine Silahlı Feto Örgütü'nü ufak çapta dağıttı.
İlk raund Tayyip Bey'in. Silahlı Feto örgütü karşı saldırı için toparlanmak üzere tam siper.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder