24 Nisan 2014 Perşembe

Türkiye Başbakanı 24 Nisan açıklaması yapamaz

Tayyip Erdoğan, başta ABD olmak üzere emperyalistlerin “Ermeni soykırımını anma günü” ilan ettikleri 24 Nisan’da bir mesaj yayınladı.

Mesajında tehcirin insanlık dışı sonuçlar yarattığını söyleyerek o koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin torunlarına taziye dileklerini iletti.

24 Nisan’da emperyalist devletlerin yöneticilerinin ve onların dümen suyunda giden Ermeni önderlerinin açıklama yapmaları olağan bir uygulama idi. Bu yıl, ilk defa bir Türkiye Başbakanı açıklama yapmış oldu.

Tayyip Erdoğan, Ermenice dahil 9 dilde yayınlattığı mesajında ne söylerse söylemiş olsun, bu açıklamanın 24 Nisan tarihine atıfla yapılmış olması Soykırım iddialarını kabul etmiş olduğu anlamına gelir.

Çünkü, 24 Nisan anmalarında esas vurgu Ermeni halkının çekmiş olduğu acılar değil, Türklerin Ermenilere soykırım uyguladıkları iddiasıdır, daha doğrusu iftirasıdır.

Dolayısıyla, herhangi bir gün Ermenilerin çekmiş oldukları acılar hakkında konuşmak başka şey, 24 Nisan tarihine atıf yaparak bu konuda konuşmak ayrı bir şeydir. Çünkü, bu tarihte konuşursanız, siz ne derseniz deyin, konuşmanız “soykırım” ile ilişkilendirilecektir.

Savaşta diğer halkların da acı çektiğinden bahsedilmesi bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü mesaj Ermeni soykırımı anma gününde yapılmakta ve Ermenilerin çektiği acılardan özellikle ve vurgu yaparak bahsetmekte ve sadece Ermenilere taziye dileklerini iletmektedir.

Tayyip Erdoğan, 24 Nisan’a şu cümlesi ile atıfta bulunmaktadır:

“Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için bir fırsat sunmaktadır.”

Hürriyet gaz tenekesi bile bu noktaya parmak basmaktadır:

“Ancak Başbakan'ın, 24 Nisan mesajı yayınlamasının yanısıra yaptığı bir başka "ilk", 1915 olayları nedeniyle ilk kez o dönemde yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybeden diğer Osmanlı halklarından ayırarak, Ermeni halkına ayrıca taziye dileklerini iletmesi;..”




Aydınlık’ın söyleşi yaptığı Kandilli Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Dikran Kevorkyan şöyle konuştu:
                              
“100 sene önce olan olay soykırım değil, tehcir. Burada mutlaka acılar da çekilmiştir. Ama bu acıları soykırıma tahvil etmek, abesle iştigaldir.”

“Dış güçlerin bunu karıştırmasına tahammül edemeyiz. Ne bugün, ne 2015’te aramıza nifak sokabilirler.”

Söyleşinin tamamı için bakınız:


********
  
Dikran Bey soykırım iddiasında emperyalistlerin parmağını işaret etmekte, soykırım olmadığını söylemekte, fakat Tayyip Bey “Soykırım yapmadık, vatanımızı savunduk” diyememektedir.

Aksine, soykırım iddialarına hoşgörü göstermekten bahsetmektedir. Okuyalım:

“...kırgınlıkları yeniden dostluklara dönüştürmemiz mümkün olacaksa, farklı söylemlerin empati ve hoşgörüyle karşılanması ve bütün taraflardan benzer bir anlayışın beklenmesi tabiidir.”

Emperyalist ülkelerin soykırım iddiaları ile paralel olarak Ermenistan’da Soykırım Anıtı dikiliyor, okullarda Türkler soykırımcı katiller olarak anlatılıyor, Türk bayrakları yakılıp çiğneniyor, diplomatlarımız öldürülüyor.

Buna karşın,Türkiye’de okullarda Ermeni düşmanlığı öğretilmediği, Türkiye’de Ermeni düşmanlığı görülmediği, Ermenistan bayrakları yakılıp çiğnenmediği, dünya çapında “Ermeniler Türkleri kesti” yaygarası yapılmadığı halde, Tayyip Bey “Bütün taraflardan benzer anlayış” beklemektedir. Biz bu hareketleri yapmadığımız halde niçin anlayış bekliyoruz? Ne yapıyoruz da anlayış bekliyoruz? İnanılır gibi değil.

Tayyip Erdoğan’ın mesajının tamamı için bakınız:

********

Tayyip Erdoğan, Doğu Perinçek’in AİHM zaferinden son derece rahatsızdır. 23 Nisan resepsiyonunda şöyle dedi:

"Malum Almanya mahkemesinin verdiği bir karar var. Tabii buna itiraz var. Oralardan nasıl bir şey gelir bilemiyorum. Her alanda işi zaten normalleşmeye götürelim diyoruz"

“Almanya mahkemesi” dediği AİHM. “İtiraz var” dediği de, İsviçre’nin yapmaya hazırlandığı itiraz.

Tayyip Bey: “İtiraz kabul edilse de Perinçek belasından kurtulup soykırım yaptığımızı kabul etsek” konumlarındadır.

********



Doğu Perinçek:
“Bu açıklamayı ancak emperyalizmin sözcüsü yapabilir.”
“AİHM kararından sonra bu açıklama bir ihanet belgesidir. AİHM Ermeni soykırımı yoktur diyor, Tayyip Erdoğan ise vatan savunmasının gereği olan tehciri aynı emperyalistler gibi mahkum ediyor.”
“Bu tavrıyla Tayyip Erdoğan 1920 yılının Ermenistan başbakanı Ovanes Kaçaznuni’nin vicdanlı ve hakikatsever tutumunu bile paylaşmıyor. Kaçaznuni, tehcir için “Bir zorunluluktu, Türkler vatanları için gereğini yaptılar” diyordu.”


 Mehmet Perinçek’in Moskova’daki arşivlerden bulup çıkardığı ve Türkçeye çevirdiği kitap: Kaçaznuni’nin Taşnak Konferansı’na Raporu.

********

Emekli Büyükelçiler Tayyip Bey’in mesajını yorumladı:

Onur Öymen:
“Türkiye Başbakanı 24 Nisan açıklaması yapamaz”
“Erdoğan, Ermeni ayaklanmasını mazur gören bir tavır içindedir. Tehcir için “İnsanlık dışı sonuçlar doğurdu” diyor, ama, tehcire niye gerek duyuldu,onu söylemiyor.”
“Ermenistan’ın eski Başbakanı Kaçaznuni’yi okusun, gerçeği bizzat ondan öğrensin.”

Nüzhet Kandemir:
 “Sadece Ermenilere bir taziye mesajı göndermesi, bunun bir özür mesajı olarak algılanmasına yol açacaktır. Ermeni taleplerine yönelik bir taviz olarak yorumlanacaktır. Türkiye’nin tezlerinde büyük zaafiyet yaratacaktır.”


Şükrü Elekdağ:
“AİHM’in Doğu Perinçek kararı, oyunu bozmuştur. Bu karar kritik önemdedir. Bu kararda “Soykırım vardır” denilmiyor. Perinçek kararından sonra Ankara’nın eli güçlenmiştir. Ben Başbakanlık açıklamasının Ermenilerin tutumunu değiştireceğini sanmıyorum”.

Evet, Şükrü Elekdağ haklı çıktı:



********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder