12 Şubat 2012 Pazar

Tayyip Bey'e karşı İsrail + Fethullah işbirliği


Başbakan'ın yakın çevresi, MİT görevlilerinin ifadeye çağırılmasını şöyle yorumladı:
"Asıl ifadeye çağırılan Erdoğan. Cemaat Başbakan'ı hedef aldı"


Gelişme, Başbakan'ın yakın çevresi tarafından şöyle değerlendirildi:
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
(Parantez içleri benim eklediğim yorumlardır)
 
"Fethullahçılar, yasa dışı dinlemeleri tekkellerine almışlardı.
Öyle ki, AKP yöneticileri ve özellikle Tayyip Erdoğan ve yakınları hakkında da dinlemeler yapıyorlar, dosyalar hazırlıyorlardı.
Bu konuda Başbakan'a sürekli ihbarlar geliyordu."
 
"Erdoğan ile cemaat arasında en önemli kırılma 2009 yılında yaşandı.
Emniyet ve yargı içindeki Fethullahçılar, cemaat hiyerarşisine göre hareket ediyorlardı ve Erdoğan çoğu zaman bir oldubitti ile karşı karşıya kalıyordu.
Bu durumdan rahatsız olan Erdoğan, cemaati dizginlemek için harekete geçmeye karar verdi.
Cemaatle birlikte hareket eden Abdullah Gül'ü kastederek "Omuzumun üzerinden ateş ediyor" diye şikayet etmesi bu günlerdedir."
 
"Hakan Fidan'ın cemaat ile ilişkisi vardı. Amerika'da eğitim görmüştü.
Ama Fidan, Başbakan Erdoğan'a tam bağlı.
Fidan, cemaatin MİT'teki taleplerini karşılamadı. Bunun üzerine cemaat içinde "dönek" muamelesi gördü.
(Cemaat baskısı ile MİT'e doldurduğu yeni Fethullahçı elemanlar ile eski MİT kadrolarını uzlaştırmaya çalıştı.
Ama cemaat bundan memnun olmadı. Bütün eski kadrolar atılmalı veya pasifize edilmeli, MİT'in tüm işleyişi yeni alınan Fethullahçıların denetimine geçmeliydi."
Hakan Fidan buna yanaşmayınca canavar, kendisini yaratmış olan Dr. Frankenştayn'a karşı saldırıya geçti.)
 
"Erdoğan, 2011 seçimlerinden sonra, yasadışı dinlemelerdeki cemaat tekelini kırmak için bütün dinleme ve izlemelerin kontrolünü MİT'e verdi.
İşte, Fethullahçıların MİT'i denetimlerine almak istemelerinin en büyük nedeni bu idi."
 
"Başbakan'ı bu karara yönelten ana etken, cemaatin kendisi ve yakın çevresi ile ilgili dinleme yaptığı ve arşivlediği konusunda yapılan ihbarlardı.
Gerçekten de, cemaat zaman zaman Başbakan'a ve yakın çevresine şantaj imasında  bulunuyordu.
Cemaatin elindeki bazı yasadışı dinleme aletlerine MİT denetimi getirilince, ipler koptu.
Fidan'ın savcılığa çağırılmasında Fethullah cemaati ile birlikte hareket eden Abdullah Gül'ün hem bilgisi, hem de etkisi var"
 
"Emniyet ve yargıya neşter şart oldu. Görevden almalar devam edecek.
Savcının yaptığı anlaşılmaz. Amirlerinden bile gizli işler yapıyorlar.
Olay engellenmesin diye gizlemişler. Yargıda başka yerlerden emir alarak Fidan ifadeye çağırıldı"
(Anlaşılmayacak ne var, onlar amir olarak cemaat içindeki üstlerini tanıyorlar, devlet organları içindeki amirleri onları ırgalamaz)
 
"Savcılar MİT'e darbe indirir"
"KCK içindeki 1000 MİT'çinin açığa çıkma tehlikesi var"
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
MİT'e yakın kaynaklardan elde edilen bilgi şöyle:
 
"Fidan'ın kurmayları, KCK ile ilgili bilgilerin açığa çıkmasından endişe ediyorlar.
En dikkati çeken konu ise, KCK içindeki MİT ile bağlantılı 1000 kişi.
Bu soruşturmada bu kişiler açığa çıkabilir.
MİT yöneticilerinin ifade vermesi durumunda, MİT'in faaliyetleri ortaya çıkar, bu da teşkilata darbe indirmek anlamına gelir."
 
(Yazımın buraya kadar olan kısmı 10 Şubat günlü Aydınlık'tan alıntıdır)
 
İsrail de devrede
+++++++++++++
 
Yabana atılamayacak kaynaklardan elde edilen bilgilere göre:
AKP Hükümeti-PKK arasındaki Oslo görüşmelerinin ses kaydını İsrail İstihbarat Örgütü MOSSAD sızdırdı.
Fethullah cemaati, İsrail ile ortaklaşa çalışıyor. Her iki güç de Hakan Fidan'dan rahatsız.
Esas hedef Erdoğan. İkilinin gönlünde yatan arslan Abdullah Gül.
 
Tayyip Erdoğan ile Cemaat + Gül ortaklığı arasındaki çelişmeler:
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Cemaat, Gül'ün  5 + 5 yıl Cumhurbaşkanı olmasını istiyor.
Tayyip Bey ise "Gül 7 sene sonunda gitsin, Çankaya'ya ben çıkayım" diyor
 
Cemaat bürokraside tüm kadroları ele geçirip Tayyip'in etrafını kuşatmak ve onu "tam bir kukla" haline getirmek istiyor.
Tayyip Bey ise inisiyatifi kaybetmek istemiyor.
 
Obama cemaati itekliyor, cemaat de "Katar'dan, Suudilerden paraları cukkaladınız, hadi bakalım Suriye üzerine marş marş, daha ne bekliyorsunuz" diye hükümeti sıkıştırıyor.
Güneş çarığı, çarık da ayağı sıkıyor.
 
Cemaat, yasadışı dinleme olaklarının Tayyip'in tam denetimine geçmesinden son derece rahatsız.
Doktor Frankenştayn, canavarı yaratmıştı. Canavar da doktora saldırdı.
Tayyip sayesinde cemaat devlet içinde güçlendi, şimdi hedefte Tayyip var.
Genel kural: Canavar her zaman yaratıcısına saldırır.
Bu defa sonuç romandaki gibi mi olacak, başka türlü mü, bekleyip göreceğiz.

Olayın geçmişini şu bağlantıdan okuyabilirsiniz:

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/02/fethullah-tayyip-erdogan-ztlasmas.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder