19 Ağustos 2022 Cuma

AK Parti'nin Suriye prangaları: Rejim, Geçici Hükumet, Yeni Anayasa


Her ne kadar Suriye açılımı başlatsa da, 
Ak Parti'nin elini kolunu bağlayan prangalar var.

Açılım hakkında ayrıntılı bilgi için:
Cumhur İttifakında Suriye açılımı süreci başladı  

+++

Bu prangalardan birisi "Rejim" söylemi.

Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal bu söylemi şöyle eleştiriyor: 

2-Rejim kelimesi yaşanan olaylardan sonra toksik bir içerik kazanmıştır. Bunda ısrar aslında anlaşmak istememek şeklinde anlaşılabilir. Onlar da Türkiye'ye Erdoğan rejimi derlerse ne diyeceğiz? Amaç Suriye ile uzlaşmak ise neden Suriye veya Suriye hükümeti demiyoruz?

"Suriye Hükumeti" yerine toksik (zehirli) bir içerik kazanan "Rejim" demek anlaşmak istemediğimiz şeklinde anlaşılabilir olmaktan öte, gerçekten de öyle anlaşılıyor.

Çavuşoğlu son konuşmasında "Esed" yerine "Esad" dedi. Bu iyi bir gelişme ama aynı gelişmeyi Rejim söyleminde de görmemiz lazım.  

Erdoğan ise Esed demeye devam ediyor.

+++

İkincisi, "muhalefetle rejimi anlaştırma" prangası.

Bu pranga yepyeni. Suriye açılımı başladığında icat edildi. Henüz 5 günlük.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu şöyle dedi:
“Muhalefetle Suriye'deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz, bunu hep söylüyoruz." 

Hasan Ünal, bu prangayı şöyle eleştiriyor: 

1-"Suriye'nin parçalanmasını önlemek için muhaliflerle rejimi yakınlaştırmamız lazım" söylemi taktiksel/stratejik açılardan doğru değildir. Rejim kelimesinin kullanımı karşı tarafı rahatsız edeceği gibi, "yakınlaştırmaya çalışmak" demek doğrudan Suriye'nin içişlerine karışmak demektir

3-Bizim muhalefetle rejimi yakınlaştırmaktan ziyade SR ile ilişkilerimizi onarmaya ihtiyacımız var. Normalleşme aşamasında sığınmacıların nasıl/ne zaman gönderileceği ve kontrolümüzdeki toprakların SR egemenliğine devrine ilişkin görüşmelerde muhalifler konusu da konuşulabilir
 
Başka bir devlet gelse, "Erdoğan rejimi ile PKK'yı anlaştırmamız lazım. Aksi halde kalıcı bir barış olmaz" dese ne düşünürsünüz?

+++

Üçüncü pranga Yeni Anayasa

Hasan Ünal, bu konuyu şöyle eleştiriyor:

4-Bu konu TR'nin istediği gibi yeni anayasa çerçevesinde ele alınamaz. Zira milli/üniter bir devlete yeni anayasa ısrarı adı konulmuş/konulmamış federasyon demektir. Federasyonların yıkıldığı bir dönemde SR'yi federasyona çevirmeye çalışmak TR'nin çıkarlarıyla uyumlu olmaz

5-Federal bir SR, bölünmenin başlangıcı olur. Öyle bir yapıda PKK/PYD'nin otonom bölde elde etmesini nasıl engelleyeceğiz? Suriye Milli Ordusu dediğimiz grupların kontrolümüzdeki topraklarda otonom yapılar oluşturmasını istemek PKK/PYD'nin de benzeri haklar elde etmesine yol açar

6-Dolayısıyla önce bu anayasa saplantısından vazgeçmek lazımdır. Sonra kontrolümüzdeki toprakların Suriye egemenliğine devri sırasında SR'nin çıkardığı aflar çerçevesinde muhaliflerin milli/üniter bir devlete nasıl entegre edileceği konusu gündeme gelebilir

7-Bunun yeni bir anayasa çerçevesinde olmasını istemek ve Dışişleri açıklamasında söylendiği gibi suçlunun 'rejim' olduğunu ifade etmek SR ile anlaşma iradesini değil anlaşmamakta ısrarcı olunduğunu gösterir. Veya karşı taraf böyle anlayabilir

8-Birileri bize, "bölünmenizi engellemek için sizi 'Kürtler' (PKK) ile yakınlaştırmamız/anlaştırmamız lazım" dese ne hissederiz/ nasıl tepki gösteririz? SR'nin bugün göreceli zayıf olması böyle bir dayatmayı kabul edeceği anlamına gelmez . Ayrıca bu, bizim de çıkarımıza değildir

Bu "Yeni Anayasa" denilen şey, ABD - NATO'nun bölmek istedikleri ülkelere yaptıkları bir dayatmadır. Bize de bu dayatma yapılıyor. 

Kılıçdaroğlu başta olma üzere Biden muhalefeti "eşit vatandaşlık" temelinde Yeni Anayasa istiyor. Türk Milleti'ni Anayasa'dan çıkarıp yerine "TC Vatandaşı" koymak istiyorlar. PKK ile açılım yaptığı dönemde AK Parti de bunu savunuyordu. PKK ile silahlı mücadeleye başlayınca vazgeçti. 

Yeni Anayasa adı altında Bölücü Anayasa, Federasyon Anayasası dayatılmaktadır.

Bakınız: 

+++

Dördüncü pranga: Geçici Hükumet

Suriyeli muhalifler bir Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ve bir de Geçici Hükumet kuruyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da bu kuruluşların "Suriye halkının meşru temsilcisi" olduğunu beyan ediyor.

Bir de Müzakere Komisyonu var. Cenevre'de BM himayesi altında Suriye Hükumeti ile Yeni Anayasa dayatması konusunda müzakere yapıyor.

Buyurun: 


Türkiye devlet görevlisi
Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanlığına seçilen Salem Al-Meslet, Suriye Müzakere Komisyonu Başkanı Annas Abdeh ve Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa'yla görüştük. Suriye halkının meşru temsilcisi olan Koalisyon'a ve Geçici Hükümet'e desteğimiz tam.

Esad Hükumeti gayrımeşru, sizin desteklediğiniz Suriye Geçici Hükumeti meşru ise, bunları nasıl anlaştıracaksınız sayın Bakanımız?

Önce bu konuya açıklık getirmeniz gerekiyor.

Bunlar, Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde özerk bölge kurmak istiyorlar. Yeni Anayasa dayatmasının altında bu yatıyor. 

Buna karşılık PKK da Fırat'ın doğusunda özerk bölge kuracak.

Yeni Anayasa da bu adı konulmamış federasyonu yasallaştıracak.

Bu prangayı söküp atamazsanız, PKK'yı Suriye'de bitiremezsiniz.

Vatandaş acımasızca eleştiriyor. Buyurun:

ve adlı kullanıcılara yanıt olarak
Yazıkkk.Yarın bir gün bir başka birisi de, Türkiye'nin doğusunu temsil eden Kürdistan Geçici Hükümeti Başbakanı filanca ile görüştük, desteğimiz tam falan derse ağlamayacaksınız ama.Hoş, zaten ağlamazsınız,belkide istediğiniz bu sayın Çavuşoğlu.

+++

Beşinci pranga: Suriye Milli Ordusu

Özgür Suriye Ordusu isim değiştirdi, Suriye Milli Ordusu adını aldı.
Suriye bayrağının renklerini değiştirip yeni bayrak imal ettiler.
Yeni Anayasa'ya uygun federasyon bayrağı.

Birleşmiş Milletler'in tanıdığı Suriye Devleti'nin Anayasası, ordusu (Suriye Arap Ordusu) ve bayrağı varken bunların yenisini yapmak, "Biz Suriye'yi bölüp özerk bölge, federasyon istiyoruz" demek değil midir?

+++

Sayın Bakanımız
Cumhurbaşkanımız ile bir ağızdan "Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız" diyorsunuz.

Ancak, Geçici Hükumet'i ve sözde Suriye Milli Ordusu'nu (SMO) destekleyerek toprak bütünlüğünü dinamitliyorsunuz.

Suriye Arap Ordusu yenilmeyeceğine, Esad hükumeti devrilmeyeceğine göre, sizin destek verdiğiniz muhaliflerin Şam'ı ele geçirip bütün ülkeyi kucaklayan bir hükumet kuramayacakları gerçeği bütün dünya tarafından artık kabul görmektedir.

Bu durumda sizin bu sözde hükumeti ve sözde orduyu desteklemenizin mantıki sonucu Suriye'nin dörde bölünmesidir.

1- Suriye Arap Ordusu'nun denetimindeki Fırat'ın batısı
    Deyr ez Zur - Halep - Şam - Suveyda 
2- ABD destekli sözde cihatçı HTŞ denetimindeki İdlib
3- Sizin desteklediğiniz muhaliflerin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve
    Barış Pınarı bölgelerinde kuracağı yönetim
4- Fırat'ın doğusunda PKK devleti

Ayrıca, El Tanf'da ABD işgali ve Golan Yaylası'nda İsrail işgali de devam edecektir.

Harita için bakınız: 

Sayın Bakanımız,
Eğer "hayır, böyle olsun istemiyoruz" diyorsanız, bu 5 prangayı söküp atmanız gerekiyor. Aksi halde "Suriye'nin toprak bütünlüğü" söyleminiz havada kalır. PKK devleti de kurulur.

Bilgilerinize sunulur.

+++


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder